Çalışanları Motive Etmek...Nasıl?.. - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Çalışanları Motive Etmek...Nasıl?..


Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
20/04/2001 :  12:53:11   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Neden Motivasyon...Nasıl Motive Etmeli?

Çalışanlarımızdan daha fazla verim bekliyorsanız, onları dinlemeli ve söylediklerini değerlendirmelisiniz.

Dinleyin! Elemanlarınız size, nasıl bir ortamda daha verimli olabileceklerini söyleyeceklerdir.

Shell'in yöneticilerinden Jack Rux, daha etkin bir dinleme için gereken özellikleri şöyle sıralıyor; daha az konuşun, nasıl dinlediğinize dikkat edin, konuyu derinleştirecek açık uçlu sorular sorun, söylenenlerin içeriğini anlamak için can kulağıyla dinleyin, konuşanın gerçek niyetini ele veren küçük ipuçları bulabilmek için vücut diline dikkat edin. Birbirinizi doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol edin, söylenenleri doğru anladığınızdan emin olmak için duyduklarınızla ilgili sorular sorun. Söylenenleri bir de siz tekrarlayın ve doğru anlayıp anlamadığınızı karşınızdakine sorun. Bunları yaparak, “döner kapı sendromu”nun olumsuz etkilerini azaltırsınız. Hepinizin yaşamak için paraya gereksinimi var, ama yaptığımız işten beklentilerimiz çok daha fazla.

Şirketinizdeki işlerin çok önemli bir bölümünü yürütmekte olan gençlerin ve yarı zamanlı elemanlarınızın artık yaşamdan değişik beklentileri var. Onlar, kendilerinden önceki nesil gibi, işkolik değiller, esneklik, amaç sahibi olmak, beğenilmek ve güç kazanmak istiyorlar!

Bu noktalara dikkat ettiğinizde büyük olasılıkla parasal açıdan da kazançlı çıkarsınız. Örneğin, şirket takımını çalıştıran antrenöre, kendi spor faaliyetleri için izin verin. Bu izinler, bazen amacına uygun kullanılması bile eleman devir hızını düşürecektir. İşe eleman alırken, en doğru, en nitelikli kişileri bulun ve onlarla çalışın.

İşe aldıklarınıza ilk günden başla**** iyi bir eğitim verin. Çalışanların işe karşı tavırları, ilk birkaç gün, hatta ilk birkaç saat içinde oluşur. Bir elemanın eğitimi için harcanan zaman, çaba, enerji ve parayı düşünürseniz; eğitilmiş elemanı elde tutmanın, sürekli yeni elemanları eğitmekten daha kazançlı olduğunu görürsünüz. Çalışanları, özellikle de gençleri, elde tutmak için hem sizin elemanınız hem de yalnızca insan oldukları için onlara değer verdiğinizi göstermelisiniz. Elemanlarınızı dinlemenin ve onların söylediklerine değer vermenin önemi burada ortaya çıkıyor.

Gençler sabırsız olduğundan, onlar için haftalık veya aylık teşvikler düşünün. Yıllık değil, başarılarını ödüllendirin. Olağanüstü performans gösterenlere fazladan izin verin. Ekstra harcamalarını karşılayabilmeleri için küçük ücret artışları yaparak prim veya komisyon ödeyin. İşyerini eğlenceli bir hale getirin, hatta biraz tuhaflığa da kaçın.

Çalışmalarınızla işbirliği yapmak istiyorsanız, onları nelerin harekete geçirdiğini bilmelisiniz. İş arkadaşlarınızı nelerin motive ettiğini öğrenin. Fikirlerine açık olun. Hem kendinize hem de arkadaşlarınıza hatalardan ders alma ve kazançlı çıkma fırsatı tanıyın. Anlaşmazlıklar çıktığında, olumlu bir tavır takının, elemanlarınızın haklı ve sizinkinden daha iyi fikirleri olabileceğini kabul edin. Yanıldığınız ortaya çıktığında, pozisyonunuzu savunmaktan vazgeçin. Unutmayın, “Ne ekerseniz onu biçersiniz.” İş arkadaşlarınızı yüksek performans göstermeleri için destekleyin.

En İyi Sonuç İçin İşbirliği

Eğer ideal bir dünyada yaşasaydık; çalışanlar, ya şirketin sahibi ya da şirketin başarısından kazanç sağlayan birisi gibi sorumluluk üstlenirlerdi. Ne yazık ki, ideal bir dünyada yaşamıyoruz. Ama yine de, çalışanların sorumluluk taşımaya isteyecekleri bir çalışma ortamı yaratmak mümkün.

En iyi sonucu alabilmek için işbirliği yapmalısınız.




· Katılım ve bağlılık. Çalışanlar, yeteneklerinin duruma uğramaması için, yeteneklerini düzenli bir şekilde kullanmalıdır. Ödüllendirmeniz gereken davranışlar, risk alma, işbirliği, fikir verme, yenilik getirme, değer katma, yaratma ve yılmadan çalışmaktır.
· Kabul görme. Elemanlarınızı çırak olarak değil, usta olarak görmelisiniz.
· Beğenilme. Hangi davranışları beğendiğinizi ve ödüllendireceğinizi açıkça belirtmelisiniz. Beğendiğiniz, övdüğünüz ödüllendirdiğiniz davranışların yinelenme olasılığı çok fazladır. İnsanların şirkete bağlılığını arttırmak için, onları övün ve beğendiğinizi belli edin.
· Gerçeği söyleyin. Çalışanlara şirkette neler olup bittiğini anlatın. İnsanlar, rüzgarın nereden estiğini bilmek isterler. Siz bilgileri saklarsanız, boşlukları onlar doldurur; çoğunlukla da yanlış bilgilerle.
· Güvenlik ortamı. Elemanlarınızdan aktif katılım bekliyorsanız, bir güvenlik ortamı oluşturmak zorundasınız. Kimse kuruluşu geliştirme çabası ile öne çıkıp vurulmak istemez. Los Angeles’lı bir iş adamı olan Tony Ciabattoni’nin masasında, kendisi ofis dışında olduğunda, çalışanları tarafından kullanılmak üzere izin kartları durur. Kendisinin yokluğunda bir karar alınması gerekirse, izin kartları, kararsızlık darboğazının şirket işleyişini aksatmasına engel olur. Tony Ciabattoni, personelinin risk almasına izin verir ve kararlarını destekler; ama “gelecekte daha farklı bir karar alma” hakkını da saklı tutar.
· Şevk. Ekibimizin gelişmesinden şevk ve heyecan duyun. Başarılı olmasalar da, elemanlarınızın risk alması sizi heyecanlandırmalı. Çocukken dünyanın ne kadar harika bir yer olduğunu hatırlayın ve bu inancınızı yaşamınız boyunca sürdürün. Bu tutumunuz, çalışanlarınıza da bulaşacak ve işler, mutlak müşteri tatmini sağlayacak şekilde yürütülecektir.

· Yenileme. Mükemmelliğe olan bağlılığınızı ortaya ko****, çalışanlarınızı sürekli bu konuda uyarın. Onlar, söylediklerinizi dinlemekten çok davranışlarınızı izliyorlar. Çalışanlarınıza ve müşterilerinize bağlılığınızı tekrar tekrar gösterin. Belki geçmişte personelinize iyi bir örnek olamadığınız ama, bugün işinizde yepyeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

En iyi sonuca ulaşacak şekilde işbirliği yapmak, çalışanlarınızla aranızda başarılı ve sinerjik bir ilişki kuracaktır.

Başarının yedi öğesini bir araya getirdiğinizde, hem iş hem de özel yaşamınızda şaheserler yaratabilirsiniz.

Kendinize soracağınız en önemli soru, “Benim ideal geleceğim nasıl olmalı?” sorusudur. Yöneticilerle stratejik planlama toplantıları yaptığımda şöyle derim: “Önümüzdeki beş yılın sonunda, şirketin her açıdan mükemmel olduğunu varsayalım ve bu durumda nasıl bir tablo ile karşılaşacağımıza bakalım.”

Hayal gücümüz çalışmaya başlar. Beş yıl sonra şirketin mükemmel hale gelmesi demek; satış hacmi, kazanç, pazardaki konum, müşteri ilişkileri ve kurum içi ilişkiler açısından ideal durumda olması demektir.



Geleceğin resmini çizmek herkesi heyecanlandırdığından, beklentiler çok büyük olsa da, beklentilerin tümü gerçekleştirilebilir niteliktedir. Hiçbir yönetici “Tamam. Ay’da da bir şube açalım” demez. Şirketin ideal durumuna ilişkin hedefler, kısa zamanda ulaşılabilir türdedir. Sadece o güne kadar açıkça ortaya konmamıştır.

Ortaya çıkan düşünceleri öncelik sırasına göre düzene koyduğunuzda, insanların en çok yakın zamanda ulaşılabilecek idealler konusunda motive olduklarını görürsünüz. Göremediğiniz bir hedefe atış yapamazsınız. Bu nedenle, “İdeal durum bu olsaydı neye benzerdi?” diye düşünmeye devam etmeniz gerekir. Sonra bugüne dönersiniz ve “Bu ideal görüntüye ulaşmak için atacağım ilk adım ne olmalı” sorusunu sorarsınız. İnsanlardaki gizli potansiyel, bu noktada inanamayacağınız bir hızla ortaya çıkar.


Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
M. Orhun Eskici

Yazar

Toplam 175 yazı
21/04/2001 :  20:34:21 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Çoğuna katılıyorum.

Peki sizleri ne motive ediyor?

Yöneticiniz, veya patronunuz veya takım arkadaşınız sizi nasıl motive edebilir?


Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ekonomist
hguzelis
Yeni Üye

Toplam 1 yazı
27/06/2001 :  11:42:41 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Doğru Motivasyon
Bazı motivasyonların geçici olduğu konusunu düşünüyordum. Aslında motivasyonun gerekliliği kaçınılmazdır. Fakat çok fazla kötü örnek gördükten sonra bile insanın motivasyona olan inancı yıkılmamalı.
Evet, bu motivasyonu sağlayacak kişilere ise çok daha büyük işler düşüyor. Bir nevi aşırı yıpranma diyebilirim. Bu motivasyonu sağlayacak yöneticilerin üstlerinden aldıkları motivasyon da aynı oranda olmalı ki bir denge olsun. Fakat çoğunlukla bu böyle olmuyor. Yönetici bunu kendisi yaratmak zorunda kalıyor. Bu da büyük bir yıpranmayı gerektiriyor. Doğruya olan olan inancın bir bedeli.

__________________

Yerleşim : / Bursa  |  Meslek : Web Tasarımı
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
27/06/2001 :  23:57:06 Yazarın websitesine git Website   Alıntı


Merhaba,

Yaratıcılık Nedir?

Bence yaratıcılık; sahip olduğunuz bilgiyi duygularınız ve sezgilerinizle, zihnen rahat bir ortamda, bir tümevarım yaklaşımı ile yeni bakış açılarından sorgulamanızdır. İşte tamamen özgün bir ortamda gerçekleşmesi gereken bu sürecin sonucundaki ürünlere ise birer "yaratıcılık örneği" diyebiliyoruz.

Peki bir insan nasıl yaratıcı olabilir? Şu anda bütün dünyanın üzerinde kafa yorduğu bu temel sorun nasıl çözülebilir? Tabi ki motivasyonla... Bence herşeyin başı motivasyon.

Yöneticilere yönelik verdiğim "etkili liderlik ve ilke merkezlilik" ve "Değişimi Yönetin" seminerlerinde üzerinde önemle durduğum konulardan birisi de çalışanları nasıl motive edebileceğimizdir.

İşyerinde motivasyon süreci daha astınızla ilk tanıştığınız anda başlar. Başlangıçta şunu ifade etmeliyim; seviyeniz ne olursa olsun, astınızın mekanına gelmeniz onu motive etmelidir. Geçnişin negatif enerji yayan liderlerinin günümüzün organizasyonlarında yeri yoktur. Gelecek pozitif enerji yayan liderlerin olacaklardır. Ancak pozitif enerji yayılan organizasyonlarda büyük değişim projelerini hep beraber yürütmek ve başarıya ulaşmak mümkündür. Belki öyle organizasyon yapıları olacak ki dışarıdan baktığınızda paradigmalarınızın size dikte ettiği liderleri ilk bakışta tespit dahi edemeyeceksiniz. Ben gelecekteki "liderlik"in geçmiştekilerden çok farklı olacağını düşünüyorum.

Eğer bir iş yerinde 1000 çalışanınız varsa ve iyi motivasyona sahiplerse 1000 beyine 1000 de gönül eklenecek ve işgücünüz temel matematik yaklaşımı ile iki katına, üssel yaklaşımla ise onlarca katına çıkabilecektir.

1930 lı yıllarda Dünyanın en büyük fabrikalarından birisine sahip olan FORD otomobil fabrikasında hammadde ve enerjinin üretimdeki payı %60 lık bir değere sahipken, geçtiğimiz birkaç yıla kadar dünyanın en büyük şirketi olan Microsoft'ta bu oran %2 dir. Benzer şekilde o fabrikalarda üretimin %86'sı beden gücüne dayanan işçiler tarafından gerçekleştirilirken, MS'ta üretimin %90'ı bilgi işçileri tarafından gerçekleştirilmektedir.

Bu üst seviyedeki yaratıcılık nasıl başarılacak? Her zaman uygun motivasyon teknikleri kullanarak, örgütsel amaçlar ile bireyin amaçlarını eşgüdümlenerek, bireyin yaptığı işten her zaman zevk alması sağlanarak başarılacaktır.

Yeni bir elemanı işe aldığınızda, ona işi öğretmeye yönelik vakit harcayacağımıza, tanımladığınız alanlarda serbest dolaşımını sağla****, onu tanımaya çalışın.
Ona "motivasyon testleri" yapın. Onu hangi durumlarda nelerin motive ettiğini ortaya çıkarmaya çalışın. Bu işte öyle bir başarı sağlamak zorundasınız ki, karısının ya da kocasının dahi o zamana kadar fark edemediği, onu motive eden ilginç durumları tespit edin. İşte sahip olacağınız bu bilgi bence altın değerinde olacaktır. Artık ona her şeyi yaptırabilirsiniz. Eğer bu saatten sonra bu işi ben başaramıyorum diyorsanız, bence o işi bırakın ve sizden daha iyi yapacak başka birileri üstlensinler.

Bence motive etmenin kesin şablonları yok. Bunun gerekçesi çok basit: Dünyada bir insanın benzeri yok, dolayısıyla onların biraraya gelerek oluşturdukları organizasyonların da benzeri yok.

Biz her kişiye ve her gruba yönelik özel gözlemler ve "motivasyon testleri" yaparak teknikleri kendi kendimize geliştirmeliyiz. Bu aşamada yapılabilecek en büyük hata, "kendimiz ile karşımızdakileri kıyaslamamız" olacaktır. bizi motive eden birşey başklarını motive etmeyebilir. Sistemi kurarken kafamızı topraktan çıkarıp güneşe ve gölgelere bakmalıyız. Gölgelerini takip edebilecek bir motivasyon stratejisini örgüt içinde kurumsalaştırmalıyız.

Herkese güzel günler dilerim,

AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
İsmail
Yazar

Toplam 81 yazı
14/09/2001 :  17:59:33  Alıntı
Merhaba Akın bey,
Öncelikle üretken ve akıcı tarzınızı ve yazılarınızdan dolayı kutluyorum.
Motivasyon konusundaki yazınızı zevkle okudum.Başarılar diliyorum.
Motivasyon,öncelikle muhatabı doğru tanımaya bağlıdır.Farkedilmeyen,keşfedilmeyen veya yansıtılamayan yeteneklerimiz,arkadaşını bulduğu an kendini sunar.Bu işlenmeye hazır bir madendir.Doğru ve akılcı boyutu tamamlayan yüksek heyecan ve inançla beslenirse ve yapılanmasına katkıda bulunulursa,motivasyonun etkileri zamanla artar.
Bu etki, süreklilik ve birebir eşlenen konularda iyi sonuç verebilir.
İnsanın 1000 kapılı bir saray olduğunu düşünürsek, 999 kapının kapalı oluşuna takılmayıp,1000. kapıyı açma denemesini göze alacak yürek,kararlılık ve özveri ister.Bu değerler; altyapısında güçlü bir felsefe olan amaçlar için ancak yapılır.O zaman yaşam,başkası ile varolamanın adı olur.Tıpkı Sokrates gibi, "Düşünceleri uğruna hayatı hakir görme" idealidir.
Motivasyonun kaynağı budur diye düşünüyorum.
Beni bu siteye motive ettiğiniz için teşekkürler.

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : İnş.Yük.Müh.
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
15/09/2001 :  21:59:10 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
İsmail Bey Merhaba,

Çok güzel ideallerle oluşturduğumuz bu fikir bahçesinde sizleri de aramızda görmek bizleri mutlu edecektir. Katkılarınızla bahçemiz zenginleşecektir.

"Motivasyon" tılsımlı bir kelimedir. Bence insanı insan yapan değerlerin ortaya çıkarılması, duygular ile fiziğin sinerji oluşturmasıdır. İdeal bir motive etme sürecinde mutluluk iki taraflıdır. Hem motve edilen, hem de ondaki duygusal değişikliklerin dışa vurumları olan fiziksel değişimleri gözlemleyen kişi açısından rahatlatıcı bir süreçtir. Düşünsenize bir kere ; bir astınıza yaptığı ve sizin çok memnun olduğunuz bir işten dolayı ona birkaç güzel söz söylediğinizde, onun sizin için çok önemli olduğunu hissettirdiğinizde yüzündeki menuniyete yönelik yarı mahcup gülümseme sizi mutlu etmez mi?.

Ya da bir hata yapan ve sizden azarlanmayı bekleyen bir astınızın öne eğilmiş başı ve kaçamak bakışları arasında büyük bir stresle ezildiği anda, onla gözgöze gelip; "bunları dert etme, hepimiz hata yapabiliriz, önemli olan gelecekte benzer hataları yapmamamız, biz sana güveniyoruz" dediğinizde onun yeniden dirilşini görmek:..Bence gerçek motivasyon bu olsa gerek...


Tarih göstermiştir ki; teknoloji tek başına hiçbirşey, insan herşeydir.


Bence motivasyonun en önemli aracı İsmail Bey'in de vurguladığı gibi "anlamak" ya da anlamaya çalışmaktır. Eğer karşımızdakini anlamaya çalışırsak onun mutlu olmasını sağlayacak kritik bilgilere de ulaşma şansına sahip oluruz.

Mevlana diyor ki ;

Alıntı Yapılan Metin:
Dertli insanın kararsızlıklarla dolu bir gönül evi vardır, derdini dinlersen o eve bir pencere açmış olursun,


Güzel günlere,

Akın Arslan

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
İsmail
Yazar

Toplam 81 yazı
16/09/2001 :  18:23:28  Alıntı
Merhaba Akın bey,
Mevlana'dan yaptığınız alıntı, bana "Hamdım,yandım,piştim." sözünü hatırlattı.Pişmeyenler, pişiremeyeceğine göre, Motivasyonu yakalayamayan ve onu başkasına taşıyacak enerjiyi depolayamayanlar başkasını motive edemezler.Kısa süreli ve altyapı gerektirmeyen kolay süreçlerde hepimizin birbirini motive etmesi mümkün.Ancak dönüşüm ve liderlik gerektiren perspektiflerde, potansiyel ve yenilenen bir enerjiye ihtiyaç vardır.
Heyecanın kalıcı olabilmesi için,heyecan kaynaklarının dinamikliği ve başarıyı engelleyen riskleri azaltmadaki direnci, çok önemli olmaktadır.Bundan sonra motivasyon, bir işlem gibi fonksiyonel hale gelir.
Değerlerin oluşturduğu motifleri, motivasyon aracı yapmak sürekliliğe katkı sağlar.

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : İnş.Yük.Müh.
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
18/09/2001 :  00:11:10 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Merhaba,

Çok hızlı bir değişimin yaşandığı dünyamızda, gelecekte var olabilmek geçmişte var olmaktan çok daha zor bir hal almıştır.

Gelecekte var olacak olan organizasyonlar;

* Rakiplerinden sürekli farklı düşünüp, farkı yaratabilenler,

* Müşteriyi ve onun gelecekteki beklentilerini çok iyi analiz edip, ürün ve hizmetlerine müşteri beklentileri doğrultusunda süratle yön verebilenler,

* Rakiplarine göre daha hızlı öğrenip, öğrendiklerini daha hızla unutabilenler,

* Çalışanlar, müşteriler ve organizasyonlar arasında neredeyse telepati seviyesinde iletişim ortamlarını yaratabilenler,

olacaktır.

Hepsini ilgilendiren iki anahtar sözcük vardır:

İNSAN - MOTİVASYON

Her şey bu ikiliye bağlıdır. İnsanı diğer canlılardan ayıran temel özelliklerinin ve yaratıcılığının ortaya çıkabilmesi tamamen motive edilmesine bağlıdır dersek sanırım abartmış olmayız.

Ancak motive edilmiş bir insan ;

* Farkı yaratabilmek için zihin gücünü, algıları, tecrübeleri ve önsezileri ile birleştirip olağanüstü sonuçlar üretebilir,

* Müşteri ile çok iyi diyaloglar tesis ederek onun şirketiniz için önemli olduğunu hissettirir. Siz patron olarak kaç müşteri ile iletişim halindesiniz? Müşteri İlşikleri Yönetiminin merkezinde hattaki çalışanınız var.

* Sürekli öğrenme beklentisi içindedir. Yeterince güvenlik duygusuna ve özgüvene sahiptir. Öğrenmeyi, daha iyi olanaklara sahip olabilmek için fırsat olarak algılar. Unutabilmenin ne kadar önemli olduğunu bilir. onun yeni anlayışında değişim, geçmişte edinilen paradigmaları çabuk terk etmeyi öngörmektedir.

* Her türlü bilgiyi paylaşmaya hazırdır.

Güzel günlere,

Akın Arslan

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
İsmail
Yazar

Toplam 81 yazı
26/10/2001 :  10:29:08  Alıntı
Biraz mola verdiğimiz bu başlığa tekrar dönerken,yeni yorumların ve katkıların bana katacağı bilgileri düşünerek başlamak istiyorum.

Çalışanların motivasyonu söz konusu olduğuna göre,bir kuruluşta üst yönetim dahil herkes çalışan kategorisinde değerlendirildiği zaman düzlemde eşitlik sağlanmış olur.Sadece roller ve yetkinlik farkı olur.Ancak herkesin motivasyonun parçası olarak yapabileceği bir şeyler olabilir.Bu ortak sorumluluk içerisinde bakıldığı zaman,"Motivasyon bekleme durakları"na gerek kalmaz.Motivasyonu,tek yönlü bir yol olmaktan çıkarıp,çift yönlü bir yol olarak,düzlemde veya platformda sirkülasyonu sağlayan bir poligon olarak düşünmek gerekir.Motivasyona,başlangıç ve bitiş noktaları belirlenmeyen,birbirini tamamlayan ve arazi aplikasyonunda değişmez röper noktaları gibi referans noktalarından hareketle yeni alanların keşfedildiği bir hariratalama tekniği gözüyle de bakabiliriz.

Motivasyon ortamları,bizi tatmin eden bir "Mutluluk haritası"nın, farklı yansımaları gösteren renklerin desenleri içinde, zengin katılım ve ortak heyecanların inanılmaz memnuniyetine dönüştürülmüş bir çağlayan gibi olmalı.Motivasyon "Beklenen" bir değer olmak yerine paylaşılan ve herkesin etkisi oranında havuzun dolmasına katkıda bulunduğu bir ortak bilincin ve niyetin ürünü olmalı.O zaman, hem motive etme,hem de motive olma fırsatlarımız artar.

Sevgilerimizin ve iyi niyetimizin arkadaş oldukları özveri ortamında,bizi krizlerin karizmasından kurtaracak gerçek motivasyon dileklerimle.

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : İnş.Yük.Müh.
ALEVV
Yeni Üye

Toplam 13 yazı
23/04/2004 :  22:23:16  Alıntı
Motivasyon gercek basarinin ve mutlulugun anahtaridir!!

Is hayatinda Insanin üretmesi icin gereken en büyük silahdir,kimi bu silahi yanlis kullanir kimi dogru.Is veren olarak
Saglikli bir iletisim ortami kavusmak
Calisanlar arasi yakinlasma saglamak
Sirket kültürünü olusturmak
Üretim hatalarini en aza indirmek
Ücretlilerin calisma kalitesini arttirmak
Verimliligi artikmak
Yaratici fikirlerin önünü acmak
Calisanlari hedeflere kilitlemek
Pazar payini arttiracak bazi kurallari uygulamak
Satis agini canlardirmak

Yerleşim : Türkiye
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

5.55 saniye.
07:49:12, 29 Mart 2024, Cuma

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım