Başucu notları... - Koniks.com

Merhaba,

Ben de bazı şeyler ilave etmek istedim.

Herkesin yaratıcılığının en üst düzeyde olduğu belirgin anlar vardır. Chrysler'in patronu Lee Iacoca "nasıl milyoner oldum" adlı kitabında bu anlarının içinde WC de geçirdiği anların yaratıcılık için çok faydalı olduğunu söylüyor...

Bazı insanların ise zaman olarak çok sıkışık oldukları anlarda yüksek yaratıcılık örneklerini sergileyebildikleri ortaya konmuştur.

Uyku öncesi konusu ise ilginç. Ben de bireysel olarak uyumadan önceki 10-15 dakikayı yapmak istediklerimi düşünerek geçirmeyi seviyorum. Hatta bazen oldukça parlak fikirlerin de ortaya çıktığı oluyor...

AKIN ARSLAN

Daha önce ,İş ortamının bana yazdırdığı bir notu, sizinle paylaşmak istiyorum:

Yorgunsanız,lütfen dinlenin.
Yarım iş,hayatınızın yarısını alır,diğer yarısı da işe yaramaz.

Yararlı olmak;en alt sınırıyla zararlı olmamaktır.Bunu pozitife dönüştürmek, emek ister.Zararlı olmamak,iyi niyet ister.İyilik,tatmin olmuş ruhların taşıdıkları yüksek değerin sonucudur.

Bilmek;sınırı,derinliği ve referansları ile değerlendirilip,yeterlilik kriterlerine uygunluğu kadar bilimdir.

Benimde yaratıcılık ile ilgili bir davranış modelim var. Genelde insanlar zaman içinde en verimli oldukları yaratıcılık zamanlarını ve durumlarını keşfederler. Ne zaman ve nasıl sorularının cevabını verdiğimiz andır böyle zamanlar.

Ben de yanlız başıma yürüken inanılmaz biçimde yaratıcı oluyorum. Sürekli olarak birşeyler kafamı kurcalıyor ve beni tetikliyor. En zorlu problemlerimle ilgili çözümleri genelde hep yürüken buluyorum. Garip ama gerçek.

Gelecekte en azından insanlık için yürümek zorunda kalmamak dileği ile


__________________
Dogan Atik

Yeni ve özgün fikirler üretmek için, zihinsel ve fiziksel ortamlara ihtiyaç vardır.Bir konuda sağlıklı ve farklı düşünmenin altyapısı olabilecek bazı yeterlilikleri kısaca paylaşmak istiyorum.

İlgi ve heyacan duymak,
Öğrenmeye rehberlik eden merak ve süreklilik,
Konu hakkında bilgilenmek ve araştırmak,
İlgi ve bilgiyi beynimizde anlaşılır kılmak,
Çalışma ortamında,dış etkileri azaltmak,
Moral bozucu eleştirilerden uzak durmak,
Yalnızlığı tercih etmek ve konuyla arkadaş olmak,
Önyargı oluşturmadan objektifliği doğuracak bir süreci izlemek,
Hayallerinin ideali olacak bir tutku ve inançla yoğunlaşmak,
Çevre,eğitim,bireysel tutumlar,aile,imkanlar,süre,potansiyel gibi parametreleri konuya odaklı hale getirmek,
Derinleşen düşüncelerin,düşünülen derinlik kadar olacağını dikkate almak,
Özgün düşüncenin adres ve zamanının belirsizliğini kabullenmek,
Anlaşılamayacak kadar farklılaşmayı göze alacak bir çaba içinde olmak,
Fikirlerimizi,zamanın demlendirmesine müsaade etmek,
Sabrın erişilmez gücüne erişip,sonuca varmayı kolaylaştırmak,
Değişmez niyetimizin değişken sonuçlarının mutsuzluğunu da peşinen kabullenmek,

Amaç,tepeler arasında zirvesini kavrayamadığımız dağın eteğinde tırmanışa geçmek ve özgün düşüncenin bayrağını zirveye dikmektir.

İnsanların hayatını etkileyen kitaplar vardır. İşte, benim hayatımı değiştiren kitap. % 100 Düşünce Gücü / Jack Ensign Addington. Bu kitabı okumadan önce de inandığım şeylere sahip olabileceğimi görmüştüm. Ancak, kitabı okuduktan sonra strateji belirleme, odaklanma, verim alma, inancı sabitleme vb konularda daha bilinçli hareket etmeye başladım. İşte tam da burada Sayın İsmail Bey'in düşüncelerine benim de birkaç ilavem olacak.

Kitabın kısa bir özetini çıkarıp, PC'me aktarmıştım. Ve ne zaman bir konuda inancım azalsa , kendimi yetersiz veya isteksiz hissetsem hemen bu notlarımı okur ve tekrar konuyu düşünmeye başlarım. İşte, kitaptan birkaç not:

-Hayatına hükmet!
-Bilinç emirleri verir,biliçaltı uygular.
-İnançlarını değiştirki hayatın değişsin.
-Biliçaltıma yalnızca ben emir verebilirim.

Kendini yönetme:

-Düşüncelerimi seçme hakkım var.
İste ve sahip ol:

-Ne ekersek onu biçeriz.
-Bilinçli olarak düşünülen her düşünce, bilinçaltını etkiler ve bu etki düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı olarak eyleme dönüşür.
-Her güçlüğün üstesinden gelmenin bir yolu vardır.

Kendi içinde varolan gerçek Ben’i ortaya çıkart! Kendin ol!

Kimseyi taklit etme!

-Kuralları koyan yöneten benim.
-En büyük arzun ne? En çok istediğin şey ne ? İSTE VE SAHİP OL!
-Düşünceni bunun üstüne yoğunlaştır.
-Ya cesur olup istediğin şeyi yap yada güvenlik içinde olmayı seçip başkalarının istediklerini yap.Seçim senin.
-Gerçekleşmesini gerçekten istediğimiz düşünceleri seçmemiz gerekir.
-Düşüncelerimizi başkaları etkilememeli.
-Yeni fikirlerimizle çatışan eski kalıplardan kurtulmalıyız. İşte o zaman kendimizi yönetebiliriz.
-Şu anda aklımı, fikirleri almak üzere açıyorum. İçimizdeki, beni yaratıcı eylemlere ulaştıracak sonsuz zeka’ya güveniyorum.Sessizlik ve güven içinde güç kazanıyorum.


AMAÇLARA ULAŞMAK İÇİN BEŞ İLKE

-Şu anda imkansız gibi görünselerde amaçlarımızı belirlemeli ve hedefe doğru ilerlemeliyiz.

1-Kendiniz için ideal zihinsel imajı belirleyin.
2-Çaba göstermeden yalnızca inanmak hiç bir işe yaramaz.
3-Düşüncelerinizi kendinize saklayın.
4-Esnek olun, gerekirse plan değişikliği yapın.
5-Gözlerinizi hedeften ayırmayın, işi yarı yolda bırakmayın.

-Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz şeye mutlaka ulaşırsınız.
-Amaç öyle seçilmelidir ki insan bu amaca sonunda ulaşabileceğini kabul edebilsin.
-Hiç bir amaç imkansız değildir.
-Kendinize ve içinizdeki güce inanın!
-Kendinizi zihninizde ideal bir insan olarak sizce ideal olan şeyleri yapar ve size ideal görünen hayatı yaşarken canlandırın. Bu hayaller hedefinizle bütünleşmenizi sağlayacaktır. Amaçladığınızı elde etmişcesine mutlu olun, elde edersiniz.

AMAÇLARINIZA SINIR KOYMAYIN

-İnsan elinin uzanabildiğinden daha ötesini amaçlamalı.
-İnanç çalışmakla kusursuzlaşır.
-Başarısızlığı, alaya alınmayı, başkalarını incitme korkusunu ve başkalarının ne düşüneceğine dair endişeleri silmeliyiz.
-Gerekli adımları atmaya istekli olmalısınız.
-Zihinsel imajınızı kendinize saklayın.
-Gerekeni yapın ve sonucu bekleyin.
-Kimseye birşey söylemeyin.
-Dikkatinizi amacınız üzerinde yoğunlaştırırsanız, bilinçaltı başarıya ulaşmamız için gerekli olan yardımı sağlayacak insanları bulur, fırsat ve ortamları hazırlar.
-Görebildiğiniz her toprak size verilecektir ama siz gidip ona sahip olmalısınız.
-Hayalinizi zihinsel olarak bitirin ve gerekeni yaparak tamamlayın.
-Birşeyi yapabileceğinize inanır, zihninize bunu
kazırsanız,yarı yarıya amacınıza ulaşmışsınızdır, demektir. GEREKEN ADIMLARI AT! İNANDIĞINIZ ÖLÇÜDE SAHİP OLURSUNUZ!
-İnsan gün boyunca düşündüğü şeylerin toplamıdır.
-Amaçlarını yaz.
-Amaçlarını dikkatle değerlendir.Onları gerçekten istiyormusun?
-Amaçlarını benimse.
-Amaçladığın dünyada yaşadığını hayal et.
-Amaçladığının tersini asla düşünme,gözünü hedeften ayırma.
-Amaçlarını günlük olarak kabul et, onları gerçekleştirme yolunda hergün sana sunulan adımları at ve amacına ulaş.

YARATICILIĞI GELİŞTİRMEK İÇİN 4 KURAL

1-Düşüncelerini bir noktada yoğunlaştır.
2-Derinlemesine düşünmek aceleye gelmez. Eleştiriyi erteleyin.
3-Fikirler geldiğinde yakalamaya hazır olun.
4-Şimdi fikirleri eleştirip, eleyebiliriz.

Hiç bir zaman Tanrı’dan başarıya ulaşmamızı sağlayacak gücü vermesini
isteme, çünkü bu güce zaten sahipsin.

Yaratıcı hayal gücünü anla**** ve uygula**** tüm hayatınızı yeniden düzenleyebilirsiniz.Yaratıcı hayal gücü sayesinde kişinin kendisiyle ve yaşadığı dünya ile ilgili inancını, dolayısıyla bu inancın ürünlerini değiştirmek mümkündür.Dikkatimizi yoğunlaştırdığımız şeyi yaşarız.
Kendimizle ilgili imajı yeni bir boyuta yükselttiğimiz zaman, yaşadığımız hayat değişmeye başlar.


KENDİNİZ İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSANIZ O’SUNUZ.

İnsan düşleri doğrultusunda güvenle ilerlerse ve düşlediği için çok çalışırsa hiç ummadığı bir anda başarıyla karşılaşır.
Hayat düşlerden yaratılır, ancak düşlerinizin gerçekleşiceğine gönülden inanın ve onları gözünüzde çoktan gerçekleşmiş gibi canlandırın.
Kendine güven, aklın kesin bir inanç ve güvenle büyük ve gurur verici işlerde kullanımıdır.
Başarısızlık ,alaya alınma, reddedilme, onaylanmama ve istenmeyen sonuçlarla karşılaşma korkusunu yenersek kendimize güvenimiz artar.
İçimizdeki Güç ve Zekaya inanırsak herşeyi yapabiliriz.
Başkalarını geçmek için mücadele etmek, sürekli haklılığımızı kanıtlamaya çalışmak gibi yanlış dürtüleri terk etmeliyiz.
Gerçek Ben’e güveni oluşturmak için tüm çabamızı içimizdeki Güç’e yöneltmeliyiz.
Hayat, sabah kalktığımız andan gece uykuya dalıncaya kadar yaptığımız seçimlerden ibarettir.
Sadece kendini yönetme yoluyla hayatımıza hakim olabiliriz.
Birkez kontrolü ele geçirdik mi,artık karar vermek kolaylaşır.
Düşündüğümüz, inandığımız ve güvenle beklediğiniz herşey mutlaka gerçekleşir.
Verdiğiniz ölçüde Hayattan geri alırsınız.

Hayatla bir bütünsünüz.
Kendinizle ilgili inanabildiğiniz herşey gerçekleşerek tecrübeniz olur.
Sınırları kendimiz koyarız.Etrafımıza çizdiğimiz sınırları silmeli, yapamam dediğimiz şeyleri yapmalıyız.
Yeni bir başlangıç yapmak için hiçbir zaman geç değildir.
Işler ters gittiğinde Gerçek’i kanıtlama ve hayatımızdaki Güç’ü gösterme
fırsatına sahip oluruz.Problemin ne olduğu değil nasıl reaksiyon gösterdiğimiz önemlidir.
Şans diye birşey yoktur.İyi yada kötü yaşadığımız herşey , kaçınılmaz
yasanın bir sonucudur ve o yasayı yöneten yalnızca biziz.
Bilinçli yada bilinçsiz bugünkü arzu ettiğimiz ya da etmediğimiz bütün
sonuçları biz ısmarladık.Her tohumun kendi cinsinden meyve vermesi
kaçınılmazdır ve düşünce de kaderin tohumudur
Şimdi kendimi zamanın bağlarından kurtarıyorum.İlkönce yapılması
gerekeni ilk önce yaparak zamana hakim oluyorum.Bilinçaltımı eldeki
işi kolaylıkla ve kesinlikle yapacak şekilde yönetiyorum.Sonsuzluğun
düzenli olarak benimle yaşamasına izin vererek hayatın tüm çılgınlıklarından kurtuluyorum.Ne geçmişe bağlıyım ne de gelecekle
sınırlıyım.Şimdi , şu anda yaşıyorum. ŞİMDİ!

İYİ BİR BELLEK İÇİN DÖRT İLKE

1-Dur-Bak-Dinle
2-Öğrenme süreci, fikirlerin birleştirilmesine bağlıdır.
3-Sizin için çalışmasını istiyorsanız belleğinize güvenin.
4-Kendini Yönetme, kesin sonuçlar getiren kesin bir eylemdir.

Olay, düşünce, duygu ve zihinsel resim dizisi oluşturmaktan ibarettir.
Dengeli insan hayatla birlikte akar.Hayata direnmez, hayattan korkmaz, hayatla uyuşmazlığı yoktur.
İçsel denge geliştirmeye ve karşılaştığınız her durumda dengeli bir biçimde davranmaya karar verin.
Cesaretin en korkunç düşmanı, korkunun kendisidir, korkulan şey değil;içindeki korkuyu yenmeyi başarabilen insan en büyük kahramandır.
Eksiklik bir durum değil, düşüncelerin eğilimidir

Kendini yönetme yoluyla düşüncelerimizi ve dolayısıyla alışkanlık kalıplarımızı değiştirebiliriz. Düş kırıklığı geçici bir şeydir. Önemli olan kişinin onu nasıl karşıladığıdır.
Kendinizden başka hiç bir şey size huzur getirmez.
Prensiplerin zaferinden başka hiç birşey size huzur getirmez.
Huzur içerisinde olmak için hayatla uzlaşmak gerekir.

Ve kitabın en beğendiğim sözleri ise şu dörtlük:


Bir düşünce eken bir eylem biçer.
Bir eylem eken bir alışkanlık biçer.
Bir alışkanlık eken bir karakter biçer.
Bir karakter eken kaderini biçer.


İsteyin ve sahip olun dostlarım...

Peyman Hanım çok güzel noktalara değinmiş.Özetlediği kitabın verdiği mesajlardaki anlam yoğunluğu,hepimizin ihtiyacı olan bir düşünce felsefesi veriyor.

İstemek,dilemek ,dua etmek: Hepsi ulaşmak istediğimiz hedeflerin ve amaçların ifadesidir.Edison'un binlerce deneyi ve sürekliliği ile elde ettiği başarı,bir isteğin ve duanın sonucudur. Düşünmek ve gereğini yapmak.Düşüncenin iradeye dünüşmüş gücü ile attığımız adımlar ve eylemler bizi inandığımız doğru ile bütünleştirir.Buradaki odaklanma,hedef sapmasını önler.

Kendimizi keşfedip,insan olmanın temel amacına uygun yaşadığımız oranda mutluluğun kapısını açarız.Bütün mesele biziz.Kendimiziz.Eğitimin en verimlisi,kendi kendimizi eğitmektir.

Hayatı,birikimleri ve düşünce gücü ile bana yansıyan yararlı ve yüksek fikirleri ile rehberlik eden bir büyüğümün notlarını sizinle paylaşmak istiyorum.Büyüklerin düşünceleri yerine düşüncelerin büyüğü olarak etkilendiğim bazı cümlelerini buraya aktarmak istiyorum:

İNSAN

Bilinçli çalışmalı ve düşünerek okumalı.Zihinsel testler,idmanlar ve münazaralar yapmalı.Zihinsel gelişimle beraber hafıza kuvvetlenmeli.Amaç ise,yoğun ve devamlı dikkat çabasını yakalamaktan ibarettir.Zihinsel eğitimde beklenen,hergün bu zor ve devamlı çabayı olgun bir cesaretle tekrar etmeye alışmaktır.

Yoğunluğumuzun aynı amaç ve doğrultuya yönelmesi gerekir.
Zihinsel çalışmak,dikkatli olmaktır.
Fikir geliştirmek,dikkatin bir noktaya yoğunlaşıp odaklanmasından başka bir şey değildir.
Zihinsel her faaliyette,dikkat birinci önceliktir.
Düşünceler,gücünü duygulardan ve acıların öğretiklerinden alır.Duygular,düşünceleri besler,kuvvet bulur.
Duygu ve heyecan,düşüncenin mücadele ve başarısı için muhtaç olduğu kaynaktır.
Düşüncenin davranışlarımız üzerindeki etkisi az olabilir,fakat duygu ve heyecanın etkisi büyüktür.
Amaç,iradeyi kuvvetlendirmektir.Bu açık bir şekilde bilinçlendi mi,özellikle çalışma konusunda irade bilinçlendi mi, bütün dış etkilerden,şartlardan ve izlenimlerden duygu ve düşünceyi çekip kurtarmak gerekir.
İnsanın yapmadığı işler,yapmak istemediği ve yapamayacağına inandığı işlerdir.
Olumlu birşeyi devam ettirmek,insandaki yetenekleri doruğa ulaştırır.
Her şeye el atan,her şeyi terk eder.
Amacımıza uygun bir duygu düşüncemize konuk olduğu an,onun hızlı bir şekilde gitmesine engel olmalıyız.Onun üzerine dikkatimizi yoğunlaştırmalıyız.Başka uygun ve yüksek duygu ve düşünceleri uyandırması için,o duyguyu canlı tutmalıyız.

Yeni bir düşünce odaklı yazıda buluşmak dileğiyle.

benimde buraya eklemek istediğim birşeyler var

orhan pamuk "kar" adlı kitabında mutsuz insanların şiir yazabileceklerin söylüyor

burdan yola çıkarak (şiir yazmanın yaratıcılık olduğunu ve insanlar yanlız kaldıkların da mutsuzluklarını çok daha yoğun hissettiklerini belirtmek lazım) insanlar kendileri ile başbaşa kaldıklarında birşeyler üretirler. Bir kişinin kendisi ile başbaşa kalabileceği en iyi zaman da günün keşmekeşliğinden kurtulduğu gece saatleridir. zaten herkes şöyle bir düşünürse kendince en önemli kararları geceleri aldıklarını görecektir.

buda yaratıcılığın geceleri daha çok ortaya çıkmasını açıklar heralde