Zirveye Giden Yolun İpuçları - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Zirveye Giden Yolun İpuçları


bdilek
Kişisel Gelişim Editörü

Toplam 98 yazı
21/06/2009 :  16:36:39 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


‘Başarı ayrıntılarda gizlidir…’ Bu söz iş hayatında ne kadar çok sık telaffuz edilir değil mi? Kendi iş hayatınızı şöyle bir gözden geçirecek olursanız, çoğu zaman, ayrıntılarla geçen zamanın, nasıl bir fark yaratabildiğini gördüğünüz oldu mu? Yönetim dünyasının duayenlerinden Jeffrey J Fox da yaptığı çalışmalarda bu konuya fazlasıyla zaman ayıranlardan biri. “Zirvenin Yolu” isimli kitabında da iş hayatında zirveyi hedefleyenlere, kendi deyimiyle “yemek sofrasında” edinilmiş derslerden ipuçları veriyor. Fox’un “sofra” ile kastettiği ise; evde, sokakta, aile yaşamında, alışverişte vb. kısacası hayatın içinde öğrenilen ayrıntılar!

İşte Jefry J. Fox’tan, iş dünyasında zirveye çıkmak için yemek sofrasında öğrenilmiş dersler…

Hem İçerde Hem Dışarıda Olun
Şirket içinde, iş arkadaşlarınıza çalışırken “içerideki adam” olursunuz. Şir­ket dışında, müşterilerle, distribütörlerle, bayilerle, hissedarlarla, toptancılarla, medyayla vb. görüşürken ise “dışarıdaki adam… İçerideki adam olarak, ılımlı, alçakgönüllü, uyumlu, nazik, sa­kin, kontrollü (kontrolcü değil), sorgulayan, araştıran ve yardımsever bir kişi olmalısınız. İş arkadaşlarınızı saymalı, takdir etmeli ve onlara bol bol teşekkür etmelisiniz. Dışarıdaki adam olarak ise adeta şirketinizin bayrağını dalgalandıran bir fanatik olmalısınız. Şirketinizin, ürünlerinizin, hizmetlerinizin ve değerlerinizin reklamını yapmalısınız. Onu pazarlayan, yorulmak bilmez, korkusuz, hevesli ve olumlu bir kişi olmalısınız. Satış yapmalı, iş bağlamalı, yatırımcıları çekmeli, müşteri bulmalı ve onları elinizde tutmalı, etkili insanları etkilemelisiniz. Bir lider, hem “içerideki adam” hem de “dışarıdaki adam” olmayı başardığında öncülük yapabilir ve insanları motive eder. Kişinin işi, pozisyonu ve kıdemi ne olursa olsun, şirketi için hem içeride hem de dışarıda çaba sarf edebilir. Gayret göstermek için beklerseniz, bütün meslek yaşamınız boyunca bekleyebilirsiniz...

Generallerinizi Kantin Sorumlusu Yapmayın
İyi bir kumandan, en başarılı generalini düşmanla savaşmaya göndermek yerine kantin veya levazım sorumlusu yapar mı? Bütün şirketlerde, sorunu çözebilecek, elinden bir şeyler ge­lebilecek, meseleyi sonuçlandıracak kişiye başvurmaya dair sonu gelmez bir dürtü ve tartışılmaz bir gereksinim vardır. Çok başa­rılı bir müşteri hizmetleri elemanından, "müşterilerin sesi" ko­nulu bir piyasa araştırmasını yürütmesi istenir; bu da onu müş­terilerin sorunlarını gidermekten alıkoyar. Müthiş bir satıcıdan, ödenmemiş büyük senetlerin toplanmasına yardımcı olması is­tenir; bu da onu şirkete yeni müşteriler kazandırmaktan, yeni anlaşmalar bağlamaktan, şirkete para kazandırmaktan alıkoyar.

Öfkenizi Kontrol Edin
Öfkenizi kontrol altında tutun. Kendiniz­den emin görünün. Dostlar, iş arkadaşları, yatırımcılar ve ortak­lar, soğukkanlılığını koruyan kişilerle iş yapmak ister; öfkeden köpüren ve bağırıp çağıran kişilerle değil. Suçlamak anlamsız bir eylemdir. Eğer bir insan hata yaptıy­sa, bunu kasten yapmamıştır. Öncelikle durumu düzeltin ve ar­dından bu olayın bir daha tekrarlanmaması için ne gerekiyorsa yapın. Kimse şikayet eden, sızlanan ve bahaneler uyduran kişileri sevmez. Kimse şikayetçilerle birlikte çalışmak ve iş yapmak is­temez. Sürekli şikayet edenler tüketicidir. İnsanın enerjisini, zamanını ve keyfini tüketirler. Bir sorun hakkında şikayet etmeyin. Sorunu giderecek bir şeyler yapın.

Nazik Olun
İş arkadaşınıza bağırmayın. Gün gelir, o sizin patronunuz olur. Kendinizi methetmeyin ve böbürlenmeyin. Bugün kaybe­den yarın kazanabilir, sizi geride bırakabilir. İnsanları aşağılamayın. Bir gün onlar size tepeden bakabilir. Tarih, yeni yükselenleri hafife alan ama sonradan onlar tara­fından ezilen piyasa liderleriyle doludur. Tatlı dilli olun, sert sözler sarf etmeyin. Ne kadar öfkeli olursanız olun, sebebiniz ne olursa olsun, pozisyonunuz ne ka­dar yüksek olursa olsun, nazik olun. Nazik olun çünkü sözleri­nizi yutmak zorunda kalabilirsiniz.

Müşteriler Olmadan İş Olmaz
Satış elemanı, pazarlayıcı, üretici, yatırımcı olarak ben, müşterinin yerinde olsaydım, neden benimle iş yapardım? Müşteriyi tanımak, piyasayı bilmek, rekabeti bilmek, kendinizi tanımak, müşterinin yerinde olsaydınız neden sizinle iş yapacağınızı veya sizden satın alacağınızı bilmek. İşte iş dünyasındaki en önemli mesele budur. Bu soruyu gerçeklere dayanarak, dürüst ve tarafsız bir şekilde yanıtlayabilmeniz gerekir. Kendinizi müşterinin yerine koyup neden sizden satın alaca­ğınızı on kelimeyle ifade edebilirseniz, belki müşteri sizi dinler.

Satış Ekibinin Gözünden Bakın
Zeki bir satış elemanı işe yarayan ve yaramayan şeyleri, müşterileri çeken ve tutan şeyleri, müşterileri çekip tutmayı ba­şaramayan şeyleri bilir. Her iyi satış elemanının şirket yönetmesi ya da üst düzey yöneticiler arasında yer alması şart değildir. Ancak üst düzey yönetimde yer alan her kişi, satış savaşında birkaç madalya ka­zanmalıdır. Herkes satış tecrübesine sahip olmalıdır. Kurumda çalışan herkes, işini satış elemanının gözünden görmelidir. Şirketinizi, müşterilerinizi politikalarınızı, ürünlerinizi, fiyatlarınızı, satış elemanının gözünden görürseniz, ışığı görmüş olursunuz.

Moda Sözcükler Kullanmayın
Anlamsız sözcükler söylemeyin ve yazmayın. Örneğin "ağırlıklı" kelimesini söylemeyin ve yazmayın. "Yeniden projelendirmek", "iç kaynak kullanımı", "önemli bir atı­lım", "sinerji" gibi ifadeleri ve "resmi şirket politikalarını yansıtan" ya da "resmi şirket politikalarını yansıtmayan" diğer ıvır zıvır laf­ları kullanmayın. Bu kelimeleri yasaklayın. Kelime dağarcığınız­dan çıkarın. İş dünyasına özgü moda sözcükler kullanmayın. Onları icat et­meyi tercih edin. İş dünyasına özgü moda sözcükler yaratmak kolaydır. Aykırı düşünün yeter; “kalıpların dışına çıkın”. Jargonlardan da uzak du­run. Şirketinizde çalışmayan kişilerle, örneğin müşterilerle iletişim kurarken jargonlardan uzak durun. "Kes ve Yapıştır" bilgisa­yarcılara başka, sanatçılara başka, kiremitçilere başka, ilkokul öğretmenlerine başka anlamlar ifade eder.

Eleman Seçimine Dikkat
İş hayatında başarılı olmanın kilit noktası işe iyi elemanlar almak ve onları elde tutmaktan geçer. İyi bir elemanı beklenmedik bir şe­kilde kaybetmenin bedeli ağırdır. Fakat işe uygun olmayan bir elemanı almanın bedeli de ağırdır. Beklenme­dik istifalar ve yanlış işe alımlar, gizli zararlara neden olabilir. Eleman aranıyor ilanları vermek, mülakat yapmak, test etmek, özgeçmişleri kontrol etmek, eğitim vermek, boşu boşuna ödenen maaşlar, avukat masrafları, istihdam ücretleri, iş kazası teminatı, işyerinde moral düşüşü, yönetim kurulunun boşa harcadığı zaman ve kaybedilen gelirler...

Doğru Kararlar Alın
Alacağınız kararın doğuracağı sonuçların bir nebze de olsa geri döndürülebilir olup olmadığını belirleyin. Eğer kararınızın doğuracağı sonuçlar geri döndürülebilirse, değiştirilebilirse ve da­imi değilse, o zaman kararınızı alın. Karar almak için tam olarak ne kadar zamanınız olduğunu belirleyin. Karar almak için ister 100 gününüz olsun, ister 100 saniyeniz, elinizdeki zamanın yüzde 90’ını düşünmeye ve göz­den geçirmeye ayırın. Karar almadan önce bilmeniz gereken verileri belirleyin ve karar almanız gereken an gelene kadar, veri toplamaya, düşün­meye, planlamaya devam edin. Karar alma konusunda kesin olan gerçeklerden biri, asla tüm verilere sahip olamayacağınız­dır. Veri yetersizliği kararsızlık için bahane olamaz. Karar aldıktan sonra kararınız hakkında tereddütlere düşme­yin. Haklı olduğunuzu düşünenlerden veya yanıldığınızı düşü­nenlerden etkilenmeyin. Verilerden etkilenin. Ancak, kararınıza saplanıp kalmayın da. Eğer yeni veriler, yeni gereksinimler or­taya çıkarsa, dürüst, objektif ve gerçekçi bir biçimde kararınızı yeniden düşünmeli, tekrar gözden geçirmelisiniz.

Evinizde Yemeğe Davet Edeceğiniz Kişileri İşe Alın
Şirket ile aile arasında birçok benzerlik bulunuyor. Her iki yapının da benzer DNA’ları, ortak kimyaları vardır. Kendi içlerinde tartışabilirler ama insanların önün­de ‘aileye karşı konuşmazlar. İyi kurumlarda çalışan iyi insanlar, iş arkadaşlarının fikirlerini önemser ve bu fikirlere saygı duyar. Aynısı aileler için de geçerlidir. Aile fertleri, diğer aile fertlerinin ne düşündüğünü önemser.. Önemserler çünkü birbirlerine benzerler, ortak değer yargıları vardır. İyi bir ailede öğrenilen değer yargıları, hayata ilişkin verilen bütün kararları şekillendirir. İşe alım sürecinde kendinize şunu sormalısınız: ‘Bu insanı ai­lemle birlikte yemeğe davet eder miydim?’ Eğer beyninizin de­rinliklerinde, ailenizin o kişiden hoşlanmayacağını seziyorsanız, mutlaka işi ağırdan·alın. Özellikle de aileniz, insanlara kucak açan, onları hoş karşılayan fertlerden meydana geliyorsa. Aile­nizin değer yargıları ve kaygıları, aynı zamanda sizin değer yargılarınız ve kaygılarınızdır. Aile değerleriniz, insanları iyi yönetici, iyi eleman, iyi iş arkadaşı, iyi tedarikçi, iyi ortak olarak değerlendirmenizde etkilidir. İşe başvuran adayı eve yemeğe getirmek konusunda isteksizseniz onu davet etmeyin ve işe almayın.

Müşterilerinize Özel Olduklarını Hissettirin
Evinize gelen konuklara nasıl davranıyorsanız, işyerinizi ziyaret eden müşterilere, diğer bir deyişle konuklara da öyle davranmalısınız. Müşterilerin tercih hakkı vardır. Müşteriler sizi tercih ettiklerinde, doğru tercihi yapmış olduklarını onlara asla unutturmayın. Müşterinin, üzerine titrenen bir ünlü gibi hisset­mesini sağlayın. İşyerinizi bir müşteri gibi ziyaret edin. Deneyimlerinizi bir müşteri gibi tartın. Size bir konuk gibi mi davranılıyor? Müşterinin istediği hiçbir şey sorun değildir. Müşteri talebi, onun sizinle iş yapmayı tercih ederek doğru tercihi yapmış olduğunu kanıtlamak için bir fırsattır.

Sahaya Çıkın
Zirveye dört duvar arasında, masa başında çalışarak ulaşılamaz. Zirveyi hedefleyen bir yönetici mutlaka sahaya çıkmalıdır. Saha ise “müşterilerle görüşmek, tesisleri ziyaret etmek, tedarikçileri teftiş etmek, teknik sorunları gidermek, to­hum ekmek, ekinleri biçmek, piyasa araştırması yapmak, mağa­za denetimleri yapmak, rafları doldurmak, rakipleri araştırmak, petrol bulmak için sondaj yapmak, bir davayı savunmak, bir baca inşa etmek, ek bölümü kaldırmak, kapıları açmak, işe başvuran adayla mülakat yapmak, hisse senedi alım satımı yapmak ve bir satış gerçekleştirmektir. Para dışarıda, ofisin dışında kazandır. Dışarıda fikirlerle, ilham kaynaklarıyla, gerçeklerle, ezgilerle ve fırsatlarla dolu bir dünya vardır. Dışarıdaki dünya çamurludur, zalimdir, çetindir, heyecan vericidir, korkutucudur. Dışarıda çalışmak başarının garantisi değildir ama kesin olan bir şey vardır: eğer avcı mağarasından çıkmazsa, avını yakalayamaz.”

Dakik Olun
Geç kalırsanız, sizin için çok geç olabilir. Sürekli geç kalan biri olarak tanınmak, daha fazla sorumluluk ve daha büyük işler alma ihtimalini düşürür. Geç kalmak disiplin yetersizliğine, planlama yetersizliğine ve başkala­rının programlarına karşı duyarlı olma yetersizliğine işaret eder. Kurumlarda insanlar insanlara bel bağlar ve geç kalan biri gü­venilmezdir. Geç kalmak stresi ve gerilimi artırır. Bir dakika geç kalmak­tansa, bir saat erken çıkmak daha iyidir.

Kendinize Güvenin
Ofiste, mağazada, fabrikada veya sahada ça­lışmaya gittiğiniz her gün, kendinize güvenerek hareket edin. Müş­terinizin işyerine gittiğinizde kendinize güvenerek hareket edin. Bulunduğunuz yerin sahibi gibi davranın. Kibirli olmayın. Bulun­duğunuz yerin sahibi gibi davranmak, oranın sahibinin bütün endişelerini paylaşmak ve bu endişelere bağlı olarak harekete geçmek anlamına gelir. Bulunduğunuz yerin sahibi gibi davranırsanız, belki gerçekten oranın sahibi olursunuz...

Suçlu Aramak Yerine Çözüm Üretin
Zaman zamana hataların zirve yolculuğunu sekteye uğratabilir. Hata kimden kaynaklanırsa kaynaklansın, ne kadar büyük olursa olsun, yapılamayacak tek şey, olmuş bir şeyin etkileri Bu tür felaket zamanlarında suçlu aramak yerine çözüm üretmek gerekir. Zamanı geri döndüremezsiniz. Za­ten olmuş bir şeyi önleyemezsiniz. Geçmişi değiştiremezsiniz. Ne kadar isteseniz de olayı yok sayamaz, hayıflanarak bir yere varamazsınız. Aynı zamanda işi bırakamazsınız da. Karşı hamlede bulunmalısınız. Sorunlarınız için sızlanarak vakit kaybetmeyin. İlla suçlamalarda bulunacak veya kendi kendinizi yiyip bitirecekseniz, bunu çok ama çok sonraya bıra­kın. Düşünmeye başlayın. Kafa yorun. Hasar tespiti yapın. Ar­dından karşı hamleler yapmaya başlayın, çalışmaya başlayın. Olaydan etkilenen kişileri arayın. Onlara eylem planınız anlatın. Yardım isteyin. Yeni zaman planlaması, yeni şartlar ve koşullar isteyin. Her gün mutlaka işin bir kısmını halledin. Donup kalmayın. Kabuğunuza çekilmeyin. Kendinize acımayın.

Kaynak: KobiFinans Dergisi 21. Sayı

Yerleşim : Türkiye / İzmir  |  Meslek : Halkla ilişkiler
çok kazan
Yeni Üye

Toplam 5 yazı
24/06/2009 :  12:05:58 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
çok güzel bir yazı.saolun.
sende gel sende kazan

Yerleşim : Türkiye / Kayseri  |  Meslek : Yöneticilik
masal06
Üye

Toplam 2659 yazı
02/01/2010 :  13:06:44  Alıntı
Murphy'nin en genel beş yasası:

1. Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.

2. Her şey sandığından daha çok zaman alır.

3. Ters gidebilecek her şey ters gider. (Ters gitme ihtimali olan her şey ters gider.)

4. Ne kadar iş yaparsan yetmez.

5. Ne yaparsan yap, yapmadığın şeyler yaptıklarından daha önemlidir.
"BEDAVA PEYNİR SADECE FARE KAPANINDA OLUR"

"Zirvelerde Kartallar da bulunur, Yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir."


ßeLki Sandığınız Kadar Ukala,
ßeLkide Tahmin Edemeyeceğiniz Kadar Mütevaziyim
ßiraz SakLıyım ßazen YasakLıyım Kimseyi Örnek ALmam
Kimseye Örnek OLmam Arkama ßakmam 'AsLa' Demem
'Keşke'Leri Sevmem !!
ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem


Şüpheciyim ama kuruntu yapmam Kendimle çelişebilirim ama kafama takmam Dalga geçerim ama kırmam Ciddiye alırım ama kapılmam Huzur veririm ama söz vermem Sahip olurum ama ait olmam....


Yerleşim : Türkiye / Samsun  |  Meslek : Satış / Pazarlama
khanofthesky
Üye

Toplam 546 yazı
09/02/2010 :  19:38:36  Alıntı


Bence masal06 kardesim olain dogrusunu murfey in evrensel yasalari ile aciklamis, o kadar teferruata gerke yok, o nu yap, bunu yap vs hepsi hikaye. Masal karedsim ellerine saglik gene dokturmussun
Nakipoğlu

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Diğer
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.56 saniye.
14:54:49, 28 Nisan 2024, Pazar

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım