Durgunluk büyük küçük tüm şirketleri tedbir almaya yöneltti. İşte holdinglerin kriz senaryoları...Küresel piyasalardaki dalgalanmaya siyasi krizin eklenmesiyle başlayan durgunluk büyük küçük tüm şirketleri tedbir almaya yöneltti. Holdingler kriz senaryoları hazırlarken, danışmanlık şirketlerine de destek için başvurular arttı
2007'nin ikinci yarısından itibaren küresel piyasalarda yaşanmaya başlayan dalgalanmaya 2008'de Türkiye'deki siyasi ortamdan kaynaklanan belirsizlikler de eklenince piyasaya büyük bir durgunluk hakim oldu. Küçük-büyük tüm şirketler, kriz tehlikesine karşı yeni stratejiler geliştiriyor.
Şirketlerin bazısı tüm anlaşmalarını tek bir para cinsi üzerinden yapmaya başlarken, bazıları da dolar cinsinden aldığını dolar, euro cinsinden aldığını euro olarak satmaya başladı. Bir kısmı borçlanmalarını o günkü kur üzerinden sabitlerken, ajandalardaki yatırım planlarını ya erteliyor, ya da daha uzun bir sürece yayıyor. Euro ve dolar cinsindeki yüksek kiralar yüzünden zor günler yaşayan perakende sektörünün bazı temsilcileri ise, kiraların düşürülmesi için alışveriş merkezleri yönetimleriyle pazarlık masasına oturma hazırlığında. İş dünyasının ağırlıklı yıl sonu kur tahmini ise dolarda 1,40-1,45; euroda ise 2,15-2,25 aralığında. İş adamlarına göre Türkiye'nin fotoğrafı Haziran'dan sonra netleşmeye başlayacak.
Kriz yönetimi için danışmanlar devredeBöyle bir ortamda önünü daha iyi görmek isteyen iş dünyası ise, danışmanlık firmalarına yöneldi. Döviz kuru ve faizler başta olmak üzere belirsizlik ortamında nasıl bir tavır takınması gerektiği konusunda dış yardım almak isteyen firmaların kendilerini kriz senaryolarına hazırlamak için aldığı profesyonel danışmanlık hizmetleri de arttı. Şirketler çeşitli simulasyon ve senaryo planlamalarıyla hangi durumda nasıl bir aksiyon alacaklarını dışarıdan uzmanlarla birlikte önceden belirlemeye başladı.
Son dönemde belirsizlik ortamıyla birlikte dışarıdan danışmanlık alan firmaların sayısında bir artış yaşandığını belirten ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Argüden, "Türk iş dünyasının aslında kriz konusunda hem deneyimleri, hem de hazırlıkları var. Yine de son dönemde şirketlerin dışarıdan aldığı destek ve danışmanlıklarda artış gözleniyor. Şirketler senaryo planlaması ve çeşitli simülasyonlarla bu dönemi daha rahat geçeriz düşüncesindeler" dedi.
Şirketlerin tedbir olarak aldığı en önemli aksiyonun yaptıkları işin uluslararası boyutunu artırmaya çalışmak olduğunu ifade eden Argüden, "Bu sayede herhangi bir ülkeye ve ekonomisine bağımlılığı azaltıyorlar. Şu anda Türk şirketler arasında en önemli stratejik çözüm bu olmaya başladı. İkinci olarak ise 'başka hangi business-line'a geçerim' arayışına giriyorlar" diye konuştu.
Şirketlerin aldığı simulasyon ve senaryo planlaması danışmanlığında örneğin 'kriz olursa faizler ne kadar artar' gibi öngörüler ortaya konulup hangi durumda nasıl bir aksiyon alınacağı önceden belirleniyor. Gelecekle ilgili belirsizliklerin çok fazla olduğu dönemlerde ise özellikle en uç noktalardan örnek veya olasılıklar seçilip nasıl davranılacağı belirleniyor.
İş dünyası nasıl tedbir alıyor? AVM'lere 'Kirayı düşürün, yoksa çıkıyoruz' diyeceğiz (Yalçın Ayaydın / İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı)Tedbir olarak öncelikle AVM'lerde yüksek rakamlarla kiralamalarda frene bastık. Oturmuş bir sistem var. Buna göre kiralamalar dolar-euro üzerinden yapılıyor. Bu büyük bir risk. AVM sahipleriyle görüşeceğiz. 'Ya kirayı düşür, ya da biz çıkacağız' diyeceğiz. En azından ciro oranına göre kira almalarını teklif edeceğiz. Bundan sonra her önümüze gelen projenin de üstüne atlamayacağız. İkinci bir tedbir olarak ise elimizden geldiğince dolar borçlanmamaya çalışıyoruz. Bankalardan yaptığımız borçlanmaları da o günün kurundan sabitleyerek yapıyoruz ki önümüzü görelim. Yurtdışına ağırlık verip 5 yıl içinde Balkanlar ve Kafkaslarda 200 mağaza açacağız. Yıl sonunda kurda her şey olabilir, euro 3 YTL'yi bile bulabilir.
Yatırımları uzun vadeye yaydık (Mustafa Boydak / Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili)Dalgalanma ve belirsizlik ortamında mümkün olduğu kadar pozisyon riski almamaya çalışıyoruz. Kazancımızı üretim faaliyetlerinden sağlamamız gerek. Bu nedenle riski artırmayan ya da makul ölçülerde risklerle pozisyon alıyoruz. İş yaptığımız piyasada hangi para birimiyle çalışıyorsa, biz de ona yöneliyoruz. Bu sayede parite riski almamaya çalışıyoruz. Yatırımlarımızı tamamen durdurmadık ama yavaşlattık. Tüm yeni yatırımları sürece ya**** yapma kararı aldık. Örneğin kısa zamanda yapacaeımız bir yatırımı şu anda 1,5 yıla yaymamız söz konusu. Yıl sonu dolar-euro paritesi 1,60-1,65 civarında olur. Dolar yılı 1,300-1,400 euro ise 2,150-2,250 aralığında kapatır.
Stokları düşürüp, yatırımları erteliyoruz (Tuncay Özilhan / Anadolu Grubu İcra Kurulu Başkanı)Otomotiv, inşaat, bir miktar da perakende gibi talep daralması yaşanan sektörlerde çeşitli tedbirler alma yoluna gittik. Öncelikle stoklarımızı düşürüyoruz. İmalatı da ona göre yeniden ayarladık. Üçüncü olarak ise fiyatlandırmada yeni bir politikaya gidiyoruz. Eğer o üründe ithal malzeme kullanılıyorsa, dolardaki değişime bağlı olarak fiyatlandırmayı da yeniden yapıyoruz. Çünkü bu ortamda en önemli tedbir, fiyat-maliyet yapısını yeniden gözden geçirmek. Ayrıca yatırımlarımızı da erteliyoruz, bundansonra yatırımlarımızı daha dikkatli yapmak zorundayız.
Planlarımızı ihracata yönelecek şekilde revize ettik (Ali Kibar / Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı)Grup olarak farklı sektörlerde değişik stratejiler belirledik. Örneğin iç pazar talebinin yoğun olduğu sektörlerde talebi karşılamaya yönelik bir politikaya devam edeceğiz. Ama otomotiv gibi daralma yaşanan sektörlerde ise durgunluğu aşmak için ihracata yönelecek şekilde planlarımızı revize ettik. Yatırım planlarımız konusunda ise bazı gelişmeleri görerek gitme kararımız bulunuyor. Ancak alüminyum alanında halka açılma planımız konusunda gerekli süreci işletiyioruz. Şu anda bunun için gerekli olan prosedür neyse onu işletiyoruz. Ancak herşey tamam olduğunda o günün şartlarına göre yeniden gözden geçirip zamanlamaya o zaman karar vereceğiz.
Dolar aldığımızı dolar satıyoruz (Ahmet Nazif Zorlu / Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)2008 yılının sıkıntılı olacağını öngörmüştük. Dünyada başlayan bir krizdir. Etkilenmemek mümkün değil. Önemli olan alınacak tedbirlerle bunun hafif atlatmak. Biz bu ortamda dolarla aldığımızı dolar, euro ile aldığımızı euro ile satıyoruz. Böylece en az olumsuzlukla atlatmaya çalışıyoruz. İhracatçı olduğumuz için, kurdaki yükseliş orta vadede lehimize. Ancak dolar 1,50-1,60 seviyesine çıkarsa herkes zor duruma düşer. Bundan sonra borcu, alacağı ona göre oluşturmak lazım. Yani dolar alıyorsan dolarla satacaksın. Yıl sonunda kurun ne olacağını kimse tahmin edemez. Ekonomistler bile, dolar -euro paritesi için 1,38 demişti ama 1,58 oldu. Dolar 1,50-1,60'ı görürse herkes için tehlikeli, bunun altında kalmalı.
Risk alma iştahımız azalıyor (Hamdi Akın / Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı)Şirketler hem 2008 hem de 2009 planlarını revize ediyorlar. Bu noktada Türkiye'deki bankaların iş dünyasına vereceği desteğin hangi seviyede olacağı önemli rol oynayacak. Şu anda kredi almada bir sıkıntı yaşamıyoruz. Ama bu yaşamayacağımız anlamına gelmez. Bu nedenle uzun vadeli bir program yapabildiğimiz söylenemez. Devletin hangi rolü üstleneceği önemli. "Piyasalarda ne kadar daralma olursa olsun, satıştaki karlılığım ne olursa olsun özel sektörle devam edeceğim" mi, yoksa "bekleyeyim" anlayışı mı hakim olacak. Tahterevallinin iki tarafı var. Eskiden karşı taraf bize hafif geliyordu. Ne çıkartırsak bir alıcı bulurduk diyorduk. Artık risk alma iştahımız azalacak.
Kaynak: Referans, Ceyda Çağlayan