YORUM YAZILAN YAZI |
Kenan Kablan | 02/05/2001 : 13:24:01 · Müşteriler, satıcılar ve diğer firmalar için sicil bilgileri ile diğer bilgilerin yer aldığı dosyalar açılmalı. · Bu dosyalar gelişmeler ve çalışmalar doğrultusunda güncel tutulmalı. · İş yüklenilen adama işin niteliği ve niceliği ile ilgili yeterli bilgi verilmeli. · Bilgi bir tek kişide kalmamalı. İş akış düzeni içinde muhakkak ortak kullanılmalı. · Senaryo olmalı. Satışta, tanıtımda ve diğer her yerde her eleman ne diyeceğini nasıl davranacağını bilmeli. · Hedef ve/veya hedefler belirlenmeli. Hem firma için hem de elemeanlar için ayrı ayrı hedefler konmalı. · Danışma olmalı. Elemanlar karşılaştıkları problemleri danışabilecek ve hızla çözümleyebilecekleri bir ortamda çalıştırılmalılar. · Güven sağlanmalı. Her bir eleman iş akışı içinde kendinden bir önceki ve bir sonraki elemana güvenmeli. Bu iş bana sağlam mı geldi veya aktarıyorum ama düzgün devam edecek mi kaygısı olmamalı. · Bunlardan önce muhakkak yetenek tecrübe ve eğitime göre görev bölümleri yapılmalı. · Her müşteri grubuna göre ayrı satış planı satış yönetimi uygulanmalı. · Muhasebe departmanı aksaksız ve mükemmel çalışmalı.
|
SON 11 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor) |
Kenan Kablan | 20/06/2004 : 12:26:36 mübadele=trampa, değiş-tokuş, takas. mal mübadelesi = karşılıklı mal değişimi, takas. |
Kenan Kablan | 19/06/2004 : 05:56:14 reset=silip atmak, sıfırlamak. doğrudur.
Formülü bir eczacı tarafından geliştirildiğinde ilk önce iştah şurubu olarak piyasaya sürüldüğü de doğrudur.
Tad alma duyumuz diğerleri gibi bir uyarıcı ile sinirlerde oluşan sinyallerin beyne ulaşması şeklinde çalışır.
Fakat beyindeki ilgili bölge ilk uyarıdan sonra tadı oluşturan madde ağzımızda olduğu sürece (-ki yuttuktan sonrada tad ağzımızda kalır) sinyallerin seviyesine karşı duyarlılığını hızla düşürmeye başlar. Bu sebeple bazen çok tatlı bir yiyecekten sonra alınan gıda (örn.içilen çay) bize şekersizmiş gelir. Çoğu kez farkında olmasak bile yemek yerken de aynı olay gerçekleşir. Aynı yiyeceğin ilk lokması ile son lokması arasında tad azalması mevcuttur. Aroma arttırıcı ihtiva eden gıdalar hariç. Örneğin Mono Sodyum Glutomat tad alma bölgemizi uyararak daha fazla hassaslaştırır. Bu tip gıdaların yoğun tüketilmesinden sonra diğer MSG içermeyen gıdalardan tad almamız azalır. Hazır çorba ile başlanan yemeklerde bu açıkça gözlenebilmektedir.
İşte gazlı içeceklerdeki bileşiklerin bir kısmı dilimizdeki artıkları hızla parçala**** midemize gönderirken diğer bir kısmı ise bunları nötrleştirir. Bu nedenle her lokma ilk lokmaymış gibi algılanır.
Herkesin anlayabileceği bir açıklıkla aktarmaya çalıştım. Umarım faydalı olmuştur. Daha fazla detay isteyenler internette ilgili konulara çok kolay ulaşabilir. (gıda kimyası, duyular, beyin, aromalar vs.)
Selam ve saygılar. |
Kenan Kablan | 19/06/2004 : 03:45:25 Deyişler ve atasözleri çok geçmeye başladı. Bir tane de benden: "Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz."
Coca-cola veya benzeri gazlı içecekler ağızdaki tadı resetler. Bilimin gösterdiği gerçek bu. |
Kenan Kablan | 18/06/2004 : 12:46:19 coca cola ve benzeri içecekler ile ilgili gözardı edilen bir gerçek var. meşrubat ile birlikte tüketilen yiyeceğin daha lezzetli olduğu. her bir yudum meşrubat ağzımızdaki tadı bir manada resetleyerek her lokmanın ilk lokma tadında olmasını sağlıyor. sizce coca-cola gücünü sadece bir pazarlama mucizesinden mi alıyor? aynı reklamlar herhangi bir başka ürün için yapılsaydı aynı başarı elde edilebilir miydi? |
karya | 28/04/2004 : 22:13:38 ama önemli olan genel kabul görmüş bir şeye katılma olanağı vermesi değil aslında genel kabul görmüş bir marka olabilmesidir. bu olaya basitçe yaklaşmak çok yanlış olur. coca cola başlı başına bir pazarlama harikasıdır. gerçekten insanlar kola tüketirken hangi ihtiyaçlarını tatmin ediyorlar? bu sorunun cevabı net değildir. insanları sunulan ürünün ve marka imajının kişiler üzerinde yarattığı bir etkinin yansımasıdır. işte coca colanın en büyük başarısı imajı ile aslında ihtiyaç olmayan bir ihtiyaç yaratabilmesidir. |
k_dilek | 28/04/2004 : 11:10:15 coca cola örneğini yalnızca bir ürün olarak görmemek gerekli..başarısının altında yatan neden de bu zaten..insanlara sadece hoş bir tad değil ama genel kabul görmüş bir şeye katılma olanağı veriyorlar;herkes tarafından bilinen ve beğenilen bir MARKAyı paylaşma imkanını.. |
Kenan Kablan | 20/03/2004 : 12:07:58 Sıklıkla örnek gösterilen 'Coca-Cola' bunu nasıl başardı? Bir meşrubat ne kadar gerekli ve ne kadar ihtiyaçtır? İnsanlar dünyanın her bir köşesinde kola tüketirken hangi ihtiyaçlarını tatmin ediyor? (veya ettiriliyor!?)
Bu sorular üzerinde yorumları bekliyorum.
|
hakkaraca | 14/12/2003 : 01:14:24 pazarlamaya çok basit ve kısa bir şekilde şöyle diye biliriz insanların ürettiğiniz malın onlar için bir ihtiyaç olduğuna inandırmak ve gerekliliğini hissetirmektir. |
sinem | 30/09/2003 : 14:38:48 merhaba aslinda ben sidilik bir yorum yapmaktan ziyade pazarlama konusunda sizinle fikir alisverisi yapmak isterdim.simdiden tesekkur ediyorum..gorusmek umidiyle
|
SELÇUK | 15/05/2001 : 13:36:05 Pazarlama müşteri memmüniyetidir.... İade edilmediği ve parasını geri istemediği sürece pazarlama doğrudur. Engüzeli müşterinin sana tekrar sipariş geçmesi ve tavsiye etmesidir. Yanlış olan müşteriyi madur bırakmaktır. ürün iyi veya kötü müşteri mutlu işse seni destekler. sende memmuniyeti artırmak için elinden geleni yapmaya mecbur kalırsın. Zamanla müşteri ihtiyaçları değişkenlik gösterdikce pazarlama büro dışına sarkar kapı kapı dolaşılır. Müteriye ulaşım nasıl sağlanbilirse o yol kullanılır. Pazarlamada tek bir yöntem kullanılmaz. Zamanla yöntm çeşitlenir. ulaşılamayan kişiler ulaşma yöntemlri bulunur.(telfon,fax, internet,posta,eşantiyon,duyuru,halk göstrileri gerekirse kapı kapı) Ama kaliteli ürün ile yoksa kapı kapı dolaşırken kafamızın kırılması ve sağlık masraflarının armasından dolayı firmanın iflası söz konusu olur. Daima KALİTE ve ÜSTÜN ÜRÜN ile müşteri memmüniyetine gidilebilir.
|
Kenan Kablan | 10/05/2001 : 18:35:23 Yaklaşık dört yıl önce bir yerlere yazdığım yukarıdaki notlar, şu anda bana çok önemliymiş gibi görünmüyor.
Pazarlama ile ilgili başımdan daha bir sürü tecrübe geçtikten sonra bu detaylar bana biraz gereksiz gibi görünmeye başladı.
İşler gerçekte daha başka yürüyor öyle değil mi?
Bana neden gereksiz geldiğini açıklamadan öne sizlerin pazarlama ile ilgili neler düşündüğünüzü öğrenmek istedim.
Sizce nedir pazarlama?
Kapı kapı dolaşıp tencere, tava satmak mı?
İnsanları hiç gereksiz yere bir şeyler almaya zorlamak mı?
nedir?
|