Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız. Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
YORUM YAZILAN YAZI
huyhuyhuy
15/08/2009 : 21:56:30 kayserimden naklen bir aktarımdır .
8 Numaralı Kutu Doktorun biri yeni bir muayene açmış. Kapıya yazmış...
"Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..." Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..." Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:" Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu bok!!!!!" Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.." Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun... "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!" Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"... Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...."
Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı...
Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.." Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..." Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, "S.kecem, seni de sekiz numaralı kutunu da ha..." diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!"
SON 30 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
efxturkey
15/05/2010 : 15:41:55
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - huyhuyhuy AĞUSTOS BÖCEĞİ HİKAYESİ
Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir lavrada ortalama olarak 12 yıl bekler.
Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos.
Yani topu topu bir ay... Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir.
Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir.
Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay...
Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok.
Siz olsanız çalışır mıydınız?
vallahi bu ağustos böceğinin halini şimdi daha iyi anladım karınca boşuna mırın kırın ediyormuş. bende çalışmam valla ne çalışıcam 12 sene beklicem sonra 1 ay ömrüm olucak ondada çalışıcam. en güzel şarkıyı söyler en fıstık gibi olan ağustos böceğini bulur bi güzel çiftleşirdim bir ay boyunca sonra ver elini öteki taraf :D :D
17/03/2010 : 23:19:57 Bir gün Şenol Güneş Brezilya milli takımı antrenörü Scolari ile karşılaşmış. - Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş. - Çok kolay zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve Ronaldo'yu çağırmış. - Ronaldo'ya oğlum söyle bakayım senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin olmayan kimdir? Ronaldo biraz düşünmüş, "tabiiki ben oluyorum" demiş. Şenol Güneş bundan çok etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez İlhan Mansız'ı çağırmış. - İlhan sana bir soru soracağım eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım, bil bakalım annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? İlhan biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Hakan'ı bulmuş. - Hakan, annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? Hakan cevap vermiş: Benim tabii ki, İlhan sevinçle Şenol Güneş'in yanına dönmüş: - Sorunun cevabını buldum hocam: Hakan'mış. Şenol Güneş köpürmüş: - Vay *** herif, Hakan olur mu hiç, doğru cevap Ronaldo idi!..
necmibilir
17/02/2010 : 13:16:37 FIKRA iki genci ,kızın babası uygunsuz vaziyette yakalamış.Delikanlıya ,ya kızımla evlenirsin ya da şikayetçi olurum 20 yıl hapis yatarsın demiş.delikanlı çaresiz evlenmeyi kabul etmiş.Aradan 20 yıl geçmiş.20 nci evlilik yıldönümü şerefine bir parti verip bütün arkadaşlarını davet etmişler.Fakat adam mutsuz,bir köşeye çekilmiş ağlıyormuş.Arkadaşı yanına gidip sormuş;neden ağlıyorsun cevap: aaah ah,ben şimdi bu gün hapisten çıkacaktım.
yenifırsatlar
16/02/2010 : 16:53:58 İngiliz Kralı seyahat ederken, yolu bir köye düşer. Mütevazi bir handa geceler. Yemek olarak da bulduğu dört yumurta ile karnını doyurur. Hesabını sorunca, on altın isterler. - Aman! der, kral. Burada yumurta kıtlığı mı var? Han sahibi cevap verir: - Hayır efendim. Yumurta boldur ama, kral kıtlığı var.
yenifırsatlar
16/02/2010 : 16:47:55 Fatih, hocası Akşemseddin'e sorar: - İnsan, açlığa ne kadar dayanabilir? Akşemseddin cevap verir: - Ölünceye kadar
ikizka
16/02/2010 : 15:12:12 Kim daha inat çı
Üç arkadaş meyhanede içiyorlar başlıyorlar tartışmaya sebep her birinin kendisinin daha inatçı olduğunu iddaa etmesi o diyor en inatçı benim diğerleri diyor en inatçı benim meyhanenin demirbaş en yaşlı müşterisi müdahale ediyor diyor ki
Arkadaşlar sırayla anlatın kendinizi ona göre hepimiz birlikte karar verelim kim daha inatçı bulalım diyor tabi bu öneriyi hepsi kabul ediyorlar. 1.si Başlıyor anlatmaya ulan diyor bi gün dişim bi ağrıyor bi ağrıyor sormayın ölüyom ağrıdan dişçiye gittim dişçi soruyor hangi dişiniz ağrıyor diye inat ettim hepsini çekene kadar ağrıyan dişimi şöylemedim diyor
Meyhanede ne kadar kadar insan varsa kırılıyor gülmekten helal olsun gerçekten ne inat adammıs sın sen diyorlar
2.si Başlıyor tabi hemen anlatmaya ula o bişemi ben bir gece çıktım meyhaneden gittim eve aşşağıdan başıyom zile hanım diafondan kimo diyor ben inat ettim sabaha kadar çaldım o sabaha kadar sordu kimo diye ben benim demedim.
Tabi meyhanedekiler ya kardeşim sende gerçekten çok inatmışsın yani iddaa etmekle haklıymısın derler
3.sü Yahu arkadaşlar bunlar neki fasa fiso benim yanımda çerez kalır ben 25 senelik evliyim düğün gecesi hanıma kızdım inat ettim bir kere bile beraber olmadım siftahım yok der
Hemen atlarlar öbür arkadaşları itiraz ederler dittir lan ayıp oluyor ama yalan konuşuyorsun 2 tane aslan gibi oğlun var nasıl siftahın yok ********** derler Adam devam eder lan iyiya işte öyle inat ettim ki onların babası kim diye sorma bile sormadım 25 yıldır.
huyhuyhuy
16/02/2010 : 14:33:57 Karısı ve dört çocuğuyla beraber tek göz evde yaşayan bir adamı ziyarete giden Hoca halinden şikayet eden adama, kendisine yardım edeceğini ama öncelikle bir şartı yerine getirmesi gerektiğini söyler Adam hemen kabul eder ve sarılıp Hoca'nın ellerini öper Hoca, adama eşeğini, keçisini ve tavuklarını da evin içine almasını ve haftaya kendine gelmesini söyleyince adam önce buna şaşırsa da Hoca'nın bir bildiği vardır deyip çaresiz kabul eder Ertesi hafta gelen adam bir haftada canıma tak etti Hocam ne yapacağız şimdi der Hoca, gayet sakin eşeği evden çıkarmasını ve haftaya tekrar gelmesini söyleyip adamı gönderir, diğer hafta keçiyi sonrada tavukları evden çıkarttır Sonunda adam gelerek:- "Allah senden razı olsun Hocam sanki dünyaya yeniden doğmuş gibi oldum"
huyhuyhuy
26/11/2009 : 19:24:56 AĞUSTOS BÖCEĞİ HİKAYESİ
Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir lavrada ortalama olarak 12 yıl bekler.
Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos.
Yani topu topu bir ay... Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir.
Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir.
Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay...
Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok.
Siz olsanız çalışır mıydınız?
huyhuyhuy
26/11/2009 : 19:04:09 Temel Bir Gün Akşam Üstü Güneş Batarken Denizi Seyretmenin Saati Kaç para? Sahilde Oturmuş Denizi Seyrediyormuş. Bir Den Uyanık br Polis Belirir Ve Temelin Saf Olduğunu Varsa**** Yanına Yaklaşır.
Polis: Şii Birader Napıyosun Burda
Temel : Hiiiç Denizi Seyrediyorum
P: Denizi Seryertmenin Saati Kaç Para Biliyomusun?
T: Yoo Bilmiyorum Ne kadar?
P: Saati 5 Lira, Kaç Saat İzledn Bakim...
T: Şimdi Tam 2 Saat Oldu
P: Ozaman 10 Lira Ver Bakalım
Polis Parayı Alır Ve Arkasını Dönüp Gülerek Uzaklaşır....
Temel ise Şöyle Der: Vay Keriz Vay Oysaki Ben Sabahtan Beri Denizi Seyrediyorum ama 2 saat parasıyla kandırdım enayiyi
baba çok mu zengin miş.? [ : hani fıkrayı anlatırsın da senin anlattığından kel alaka bir şey anlayan tipler vardır. bir de sorup fıkranın içine ederler . onun gibi , bir soru işte.
Abi albaydan mektup gelmediğine daha çok sevinmiş ki yani:)) babasının ölümüne bile üzülmemiş
baba çok mu zengin miş.? [ : hani fıkrayı anlatırsın da senin anlattığından kel alaka bir şey anlayan tipler vardır. bir de sorup fıkranın içine ederler . onun gibi , bir soru işte.
Abi albaydan mektup gelmediğine daha çok sevinmiş ki yani:)) babasının ölümüne bile üzülmemiş
huyhuyhuy
26/11/2009 : 18:57:35 Müjde Mois, baban ölmüş!.."
baba çok mu zengin miş.? [ : hani fıkrayı anlatırsın da senin anlattığından kel alaka bir şey anlayan tipler vardır. bir de sorup fıkranın içine ederler . onun gibi , bir soru işte.
masal06
26/11/2009 : 18:54:21KAYSERİLİ
Gözleri kör, yalniz ve yoksul bir Kayserili kirlarda basibos dolanirken bastonuna degen sihirli lambayı alıp icinden cini cikarmayi basarmis. Bu isten hayli biktigi belli olan Cin, Kayseriliye soyle bir baktıktan sonra; - "Senin hayli istegin vardir; simdi sen gozlerin acilsin istersin, zenginlik dilersin, evlenmegi arzularsin, ama ugrasamam.. Sadece bir dilegini yerine getirecegim. Iyi dusun ve ne isteyeceksen iste.." demis.
Kayserili biraz dusundukten sonra dilegini soylemis;
Bir GS'lı, bir Fener'li ve BJK'lı, S.Arabistan'da yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar. Mahkemeye çıkarılırlar. Karar: idam! itiraz ederler, karar müebbet cezasına çevrilir. Ama o gün, bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha yapıp, herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır. BJK'lı, "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez. Uyanık Fenerli bunu görünce, "Sırtıma iki yastık bağlayın" der. Ama iki yastık bile 10 tane kırbaca dayanmaz. Sıra G.Saraylı'ya gelince Prens Hazretleri: - Bak G.Saraylı, sana acıdım. Avrupada çok büyük başarılar kazanmanıza rağmen bu sene Avrupa'daki hiçbir lige katılamadınız. Türkiye liginde de de çok kötü sonuçlar alıyorsunuz. Ezeli rakibiniz F.Bahçe'nin gerisindesiniz. Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum. G.Saraylı "O zaman bana 1000 kırbaç vurulsun" der. Herkes şaşkına döner. Prens "ikinci isteğin ne" diye sorar. G.Saraylı pis pis sırıtarak, ikinci isteğini söyler: - Sırtıma F.Bahçeli'yi bağlayın!
masal06
26/11/2009 : 18:50:42 iki Yahudi arkadaş, piyasayı araştırmışlar ve o sene haki renkli kumasın moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler.Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü. iki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. bir gün kapı çalındı ve içeriye bir albay girdi: -Siz de haki renkte kumaş var mi? dedi -Evet albayim var, gösterelim dediler. Albay, -Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak tabii ki benim tek basıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarin öğlen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz. O gece bitmek bilmedi. "ya iptal olursa" diye düşündüler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile postacıyı beklediler. Gelmesin diye dua ederek. 12'ye 5 kala postacı sokağın kösesinden gözüktü. "Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Mois, büyük bir kederle koltuğa çöktü. Aron da çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir telgraf vardı. Aron titreyen elleri ile telgrafı açtı, okudu ve sevinçle seslendi: "Müjde Mois, baban ölmüş!.."
huyhuyhuy
18/11/2009 : 22:58:13 SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selâmeti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona: “Sen sır saklamasını bilir misin?” diye sormuş. Vezir, Yavuz’dan cevap alacağı ümidiyle: “Evet hünkarım, bilirim.” dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış: “Ben de bilirim…”
huyhuyhuy
18/11/2009 : 22:56:24 SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri, bir toplantıda Mehmet Akif'i küçük düşürmeye çalışıp: "Mehmet Bey Siz baytardınız, değil mi?" demiş. Mehmet Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş: "Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?"
huyhuyhuy
18/11/2009 : 22:55:21 HAKLI ÖLÜM
Sokrates ölüme mahkum edildiğinde, eşi ağlayama başlar. Sokrates eşine neden ağladığını sorar. Eşi: -Haksız yere ölüme ***ürülüyorsunuz, onun için ağlıyorum.” der. Sokrates gayet sakin cevap verir: -Haklı yere ***ürülseydim daha mı iyiydi?
huyhuyhuy
18/11/2009 : 22:54:15 AKŞAM YEMEĞİ
Yahya Kemâl, dostlarından birine: -Bu akşam benimle yemek yer misin? Diye sorunca, arkadaşı: -Hay hay! der. Çok memnun olurum. Hiçbir mazeretim yok! Yahya Kemal gülümseyerek karşılık verir: -İyi öyleyse, bu akşam size geliyorum.
huyhuyhuy
10/11/2009 : 16:44:35 FIKRA
Nasreddin Hoca pazara giderken mahalleden şakacı biri yanına gelip: - Efendim akşam uyurken fare ağzıma kaçtı. Bunun çaresi nedir? - Çaresi kolay... Aç bir kedi yutun!
huyhuyhuy
28/10/2009 : 23:58:44 Cennette nikah Evlenme hazirligi icinde olan bir çift trafik kazasinda ölüp cennete giderler. Damat adayi durumu gorevli melege anlatarak evlenip evlenemeyeceklerini sordu. "Bir bakayim" dedi gorevli melek. Aradan 3 ay gectikten sonra gorevli melek magdur cifte sevincli haberi vermek için "Hersey ayarlandi. sizi evlendirebiliriz" dedi. "Sey... Biz dusundukde, acaba evliligimiz yurumezse bizi bosayabilirmisiniz ?" dedi damat adayi. Gorevli melek gok gürültüsü sesiyle son derece kizgin bir sekilde; "Siz manyak misiniz ??? Cennette bir imam bulabilmek icin 3 ayimi verdim. Avukat bulmak ne kadar surer tahmin edebiliyormusunuz?"...
huyhuyhuy
13/10/2009 : 19:59:48 hocaların siyaset ve ticaret i camiye sokmaları dün fıkra idi bu gün gerçek oldu
masal06
13/10/2009 : 14:29:48 TİCARETE DÖKMENİN ANLAMI YOK Köyden şehire göçmüş cahilin biri, camiye pek gitmediği gibi, zaman zaman din adamları aleyhinde de lâflar edermiş. Bir ğün, ondan alacaklı ve bakkal dükkânı sahibi olan hoca bunu sıkıştırmış:
*Ula Memo! Sen müslüman değil misin? *Elhamdülillah müslümanım. *Niye öyleyse, namaz kılmı yorsun? *Kılacağım. *Oruç? *Tutacağım. *Karına iyi davranacak mısın? *Davranacağım. *Komşularla da iyi geçinecek misin? *Geçineceğim. — Borçlarını da ödeyecek misin?
Sözün buraya gelmesine fena halde sinirlenen Memo:
Bir Fransız, bir Amerikalı, bir Alman ve bir Türk, deniz kazası sonucunda ıssız bir adaya düşmüşlerdi. Bir hafta sonra Fransız konuştu: - Ben yokken şimdi sevgilim kaç kez evime gelmiş, beni çok merak etmiştir. Amerikalı atıldı: - Ben yokken bütün medya gelmiş, beni arıyordur mutlaka. Alman: - Ben yokken patronum, yeni projeler için beni aramıştır mutlaka Ve Türk: - Ben yokken kimbilir ne zamlar, ne vergiler gelmiştir!
huyhuyhuy
04/10/2009 : 00:47:53
EŞEK" DEYİP GEÇMEYİN!.."
Her ne kadar insanoğlu türlü akılsızlıkları eşşeklikle nitelendirse de en güzel gözlere sahip bu sevimli hayvan, yerine göre çoğu insandan daha akıllıdır... Örneğin ''''Eşek, iyi bir yol mühendisidir. Yokuşları en fazla % 7 eğimle ve kısa mesafelerde virajlar alarak çıkar.'''' dediklerinde. .. Ben de inanmamış ve nivelman yaptırmıştım yani topoğrafik aletle ölçüm. Sonuç şaşırtıcıydı: % 7 Hani bu konuda çoğumuzun bildiği meşhur bir Anadolu fıkrası vardır:
1950''li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye''ye. Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet yok, eleman yok. Nafı''a mühendisleri eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış . Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş: - Ne yapıyorlar böyle? - Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar. - Nasıl yani, anlayamadım? - Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz demişler. Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş: - Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz? Yetkili bozgun... Cevap vermiş: - Amerika''dan mühendis getirtiyoruz.
Sokak köpeklerinden çok sikayet gelince Diyarbakır Belediyesi bütün sahipsiz köpekleri toplamış. Ahali de sokakta başıboş gezen köpek sürüleri yok oldu diye çok mutlu olmuş. Sonra bir gün bakmış ki köpeklerin hepsinin kulağında bir zımba, sokaklarda yine geziyorlar... Vaho Belediyeyi aramış. Yetkiliye: - 'bu itleri niye saldız la böyle?' demiş. - Yetkili de, hayvan haklarından söz etmiş ve: - 'merak etmeyin hepsi aşılandı, kısırlaştırıldı' demiş. - Vaho feryat etmiş: 'Ha ula sizin ağzınıza sıçam, size, bizi isiriyler dedik, s....ler mi dedik...
huyhuyhuy
23/09/2009 : 15:40:50 Önemli bakanlardan biri bir kokteylde ; Düşünebiliyor musunuz?.. Çocukluğumda hep bir soyguncu olmayı hayal etmiştim. Demiş Kokteyldeki şairlerden biri , Gerçekten çok şanslısınız... Çünkü çocukluk hayallerine kavuşabilen çok az kimse vardır dünyada!..diye şey etmiş
METTİN
14/09/2009 : 23:55:53 ACI AMA GERÇEK HOCAM,BUNUN BİR ÖRNEĞİ DE TUNUS ,AYNEN ONLARIN YOLUNDA GİDİYORUZ...ILIMLI DEĞİL ,SOĞUK İSLAMA DOĞRU..
huyhuyhuy
14/09/2009 : 23:46:40 gerçekten güzel . Tespit . Hem espiri , hem düşündürücü bir kıssa.
1.44 saniye. 05:01:24, 2 Mayıs 2025, Cuma
Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.
Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.