Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız. Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
YORUM YAZILAN YAZI
Ismail KIRTILLI
11/06/2004 : 07:47:19 Dünya Ekonomisi'ne yön veren Petrol mü, Bilgi Teknolojileri midir?
SON 30 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
morchiba
12/03/2007 : 11:40:07 anketin amacını henüz anlamış değilim ama bildiğimiz bir gerçek var petrol ve ürünleri dünya piyasasına yöne veriyor ben bilgi teknolojilerinin petrol piyasasını birgün gelip geçeceğine inanmıyroum ""Dünyanın en büyük yazılım şirketi olan Microsoft, yılın üçüncü çeyreğinde kârını 2 milyar 560 milyon dolar olarak açıkladı. Geçen yıl aynı dönemde kârı 1 milyar 320 milyon dolardı. Ne var ki, Microsoft'un Mart ayına dek olan üç aylık satışları, yine de pazar beklentisini karşılamıyor. Şirketin geliri 9 milyar 600 milyon dolara yükseldi ancak ekonomi uzmanları 9 milyar 800 milyon dolar tahmin ediyorlardı""(bbc-alıntıdır)
petrol piyasasında devler eylem senaryolarını düşünmeye başladılar son 30-50 yılını yaşayan rezervler tükenmekte hepimiz biliyoruz bunu savaşlar için en temel sebeb olarak görülüyor ben görmüyorum bizim bor madenimiz neden eti madende hala eti madenin kurluşu ve kimler için çalıştığı muallakta hala eti maden yeni bor kaynakları bulduğunu iddaa ediyor işletme nerde? yeniden devlet ihalesini alan bir şirket bor madeninini değerlendirmek için 49 yıllık anlaşma için 30 milyon dolar ödeyecek proje koordinatörü dil okulundan arkadaşım konumuza dönelim tekrar sayın ahmet ercanın kişisel sitesinde verdiği bu haberi okumanızı rica ederek
petrol dünya var oldukça en önemli yeraltı ve tüketim kaynağı olacaktır bunun önüne bilişim teknolojilerinin geçmesi şuan için mümkün gözükmüyor zamanım olursa eğer bu iki kaynağın payını hizmet sektöründede nasıl yer aldığını sizlerle paylaşacağım
ultramaniac
29/04/2006 : 21:41:49 kenan kablan aga bana ham petrolden yan ürünlerin nasıl elde edildiiği konusunda yardım edebilirmisin ödew acil lazım
KALPHIRSIZI01
01/03/2005 : 10:38:27
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - mimmanagement VARAN-1 Sapla-Saman Size söylemistim, "sapla, samani karistirmayalim" diye ve beklemistim kendinizin düzeltmesini... Düzeltme hüsnüniyetini göstermeyip, saldiriya gecmeniz biraz zayiflik degil mi ? Hemde her tarladan bir kesek alarak. Ben her konuda yaziyorum. Her konu, basli-basinda bir konudur ve cevabi orada yazilir. O konularin görüsüldügü forumlardan kacip ta, burada kuru-siki sallamanin da bir -ne size, ve nede bana bir faydasi yok. Eger isteseydim, baslangicta ispatlari ortaya koyar, konuyu bitirirdim. Benim istegim ise; katilim saglanmasi, insanlarin iteklenmesidir.. Beni ispatlari ortaya koymaya ve böylecede konuyu noktalamaya siz itelediniz. Ama ben, konuya bagli kalmayi, sizin polemiklerinize girmeye tercih ediyorum ve ispatlara giriyorum.
1. sapla-samani karistirdiginizin ispati: SILIKON MU, yoksa SILISYUM mu ? Silicone, Sammelbezeichnung für eine umfangreiche Gruppe polymerer Verbindungen, in denen Siliciumatome über Sauerstoffatome ketten- bzw. netzartig miteinander verknüpft und die Siliciumatome zusätzlich mit Kohlenwasserstoffresten verbunden sind (z. B. Methyl-, Ethyl- oder Propylgruppen). ----tercüme ---------- Polymer baglantilara, silikonlar denir. Silizyum atomlarinin, oksijen üzerinde ag seklinde birlesmeleri ve sulu karbonlari aralarina almalarindan olusur.
Das Wort Silikon, stammt aus der englischen Ableitung für Silicon und Ketones (Silicium und Ketone), da die in den Siliconen enthaltenen Bausteine R2Si9O im Prinzip einem Keton mit der Formel R2C9O entsprechen. -----tercüme----- Silikon kelimesi,ingiliceden gelmekte olup,Silisyum ve Ketone kelimelerinden alintilarla olusmustur. ----------------- Die physikalischen Eigenschaften der Silicone ähneln denen von Ölen, Harzen oder Kautschuk. Der große Nutzen der Silicone beruht vor allem darauf, dass sie gegen Wärme und Sauerstoff beständiger als die gewöhnlichen organischen Substanzen sind. -----------tercüme---------- Silikonlarin fiziksel özellikleri, Yaglarinkine, Kaucugunkine ve Harzlarinkine cok benzerler. Sicakliga, oksitlenmeye dayanikliklari, organik maddelerdende üstün oldugu nedeni ile önemlidirler. ------------ Silicone stellt man durch Hydrolyse (Reaktion mit Wasser) von Chlorsilanen her, die je nach geforderter Art des Silicons jeweils entsprechende organische Reste tragen. So setzt man z. B. als Ausgangsstoffe für Methylchlorsilane Methylchlorid mit fein gemahlenem Silicium und Kupfer als Katalysator um (Rochow-Müller-Synthese). Stark vereinfacht läuft dabei Folgendes ab: ----------tercüme--- Silikonlar,hydraliz yolu ile,clorsillerden üretilirler -------------------- Die Reaktion wird in einem so genannten Fließbettreaktor bei 300 °C durchgeführt. Das gebildete Hauptprodukt Dimethyldichlorsilan wird zunächst durch fraktionierte Destillation von den anderen Methylchlorsilanen (Nebenprodukte) abgetrennt und anschließend mit Wasser oder Wasserdampf behandelt. Dabei entstehen zunächst so genannte Silanole, aus denen man bei höheren Temperaturen oder durch Verwendung von Katalysatoren das gewünschte Endprodukt Methylsilicon erhält. In ähnlicher Weise lassen sich auch Silicone mit anderen organischen Resten erzeugen (z. B. Ethyl8, Propyl8 oder Phenyl8). Allgemein lässt sich dazu folgende vereinfachte Reaktionsgleichung aufstellen:
Im Fall von Phenyl setzt man bei der Rochow-Müller-Synthese anstatt Methylchlorid Chlorbenzol ein. Man unterscheidet lineare, verzweigte, cyclische und vernetzte Silicone. Siliconöle haben Moleküle mit weniger Siliciumatomen in der Kette, während Siliconharze und -kautschuke längere Ketten, also Makromoleküle haben (siehe Polymere).
Indem man die Größe der einzelnen Moleküle und auch die Polymerisation der zugefügten Moleküle steuert, lassen sich Öle, Harze oder Kautschuke erzeugen. Siliconöle zersetzen sich auch bei sehr hohen Temperaturen nicht; außerdem sind sie gegenüber Metallen und den meisten Reagenzien chemisch inert (reaktionsträge). Zudem bleiben sie auch bei tiefen Temperaturen ausreichend dünnflüssig, bei denen gewöhnliche Kohlenwasserstofföle steif werden. Andererseits bleiben sie bei hohen Temperaturen genügend zähflüssig, bei denen normale Öle zu dünnflüssig werden. Siliconöle verwendet man z. B. in den Hydrauliksystemen von ------------tercüme------- Silikon yaglari; ucaklarda, hidrolik sistemlerde kullanilirlar. Flugzeugen. Siliconharze dienen als wärmebeständige Isolatoren, und Siliconkautschuk setzt man als Isolator sowie überall dort ein, wo die Elastizität und Zähigkeit bei hohen Temperaturen erforderlich sind.
Silicone dienen u. a. dazu, Keramik, Gewebe oder Papier wasserfest zu machen und werden beispielsweise auch in der Kosmetik und Medizin (z. B. plastische Chirurgie) verwendet. ------ Yasemince81 in tercümeyi kontrol etmesini isteyebilirsiniz.
devami geliyor....Yumurta mi tavuktan-tavuk mu yumurtadan cikti ? Selam
koray
19/08/2004 : 10:48:05 KONULARDAN BAYAĞI SAPTINIZ ALLAH SAPTIRMASIN
Levent
18/08/2004 : 17:14:02 "OPTİK BİLGİSAYAR: Bu bilgisayar elektriği lazer ışık ışınlarıyla değiştiriyor. Tellerin aksine ışık ışınları birbirlerinin içinden geçebilmekte böylece üç boyutlu mikroişlemciler mümkün hale gelmektedir. Optik bir transistör çoktan icat edildi; ne yazık ki bileşenleri halen oldukça büyük ve beceriksiz. Bir masaüstü bilgisayarının optik karşılığı bir araba büyüklüğünde olurdu.
DNA BİLGİSAYAR: Yürütülen en makul fikirlerden biri DNA'yı kullanarak işlem yapmak, çift zincirli molekülü biyolojik bilgisayar bandı olarak işlemek (ikili sistemde 0 ve 1'leri şifrelemek yerine, A,T,C,G olarak simgelenen nükleik asitleri kullanmakta). Bu yaklaşım büyük çaptaki verilerle çok kısa bir sürede uğraşabilmek için umut vadediyor. Bu sebeple, büyük bankalar ve enstitüler bir gün bunu kullanabilir. Buna rağmen, bir DNA bilgisayarı organik bir DNA bilgisayarı organik sıvı tüplerinden oluşan hantal ve garip bir cihaz ve yakın gelecekte bir dizüstü bilgisayarın yerini alacağa benzemiyor.
MOLEKÜLER VE NOKTA BİLGİSAYARLAR: Diğer ilginç tasarımlar (silikon transistörü sırasıyla bir tek molekül ve bir tek elektronla değiştiren) moleküler bilgisayar ve kuantum nokta bilgisayarını kapsıyor. Fakat bu yaklaşımlar atomik teller ve izolasyonların seri üretimi gibi önemli teknik sorunlarla karşılaşıyor. Çalışabilen prototipleri henüz yok.
KUANTUM BİLGİSAYARI: Bu yarışmada ortaya çıkacak en sürpriz at, kuantum bilgisayarı, bazen son bilgisayar diye adlandırılıyor. Mantığı; her biri hızlıca dönen, dikkatlice hazırlanmış atom çekirdekleri grubuna bir lazer veya radyo dalgası göndermek. Işın atomlardan sıçradığında, bazılarının yörüngelerine çarpar. Karmaşık işlemler, yörüngelere nasıl çarpıldığını analiz ederek yapılabilir" (Kaynak: http://www.angelfire.com/nt/selcukgun/silikon.htm)
Bunlarda tabii hala tasarım halinde gerçekleşmiş değil.
Levent
18/08/2004 : 16:58:59 " Intel Researchers Develop Breakthrough Transistor Technologies To Fight Power, Heat Issues In Future Processors SANTA CLARA, Calif., Nov. 5, 2003 - Intel Corporation today announced it has identified new materials to replace those that have been used to manufacture chips for more than 30 years. The breakthrough is a significant accomplishment as the industry races to reduce electrical current leakage in transistors -- a growing problem for chip manufacturers as more and more transistors are packed onto tiny pieces of silicon. Intel researchers have developed record-setting, high-performance transistors using a new material, called high-k, for the "gate dielectric" and new metal materials for the transistor "gate." Transistors are the microscopic, silicon-based switches that process the ones and zeros of the digital world. The gate turns the transistor on and off and the gate dielectric is an insulator underneath it that controls the flow of electric current. Together, the new gate and gate dielectric materials help drastically reduce current leakage that leads to reduced battery power and generates unwanted heat. Intel said the new high-k material reduces leakage by more than 100 times over the silicon dioxide used for the past three decades. The industry has been searching for new transistor gate materials for many years, but technical difficulties have impeded practical implementation. "This is the first convincing demonstration that new gate materials will enable transistors to perform better, while overcoming the fundamental limits of the silicon dioxide gate dielectric material that has served the industry for more than three decades," said Sunlin Chou, Intel senior vice president and general manager of the Technology and Manufacturing Group. "Intel will use this advancement along with other innovations, such as strained silicon and tri-gate transistors, to extend transistor scaling and Moore's Law."
According to Moore's Law, the number of transistors on a chip roughly doubles every two years, resulting in more features, increased performance and decreased cost per transistor. To maintain this pace of innovation, transistors must continue to shrink to ever-smaller sizes. However, using current materials, the ability to shrink transistors is reaching fundamental limits because of increased power and heat issues that develop as feature sizes reach atomic levels. As a result, implementing new materials and innovative transistor structures is imperative to the future of Moore's Law and the economics of the information age.
The High-K and Metal Gate Solution All transistors have an insulator material, called a gate-dielectric that is critical to their operation. For the last 30 years, silicon dioxide has served as the material of choice for this key transistor component because of its manufacturability and its ability to deliver continued transistor performance improvements at smaller sizes.
Intel has successfully shrunk the silicon dioxide gate dielectric to sizes as small as 1.2 nanometers (nm) thick, which is equal to only five atomic layers. As the silicon dioxide material gets thinner, electric current leakage through the gate dielectric increases and leads to wasted current and unnecessary heat. To keep electrons flowing in the proper location and solve this critical issue, Intel plans to replace the current material with a thicker high-k material in the gate dielectric, significantly reducing current leakage.
The second part of the solution is the development of a metal gate material, since the high-k gate dielectric is not compatible with today's transistor gate. The combination of the high-k gate dielectric with the metal gate enables a drastic reduction in current leakage while maintaining very high transistor performance, making it possible to drive Moore's Law and technology innovation well into the next decade. Intel believes that these new discoveries can be integrated into an economical, high-volume manufacturing process, and is now moving this transistor research into the development phase.
Transistors with these new materials are an option targeted to be integrated into future Intel processors as early as 2007, as part of the company's 45-nm manufacturing process.
Intel will discuss details of the development of new transistor materials on Nov. 6 at the 2003 International Workshop on Gate Insulator in Tokyo. Intel's invited technical paper will outline the critical and timely challenge of developing and integrating new materials to address current leakage, power consumption and heat issues by focusing on two significant breakthroughs: the identification of the correct high-k gate dielectric material to replace the silicon dioxide used today and the identification of metal materials to replace today's gate material that is compatible with the high-k gate dielectric." (Kaynak: http://www.intel.com/pressroom/archive/releases/20031105tech.htm)
Levent
18/08/2004 : 16:42:16Kenan Kablan'a bu arada teşekkür ederim. Onun da söylediği gibi transistörlerde kullanılan silikon-dioxideye bağımlı değiliz. Şu anda silikon-dioxide'ye göre 100 kat daha etkili olan high-k maddesi bulunmuş. Yeni teknolojinin 2007'lerde piyasaya sürüleceği düşünülüyormuş. (Kaynak: http://www.turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=8695 ) O halde iki de bir çıkıp silikon, Bor filan demenin anlamından çok "YARATICILIK" önem kazanıyor.
Levent
18/08/2004 : 12:36:18 Mimmanagement bu soruyu kime soruyorsun, kendine mi yoksa bana mı? Tekrar bambaşka bir konudan söz ediyoruz, konular sürekli dağılıyor. Seçim sana kalmış, ister keyiflenmek için, ister öğrenmek için; isterse her ikisi için veya bambaşka işler için yap bu senin tercihin. Benim ne hissettiğimi ve beni motive eden şeyleri soruyorsan bırakta o da bana kalsın; çünkü 1. Konuyu büsbütün dağıtmak istemiyorum. 2. Kişisel şeyleri burada tartışmak niyetinde değilim.
Levent
17/08/2004 : 19:14:28Dediğim gibi silicone ve silicon farklı da olsa aynı biçimde silikon şeklinde okunuyor buda karışıklığın nedeni olmuş olabilir. Tüm bunlara rağmen insanlar düşüncelerini söylemeli. Yalanlar, çarpıtmalar, düşünmeden yazılan şeyler olabilir ama tartışa tartışa, düşüne düşüne gerçekleri bulacağız. Yalan yazılan tarihleri, yalan üzerine kurulu otoriter sistemleri de unutmamak gerek. Elbette düşünerek, araştırarak yazmaktan yanayım ama tüm gerçekleri bildiğimizi sanmayalım, en apaçık biçimde bildiğimizi sandığımız şeylerde bile hata yapabiliriz.
Levent
17/08/2004 : 14:27:34 Biz silisyuma, silikon dediğimiz gibi siliconeye de silikon diyoruz tabii bu ikisi tam olarak aynı değil.Fakat kaynaklar bu iki farklı şeye de aynı ismi verebiliyor. Mimmanagement sanırım polymer olarak bunu yani silicone kastediyorsun. Fakat bu polymerin yarı iletken teknolojisinde oynadığı rolü ve özellikle bunun Petrolden nasıl elde edildiğini tam anlayamadım, vesselam!
Levent
17/08/2004 : 14:22:46 Karışıklığın bir diğer nedeni şu da olablir Türkçe'de silisyum (İngilizce si silicon) yerine zaman zaman silikon diyoruz. Bir de silisyumun içinde karbon ve okjijen bulunan bir birleşiği var. Bu bir polymer ve iletken değil, göğüs protezi gibi plastiğe benzer bir şey. Bunun İngilizce adı da silicone.Kısaca:
Silisyum bir element ve İngilizce'si Silicon yarı-iletken teknolojisnde hayli önemli. Silicone bir birleşik ve İngilizce'si Silicone protez göğüs vb şeylerde kullanılıyor.
Levent
17/08/2004 : 14:13:52 Sanırım şunu demek istedin: "Aşırı saf silisyum, bor, galyum, fosfor ya da arsenik ile güçlendirildiğinde; transistörler, güneş gözeleri ve doğrultucular gibi, elektronik endüstrisinde büyük önem taşıyan aygıtların yapımında kullanılan silikon karışımları elde edilir." Kaynak: http://www.biltek.tubitak.gov.tr/periyodik/kullanim1.html Ama ben burda da petrolü bir türlü göremiyorum.
Levent
17/08/2004 : 14:00:18 "Silicon is the second most abundant element in the earth's crust, comprising around 28% of it. It is not found in its elemental form but occurs mainly as oxides and silicates. In contrast to carbon, silicon-silicon bonds are uncommon. Natural silicon-carbon bonds are extremely rare but they can be created synthetically. Silicones are synthetic polymers and are not therefore found naturally. They have a linear, repeating silicon-oxygen backbone akin to silica. However, organic groups attached directly to the silicon atoms by carbon-silicon bonds prevent formation of the three-dimensional network found in silica. These types of compound are also known as polyorganosiloxanes. Certain organic groups can be used to link two or more of these silicon-oxygen backbones and the nature and extent of this crosslinking enables a wide variety of products to be manufactured. The most important materials used in medical implants are fluids, gels and rubbers (elastomers) whose physical and chemical properties include, amongst others, a high degree of chemical inertness, thermal stability and resistance to oxidation.
Silicone fluids (oils) are usually linear chains of polydimethylsiloxane (PDMS) which have a wide range of chain lengths and molecular masses. Cyclic polydimethylsiloxanes also occur and are important intermediates in the manufacture of the linear chain fluids. They are virtually insoluble in water.
Silicone gels have lightly cross-linked polysiloxane networks, swollen with PDMS fluid to produce a cohesive mass. The PDMS fluid is not chemically bound to the crosslinked network but is retained only by physical means, as water is in a sponge, and there is a tendency for the fluid to "bleed". The degree of cross-linking and amount of fluid affects the physical properties of the gel and the rate at which fluid "bleeds" from it. Once suitably cross-linked, silicone gels retain their form without external containment.
Silicone elastomers are extensively cross-linked and contain little free PDMS fluid. The barrier coating of breast implant shells is a special silicone elastomer which is selected specifically to minimise migration of PDMS from the implants. The tensile strength and tear resistance of silicone elastomers may be increased by addition of amorphous silica which is usually pre-treated with organosilicon compounds to enable it to be tightly incorporated into the polymer network." Kaynak : http://www.silicone-review.gov.uk/silicone/
Anladığım kadarıyla silicone, bir birleşik . Silicon yani silisyum ise ise bir element ve yarı iletken teknolojisinde kullanılan önemli bir madde. "Silicones, or "polysiloxanes", are inorganic polymers consisting of a silicon-oxygen backbone (...-Si-O-Si-O-Si-O-...) with side groups attached to the silicon atoms. Certain organic side groups can be used to link two or more of these -Si-O- backbones together. By varying the -Si-O- chain lengths, side groups, and crosslinking, silicones can be synthesized into a wide variety of materials. They can vary in consistency from liquid to gel to rubber.
Silicones are odorless, colorless, water resistant, chemical resistant, oxidation resistant, stable at high temperature, and do not conduct electricity. They have many uses, such as lubricants, adhesives, sealants, gaskets, breast implants, pressure compensating diaphragms for drip irrigation emitters, sex toys, and Silly Putty. Silicone is often mistaken colloquially for elemental silicon, because of the similarity in pronunciation and spelling, but they are entirely different. For example, in the Shakira song "Objection (Tango)", the lyrics "next to her cheap silicon I look minimal" should be "next to her cheap silicone I look minimal" Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Silicone Bu yüzden silicone'nin yarı iletken teknolojisinde nasıl bu kadar çok önemli bir rol oynadığını açıklarsan kaynak gösterirsen sevineceğim Mimmanagement. Ayrıca silicone petrolden mi elde ediliyor yoksa?Buda başlı başına ayrı bir konu. "Silicones are produced from silane monomers (including methyl-, ethyl-, phenyl-chlorsilane), from which silicone compositions are produced by hydrolysis. Until the early 1980s, Dow Corning produced silicones in Australia from partly manufactured silane monomers imported from its blank company in the USA. The reduction in the levels of import tariffs led to the closure of the plant confirming the Australian market is simply too small to support local manufacturing without a substantial comparative advantage. It is useful to note that the current owner of Simcoa has interest in silicone manufacturing operations in Asia." Kaynak http://www.chemlink.com.au/silicon.htm
Görüldüğü gibi Silicone'nin Petrolden nasıl elde edidiğini anlayamadım. Üstelik bunlar bence ikinci derece de önemli. Petrolün bugün için çok önemli olması daha çok enerjiyle ilgili. Konu çok dağılsa da, farklı alanlara girsekte bunaları söyle ihtiyacı hissettim, kusura bakmayın.
Kenan Kablan
17/08/2004 : 08:15:29
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - mimmanagement Konular üzerinde asiri durmak, bu konularin öneminin, diger konulardan fazla oldugunu göstermez.
Zaten bu konunun çok önemli olduğunu göstermek için değildi üzerinde durulma sebebi.
Silikonun petrolden elde edildiği gibi basit ve saçma bir inat mevcut idi ve bütün sav bu iddia üzerine kuruluydu. Hatayı ve yanlış yönlendirmeleri düzeltmek için konu üzerinde duruldu. Doğruları kanıtlamak için gösterilen çaba asla aşırı olmaz.
Bu konuşmaların polemik olduğu konusunda uyaran arkadaşlar; yazılarımda ve cevaplarımda şahsi yorumlarıma mümkün olduğunca az yer vermeye çalışıyorum. Bilimin gösterdiği bir gerçeği, bir doğruyu ortaya koymak polemiğe girmek olamaz. Olsa olsa bana kişisel yorumları ile karşılık verip laf ebeliğine girişenlerin karşılıklı atışma altamaçları mevcut olabilir.
Bilmemne informatik diplomasına sahip ve bu kadar bilimsel çalışmaya imza attığını öne süren vatandaş; silikonun ne olduğundan haberin yok hala konuşuyorsun. Tubitak heyetinin karşısına çıkar "Silikon petrolden elde ediliyo" diye saçmalarsan alacağın cevap bir "HİÇ" olur. Bu senin bilim insanı yönünün bir "HİÇ" olduğunu gösterir. Dünya üzerinde senin adına kayıtlı "HİÇ" bir patent mevcut değil, dünya üzerinde "HİÇ" bir bilimsel veya bilimsel olmayan "HİÇ" bir yayında "HİÇ" bir makalen bulunmuyor. Sadece bilimsel değil ahkam kestiğin diğer konularda da "HİÇ" bir yerde adın geçmiyor. Sana önerim balkona çekil, zırvalamayı bırak ve burada iyi kötü yeni konular açan (-ki senin şu ana kadar açtığın "HİÇ" bir başlık bulunmuyor) veya açılan konulara kendi yorumlarını ekleyerek bizlerle paylaşmaya çalışan değerli forum üyelerinden bir şeyler öğrenmeye çalış.
16/08/2004 : 22:08:52 "Silisyum doğada siliksat asidi (mSiO2.nH2O) ve tuzları halinde bulunur. Yerkabuğunun yaklaşık %25.7 si bu elementten oluşur. Oksijenden sonra bileşikleri halinde en fazla bulunan elementtir. Silisyum oksit (SiO2) doğada kum ve kuartz şeklinde bulunur. Silisyumun iki tane allotropu vardır. Bunlardan birincisi saf kristal silisyumdur. Saydam olmayan koyu gri renkli, parlak sert ve kırılgan olup örgü yapısı elmasa benzer. Diğeri ise amorf silisyumdur. Koyu kahve renkli olup tane büyüklüğü nedeni ile kristal silisyumdan ayırt edilebilir. Kolay reaksiyon verir." Kaynak http://www.kimyaevi.org/elementler/silisyum/silisyum.asp
"Karbon ve silisyum elementleri periyodik sistemde aynı düşey sütunda alt alta yer almışlardır. Karbon atomları birbirleriyle birleşebildikleri halde silisyum atomlarında böyle bir durum yoktur. Silisyum atomları ancak oksijen köprüsüyle birbirleriyle birleşirler. Bileşimlerinde karbon ve oksijen bulunan yüksek moleküllü silisyum bileşiklerine genel ad olarak silikon adı verilmiştir, genel formülü R2SiO'dir. Silikonlar köklere göre isim alırlar ve farklı özellikler gösterirler. Solid silikonlar su ile ıslanmazlar, iyi elektrik yalıtkandırlar. Likid silikonlar, viskoz yağlar ve vazelin kıvamındadır, nemden koruyucu özellikleri nedeniyle krem, losyon ve pomatlarda yer alırlar. Göğüsler için silikon protezler yaygın olarak kullanılmaktadır".http://www.kimyaokulu.com/tarih/kimya_yy_getirdikleri/INDEX.HTM Silicon
" Definition: Silicon Silicon Noun 1. A tetravalent nonmetallic element; next to oxygen it is the most abundant element in the earth's crust; occurs in clay and feldspar and granite and quartz and sand; used as a semiconductor in transistors." Kaynak: http://www.websters-online-dictionary.org/definition/english/Si/Silicon.html
Kenan Kablan
16/08/2004 : 21:08:50 Kanıtlamak mı? Polemik mi? Aşağıda silisyumun hangi dilde nasıl söylendiğinin listesini veriyorum. Ahmet Mim, "kendini bilmek" deyimi bir şey ifade ediyor mu? Yoksa hezeyanlara devam mı?
Listede açıkça görüldüğü gibi ingilizler(en) silicon diyor, Türkler(tr) silisyum. Mesele bundan ibarettir. Silisyum kumdan elde edilir silikon da kumdan elde edilir. Zira ikiside aynı şeydir (SiO2, -Si- 14 ) Bunun bir başka açıklaması yok.
Multilingual dictionary
Silicon en Silizium de lb Silicium nl da fo Kiezel nl† Silikon af Kiesel af† Silisium fy no Kisel sv Kísill is Silicium fr Silicio es gl it Silici ca oc fur Silício pt Siliciu ro Silitsiumu arm Krzem pl Krzém kas Kremík sk Silicij sl hr bos [silicijum] sr [silicium] mk [silicij] bg Silicis lt Silicijan sud Sílicon cy Sileacón ga Sileacon gd Shillagon gv Sylycon kw Silisiom br [pyritio] el Silicium sq [silits'ium] hy [kremnij] oss Pii fi Räni et Szilícium hu [ataem] mok Silisyum tr [kremnij] kk uz Silitziy tg [cahiur] mn Silizioa eu [sic'iliumi] ka [gui1 / gwai1] zh (mand./cant.) [silikhoono] th Silic vi Silikon ms Afro-Asiatic Silikon mt [tsoran] he Silicio eo Silicon (SLC) aen Sandy dms DAHA DETAYLI BİLGİ İSTEYENLER İÇİN; http://www.vanderkrogt.net/elements/elem/si.html
Levent
16/08/2004 : 13:44:47 Devam edelim... Silikonsuz bilgisayarlar olabilir mi? Olabilirse nasıl olur? Doğrusu bu sorunun cevabını tam bilmiyorum. Ama benim bildiğim kadarıyla Petrolü bu kadar önemli kılan şimdilik onun önemli bir enerji kaynağı olmasıdır. Bu konu biraz da Bor konusuna benziyor. Borun çok değerli bir hammadde olduğu söyleniyor. Ülkemiz de dünyanın en büyük Bor madenlerine sahipmiş. Ama bizde bu Boru işletecek, değerlendirecek ne yapı, ne beyin var? Kısaca dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. SEn değerlendirmesini bilmedikten sonra dünyanın en iyi beyinlerine, Bor madenlerine, Petrole sahip olsan ne olur olmasan ne olur?
Levent
16/08/2004 : 13:32:44 Sayın mimmanagement;
Gösterdiğiniz çabalardan dolayı sizi kutlarım. Yani bilim üretmek için harcadığınız çabalardan söz ediyorum. Ayrıca bu ülkeye çok istediğiniz halde bir şey verememenize oldukça üzüldüm. Ama yine de sanırım bu ülkede ki olaylara tümüyle ilgisiz değilsiniz. Kimseden şu veya bu alanda üstün olduğumu iddia edecek değilim, burada sanırım bundan ziyade düşünceleri ve bu düşünceleri ortaya koyarken kullandığımız argümanları tartışıyoruz. Bu yüzden çok fazla anlamsız polimiklere girmek niyetinde değilim.
Şikayet ettiğim konu ise: Türkiye'de insanların düşünceye karşı takındıkları olumsuz tavırdır; kurumlar, insanların bir çoğu böyle bir durumda, sanki bu konuda yerleşmiş bir gelenek var, bu hastalıkta hepimize şöyle veya böyle bulaşmış görünüyor. Tübitak ve YÖK'ten söz ederek Mimmanagement'da sanırım bunu demek istemiş ki bu konuda tamamıyla ona katılıyorum. Petrol ve Bilgi teknolojileri birbirinden ayrılmaz şeylerdir. Şöyle bir soru düşünün "beyin mi önemli kan dolaşımı mı önemli?" Hayat için beyin de kanda son derece önemli, neredeyse ikisi de vazgeçilmez. Petrol ve bilgi teknolojileri de birbirine oldukça bağlantılı. Dünyanın bütün petrol rezervlerine sahip olsanız, bu kaynağı koruyacak, işletecek, değerlendirecek bir yapıya sahip değilseniz Suuidi Arabistan, Kuveyt gibi diğer büyük devletlerin kuklası haline gelirsiniz. Diğer bir sorun ise Petrolun sonsuza dek insanlık için enerji kaynağı olamayabileceğidir. Her ne kadar şu an ilen bulunan yakıtların hiç biri yakın zamanda Petrole alternatif olabilecek gibi görünmese de bu durumun değişme ihtimali yine de yok değil. Demek istediğim Petrol tümüyle alternatifsiz bir yakıt değil. Hidrojen, alkol vb bir çok alternatif yakıtlar zaten var. Bunlar Petrole göre daha pahalıya geldiği için Petrol hala lider. Ama dünyadaki tüm petrol kaynakları bittiğinde veya önemli ölçüde azaldığuında bu kaynaklar kullanılabilir. Bilgi ise kesin olarak tanımlı bir şey değil, tanımı gereği sürekli bir hareket, değişim ve gelişme içinde.
Levent
12/08/2004 : 22:22:40 Mimmanagement o olamaz, bu olamaz diyorsun. Sana burada da cevap vereyim. Anladığım kadarıyla ispat vermekten ziyade polimiğe giriyorsun. Konuyu çok dağıtmışsınız. Konunun ne olduğu bile anlaşılmaz hala gelmiş. Sanırım "Dünya Ekonomisi'ne yön veren Petrol mü, Bilgi Teknolojileri midir?" diye bir soru vardı. Petrolün önemi tartışılmaz çünkü petrol bugün için kullanılan en önemli enerji kaynaklarından biridir ve uzun süre lider olabilir. Fakat yeni enerji kaynaklarının devreye girmesi de çok çok uzak bir ihtimal değildir. Hidrojen vb. Fakat bugün için petrol hala önemli gözüküyor. Bilgi teknolojiliri de hayli önemli bir konu. Ama tabii bütüncül düşünmek zorundayız. Türkiye bunlardan hangisini düşünüyor veya düşünebiliyor mu bir de o soru akla geliyor. Bence biz hiç bir şey düşünmüyoruz, hala fatalist, totaliter anlayışlarla bir yerlere varacağımızı sanıyoruz. Demokrasi denince tüylerimiz diken diken oluyor, ARGE denince insanlar 'hayal kurma, defol git, burası Türkiye' filan diyor. Böyle olunca ne Petrolün, ne stratejilerin, ne de Bilgi Teknolojilerinin bir önemi kalıyor. İnsanlar Kuantum bilgisayarını düşünüyor, bzimkiler gülüyor, okumuyor veya bilmeden yazıyor, sonra çıkılıp her şeyi biliyor gibi ukalalık yapıyoruz.
hpl1510
04/08/2004 : 10:04:59 4 Ağustos 2004 saat 10.30 itibarı ile anket sonuçları aşağıda ki gibidir.
Sonuçlar: Petrol [34%] 62 oy Bilgi Teknolojileri [62%] 114 oy Diğer [5%] 9 oy
İlerleyen zaman eşliğinde anket sonuçları değişebilir... Ben "diğer" seçeneğini işaretleyenlerin neler düşündüğünü merak ediyorum. Dünya ekonomisinin (petrol veya bilgi teknolojileri gibi) sadece bir değişkene bağlı olmadığı düşünülüyorsa, diğer bileşenlerin de sıralanması mümkün olabilir.
- Özellikle gelişmiş ülkelerin siyasal ve bölgesel politikaları, - Çin gibi sanayide üretim artışı yaşayan ülkelerin artan enerji ve hammadde (çelik, alüminyum, nikel vs.. )ihtiyaçları - Alternatif enerji kaynakları gibi diğer bileşenler hakkında düşünceleriniz merak ediyorum.
Saygılarımla,
Ismail KIRTILLI
25/07/2004 : 15:32:46
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - mexart bu soru bence yanliş yönlendirme ve sadece 2 seçeneğin ön planda tutulmasi doğru değil.neden biraz daha düşünmüyoruz
seçenek önerileriniz neler?
onları da ekleyelim.
mexart
25/07/2004 : 08:23:27 bu soru bence yanliş yönlendirme ve sadece 2 seçeneğin ön planda tutulmasi doğru değil.neden biraz daha düşünmüyoruz
Ismail KIRTILLI
17/07/2004 : 19:52:52 Konu çok başka yerlere gitmiş,biraz olsun toplamak adına birkaç rakam vermek istiyorum.
Bunlar ülkelerin ellerindeki mevcut petrol rezervlerinin ne kadar yeteceğini gösteriyor?
Irak = 100+ BAE = 100+ Kuveyt = 100+ İran = 93 Suudi Arabistan = 73 Venezuela = 72 Azerbeycan = 61 Libya = 66 Katar = 46 Nijerya = 43 Angola = 28 Kazakistan = 22 Rusya = 22 Çin = 19 Brezilya = 19 Cezayir = 17 Kanada = 16 Meksika = 12 ABD = 11 İngiltere = 5
Kenan Kablan
16/07/2004 : 08:47:26 emredersin komtanım...
GÖKALP
15/07/2004 : 08:11:13 BU SİTEYE DÜN AKŞAM TESADÜFEN RASTLADIM VE BİR ŞEYLER KAPABİLİRMİYİM DİYE HEMEN ÜYE OLDUM.ANCAK BİRAZ İNCELEDİKTEN SONRA ŞUNUN FARKINA VARDIM:BU SİTEYİ BAZI ARKADAŞLAR HERŞEYİ KENDİLERİNİN BİLDİKLERİNİ İSPAT ETMEK İÇİN KULLANIYORLAR.ELİNİZDEKİ SÖZLÜKLERİ BIRAKIN!
savaskulah
30/06/2004 : 14:06:13 mimmanagement ve Kenan Kablan, Allah sizden razı olsun arkadaşlar, bir konu bu kadar güzel polemik haline getirilebilirdi doğrusu. Yazdıklarınızı zevkle okudum. Devamını başka konularda da bekliyoruz :)))
Kenan Kablan
21/06/2004 : 07:55:21 pes yani! yavuz ** ev sahibi bastırır derler.doğruymuş.
Kenan Kablan
21/06/2004 : 03:09:43 Her seferinde baştan başlamak çok gereksiz gelmeye başladı. Yazılar uzadıkça içlerinde o kadar çok hata oluşuyor ki tek tek düzeltmeye çalışmak tüm enerjimi yok ediyor.
Alıntılarda hata yok, çevirilerde de... zaten alıntılar silikonun ne olduğunu ve mikroişlemcilerde nasıl kullanıldığını gayet güzel açıklıyor. (forumda Almanca bilen sadece iki kişi yok, kullanan iki kişi var) Bir fıkra vardır. İki deli tartışıyor, denizler mi daha çoktur karalarmı. Bir sonuca varamıyorlar en sonunda biri mendilini çıkarıyor yanlarındaki muslukta bir güzel ıslatıyor. Arkadaşına dönüp soruyor: - sence mendil ıslak mı? diğeri: - evet. der demez bizimki hükmü veriyor. - GÖRDÜN MÜ, BEN HAKLIYIM İŞTE DENİZLER DAHA ÇOKTUR.
SAP ve SAMAN Karbon temelli polimerler = çoğunlukla petrolden elde edilir. Silikon(silisyum) temelli polimerler = silikondan elde edilirler.
Karbon da, silikon da temel elementlerdendir.
Silikon aslında bir tür polimerik yapıya sahiptir. Fakat bizim burada itiraz ettiğimiz konu mikroişlemcilerde PVC, PE veya PU gibi petrol kaynaklı polimerlerin kullanıldığının iddia ediliyor olması.
Mikroişlemci üretiminde aşırı saf silisyum(Si), bor, galyum, fosfor ya da arsenik ile güçlendirilerek kullanılır.
Sallamanın bu kadarı olur; "eski çiplerde %80'i bozuk çıkıyordu" hangi farklı kaynaktan alınmış bir bilgi bu? Cem Yılmazın dediği gibi "kaynak gösteremem ayıp olur" diyeceksiniz herhalde... 1984 yılından bu yana Z80 işlemcilerden tutunda 8086 lara, pentiumlara kadar bunca zamandır bu piyasanın içindeyim böyle bir bilgiye ne rastladım ne de birinden duydum.
Transistörlerin içindeki silikonu sıvı sanmak cahillikte ayyuka çıkmaktır. Başka bir şey değil.
SİLİSYUM MU, SİLİKON MU? DİYE BİR SORU SORULMAZ. SİLİSYUM İLE SİLİKON aynı elementin farklı söylenişidir. SİLİKON KULLANAN FİRMALAR KURTULMUŞ, SİLİSYUMDA ISRAR EDEN TEXAS INST. FİRMASI İSE İFLAS ETMİŞ.!!!!???? PEH PEH PEH! (İkisi de aynı şey kardeşim, hiç bir farkları yok)
Petrolden metrolden silikon elde edilmez. Deli saçması bir tez bu. silikon bildiğimiz kumun içinde bulunur. Doğada oksijenden sonra en çok bulunan elementtir. (%25)
Fotoiletken (GaAs) işlemciler var bir de o ama konuya hiç girmeyeyim.
Selüloz, kömür, kauçuk halen plastik üretiminde hammadde olarak kullanılmaktadır.
Daha ne söyleyeyim selülozun topraktan çıkartılmadığını, bu yüzden çıkarılmasının durdurulması gibi bir iddianın gerçek olmadığını, bitkisel kökenli olduğunu ve bildiğimiz ağaçtan elde edildiğini, kağıdın hammaddesi olduğunu bilmeyen var mı? Yakında şu anda kullandığımız petrol kökenli CD'lerin yerine yüksek kapasiteli selüloz CD'lerin (Kağıt CD'ler)kullanılmaya başalayacağı haberini de vereyim bu arada..
Kauçuğun kükürt ile işlenmesi sonucu Polimerik yapıya kavuştuğu ve daha sonra sanayide kullanıldığı çok yaygın olarak bilinmez. Kauçuk sağlamlığını ve elastikiyetini bu işlem sayesinde elde eder.
Pasta formu (kalıbı) veya diğer mutfak malzemelerinde kullanılan teflon, polimer teknolojisi kullanılarak üretilmiştir.
Daha ne diyeyim? MP3 playerlerin düşük kapasiteli olanlarında Flash RAM, yüksek kapasiteli olanlarında ise bildiğimiz manyetik okuma/yazma düzeneğine sahip harddiskler kullanıldığını mı söyleyeyim?
Normal insanlar hata yaparlar, bir başkası doğrusunu gösterir, hata yapan teşekkür eder, kabul eder. Bu son yazım. bundan sonra yazmayacağım. ve son olarak şunu söylemek istiyorum:
Nihâvend makamında, bestesi Ali Ulvi Baradan'a ait çok hoş bir TSM eseri vardır;
Yemeni bağlamış telli başına Zülüfleri düşmüş hilâl kaşına Henüz girmiş onüç-ondört yaşına Edâlı, işveli köylü güzeli
Ahmet Bey 'ayakkabı'yı başımıza bağlattıktan sonra ve üstelik bunda ısrar ettikten sonra bana söyleyecek başka bir şey kalmıyor. (güneydoğulu bir arkadaş sordum yemeni bilir misin diye; "biz ona 'poşu' deriz, başa sarılır" diye cevap verdi.)
20/06/2004 : 22:40:10 Arkadaşlar yazdıklarınızın türkçesinden bişey anlamadım. Onay gerkiyorsa Mim beyin tercümesi içerik olarak doğru. Şuan bilgi teknolojileri ekonomiye yön veriyor bence. Petrol hammadde olarak önemli fakat alternatifleride olabilir. Bilgiyi kullanan ülkelerin geldiği noktayla petrole sahip olanların geldiği nokta arasında dağlar kadar fark var. Sadece eknomiye değil bir çok alanda her şeye yön veren bilgi olmuştur.Tartışma konusu buydu zannedersem . Silikon chip kauçuk tartışmalarınızdan birşey anlamış değilim. Siz devam edebilirsiniz.
Kenan Kablan
20/06/2004 : 20:52:08 Ayrıca bir gün gelip işlemciler petrol kökenli polimerlerden üretilmeye başlandığında yine petrole bağımlı kalmak gibi bir durum yok. selüloz, kömür, kauçuk vs bir çok hammadde bu iş için uygundur.
0.97 saniye. 01:51:59, 20 Mayıs 2024, Pazartesi
Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.
Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.
Ana Sayfa
Petrol mü, bilgi teknolojileri mi?