Global Kriz Ve Türkiye'ye Etkileri - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Global Kriz Ve Türkiye'ye Etkileri


dt_turan
Girişimci Editör

Toplam 544 yazı
22/03/2008 :  10:59:54 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Merhaba,
Daha önce parti kapatma ile ilgili yazılar için bir başlık açmıştım, bu başlıkta da global kriz ile ilgili beğendiğim yazıları buraya eklemeye çalışacağım.

Türkiye için asıl kabus şimdi başlıyor

Kredi krizinin ABD’li bankalardan sonra Avrupalı bankaları da vuracağı vurgulanıyor.

Credit Suisse ilk çeyreği zararla kapatacağını açıklarken, Alman bankası IKB’nin zor durumda olduğu söyleniyor

Kredi krizinin ABD’li dev şirketleri kurban almaya devam edeceğine yönelik korkular şimdi de Avrupalı bankalara sıçradı. Alman bankası IKB’nin likidite sıkıntısı çektiği söylentileri ve Credit Suisse’in ilk çeyreği zararda kapatacağını açıklaması, başta Avrupa olmak üzere Türkiye’de de moralleri bozdu. Hissedarları arasında Deutsche Bank’ın da olduğu Sigma Fonu’nun zor durumda olduğuna yönelik haberler de borsalarda satışları hızlandırdı. İMKB, Avrupa borsalarındaki düşüşlerin ardından günü yüzde 2.59’luk kayıpla 39.847 puandan tamamladı.

Credit Suisse’in ilk çeyreği kârla bitiremeyeceğini açıklaması ve Alman bankası IKB’nin zor durumda olduğu yönündeki haberler moralleri bozdu. Avrupa merkez bankalarının piyasalardaki likidite sıkıntısının devam ettiğine yönelik sinyallere yanıt olarak piyasaya para vermesinde IKB’nin ciddi miktarda sermayeye ihtiyacı olduğu yönündeki söylentilerin etkili olduğu belirtiliyor.

Fonlar nakite döndü

Dün sabah Alman Devlet Bankası KfW, zor durumdaki IKB’ye varlıklarındaki değer düşüklüğünü karşılaması için 450 milyon dolar vereceğini açıkladı. Alman hükümeti bu bankayı ayakta tutmak için geçen ay 1 milyar euro teklif etmişti. Avrupa Merkez Bankası dün yaptığı ihalerle piyasalara 5 gün vadeli olarak 15 milyar euro verdi.

Fonların emtia fiyatlarının rekor seviyelere tırmanmasının ardından satış yapıp nakite dönmeleri, dolara hem yurtdışında hem de yurtiçinde değer kazandırdı. Pazartesi günü bin 30 dolara çıkan altının ons fiyatı 905 dolara, petrolün varil fiyatı ise 100 doların altına indi. Fonların emtiadan kaçmaya başlamalarının ardından dolar euro karşısında yüzde 1.6 değer kazandı.

Bazı Avrupalı bankaların zor durumda olduğuna yönelik haberler de eurodaki değer kaybını hızlandırdı. Euro/dolar paritesindeki sert düşüşün ardından dolar içeride 1.5 kuruş artarak 1.25 YTL’ye yükseldi.

Credit Suisse: Kâr etmedik

Şubat ayında mortgage’tan 2.85 milyar dolarlık zarar yazan İsviçreli Credit Suisse, 2008’in birinci çeyreğinde aktif değerlerindeki büyük düşüşler ve zor piyasa koşulları nedeniyle kâr elde etmesinin muhtemel olmadığını, ancak Şubat ayında açıkladığı yüksek aktif değer düşüşlerin, ilk düşünüldüğü kadar kötü olmadığını açıkladı. Yazılı açıklamanın ardından gazetecilere konuşan Credit Suisse’nin CEO’su Brady Dougan, aşırı dalgalı piyasada faaliyet göstermeye devam ettiklerini ancak yine de konumlarının sağlam olduğunu söyledi.

Dougan, “Aşırı dalgalı piyasada faaliyet göstermeye devam ediyoruz . Sektörün üzerindeki baskı belli. Konumumuzu daha muhafazakâr tuttuğumuz için, zarara rağmen yine de zaman içinde rakiplerimizden daha iyi performans gösteriyoruz” dedi. Açıklamaların ardından Credit Suisse hisselerinde kayıp yüzde 11’e ulaştı.

Kaynak: Vatan Gazetesi




Krizin sorumlusu hırslı süper bankerler

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, dünyada türbülanslar yaratan ekonomik krizlerden "yeni kuşak" hırslı "süper bankerleri" sorumlu tuttu.

Kemal Derviş, Hindistan’da yaptığı konuşmada yeni kuşak "süper bankerlerin" kár peşinde koşarken gösterdiği açgözlüğünün, en yoksul ülkelerdeki yoksulluğu azaltma hedeflerini geciktirme riski içeren bir ekonomik krizi tetiklediğini söyledi. Derviş, İngiliz The Times gazetesinde yeralan açıklamalarında, son 10 yılda yaşanan üç ekonomik krizden "aşırı etkinliğe sahip, az yasal düzenlemelere tabii olan" finansal sektörü sorumlu tuttu.

BANKERLER BÜYÜK KÁR EDİYOR: Derviş, söz konusu üç kriz olarak, 1997’deki Asya krizi, 2001’deki e.ticaret krizi ve halen devam eden ABD kaynaklı kredi krizlerden bahsetti. Derviş şunları söyledi: "Süper bankerler, hedge fonların yöneticileri ve özel yatırım şirketleri, 21’inci yüzyıl kapitalizminin yeni baronları oldu. İnanılır gibi değil: ABD’de son birkaç yılda toplam şirket kárlarının yüzde 40’ı, finansal sektörde elde edildi." Satın alma gücü paritesine göre yüzde 4-5’lik dünya ekonomik büyümesinin, kalkınma için ’harika’ olduğunu, büyük bir yavaşlamanın ise ciddi bir aksilik oluşturacağını vurgulayan Derviş, bankerlerin, piyasalarda oluşan balonlardan büyük karlar sağladıklarını ancak balon patladığında bunun bedelinin asıl, hükümetlerce gerçekleştirilen kurtarma operasyonları ve agresif faiz indirimlerince alevlendirilen yüksek enflasyonun aracılığıyla sıradan insanlar tarafından ödendiğine dikkat çekti.

BM HEDEFLERİNE ETKİSİ: Finansal sektörün üretici olmadığını, üreten kaynaklar için aracılık yaptığını, organize ettiğini belirten Derviş, dünya ekonomik büyümede meydana gelebilecek büyük bir düşüşün, 2015 yılına kadar yoksulluğun yarıya indirilmesini, Aids’in yaygınlaşmasının durdurulmasını öngören BM’nin Binyıl Kalkınma Hedeflerini gerileteceği uyarısını yaptı.

Kaynak: Hürriyet




Mobius: Siyasi endişeler kalkarsa, yolunuz açık

Templeton Fonu kurucusu Mobius, Türkiye’de siyasi endişeler kalkmadıkça belirsizlik durumunun süreceğini söyledi. TL’nin dalgalanmaya devam edeceğini belirten Mobius, doların uluslararası piyasalarda daha fazla düşmesini beklemediğini kaydetti.

İSTANBUL - Templeton Fonu Kurucusu dünyaca ünlü yatırımcı Mark Mobius, CNBC-e yayınında piyasalarda yaşanan dalgalanmanın fotoğrafını çekti. Türkiye’nin siyasi sorunlar yaşanan bir süreçten geçtiğini belirten Mobius, “Siyasi sorunlar devam ettikçe Türkiye’ye belirsizlik olarak yansıyacak. Türkiye’nin nereye gittiğini bunlar belirleyecek. Siyasi endişeler ortadan kalkarsa Türkiye ilerleyebilir. Siyasi endişeler kalkmadıkça bu durum daha fazla belirsizlik demek olur” dedi.

Ekonomik büyümeye odaklanmanın çok önemli olduğunu belirten Mobius, hükümetin dini konular yerine reformlara yönelmesini umduğunu belirtti.

TL DALGALANMAYA DEVAM EDECEK
Böyle bir ortamda TL’nin biraz daha dalgalanmaya devam edeceğini belirten Mobius, “Bir tarafta iyi bir ekonomik büyüme var, yabancı yatırım var. Diğer tarafta ise siyasi ortamla ilgili korkular artıyor. Kurda hassasiyetin biraz daha devam edeceğini düşünüyorum” diye konuştu.

ABD’DE FAİZ İNDİRİMİNDE SONA GELİNMEDİ
Mobius, ABD Merkez Bankası Fed’in faiz indiriminde sona gelmediğini, faizlerin yüzde 1’e kadar kadar marjı olduğunu kaydetti. Avrupa ekonomisinin daha fazla yavaşlayacağını sanmadığını belirten Mobius, enflasyona odaklanan Avrupa Merkez Bankası’ndan ise kısa vadede faiz indirimi beklemediğini söyledi.

DOLAR DAHA FAZLA DÜŞMEZ
“Bundan sonra emtia fiyatlarının uzun vadede yüksek kalacağını göreceğiz” diyen Mobius, dünyada doların bundan sonra daha fazla zayıflamasını beklemediğini ifade etti. Mobius, “Dolar şu ana kadar oldukça düştü ama ABD’deki olaylara bakınca gittikçe daha fazla zayıflaması yönünde endişeler vardı. Bundan sonra biraz daha dengeleme görebiliriz. Doların daha fazla zayıflamasını beklemiyorum” dedi.

Kaynak: CNBC-E




'Krizin yaşanması kaçınılmazdı, geçiş dönemi yaşıyoruz'

Alan Greenspan ABD'de yaşanan ekonomik krizin kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Konut sektöründe olmasaydı başka alanda olacaktı" dedi..

*Bunun olabileceğini iddia edenler bu yöntemi kullanarak doğruluğunu kanıtlamalı.
*Fed geçmişte deflasyonist endişeler nedeniyle faizleri uzun süre düşük tuttu.
*Deflasyon ABD ekonomisi için konutta kıyasla daha büyük bir tehlikeydi.
*Uzun vadeli faizlerin artırılmasıyla konutta balon oluşması engellenemez.

ABD piyasalarının içerisinde bulunduğu krizin baş sorumlusu olarak gösterilen eski ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Alan Greenspan, kendisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Greenspan özellikle 2003-2004 döneminde faizleri uzun süre düşük tutmasıyla, ABD'de konut balonunun oluşması arasında bir bağlantı kurulmasının anlamsız olduğunu belirterek, "Fed'in bu konuda sorumlu tutulması çok yanlış. Fed'in kısa vadeli faiz oranları üzerinde bir etkisi var ama uzun vadeli faizler bankanın etki alanının dışında kalıyor. Konut sektöründe oluşan balonun nedeni de Fed'in etki alanı dışında bulunan uzun vadeli faizlerin uzun süre düşük seyretmesi sonucu oluştu" dedi.

UCUZLUK DÖNEMİ BİTTİ
Greenspan, uzun vadeli faizlerin artırılmasıyla konut sektöründe balon oluşmasının engellenebileceği yönünde teoriye de katılmadığını belirterek, "Bunun olabileceğini iddia edenler arada sırada bu yöntemi kullanarak doğruluğunu kanıtlamalıdır" dedi. Konuşmasında ABD'de yaşanan çöküşe de değinen Greenspan, "Piyasalarda bir krizin yaşanması kaçınılmazdı. Sıkıntılar konut sektörü olmasa bir başka alanda olacaktı. Bir geçiş dönemi içerisindeyiz. Fiyatların uzun süre düşük seyrettiği bir dönemin sonuna gelmiş bulunmaktayız" dedi.

KONTROLÜ KAYBETTİK
Eski Fed Başkanı, geçmişte aldıkları kararlara yönelik eleştirilerin o dönemin ekonomik koşulları göz önünde tutularak yapılması gerektiğine işaret ederek, "Fed'in o zamanlar önceliği deflasyonist etkilerle mücadele etmekti. Bu konu ABD ekonomisi için olası bir konut sektörü sorunundan çok daha büyük bir tehlike anlamına geliyordu. Biz daha sonra kısa vadeli faizleri yeniden yükseltmeye başladık ama uzun vadeli faizler bundan etkilenmedi ve düşük seyretmeye devam etti. Bir süre sonra İngiliz Merkez Bankası'nın yanı sıra diğer merkez bankalarıyla birlikte uzun vadeli faizler konusunda kontrolü kaybettiğimizi fark ettik. Bunun sonucu olarak konut fiyatlarını düşürme şansımızı da kaybetmiş olduk" dedi. Greenspan 2004 yılında yaptığı ve tüketicileri değişken faizli konut kredisi almaya teşvik ettiği açıklamasını 1 ay sonra geri aldığını belirterek yanlış yönlendirme ile ilgili iddiaları da reddetti.

Kaynak: Sabah

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
javel
Yeni Üye

Toplam 54 yazı
22/03/2008 :  20:59:19  Alıntı
Arkadaşlar ABD de büyük bir kriz gerçekleşmek üzere.Şu anda resosyona(eksi büyüme) doğru giden bir yolda ABD ekonomisi.Bunun olmaması için FED bütün önlemleri almaya çalışıyor ama nafile.Çünkü ABD de son yıllarda çok fazla konut yapılmış ve talep yeterince artmamıştır.Şu anda inşaat sektörü durma noktasına gelmiştir.
FED konut fiyatlarının düşmemesi için çaba gösteriyor ancak o kadar fazla konut varki satılamayan bunu engellemesi zor görünüyor.Yani ABD de bir konut balonu oluşmuştur.Buda birgün patlayacaktır arkadaşlar.İnşaat sektörü ekonominin lokomotifidir bildiğiniz gibi.Burdaki işlerin aksaması bütün ekonomiyi etkiler.
Şöyle bir söz vardır"ABD hapşırırsa diğer ülkeler nezle olur".Bu söz aynen geçerli arkadaşlar ABD durgunluğa girerse bütün dünya etkilenir.Bundan Türkiyede çok fazla etkilenir.Etkinin boyutu Türkiyede büyük olur.Neden derseniz?Bizim büyük bir cari açığımız var.
Sizlerle birkaç bilgi daha paylaşmak istiyorum;ihracatımız yıllık bazda %20 ler civarında artıyormuş gibi görünüyor.Ancak bunda kur etkisi vardır.TL
bazında bakınca durum hiçte öyle değil.Cari açıktada böyle bir sorun var.Kur etkisinden dolayı cari açığımız daha iyi görünüyor gerçek açık daha fazladır arkadaşlar.
Herkese saygılar...

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Öğrenci
dt_turan
Girişimci Editör

Toplam 544 yazı
26/03/2008 :  11:39:38  Alıntı
İş dünyası da kararsız

Global krizde ABD Merkez Bankası'nın son önlemleriyle piyasalarda iyimser bir tablo oluştu. Krizde sona yaklaşıldığı yorumlarına karşın, mini ankete katılanlar ise henüz dibe vurulmadığı görüşünde!..

Küresel piyasaları alt üst eden mortgage krizinin miladı sayılan 23 Temmuz 2007'den bu yana İstanbul Borsası yüzde 26,7 değer yitirdi. Bu dönemde krizin anavatanı ABD'de Dow Jones endeksi ise yüzde 10,5 düştü. Zordaki bankaları rahatlatmak için piyasalara 260 milyar dolar veren ABD Merkez Bankası Fed'in önlemleri ise son dönemde iyimser bir hava oluşturdu. Borsalardaki kayıpların azalması "Borsalar dibe artık vurdu" yorumlarının yapılmasına neden oldu. Önceki gün Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen de benzer bir yorumla "Kriz taban yaptı, ama bu durum uzun sürer" dedi.

İşdünyası, bankacı ve ekonomistlere "Dalgada dibi gördük mü yoksa kriz daha şidditini artırabilir mi?" sorusu yöneltildi. Ankette 25 kişinin görüşleri yer aldı. Ve sonucta ankete görüş bildirenlerin yüzde 56'sı "Dalgada dip seviyeleri görmedik" yanıtını verdi. "Piyasalar dibi gördü" görüşünü savunanların oranı ise yüzde 24 olurken, belirsizliğin devam ettiği görüşündekilerin oranı yüzde 20.

TİM Başkanı Oğuz Satıcı: Son çeyrekte toparlanır'
DİP yapıyor ve işin teorisinde olduğu gibi hafif düzelmeye geçecek. 2008'in son çeyreğinde toparlamanın yaşanacağını düşünüyorum. Zaten sinyaller gelmeye başladı. Bear Stearns de fiyat çok düşük bulundu ve yükseltildi. Bu bir sinyaldir. Herhalde şimdi küresel dalganın yukarıya hareketini görüyoruz. Türkiye açısından yaşananlar paniğe neden olmamalı.

YASED Başkanı Tahir Uysal: 'Dip platosu demek daha doğru'
ABD açısından bakarsak doğru dipteyiz diyebiliriz ama global anlamda hâlâ soru işaretleri var. Avrupa'da etkisini görmüş değiliz. Bilançolar daha açıklanmadı. Duruma dip yerine dip platosu demek daha doğru. Avrupa'da bilançolar açıklanınca biz de etkileneceğiz. Dünyanın geri kalanına da yayılacak. Birkaç işaretle iyiye gidişin başladığına dair yorum yapılabileceğini düşünmüyorum.

Zorlu Grubu Yön. Kur. Bşk. Ahmet N. Zorlu: Bekle gör yapmak lazım'
İKİ üç sene önce herşey tavan yaptı piyasalarda. Bolluk vardı. Mortgage ile birlikte bazı enstrümanların sanal olduğu görüldü. ABD faizi 2.25'e kadar indirdi. İyimser bir tablo esiyor. Bekle gör yapmak lazım. Gevşekliğe kapılmamak, izlemeye devam etmek gerekiyor. Ama bence de dibe vurdu. Yine yükselir ama eskiye göre daha stabil olur. Bunun ortası bulunmuş olur.

AKFEN Grubu Başkanı Hamdi Akın: 'Karamsar tablo devam ediyor'
DAHA dip görülmedi. Henüz karamsar tablo devam ediyor. Bu seneyi unutmak lazım. Bu sene sonuna kadar belirsizlik devam edecek. Neyin nerede olduğu, hangi halının altına süpürülen pisliğin hangi halının altından çıkacağı belli değil. Piyasalara bir an da geriye döneceğini söylemek iyimserlik olur. Avrupa bilançoları açıklanacak ve ABD'de açıklanacak verilerin çalkantılara neden olacağını unutmamak gerekli.

Sanko Grubu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: 'Belirsizlik var, belli olmaz'
GELİŞMELERİ takip ediyoruz. Dip yapıp yapmadığı ile ilgili kararım kesin değil. Bizim açımızdan zaten hâlâ en büyük problem kur. Giren ithal malları ortadı. İhracatın performasının yükselememesinin nedeni de aynı. Kendi içimizde tedbirlerin, önlemlerin bir an önce alınması gerekiyor.

İHKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu: Kısmen dibe geldik diyebiliriz'
NİSAN ayının görmek lazım, çok önemli. Finans kuruluşlarının bilançoları açıklanacak. Dibe gelindiği görüşüne kısmen katılıyorum ama kısmen de katılmıyorum. Özellikle ABD'de FED, Hazine yani kamu kuruluşları proaktif politika izliyor. Ancak bu proaktif politikaların işe yarayıp yaramayacağını görmek için biraz daha beklemek lazım.

Scott Bugie, Standard & Poor's Analisti "Kredi krizinde yol yarılandı"
FİNANS sektöründe mortgage temelli zarar açıklamalarının önemli bir bölümü tamamlandı. Sektörün toplam zararı 285 milyar dolar olacak. Şu an itibariyle açıklanan zarar 160 milyar seviyesinde. Yolu yarıladık sayılır"

Jimmy Yates, CMV Avrupa Başkanı: "Tehlikeyi henüz atlatmadık"
"BEAR Stearns olayı piyasalarda tedirginliğe neden oldu ancak bankanın JP Morgan tarafından alınması umutların yeniden yeşermesine neden oldu. Ancak henüz tehlikeyi atlatmış sayılmayız.

l Larry Kantor, Barclay Capital Başkanı: "Dibe yaklaştığımızı söyleyebiliriz"
"SON haftalarda piyasalarda yaşanan gelişmelere bakılırsa artık kriz konusunda dibe yaklaştığımızı söyleyebiliriz. ABD ekonomisi üçüncü çeyrekten itibaren toparlanmaya başlar ve ucuz dolar yardımıyla yaşanacak ihracat patlaması toparlanmayı körükler"

Finansbank Başekonomisti İnan Demir: Yurtdışı toparlanır bizi siyaset etkiler'
ULUSLARARASI piyasalarda dibi gördük demek çok riskli. Geçtiğimiz temmuz ayında beri piyasaların iki-üç kez sakin dönemler yaşadığını gördük ancak her seferinde finans piyasalarından gelen kötü haberler ile çalkantı gittikçe büyüdü. Toparlama zaman alacak. Türkiye piyasaları içinse durum biraz daha farklı. Bizdeki dalgalanma artan siyasi gerilim ile artacak. Yurtdışı toparlansa bile içerideki uzun süreli belirsizlik dönemi bizi olumsuz etkileyecek.

Fortis Ekonomisti Haluk Bürümcekçi: 'Toparlanma eğilimi var'
GEÇTİĞİMİZ hafta ABD'de yaşanan olumlu gelişmeler piyasalar üzerinde ciddi bir rahatlama oldu. Açıkçası uluslararası piyasalara böyle bir beklenti pompalanıyor ve toparlanma fırsatı olarak algılanıyor. Resesyon dönemlerine göre finans piyasalarında yaşananlar ve etkileri sınırlı görülüyor. Piyasalar şimdilik belirli dönemlerde toparlanma eğilimine giriyor. Dibe ulaşmadık.

JP Morgan Ekonomisti Yarkin Cebeci: 'Türkiye kazançta geri kalır'
ULUSLARARASI piyasalar için güçlü saptamalar yapmak kolay değil. Finans piyasaları kötü senaryoları bile satın almış gibi görünüyor. Ancak Avrupa'daki durum netleşene kadar piyasaların toparlanma sürecine girmesi zor. Kısa vadede bir düzelme beklenmiyor. Politik risk nedeniyle Türkiye piyasaları yükselişte diğer piyasaların altında kalabilir.

TEB Yatırım Ekonomisti Sertan Kargın: 'Dibe vurduk diyemeyiz'
PİYASALARIN yaşanan dalgalanmanın dibine geldiğini söylemek zor. Zararlar hala devam ediyor. Avrupa'da risk sıfırlanmadı, sonuna geldik demek doğru değil. Krizin sonuna geldik diyebilmek için özellikle Avrupa finans sisteminde birinci ve ikinci çeyrek bilançolarının temiz gelmesi lazım. Türkiye tarafında da politik anlamda ciddi bir sıkıntı var.

Ak Yatırım Ekonomisti Hakan Aklar: 'Çalkantı uzun sürebilir'
ABD finans piyasalarını saran dalgalanma devam edecek. Krizin ne kadar ciddi olduğu Fed'in aldığı önlemlerden de belli. Önlemler bile ABD piyasalarını rahatlatamadı. Önümüzdeki dönemde de toparlanacağa benzemiyor. Şu an ABD ekonomisinde en kötü senaryo gerçekleşiyor. Belirsizlik ortamı, piyasaları 6 ay ile 1 yıl arası etkilir.

Piyasalardaki hasarın tedavisi en az 1 yıl sürer
İŞ Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, "İş'le Buluşmalar" toplantısında, dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmanın uzun dönem alacağının açık olduğunu söyledi. Türkiye'de buna benzer sorun yaşandığında, "küçücük bankacılık sektörü"nün üçlü denetim süreci yaşadığını ve bankalara el konduğunu hatırlatan Özince, ABD kaynaklı sıkıntının benzer bir işlem göreceği ve boyutları dikkate alındığında büyüklüğünün tahmin edilebileceğini kaydetti. Özince, "Türkiye'de 40 tane küçücük boyutlu bankayı toparlamaya çalışırken ne kadar zaman ve para harcadık? İyimser tahminle bunun tedavisinin bir yılın üzerinde süreceği anlaşılıyor. Ondan sonra da bunun bankacılık sektörü ve sermaye piyasasında kaybedilen değerlerin borsa ve kıymet seviyelerin tekrar ne zaman yakalanacağı belli değil" diye konuştu. Özince, "Türkiye siyasi istikrarsızlığın yakınında mı?" sorusunu ise, "Hiç tereddütsüz... Türkiye'nin en önemli konularından biri siyasi istikrar. Çoğu zaman Türkiye'de maalesef rejim tartışmaları olabiliyor" dedi.

Bennett: En kötü dönem geride kaldı
NEW York Borsası Başkan Yardımcısı Paul Bennett, küresel çalkantıda en kötü dönemin geride kaldığını belirterek, durumun kontrol altına girmeye başladığını ve bankaların genel görünümü konusunda iyimser olduğunu söyledi. İMKB'de düzenlenen konferansta konuşan Bennett, küresel krizin iki-üç çeyrek daha devam edebileceğini, ancak en kötü zamanın atlatıldığını söyledi. Teknik olarak resesyon yaşanmadığını söyleyen Bennett, "Finansal kurumlar toparlanmaya başlıyor. Durum kontrol altına alınmaya başladı. Bankaların genel görünümü konusunda iyimserim" dedi.

Mahmut Sancak/Furkan Alp/Seçkin Ürey/Sabah

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
rterzioglu
Üye

Toplam 1714 yazı
28/03/2008 :  05:16:04 Yazarın websitesine git Website   Alıntı


Dünya'ya yayılan kriz henüz Türkiye'ye gelmemiş olmasına rağmen piyasalar bozulmaya başladı. Yakında bir yıkımla karşı karşıya kalabiliriz.
Bu işte para var! - https://buisteparavar.com

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Yöneticilik
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.58 saniye.
05:40:05, 19 Mayıs 2024, Pazar

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım