Bilişim Sektörünün Diğer Sektörlerden Farkı Ve . . - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Bilişim Sektörünün Diğer Sektörlerden Farkı Ve . .


kuduk
Yeni Üye

Toplam 4 yazı
28/10/2007 :  16:27:19 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Bilişim Sektörünün Diğer Sektörlerden Farkı ve Sektöre Uygun İş Modeli

Bilişim sektörü ile diğer sektörlerin dinamikleri karşılaştırılmakta ve işletmelerin yaşadığı sorunlara iş modeli seviyesinde değişikler ile çözümler aranmaktadır. Bu yazı bilişim sektörünün başarısızlığının tanımını ve (gözlemlere dayalı bir birikimi -tecrübe- de kullanarak) çözüm yollarını ortaya koymak üzere hazırlanmış, 06.07.2007 tarihinde yazar (aka kuduk) tarafından zoque'da yayınlanmıştır.

GİRİŞ

Bilişim sektörünü diğer sektörlerden ayrılan özelliklere sahiptir. Diğer sektörlerde iyi çalışan iş modelleri bilişim sektöründe aynı başarıyı gösterememektedir (ya da bu başarı sektörde gelir dağılımındaki adaletsizliği sergiler şekilde paylaşılmaktadır.). Başarısızlığın önüne geçmek için temel farklıların tespit edilerek uygun çözümlerin geliştirilmesi önemlidir.

BULGULAR

Türkiye’de bilişim sektörü temel olarak geleneksel modeller ile yönetilmektedir. Bu nedenle sektörün içinden gelen farklılaşmalar dikkate alınmamakta ve sektör başarısı piramidin sınırlı ölçeği tarafından paylaşılmaktadır. Bilişim sektörünün temel farklılıkları şunlardır:

1. Arz-talep dengesi anlaşılamamıştır ve denge kurulamamıştır.
Türk bilişim sektörünün 2005-2010 yılları arasında yıllık %12 büyüyeceğini ifade edilmektedir(1). Bir anlamda Türk bilişim sektörü borsaya açık liderler (toptancı ve entegratörler) vasıtası ile uluslar arası para piyasasının gözetimindedir. Bunun yanında paranın sıhat bulacağı yerlerde yok değildir. Örneğin Romen yiyecek ve içecek pazarının 2005-2010 yılları arasında yıllık %23,4 büyüyeceği öngörülmektedir (2). Pazar neredeyse Dolar/TL paritesine bağlıdır. Ülkedeki sıcak paranın dışarı çıkışı tüm bilişim müşterilerinin reflekslerine aynı hızla yansımaktadır. Bu refleks sektörün her bireyi tarafından günlük olarak izlenen bir olgudur.

1.1.Ev kullanıcıları pazarı
Denge yakın zamana (dot.com bubble v 1.0) kadar arzın lehine bozulmuşken, şu an denge talebin lehindedir. Ancak her iki durumda da geleneksel ekonomiden farklı olarak dengenin bu karasızlığı sezilemekte ve geleneksel beklentiler ile değişimler karşılanmaktadır.

Büyük şehirlerde her sokakta 2-3 internet kafe, 1-2 bilgisayarcı bulmak, her kapalı alışveriş merkezinde 5-10 teknoloji mağazasına rastlamak mümkündür. İnternette bine yakın hosting servis sağlayıcının erişilebilir adresi bulunmaktadır. Arz ve dolayısı ile rekabet oldukça fazladır. Ev kullanıcıları pazarında 10'a yakın bilişim toptancısı kanallarında (b2b) herbirinin 5K-10K arasında cari hesaba sahip alt dağıtıcısı vardır. 2004 Aralık ayında 3000 e yakın yazılım geliştirme firması olduğu tahmin edilmektedir (3). Sektör rekabete tamamen açıktır (4). Ancak tüketici fiyatları değişiklik göstermemektedir. Bir çok alt dağıtıcı banka ve kredi kartlarının kullanmanın vermiş olduğu avantajı nakit akışına çevirerek ayakta kalmaktadır. B2b ortalama vade süresi 30-60 gündür, maksimum 45 gün olan kart ödeme süresinden kalan 15 gün toptancılara kalmaktadır.

Ülke tüketici teknolojiyi çabuk tüketememektedir. Yurtdışında 18 ay olan ortalama kişisel bilgisayar yenileme aralığı ülkemizde 3-4 yıl arasındadır. Halen p2 - win98 kombinasyonlu ev kullanıcıları mevcuttur.

Dengesizlik bilgisayarın sağladığı faydanın ev kullanıcısının hayatına yansıtılması ile giderilebilir. Ancak bilgisayarın sağlamış olduğu fayda kullanıcı için daha çok eğlenceye yöneliktir ve eğlence ihtiyacı alternatiflerle karşılanabilir veya ötelenebilir.

Aile bütçesini bilgisayarda tutan, faturalarını ödemek için bilgisayarı kullanan, bilgi edinmek için bilgisayara başvuran, resim ve fikir paylaşımlarını internete sunan ev kullanıcısı sınırlıdır. Bir anlamda internet=chat + sex + mp3 tür.

Bilişim sektörü olarak ev kullanıcılarına rahatlıkla satabilen 3 hizmet ve 1 ürün vardır:
Ürün-1: Oyun oynanabilen bir bilgisayar (lisanssız işletim sistemi ile)
Hizmet -1 : Lisanssız işletim sistemi kurulumu (bilgisayar kurmak bulaşan spyları silmekten daha az zaman alır, bilgisayarda yer alan en değerli datalar warez, mp3 , xxx pics tir.)
Hizmet -2 : ADSL modem kurulumu: Ev kullanıcısı Türkçe arayüzlü bir modemi ayarlayabilecek bilgi ve birikime sahip değildir. Kullanıcı kılavuzları ambalajın bir parçası olarak değerlendirilir. Okumak zararlıdır. Cehalet mutluluktur. Bilgi bir başkasına sorarak elde edilir. Tavsiye ve yönlendirmeler oldukça önemlidir.
Hizmet -3: ADSL erişimi hizmeti: İnternetsiz bir Dünya düşünülemez. İnternet hayat (chat + sex + mp3) demektir.

Arz talep dengesini sağlamak üzere sektörde; ürünler başka ürünlerle uzun vadeli ödeme kampanyaları yapılarak ev kullanıcılarına sunulmuştur. Bu çözüm halen Türk Telekom'un ADSL bağlantılarında uzun vadeler ile PC satışı yapması şeklinde uygulamadadır. Uygulama ülkenin bilgisayar kullanıcısı sayısını nicelik anlamında arttırırken, desteklenmeyen ve eğitilmeyen kullanıcı güruhunun niteliği değişiklik göstermemektedir.

Denge için uygulanabilecek daha etkin bir yol ise, tüketiciyi bilişimin faydaları konusunda ikna etmek ve yeni ihtiyaçlar doğurmaktır. Dünya uygulamaları daha çok bu yöndedir. Kişisel bilgisayarların fonksiyonel özelliklerine herhangi bir katkı sağlamayan ancak daha fazla donanım kaynağı tüketen birçok oyun, işletim sistemi ve uygulama hergün artan hızla piyasaya sürülmekte, stratejik anlamda yazılım (bazen de servis üreticilerinin ) donanım üreticileri ile omuz omuza hareket ettiği gözlenmektedir.Hatta buna yönelik bir iş modeli bile ortaya konulmuştur. Detaylı bilgi yazının çözümleme kısmında sunulacaktır.

1.2.Küçük işletmeler
Şahıs ve küçük işletmelerde bilgisayarla yapılan işlemler bir şekilde klasik metotlarla yapılmaktadır. Bu işletmelerin sahipleri henüz kritik işleri elektronik ortamda yapacak cesarete sahip değillerdir (). Bu konuda bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Aynı zamanda işleri bilgisayar ile yapmak için, bilgisayar bilen(her şeyi ile), muhaesebe programı kullanabilen çalışanlara ihtiyaçları vardır ki budurum ek insan kaynağı tüketimi demektir. Aynı işi haftalık 100 TL'ye bir çocuğa yaptırabilirsiniz. Bankada sıra bekler, kasa defteri tutar vs vs. Kaldı ki bu işlerin büyük bölümünü muhasebecileri halletmektedir. Talepleri (ev kullanıcılarını yakın olarak) kişisel bilgisayar, yazıcı, internet bağlantısı ve stok programlarına yöneliktir.

1.3.Orta büyüklükte işletmeler
Orta Büyüklükte işletmeler olayın vehametini kavramıştır. En kötü ihtimalle stok bilgileri elektronik ortamdadır. Fakat halen diğer kaynaklar (personel ve cari) bilgisayar ortamına geçmemiştir. Bunun yanında üretim süreçlerini de kontrol altında tutmak istemektedirler. Tübitak ve Kosgeb gerçek anlamda bu çabayı desteklemektedir. Sınırlı yerel alan ağları üzerlerinde çalışmaktadırlar. Özelleşmiş uygulama yazılımları ile kullanıcı eğitimine ihtiyaç duymayacak şekilde iş akışlarını elektronik ortama aktarmaya çalışmaktadırlar.

1.4.Büyük işletmeler
Büyük işletmeler kendi bilgi işlem şirketlerine sahiplerdir. Devamlılık ve sürdürlebilirlik esastır. Sunucular, geniş alan ağları, VPN uygulamaları, web tabanlı uygulamaları kapsayan yelpazede ihtiyaçları var. Bunları entegratörlerle ve toptancılarla karşılıyorlar. Operasyonların karmaşıklaşması diğer sektörleri bilgisayar kullanmaya zorlamaktadır. U nedenle genel bir tanımlama ile karmaşık operasyonların gerçekleştiği üretim için bileşenlerin fazla olduğu sektörlerde bilgisayar kullanımı bir mecburiyettir.

1.5.Devlet
Devlet sektörün en büyük müşterisidir. İhtiyaç tabandan tavana doğru belirlendiği için alımlar yavaş fakat büyüktür. Bilgisayar daha çok bilgi saklamak ve üretmek için kullanılmaktadır. Bu amaç dahilinde devletin bilişim sektörü ile ilişkisi özel sektörden farklılık göstermektedir.

Diğer sektörlere gelelim. Gerek perakende gerekse toptan sektörler olsun alış ve satış geçen zaman zarfında birbirini dengelemiştir. En çok talep duyulan mal petrol ürünleri olmasına rağmen son kullanıcıya yansıyan fiyat seyri bilişim ürünlerinin ki kadar dalgalı değildir.

2. Sunulan ürünler tekamülünü tamamlamamıştır:

Bilişim sektöründe sunulabilecek ürünler -ki bence buna kişisel bilgisayarlarda dahil- henüz nihai şeklini almamıştır henüz mühendislik ürünleridir. Geliştirme süreci devam etmektedir. Bu nedenle her türlü bilişim işlemi mühendislik faaliyeti olarak değerlendirilmektedir. Ancak 4 yıllık lisans eğitimi almış mühendisler ile desteklenen süreçler kemale erdirilmektedir. Her ürün kişisel bilgisayar bile olsa özelleştirmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu ekstra maliyet ve büyük bir külfettir. Ürünün nihai halini alıp hayat döngüsünü tamamlamadan piyasa sunulabilmesi hatta tüketilmesi rekabeti körüklemekte ve sektörü maliyetleri düşürmek adında ürünün hayati fonksiyonlarını üretmemeye ya da ayrı paketler halinde tüketiciye sunmaya yönlendirmektedir Bir işletim sistemi 6 ayrı sürüm ile piyasaya sürüldüğü bile gözlenmektedir.) .

Diğer sektör ürünleri sürekli ayar isteyen, bakım isteyen ilgi isteyen ürünler veya hizmetler değildir. Mühendislik ürünleri halihazırda bir uzman kadrosu -nüklüer santral için atom mühendisleri- tarafından kullanılmaktadır. Sıkıntının nedeni bilişim sektörünün teknoloji lokomatiflerinin karı maksimize etmek üzere ürünleri nihai hallerini almadan piyasaya sürmeleridir. Üstelik bu global şirketler kişisel bilgisayar kullanacak ev kullanıcısının bile eğitimden geçmesini öngörmektedirler. Dünya nüfusunun kayda değer bölümü okuma yazma bilmiyorken bir programı kullanmak için 5 gün, günde 8 saat toplam 40 saat eğitim satın almasını (bu eğitim ücretsiz bile değil), yabancı dil öğrenmelerini beklemek ahmaklıktır.

3. Müşteri ne aldığından (veya istediğinden) emin değildir:

Kişisel bilgisayarlar yıllardır, oyun aleti, arkadaş, müzik seti, televizyon, fotokopi makinesi, cinsel tatmin aracı olarak pazarlanmaktadır. Kullanıcı bu aleti aldığında pazarlama esnasında uydurulan fonksiyonların tamamını cihazdan beklemekte sizi de her şeyden ilgili görevli olarak görmektedir. Oysa bu fonksiyonlar ancak diğer bağlantılarla ve en iyi ihtimalle sınırlı tatmini sağlayacak bir performansla ücret karşılığı sağlanabilmektedir. Müşteri (perakende, kobi veya devlet fark etmiyor) ise; bilgisayarı, tüm dertlerine deva yüzyılın buluşu olduğunu, olayın uzay gemilerinde olduğu gibi iki düğmeye basmakla mucizelerin gerçekleştiğini düşünmektedir.

Oysa aynı kişi köfteciye gittiğinde ne istediğini bilmekte, içinde kuyruk yağı olup olmadığı konusunda bile hüküm yürütebilmektedir. Özetle müşteri için bilgisayar kara kutudur. Diğer bilişim hizmetleri e öyledir. Bir karar destek sistemi analizine gittiğinizde müşteri size oda olsun bu da olsun der ya da sen hele bir yap beğenmezsek düzeltirsin şeklinde konuşur. Oysa köfte ya çok pişmiştir ya az. Yanında közlenmiş biber alırsınız ya da almazsınız. Biber olsa da olmasa da az ya da çok pişsin köfteye aynı parayı ödersiniz.

Bu psikoloji ile müşteri, yaptığınız her işin eder fiyatı konusunda şüpheyi barındırır. Nihai olarak 2 tuşa basmışsınızdır. 1 tabak köfteye yerine göre 5 - 10 TL verirken bir bilgisayar kaç TL eder, ya da internete bağlanmak için kaç TL ödemem gerekir (aylık 1 avro ya da 50 avro), ya da 2010 yılındaki muhtemel satış grafiğine kaça para verirsiniz bunlar belli değildir.

4. Yatırımların geri dönüş hızı tatmin edici değildir:

Bilişim ürünlerinin ar-ge çalışmaları devam ettiği müddetçe yatırım maliyetleri tüketiciye yansımaktadır(5). Yatırımları kendisini kurtardıktan kısa bir süre sonra teknoloji değişmekte ve yeni teknoloji için yeni yatırım yapmanız gerekmektedir. Örneğin 10 kişilik web tabanlı yazılım ekibi kurmak istiyorsunuz, bu ekibi piyasadan topladınız, 1 ay ASP.NET veya PHP eğitimi aldırdınız. Muhtemelen 2 yıl sonra yeni bir framework ile bu eğitim yatırımını yenilemeniz gerekecektir. Hatta bunun yanında bütün geliştirme araçlarının lisanslarını da yeniden almanız gerekir. 2 yıl içerisinde zaten ilk yıl bu öğrenilen teknolojinin uygulanışı henüz kavranmış olacaktır. Fakat müşterileriniz sizi yeni arayüzler, yeni componentlar kullanmaya zorlayacaktır.

Köfteci ise aldığı ocağı 20 yıl, buzdolabını 10 yıl kullanır. Bunlar ortalama ömürlerinin yarısı kadar garantiye sahiptir. Yeni yatırımı ancak büyümek için yapar. Özetle köfte müşterisi yeni tat istemeyecek, istese bile bu sizin yeni yatırım yapmanızı gerektirmeyecektir.

ÇÖZÜMLEME

Sektör olarak kanal dağıtımlarının ötesinde farklı bir iş modelinin benimsenmesi gerekmektedir. Her seviyedeki bilişim işvereni bilgisayar teknolojisinin bu eksikliklerini ancak iki şekilde giderebilir:
1. Sorunu görmezden gelerek: Müşteri ne istiyorsa verilir. Para cebe konur ve kazanılan para köfte işine aktarılır. Gidebildiği kadar bu gemi yüzdürülür.
2. Müşteriye hayat döngüsünü tamamlamış ürün ve hizmetler sunulur (Bu sizin yeni bir iş modelini benimsemeniz anlamına da gelmektedir. ). Memnuniyet müşterinin diğer bilişimle ilgili diğer ihtiyaçlarını paket çözümler ile eksiksiz olarak karşıla**** sürdürülür.

Dinamik ve global ekonomi anlayışı hakim kılınarak en azından ulusal pazardaki bunalımları atlatmak yeni fırsatları yakalamak gerekmektedir. Organizasyon yapısı, esnek üretime uygun hale getirilmelidir. Büyümeyi yönlendiren etken, sermaye ve emek olmaktan çok bilgi ve yeniliklerdir. Bu nedenle bilgi birikimine dayalı özelleşmiş ancak yapılan anlaşmalar ile firmalardan sağlanan işbirliğinin de kullanılabildiği bir çalışma yapısına geçilmelidir. Rekabet avantajı çoklu üretimin getirdiği düşük maliyetlerden yerine kalite, piyasa talebi, yeniliklere dayanmalıdır(6). Durağan ve duygusal istihdamdan uzaklaşılarak elde edilen fırsatlara ve karşılaşılan risklere cevap verecek şekilde insan kaynakları yönetilmelidir.

Günümüzün bilişim firmaları ekonomik model olarak bir ağ yapısını benimsemektedirler. Müşteriye talebini, yazılım, donanım ve hizmetten oluşan bir bütün halinde sunarak kendi başına sınırlı anlam ifade eden değerleri toplamda daha değerli hale getirmektedirler. Yalnız başına yazılım veya donanım ile bilişim sektörünün kendi dinamiklerinden kaynaklanan sorunları aşarak kullanıcı memnuniyeti sağlamak nerede ise imkansız hale gelmiştir. Bu tür bir ekonomi modelinde talep ve arz ilişkisi geleneksel ekonomiye göre ters hareket etmektedir. Örneğin internet erişimi için talebin artması marjinal maliyetin 0 olması nedeni ile internet erişim fiyatlarında herhangi bir değişikliğe sebebiyet vermemektedir(7).

SONUÇ

Bilişim sektöründe izlenen geleneksel modeller sınırlı başarılara sahiptir. Sektör içinde öncelikle tabanda, sektör çalışanlarının birlik olarak ürünlerine ve sektöre değer katmaları gerekmektedir. Bunu takiben işletmelerde kendilerine stratejik ortaklar belirleyerek yerli ve global pazardaki fırsatları değerlendirmenin yollarını aramalıdırlar.

KAYNAKLAR

1. http://www.index.com.tr/borsa/RJINDEKS0506.pdf erişim 06.07.2007
2. http://biz.yahoo.com/bw/070629/20070628006325.html?.v=1 erişim 06.07.2007
3. http://www.dtcistanbul.um.dk/NR/rdon...cember2004.pdf erişim 06.07.2007
4. Morse M. H., “Antitrust Issues In High-tech Industries”, The Antitrust Review Of The
Americas 2000, Global Competition Review Special Report, 1999, s. 65
5. Demiröz, A., Yeni Ekonomide Rekabet Kuralları, Rekabet Kurumu, 2003, s. 22.3.
6. Atkinson D, The Innovation Economy, A New Vision for Economic Growth in the 21st Century, Policy Report, 2003, p. 7.
7. http://bilisimsurasi.org.tr/listeler/tbs-e-ekonomi/Jan/att-0003/01-neweconomy.pdf erişim 06.07.2007

REFERANSLAR

dot.com hüsranı
http://en.wikipedia.org/wiki/Dot-com_bubble

Ağ ekonomisi
http://www.12manage.com/methods_kelly_twelve_principles_network_economy.html

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : Diğer
Ismail KIRTILLI

Yazar

Toplam 997 yazı
28/10/2007 :  16:40:34 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Eline sağlık, titiz bir araştırma ve güzel bir yazı olmuş.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
kuduk
Yeni Üye

Toplam 4 yazı
05/11/2007 :  14:05:18  Alıntı
@kırtıllı teşekkur ederim.

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : Diğer
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.17 saniye.
01:01:30, 4 Mayıs 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım