İŞTE BİZ O GÜN ÜZÜLECEĞİZ…
Bugün çarşamba.
Saat sabahın sekizi.
Ve yaklaşık yirmi dakikadır sizler için nasıl bir yazı hazırlasam diye düşünüyorum.
Fonda Sezen Aksu ve diyor ki “İşte biz o gün tükeneceğiz…”
Şarkının sözlerine aklım takılıyor…
Etrafımızı sarıverecek,
Bir boşluk ki asla bitmeyecek,
Herşey bir anda anlamsız gelecek,
İşte biz o gün tükeneceğiz….
Sonra soruyorum kendi kendime ve içimden geldiği gibi cevaplıyorum.
Etrafımızı sarıverecek olan ne? : Üzüntü, sıkıntı, pişmanlık…
Bu ne boşluğu? : Hedeflerimize ulaşamamanın, sunduğumun mazeretlerle, bahanelerle dolu boşluğu olsa gerek…
Peki her şey neden anlamsız gelecek? : Çünkü o hayaller, hedefler, onlara ulaşmak için gösterdiğimiz çabalarımız biz biz yapan şeylerdi ve biz onlara yeterince sahip çıkamadık…
Böyle işte sevgili okuyucularım, bir şarkı beni bu düşüncelerin içine daldırdı.
Gerçekten de öyle değil mi?
Yıllar geçecek, bir gün sallanan sandalyenize oturup güneşin batışını sayrederken, ömrünüzün de sonuna doğru ilerlediğinizi, bugüne kadar yapmadığınız şeylerden dolayı duyduğunuz pişmanlığı, fırsatların, enerjinizin, hayallerinizin, hedeflerinizin sizden nasıl birer birer uzaklaştığını ve sadece mazeretlrin ardına sığınarak gitmelerine nasıl izin verdiğinizi düşüneceksiniz.
Keşke o işe girseydim…
Keşke onunla evlenseydim…
Keşke zamanımı boşa harcamasaydım…
Keşke her şeyi bu kadar problem etmeseydim…
Keşke şöyle yapsaydım, keşke böyle yapsaydım…
Bir sürü “keşke”leriniz ve bir sürü “ah vah” larınız olacak…
Ne acı!
Geri dönmek mi?… İmkansız!
Sığındığımız bahaneler, “Ama…” ile başlayan cümleler o gün, o sandalyede oturup güneşin batışını seyrederken size o kadar komik –ya da traiji komik- gelecek ki…
“Ben bunlar için mi isteklerimden, arzularımdan vazgeçtim?” diye soracaksınız kendinize…
Evet, bunlar için…
Sonra aklınıza arkadaşlarınız gelecek… Mutlu olanlar, istedikleri şekilde yaşayanlar… Yaptıkları tercihler için vicdan rahatlığı yaşayanlar ve bahanelerin ardına sığınmadan çalışanlar, çabalayanlar… Onları düşüneceksiniz…
Ve aranızdaki farkı…
İstemediğiniz bir yaşam tarzıyla yüz yüze geldiğinizi göreceksiniz terkrardan….
Geri dönmek mi? … İmkansız!
Oysa bugün…
Bu satırları okurken…
Şimdi…
O bahaneleri ardınızda bırakırsanız, hedeflerinizden vazgeçmezseniz, işte ogün siz de arkadaşlarınız gibi bugünleri hatırlarkenyüzünüzde bir tebessümle “keşke” yerine “İyi ki yapmışın…” diye düşüneceksiniz J
Tercih sizin….
O gün, o sandalyede oturan, yaşlı başlı bir ihtiyar olacaksınız ve güneşin batışını izleyeceksiniz…
Ama orda tebessümle geçmişi anmak mı yoksa hüzün dolu gözlerle pişmanlık hissetmek mi istediğinize bugün SİZ KARAR VERİN!
Sizi bekleyen başarıları, doğru bulduğunuz kararları ertelemeyin…
Sevgiyi, sevdiğini ifade etmeyi ertelemeyin…
Mutluluğu, başarı yolundaki çabalarınızı ertelemeyin…
Yani,
Hayatınızı ertelemeyin… :)
Özge BAYRAM