Okula kayıt olmaya gideceğimizde, hepimizin elini tutarak ya annemiz ya da babamız ***ürmüştür. Çocuk olduğumuzdan bundan daha tabiisi de olamaz.
Yeni okuma çağına gelen çocuklarımızın önümüzdeki pazartesi günü okullarına başlayacak olmaları ayrı heyecan yaşatacak, anne ve babalara.
Okul denince, insanın en çok öykündüğü öğretmenleridir. Zaten yeterince öğretmenlerimiz konuşulduğuna göre, bende dün okumuş olduğum kurşun kalemle ilgili yazının haklılıklarına bakayım dedim.
Çocuklar yeni okula başlayınca, öğrenciler önce okulun bölümlerini tanıyacaklar. Tanıtım işini sınıf öğretmenleri yapacaklar, uyum için gerekli hazırlıklardan sonra sınıf öğretmenlerimiz, ağırca yazı yazdırmaya başlayacaklardır.
Okula yeni başlayan öğrencilerimize.
Yazılarını neyle yazacaklar? Tükenmez kalemle mi, yoksa mürekkepli(dolma kalemle) mi, uçlu kurşun kalemle mi?
Elbette hayır, bunların hiç birini kullanmayacaklar.
Her işin incelikleri var. İşlerin başlangıcında nasıl kalem tutulacağını ve hangi kalemi kullanacaklarını öğretmenlerimiz belirtirler.
Hiç değişmeyen kalemi alın derler ta kii, tam yetkin oluncaya kadar deneme yanılma ve tekrarla hatalarını sıfıra indirinceye kadar.
Sadece kalemlerden birini kullanmalıdır.
Okumayı ve yazmayı öğrenen tüm insanlar istisnasız bu kalemi ve aparatını desem yanlış mı olur? Beraber kullanmıştır. Gelecekte de kullanılacaktır.
Bildiğiniz gibi bu vazgeçilmezimiz ve kalemimiz, kurşun kalemdir.
Okula başlayan öğrencilerimize kırtasiyeciye gidince hemen deriz ki; bir düzine kurşun kalem, yanında iyi bir kalemtıraş, yanlış yazdığında silinmesi için kaliteli silgi veya silgiler vermesini isteriz.
Hemen belki aldım olmaz ama bunlar hepimizin okulla tanıştığımızda olağan hallerdir kurşun kalem, kalemtıraş ve silgi. Vazgeçilmez üçlü desek mi?
Varlıklı olanlar, çocuklarına geç yavrum, ağabeyinin yanına, kurşun kalemlerden istediğin rengi söyle, en pahalısından kalemini seç der.
Yanına da şöyle uygun ve kaliteli beğendiğin kalemtıraşı al der. Çocuk nazlanarak kalemtıraşını da alır.
Geldik silgiye, silgisini de alır. Bu arada unutuyordum. Bunların dağınık olması münasip düşmez, bir de kalemlik alınır.
Alt gelir grubu kişilerin, çocuklarının yukarıda ki davranışların hiç birini yapma şansı yoktur. Ailenin büyüğü ne derse o olur. Hangilerini beğendiyse büyük, çocukta onu beğenmiştir.
Ben o kalemi, kalemtıraşı, silgiyi almam diyemez ki. Önemli olan kurşun kalemsiz yazı hayatının olmayacağını hepimiz biliriz.
Bunun yanında çok kullanımlı kalemtıraşlar ve de silgilerde var.
Silgilerin özellikle yumuşak olması tercih sebebidir. Çünkü yanlışı silerken, iz bırakmamalıdır. Hele ilköğretimin birinci sınıfına başlayacaklar için silginin yumuşak olması çok önemlidir.
Kalemin kalitesi, silginin iz bırakmaması. Çünkü o çağda ki öğrencilerimiz çok titizdirler. Taklit gücü yüksek olanlarsa öğretmenim böyle yapın dedi der, alternatif kabul etmezler. Silgi iz bırakırsa ikna edemezsiniz. Kurşun kalemi hiçbir kul makam ve mevkiinden indiremeyecektir.
Kurşun kalemin değerini bilmemiz gerekiyor. En kalitelisinden kurşun kalem ve kalemtıraş ve de silgimiz vardır hepimizin, evinde değil mi?
Düşündüğümüzde hepimizin kurşun kalemle ilgili hatırası vardır.
Bazen rüyalarımda imtihana giriyorum. İmtihana geç kalıyorum. Öğretmen hazırlığı tamamlamış oluyor. Ceplerime bakıyorum kurşun kalemim yok.
Zaten geç kalmışım nasıl olur da söylerim diyorum. Kalemi temin ediyorum. Ucu kırık oluyor. Kalemtıraş lazım. Onu buluyoruz.
Acele yazınca hatalar kaçınılmaz oluyor. Silgi gerekiyor. Bu arada en büyük ızdırabı çekiyorum. Uyanınca çok şükür ya rabbi iyi ki rüya imiş dediğimi hatırlıyorum.
Tüm imtihanlarda dinliyorum adaylar yumuşak kurşun kalem silgi kalemtıraş bulundurmalıdır diye açıklamalar yapılıyor.
Uzman öğretmenlik, uzman doktorluk olsa da kurşun kalemle işlem yapmak durumunda tüm adaylar.
Onun için bizler için kurşun kalemsiz hayat olmaz.