KOBİ’lere Can Veren Nefes Afrika Pazarı Türkiye’nin geleneksel ihracat pazarı Avrupa Birliği’nin küresel krize yenik düşerek alımını azaltması Türk ihracatçısını yeni pazar arayışına yöneltti. Alternatif pazarlardan en fazla umut vaadedeni ise Afrika. Dünyanın da gözünü diktiği Afrika’da ihracat iki yılda yüzde 54 artarak 8.4 milyar dolara ulaştı.
Tüm dünyayı kasıp kavuran küresel finans krizi, Türkiye’nin geleneksel ihracat pazarı Avrupa Birliği’ni (AB) vurunca başta Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ) olmak üzere her boydan şirket, yeni pazar arayışını girdi. Türk şirketleri Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve özellikle de Afrika pazarlarına yönelirken bu pazarlar arasında en kayda değer gelişmeyi Afrika sağladı. Dünya ülkelerinin de gözünü diktiği Afrika pazarlarında Türkiye’nin ihracat miktarı yüzde 54 artarak 8.4 milyar dolara ulaştı.
Türkiye’de 125 milyar dolara ulaşan ihracat rakamlarında Avrupa Birliği ülkelerinin payı her zaman en fazla oldu. Bir dönem yüzde 67’lere çıkan bu ülkelere yönelik ihracat miktarı son yıllarda pazarların çeşitlenmesi sayesinde gerilemeye başladı. Şu anda yüzde 46.6 civarında bulunuyor. Küresel krizle birlikte bu pazarlarda başlayan ihracat düşüşü ise yeni pazarların önemini arttırdı. İhracatçılar da yeni pazarların peşine düştü. Türkiye’nin yıllarca ihmal ettiği ya da yaşanan savaşlar nedeniyle yeterince değerlendiremediği Ortadoğu ve Kafkasya ülkeleri yeniden cazip hale gelirken uzmanlara göre gelecek 10 yıl içinde en hızlı büyüyecek olan pazar ise Afrika olacak.
Toplam 53 ülkenin oluşturduğu Afrika kıtası gelişme potansiyelinin çok yüksek olması nedeniyle aslında tüm dünyanın merceği altında. Şu anda Avrupalı firmaların yanı sıra Çin ve Hindistan’ın yatırımlarını hızlandırdığı kıtaya ABD ilgisini eski Başkan George W. Bush başkanlığı süresince sadece Tanzanya’yı 5 kez ziyaret ederek göstermişti. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise başbaşkan olduktan sonra ilk ziyaretini Afrika’ya yapmıştı.
Dünya ticaretinde yüzde 2.4 payı olan Afrika’yı önemli kılan özelliklerin başında kıtada sanayileşmenin neredeyse yok denecek kadar az olması. Sanayi ürünlerinin yüzde 95’ine yakın kısmını ithal etmek zorunda kalan kıta, her yıl 250 milyar doların üzerinde ithalat yapıyor. Yatırım ve ihracat açısından çok büyük fırsatları barındıran pazarda öne çıkan sektörlerin başında ise tekstil ürünleri, gıda, tarım, tarıma dayalı sanayi, modüler mobilya, otomotiv yedek parçası, tarım aletleri, inşaat ve alt yapı hizmetleri geliyor. Kapalı bir ekonomik yapıya sahip olması nedeniyle krizin etkilerinin minimum düzeyde hissediliyor olması ise pazara girmek isteyen yatırımcılar için artı bir avantaj.
’Telefonlar susmuyor’İhracatı durma noktasına gelen firmalar Afrika pazarına girmek için sektörel çatı örgütlerinin ya da danışmanlık firmalarının kapısını çalıyor. Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu Başkanı (TUSKON) Rızanur Meral, üç yıl önce başlattıkları Afrika pazarı açılımının kriz sürecinde KOBİ’ler için adeta kurtuluş umudu haline geldiğini belirterek, "Bugüne kadar yüzlerce işadamını Afrika pazarı ile buluşturduk. Bu buluşmalarda birçok iş anlaşması yapıldı. Fakat krizle birlikte bugüne kadar hiç ulaşmadığımız bir taleple karşılaştık. Telefonlarımız hiç susmuyor. Her gün onlarca KOBİ bizi ara****, Afrika konusunda bilgi isteyerek ne yapabiliriz diye soruyor" diyor.
Afrika pazarının krizden etkilenen ve çıkış yolu arayan bütün KOBİ’ler için çok büyük bir potansiyel sunduğunu söyleyen TUSKON Başkanı Rızanur Meral, "İnsan gözünün gördüğü herşeye orada ihtiyaç var. Türk firmaları da zaten günümüzde herşeyi üretir durumda" diye konuştu.
11 yıldır Kenya’nın başkenti Naurobi’de yaşanan ve kurduğu Türk ve Doğu Afrika İş Merkezi adlı şirketi ile Türk firmaları Afrika pazarı ile buluşturan İsmail Burgu da Türk firmalarının Afrika pazarında hedeflerini çok yüksek tutması gerektiğini vurguluyor. Burgu i "Türk firmaları aslında bugüne kadar çok büyük yatırımlar yapamadı. Örneğin tekstilde çok büyük şansımız var. Böyle bir pazarda kalitesi ve uygun fiyatıyla Türk ürünlerinin şans bulmaması imkansız. 30 yıla yakındır bu pazarda çalışıyorum. Afrikalı Türk tekstilini tanımaya başladı ve şansımız çok büyük" diye konuştu. Afrika pazarında yatırım yapan kişilerin adeta kahraman olarak göründüğünü söyleyen Burgu, "En büyük sorunlarından biri de temiz içme suyunda yaşanıyor. İçme suyuna kim yatarım yaparsa yapsın hem milyarlarca dolar kazanır hem de o ülkenin kahramanı olur. Yatırıma bu kadar ihtiyaç duyan ve yatırım için çağrıda bulunan başka kıta yoktur" diye konuştu.
’Libya’yı Türkler inşa ediyor’Kuzey Afrika pazarının son 3 yılda Türk müteahhitleri için en önemli pazarlar haline geldiğini söyleyen Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, özellikle Fas, Cezayir, Tunus ve Libya’nın çok önemli olduğunu söyledi. Libya pazarının Türk müteahhitleri için adeta okul anlamına geldiğini hatırlatan Eren, bu ülkenin her yıl 5 ila 7 milyar dolarlık projeleri ile yatırımda başı çektiğini vurguladı. Bu yıl devrimde 40’ıncı yılını kutlayacak olan Libya’nın 2 yıl öncesinden okul, hastane, üniversite ve çeşitli enstitü gibi açılışları için projeler hazırladığını ve bu projelerin büyük kısmını Türklerin tamamladığını söyleyen Eren, "Libya 10 yıl gibi aradan sonra yeniden yatırımlarımızda başı çekiyor. Bu çok sevindirici. 3-4 yıldır bu pazarda çok yoğun çalışıyoruz. Genel olarak Kuzey Afrika pazarı bizim için çok hareketli" dedi.
’Seferlerimiz artmalı’Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Afrika’nın hemen her türlü ürüne ihtiyaç duyması nedeniyle Türk ihracatçısının her türlü ürünü buraya pazarlama şansı olduğunu söyledi. Afrika’nın yeni ve keşfedilmemiş bir pazar olduğunun altını çizen Büyükekşi, "Bu pazarı cazip kılan en büyük özelliklerden biri de global krizden az etkilenmeleri" dedi. Ekonomileri küçük olduğu için büyüme rakamlarının gelişmiş ülkelere göre daha pozitif olduğunu hatırlatan Büyükekşi, "İhracat rakamlarımız hızla artasa da hala büyük bir potansiyel var. Bu rakamların artırılması gerek. Bu ülkelere daha fazle sefer yapmalıyız" diye konuştu.
Afrika’ya giden yatırımcıya uyarılar * İnternet üzerinden teması ciddiye almayın
* Yatırımcı gidip herşeyi yerinde görmeli ve bağlantıları oraya gittikten sonra kurmalı
* İnternette verilen yüksek siparişi dikkate almayın, Afrika’da hiç kimse yüz yüze görüşmeden sipariş vermez, ödeme yapmaz.
* İnternet üzerinden gelen yüksek talepler için özellikle Nijerya ve Benin gibi ülkelere kendi başınıza gitmeyin. Referansı olmayan kişilerin size ne yapacağını bilemezsiniz.
* Akredif açılmadan ve size banka tarafından kesin teyit gelmeden mal göndermeyin. Mal bedeli nakit olarak hesapta olmadan malı teslim etmeyin.
* Dernek ya da sektörel üst çatı örgütlerinin organizasyonlarına katılarak işbirliği fırsatları aramak daha az riskli olacaktır. Bu yöntem hem maliyeti azaltır hem de işbirliğini kolaşlaştırır.
* Ürünleri liman yoluyla göndermeyi tircih edin. Diğer yöntemler ürünlerin çalınmasına neden olabiliyor.
* Afrika çok yüksek kar marjı sunar fakat işler yavaş yürür. Afrikalıların serinkanlılığı ’Afrikan Time’ diye tabir edilen özdeyişlere konu olmuştur. Afrika pazarında sabir önemlidir.
* Afrika ziyaretleri öncesinde mutlaka sıtma aşısı yaptırın.
referansgazetesi.com