Altın Kurallar - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Altın Kurallar


Fahas
Üye

Toplam 506 yazı
16/02/2009 :  20:13:36 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Altın Kurallar

1. Tırmandığınız kaya ile kertenkele kadar bütünleşmelisiniz!
· Dağcı (aletsiz) tırmanmaya başlamadan önce bizim için sadece bir maceraperestti.Tırmanırken ona :bu düpedüz deli, dedik.Zirveye ulaştığında ise hepimiz için bir kahramandı.

2. Etrafınıza 3 gün sonra bir daha görmeyecekmiş gibi bakınız.
· Belki o zaman her zaman bakıpda görmediğiniz,işitipde güzel bulmadığınız ne harikalarla karşılacaksınız.Belki ozaman sahip olduğunuz zenginlikler karşısında şaşırıp kalacaksınız.

3. Hedef titremeyen bir el ister
· Büyük gayeler, küçük fedakarlıklarla tatmin olmazlar.

4. Gücünüzü kötü alışkanlıklarınızı beslemek için kullanmayın
· Bir köylü kadın bir danayı kucağına alıp sevmiş.Büyüyüp koskoca bir öküz olduğu zaman onu yine kucağında taşıyabilmiş.
· İradeleri alışkanlıklarından daha güçlü olanlar istemedikden sonra alışkanlıklarından kurtulabilirler.
· Azına tamah ettiğiniz şeyin çoğuna esir olursunuz.

5. İnsan için çalıştığından başkası yoktur.
· Johann Sebastian Bach: Ben çalışkandım.Kim benim gibi çalışkan olursa benim gibi başarılı olur
· Sadi: Denize dalmazsak inciye sahip olamayız.
· Çorbaya ne doğrarsak kaşığımıza çıkacak odur. Başkalarının bizim çorbamıza ne doğrayacakları belli olmaz.
.Sabah kaybettiğimiz bir saati değil bir yıl ömrümüz boyunca arasak bulamayız. Kaybettiğiniz saatler ne kadar çoksa eseriniz o kadar eksik olacakdır.
· Zamanın bir saniyelik bir nazlanmaya bile tehammülü olmayan bir sevgilidir. Kaybettikden sonra onu ancak mutsuzluk, başarısızlık kılığında bir defa daha görebilirsiniz.

6. Bilgiyi kaynağına bakarak küçümsemeyin.
· Yemeğinize tat gelmesi için bir mikdar tuz serpen birinin değeri yemeğinize serpilen tuzun değerini değiştirmez
· Bacaklar yok diye bir adama adres sormakdan kaçınmayın. Belki yürüyemiyor ama oraları en iyi bilen adam o adam olabilir.
· Kanser ilaçları üzerine çalışan bir doktorun kanserden ölmesi onun bulduğu ilaçdan Faydalanmamızı engellemez

7. Bütün umudum kendimde diyebiliyorsanız.
· Zafer ordunun başındaki komutanın şahsında temsil edilir. Başkalarının zaferinin komutanı olamazsınız.
· Size yapılan yardımlar yıne ümit, size duyulan güven sizin şahsiyetinizin uyandırdığı hisler size yardımı celbedebilir.
· Kar dağına göre yağar.Zirvelere çok alçaklara az kar düşer. Siz zırve olmaya çalışacaksınız. O zaman başınızdan kar eksik olmaz.
· Sizde kıyamet koparken dahi elinizdeki fidanı bir yere dikmeye çalışacağınız bir azim ve kararlılık görülürse elinize fidanlar tutuşturmakdan hiç kimse geri kalmayacakdır.
· Dağlar ne kadar vakurdur. Onlar göklerden kar dilenmezler. İlk kar yine de onlara düşer.
· Hiçbir yardıma muhtaç olmadığınızhissini uyandırdığınız anda insanlar size yardımcı olmak isterler.
· Sadece kendi cesaretinize güvenirseniz başkalarının cesaretini de yanınızda bulursunuz.

8. İnsan insan olduğu için değer verin.
· Yere düşenher insanı güçsüz zannetmeyin. O güçlüdür ama belki bir dala basmış yere yuvarlanmıştır. Belki bir çelme yemiştir.
· Bir çok insanın ruhundaki eziklikler,yaralar, yırtılmalar başka bir ruhun eseridir.
· Yüzyüze geldiğiniz her insanı bir ayna olarak kabul edin. Aynada göreceğiniz ancak kendinizsiniz. Öyleyse aynada görmek istediğiniz gibi hareket edin.

9. İşinizi en mükemmel bir şekilde yapın.

10. İşimizin isimsiz kahramanı olabilmeliyiz.
· İşimizin, amacımızın, fikrimizin isimsiz kahramanı olabilirsek, kahramanlığa isim olabiliriz

11.Komik adam olmayınız.
Küçük ruhlardan gelen büyük harfler herkesi sıkar. Büyük ruhlardan gelen küçük harfler bile bizi bütün varlığımızla seferber eder.

12. Faaliyetlerinizde boşluk bırakmayın

13.Sıfıra çarparsanız sıfırlanırsınız.

14.2 insan olmayınız

15.Derhal teşebbüse geçin!
Doğrudur arayan bulamaz. Aramadanbulan hiç olmaz.

16. Doğrularınız yanlışlarınızı yer.
Yolun üzerinden başkalarına zarar gelmesin diye kaldıracağınız bir taş buzda kayıp düşmenizi önler.

17.Yumruğunuz demirleştikçe eldiveninizin ipeği kalınlaşmalıdır.
Kuvveti arttıkça şefkati artmayan bir insan her an bir haksızlığa sebeb olabilir.

18.Kaş yapayım derken , göz çıkarmamak için sağduyu gerekir
Doğruyu görebilmek için doğruyu hissedebilmek , doğruyu hissedebilmek için de doğru yaşamak gerekir.

19.Her saniyeniz gayenize kilitlenmelidir.
Doktor olan filozof Halle son vuruşuna kadar kendi nabzını saymıştı. Meslektaşına ‘Dostum, nabız atmaz oldu’ dedi ve öldü.

20.Bütün bütün elde edilemeyen bütün bütün terkedilemez.

21.Atların önüne mücevher dökmeyin.
Hele tanımadığınız bir topluluk içinde hünerlerinizi göstermeye kalkmanız felakete sebeb olabilecek bir tedbirsizlikdir. Yanlış seyirci çok kabiliyetli bir komedyeni anında şeytan derecesine indirir.
Kendi dilinizi konuşan insanlardan ayrılmayınız.

22.Tertemiz bir kalble yürüyünüz.
Her ruhi zaaf gibi kin de insanı küçültür. Küçük insanlar büyük başarılar elde edemezler.
Size meseleyi görmemezlikden gelmenizi tavsiye etmiyoruz. Birisine kızıp gücendiyseniz bunun önemli olmadığını düşünüp geçin demiyoruz. Aksine ‘Evet kırıldım gücendim’ cümlesini net bir şekilde söyleyiniz ve hemen affediniz.
Aksi halde kalbinize gömüp görmemezliğe geldiğiniz o kırgınlık tohumu bir başka gün yağacak şiddetli bir yağmurun altında çatlayıp filizlenebilir. Karşınıza bir zaman sonra kökleşmiş bir düşmanlık olarak çıkabilir.

23. Sözünüzün eri olun.
Sözler cayılabilecekler ve cayılamıyacaklar diye ikiye ayrılmazlar. Söz söydür.
Sağlam dostluklar güvenilir insanlar arasında kurulabilir. Hiç bir insan sağlamlığı konusunda tereddüt ettiği bir iple tırmanmaya kalkmaz.
Söz verdiğinizde size karşı verilen sözlerin yerine getirilmediği takdirde uğrayacağınğy zararları düşünmeyü hiç ihmal etmeyin.

24.Artık güzel bir sabır gerek
Sabırlı insan kendini sorgulayan nerede hata yaptığını araştıran insandır. Netice sadece benim eserim diyebilen birisi sabrın zirvesine çıkar
Sabır zorlu kapılar karşısında bir köşeye büyülmek değil zorlu olduğu ölçüde kapıyı zorlamakdır.

25.Kararlı olmanız hedefi yıldırır.
Küçük ama kararlı, kuvvetler büyük ama karasız kuvvetler karşısında daima tarihi zaferler kazanmışlardır.
Kararlı insan 2 kenarı da keskin bıçak gibidir. Neresinden dokunsa kesip atar.
Görülen her muhteşeme ve yüksek binanın görülmeyen bir muhteşem ve derin temeli vardır.
Kendinizi hedefe kilitleyeceksiniz ve o kilitli açması muhtemel bütün anahtarları ortadan kaybedeceksiniz.

26.İrademiin sırtında gidiyoruz.
Başakda kızgın güneş altında yanabilme iradesi olmasaydı buğday veremezdi.

27.Korkunuz korktuğunuza güç verir.
Koşarken düşüp kafasını yere çarpanlar kovalayanlar değil kaçanlardır.

28.Kuvvetlerinize iyi komuta etmelisiniz.
Farklı olan insanların kuvvetlerinden ziyade komuta güçleridir.
İnsan şahsiyetinin hem neticesi hem sebebidir.
Yunus Emre: Sevgi gelince bütün eksiklikler biter.
Öyle tek tek başa mı çıkar herşeyi, hepsini, herkesi birden sev.

29.Samimi pışmanlık gelecekteki hatalarıda önler.

30.Danısma mesele üzerindeki aydınlığın arttırılmasıdır.
Daha önce binlerce kişinin gidip geldiği yollarda kaybolmak ahmaklık olur.

41.Sırlarınızı ölünceye kadar saklıyınız.

42.Sözleriniz insanlarda yaşar.
Yürürken yolunuzun hangi kapılardan geçeceğinizi bilezsiniz. Hangi kapıları çalmanız gerekeciğini önceden kestiremezsiniz. Onun için yolunuz üzerindeki kapıların her birini açık tutabilmelisinizç Küçücük sözünüzün kocaman bir kapıyı kilitleyeceğini unutmayın.
‘Ben öyle zannetmiştim’ cümlesi kadar insanı kirleten cümle az bulunur.
Asla bir insanı diğerlerinin yanında küçük düşürmeyiniz.

43.Konuşmak za da susmak. İşte bütün mesele

44.Faziletler sağduyunun kontrolünde olmalıdır.
Affetme faziletini bir akrepde tezahür ettiren birisi o akrebin bir başkasını sokmasına sebeb olur. Tabi kendisi kurtulmuşsa...
45.Kibir emeği kirletir.
Kibir insanın dehşetli bir unutkanlık halidir.Nereden gelip nereye gittiğini unutmasıdır.
Öğretmen faydalı olabilmek için öğrencisi ile arasına bir mesafe koymak zorundadır. Bu mesafe öğretmenin kibrinden değil öğretme sanatının gereklerinden doğar.
Güneş gibi durmanız gereken yerde durun. Ne yakın etrafınızı, nede buz kestirin.
46.Küsmeyeceksiniz.
Dikenlere küsüp gülleri terkederseniz gülleri deremezsiniz.
Gücenmek elinizde olmayabilir. İster istemez haklı haksız gücenebilirsiniz.Fakat küsmemek elinizdedir. Küsmemeye kara verirseniz küsmezsiniz. Küsüp küskünlüğünü uzatan kimseler küsmeye karar vermiş olanlardır. Bunlar hem kendilerinin hem etrafındakilerinin hayatlarının tadını kaçırırlar.

47.Portakalı övmek,Onu sevmeyenler içinde bir mecburiyettir.
Güzel ve faydalı portakal övünmez. Ama o haliyle bahçivanını över. Bahçivanda övünmez o haliyle varlık sebebini över.
Portakal övünmeyi düşünmeyecek kadar güzel ve faydalıdır. Bu güzellik ve fağdalılığın kendi eseri olmadığını kendisine bir görev olarak verildiğini bilecek kadarda şuurludur.

48.Hayat unutmaz, hayat israf etmez.
İyilikleriniz ve kötülükleriniz siz farkında olmadan birikirler. Ve zaman zaman yolunuzun üzerine çıkarlar. Siz her yerde her zaman tek bir kişi ile karşılaşırsınız. O da kendinizden başkası değildir.

49.Küçük şeyler büyük şeylerdir.
Nice şiiri züyzıllar sürecek bir ömre kavuşturan şey bazen bir virgül bazen bir kelimedir.
Sizi baiarılı yapacak olan sanatınızın büyüklüğü değil eserlerinizin büyüklüğüdür.

50.İstisnalara karşı istisna hareket etmelisiz.

51.Her zaman daha iyisini yapmaya çalışınız.
Hedef adamı, mazareti olmayan adamdır.

52.Bilgi emeğin şuurudur.
Bilgi ve emekle pişirilmemiş bir yetenekle kalıcı zaferler elde edilemez.
Şuursuz emek zaman ve kuvvet israfıdır.

53.Kullanılan bilgi yanına yeni bilgiler çeker.
Yeni bilgiler edinmek mevcud bilgilerin kullanılmasına bağlıdır. Uygulanan bilgi mıknatıs gibi yeni bilgiler çeker.
Kendisini sevmeyen bir insanın kendisine saygı duyması da mümkün değildir. Öyle birisinin başkalarından saygı görmesi beklenemez. İnsanlığa kalıcı izler bırakanlar inandıkları gibi yaşayanlardır. En çok sevilenler, sayılanlar, el üstünde tutulanlar inandıkları gibi yaşayanlardır.

54.Unutmak ilmin afetidir.

55.Başkalarını ayıpları ile beslenerek yaşamanın imkanı yokdur.
Ayıpları örtmekde gece gibi, güzel, iyi, faydalı işleri ortaya çıkarmakda gündüz gibi davranmalıdır.
Başkalarının zayıf taraflarının üzerine bina edilmiş zaferler geçicidir. Kalıcı zaferler kendinizin kuvvetli tarafları üzerine bina edebilirsiniz.
İnsan olma sıfatında çırak kalmış birisinin başarılı olmsa sanatında usta olmasının bir kıymeti yokdur.
Kendi içinde savaşılacak ordular bulunduğunu bilen birisi başkaları daki çetelerle uğraşmaz.

56.Baldan tatlı olan öfkenin neticesi zehirden acıdır.
Siz öfkenizin değil öfkeniz sizin uşağınız olmalı.
Yıkılan bir gönlün feryadına koşan hayat sizi çiğneyerek geçip gider.
Yıktığınız gönülden korkun. Bir tarafınızı kurtarsanız bir tarafınız mutlaka o yıkıntının altında kalır.
Harp planlarını düşman ordusuna gönderen bir komutan gibidir öfkesini bertaraf edemeyen adam.
Öfke gelir yüz sararır, öfke gider yüz kızarır

57.İyilikleri karşılıksız bırakmayın.

58.Hareket düşünceden önemlidir.
Tarihin en büyük hatipleri dilleri ile söylediklerini halleri ile tekrar edenler olmuşlardır.
59.Güllerin yanında çalı çırpıda gül kokar.
Körle yatan şaşı kalkar
Gül olmak her zaman elinizde olmasa bile, gül kokabilmek daima elinizdedir.
Arkadaşlarınızın fazilet ve meziyetleri daima sizdekilerden fazla olmalıdır. Dostluk alışverişinde karlı olan budur.

60.Ölçülü olabilmeliyiz
İlaç yeterli dozda alındığı takdirde faydalı olur.
Ölçüsüz insan ölçüsüz tepkilerle karşılanır.

61.Kişiliğinizin hududlarını korumalısı
Tebessüm eden bir insanın karşısında hiç kimse uzun zaman tebessüm etmeden duramaz.

62.Bir elma 10 kişide 10 elmadır
Bir meselenin iyice kavranması için o meseye kuş bakışı bakılmalıdır
Herşeyi bilemeyeceğinizi kabul ettiğiniz. Fikirlerinizi değiştirmeye hazır olduğunuz anda daha birçok şey öğrenebileceksiniz demektir.
Bunun da ilk şartı bir insanı körlükle suçlamadan önce kendi gözlerinizi kontrol etmenizdir. İnsan kör olduğunu kabul ettiği takdirde birçok şeyi görmeye başlar.

63.Başarmak herkese karşı görevimizdir.
Denize düşen ve yüzmeyi bilmeyenleri ancak yüzme bilenler kurtarabilir.
64.Paranın kölesi değil efendisi olmalısınız.
Zenginler bütün mallarını verseler, fakirler tek bir küpelerini tek bir yüzüklerini vermeden bir savaş kazanılmaz.
65.Eliniz yetiyorsa sözünüzün kıymeti yokdur.

66.Merhamet edin, ama merhamet beklemeyin.
Merhamet ruhun asaletidir
67.Mesleğinizin, meraklarınızın, amaçlarınızın büyüklerini
tanıyınız.
Tarih okumak ise tam manası ile zamanı yüklenmekdir. Tarih okumayan hedef adamı düşünülemez.
Tarih peşin hükümleri doğrulatmak için değil, doğru hükümlere ulaşmak için okunmalıdır.

68.Zamana saygılı olun.
Zamanın gücünü kavramakda zorluk çekiyorsanız, hedeflerinizi hayallerinizde seyretmeye başlayabilirsiniz.
Zamanı iyi kullanmanın zamanın gücünden istifade etmenin ilk şartı güne erken başlamakdır.

69.Başarısızlıklar büyük başarının öğretmenidir.
Deprem sonrası yapılan binalar depreme karşı eskisinden daha dayanıklı yapılır.
Her çıkmaz sokak sadece kendi yolunun sonudur. Sizin yolunuzun sonu değildir.
Azim her olumsuzluğu olumluluğa çevirebilir.

70.İbadet

kişiselbaşarı
Mutluluk dışarıdan elde edilecek bir hal değildi.
Mutluluk ancak içimizden dışımıza taşacak bir hal olabilirdi.
Mutluluk bir koşula bağlanamazdı,
onun bir adı yoktu.
O değişmez olmalıydı, o her halde ve her yerde var olmalıydı.
O bir huzur haliydi.
Her ne olursa olsun hiç bozulmayan, azalmayan ya da artmayan bir duyguydu.
O gün tüm bu hali içinde barındıran yeni bir kelime öğrendim.
Sevgi.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Öğretim görevlisi / Asistan
furki
Üye

Toplam 599 yazı
16/02/2009 :  20:49:34  Alıntı
merhaba.
çok güzel bir yazı.en çok hangi maddeyi uyguluyorsun.
Yorum yazmadan önce lütfen okuyun ...
1- N-ok...tala,!!ma +işar:etlerine "dik"(kat ed?in.
2- BüYük hARf kÜçüK haRf OlayıNI atlAMAyın.
3- Bu "Dolar" i$areti de size i$ çıkarmasın artık.
4- Veenönemlisisözcükler arasındaboşlukbırakın.
5- A ma g erek siz bo şluk lar d an k açının.
6- Gösterin özen cümleleri kullanmamaya devrik.
7- Sözcüklari anlaşılur vea dorğu yazen.
8- Bu güzelim Türkçemize foreign wordlar katmayın.
9- In keys yu rayt Ingilis vords, it hez to bi andirsitendibil.
10- Türkçe’deki spesifik kelimeleri İRDELEMEYİN.
11- Narin maillerinizi naciz kibarlığınızla süslemeyiniz efenim.
12- Benim Türkçem mükemmeldir, NARSIST şeyler yazarsanız hemen anlarım.
13- Yazılarınızda kibar olun, meydan okumayın, yoksa sizi harcarım.
14- DiĞer yandan, TÜrkÇe karakter iŞinize geliyorsa yazIp gÖnderin.
15- Yazdığınızı yarım bırakmamaya lütfen özen gös...

Yerleşim : Türkiye / Manisa  |  Meslek : Satış / Pazarlama
Fahas
Üye

Toplam 506 yazı
16/02/2009 :  22:01:29  Alıntı
Hemen hepsini ama en çok bunu. Bu felsefeye inanıyorum. Etrafımdaki tüm insanlar benim yaynamdırlar. Beni bana anlatırlar.
Tıpkı parça parça dünya haritasını oyalansın diye çocuğunun eline tutuşturan bir babanın ; oğlu resmi çabucak tamamladığında nasıl oldu bu diye sorunca aldığı cevap gibi:
"Babacım resmin arkasında insan resmi vardı. İnsanın eksik parçalarını bulup tamamlayınca resmim tamamlandı."


"Yüzyüze geldiğiniz her insanı bir ayna olarak kabul edin. Aynada göreceğiniz ancak kendinizsiniz. Öyleyse aynada görmek istediğiniz gibi hareket edin. "
Mutluluk dışarıdan elde edilecek bir hal değildi.
Mutluluk ancak içimizden dışımıza taşacak bir hal olabilirdi.
Mutluluk bir koşula bağlanamazdı,
onun bir adı yoktu.
O değişmez olmalıydı, o her halde ve her yerde var olmalıydı.
O bir huzur haliydi.
Her ne olursa olsun hiç bozulmayan, azalmayan ya da artmayan bir duyguydu.
O gün tüm bu hali içinde barındıran yeni bir kelime öğrendim.
Sevgi.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Öğretim görevlisi / Asistan
Fahas
Üye

Toplam 506 yazı
16/02/2009 :  22:14:50  Alıntı


Konu: Olayları Tam Görmek


Vaktin birinde padişahın biri bir rüya görmüş. Rüyada denizin dibinde geziniyormuş. Uzakta dev bir karaltı fark etmiş. Karaltı ona seslenmişi "Yaklaş ve beni gör. Benim mahiyetlerimi kavrarsan saadetin en büyüğüne ulaşacaksın." Padişah tam yaklaşmaya karar vermiş ki o an da uyanmış. Uyanınca meraka kapılmış. Acaba gerçekten denizin dibinde böy!e bir şey var mıydı? Bu nasıl bir rüyaydı ve niçin ona yaklaşamamıştı? Son anda dalgıçları toplamaya ve bu işin mahiyetini öğrenmeye karar veriniz. "Kim bana deniz dibinde gördüğüm şeyin resmini çizebilirse ona yeryüzünün en büyük ödülünü sunacağım" diye ferman çıkarmış ve bunu tellallar aracılığıyla tüm memlekete duyurmuş. Dünyanın dört bir yanından dalgıçlar gelmiş. Her gelen dalgıç, verileceği bildirilen ödüllere bir an önce kavuşmak arzusuyla suya dalarak deniz dibindeki karaltının neye benzediğini anlamaya çalışmış. Sayısız dalgıç denize dalıp çıkmış. Kimisi, o bir hortumdur demiş; kimisi, o bir sütundur demiş; kimisi, o bir kamçıya benziyor demiş; kimisi, yayvan bir et parçasıdır demiş; kimisi de yan yana iki hançerdir demiş. Her dalgıç, kendi gördüğünün doğruolduğuna yemin ediyormuş. Padişah ise söylenenlerden bir türlü tahmin olamıyormuş. Çünkü onun gördüğü karaltı dalgıçların söylediği bütün şekillerinden çok farklıymış. Sabırla, onun tamamını kavrayacak ve onu olduğu gibi tarif edecek bir dalgıcın çıkmasını bekliyormuş. Sayısız dalgıç denizin dalınış, çıkmış. Hiç birinin söylediği tam olarak diğeri ile örtüşmemiş. Sonunda danışmanlarından biri bu parçaları birleştirmeyi akıl etmiş. Bütün parçalar yerli yerine oturtulunca gövdesi, başı, kuyruğu, hortumu, sütun gibi ayakları ile ortaya bir fil çıkmış. Danışmanı çizilen resmi padişahın önüne koyunca, padişah büyük bir heyecanla "Evet işte benim gördüğüm buydu!" demiş. Çocuklar: -Peki, padişah kime ödül vermiş? diye sorunca yaşlı bilge, onların gözlerinin içine bakarak, şu cevabı verir: -Bakın çocuklar, siz de o acemi dalgıçlar gibi tek unsurda kalıyorsunuz. Bunu aşın. Eşyayı önce bir harf olarak algılayın, sonra bütüne ulaşın. eğer ‘A’. ya ‘A’ derseniz, o kendisinden başka bir şey ifade etmez. Ama onu bir harf olarak görürseniz o hem alfabeyi, hem katibi, hem kendisini göstermiş olur. Çocuklar bu yanıt üzerine: -Yani herkese ödül mü verilmiş? diye sorunca yaşlı bilge; -Bundan size ne? diyerek sözlerine devam etmiş: -Siz eğer ödüllere takılıp kalırsanız bu hikaye size hiçbir şey anlatmaz. Şimdi ben size sorayım: 'Fili sütuna benzeten' yalan mı söylemiş oldu? Yahut 'Fil bir hortumdur' diyen padişahı aldattı mı? Ya onu hançere benzeten? Hayır, herkes kendi algılama kapasitesince onu kavrayabildi ve öyle anlattı. Kimse yanlış bir şey söylemedi. Ama hepsi eksik söyledi. Çoğu doğrularda böyledir. O yüzden size göre, ötekine göre değişir. Eğer doğruları üst üste koyabilir ve onlardan bütün meydana getirebilirseniz gerçeğe ulaşmış olursunuz. Ama gerçeği asla tam olarak bilemezsiniz. Mutlak ve sonsuzu ne kadar kavrayabilirsiniz ki? Tabi böyle olunca sizin doğrularınız size, ötekilerin doğrusu onlar ait kalır ve herkes kendi doğrusunu daha sevimli bulur. Herkes kendi doğrularında ısrar edince de atışma başlar. İşin özü budur, der.

Bu senin soruna uygun bir öykü olduğu için ekledim. furki
Mutluluk dışarıdan elde edilecek bir hal değildi.
Mutluluk ancak içimizden dışımıza taşacak bir hal olabilirdi.
Mutluluk bir koşula bağlanamazdı,
onun bir adı yoktu.
O değişmez olmalıydı, o her halde ve her yerde var olmalıydı.
O bir huzur haliydi.
Her ne olursa olsun hiç bozulmayan, azalmayan ya da artmayan bir duyguydu.
O gün tüm bu hali içinde barındıran yeni bir kelime öğrendim.
Sevgi.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Öğretim görevlisi / Asistan
furki
Üye

Toplam 599 yazı
16/02/2009 :  22:50:51  Alıntı
merhaba.
"Herkes kendi doğruluğunda ısrar edince de çatışma başlar"...
son cümle cidden çok anlamlı..
Yorum yazmadan önce lütfen okuyun ...
1- N-ok...tala,!!ma +işar:etlerine "dik"(kat ed?in.
2- BüYük hARf kÜçüK haRf OlayıNI atlAMAyın.
3- Bu "Dolar" i$areti de size i$ çıkarmasın artık.
4- Veenönemlisisözcükler arasındaboşlukbırakın.
5- A ma g erek siz bo şluk lar d an k açının.
6- Gösterin özen cümleleri kullanmamaya devrik.
7- Sözcüklari anlaşılur vea dorğu yazen.
8- Bu güzelim Türkçemize foreign wordlar katmayın.
9- In keys yu rayt Ingilis vords, it hez to bi andirsitendibil.
10- Türkçe’deki spesifik kelimeleri İRDELEMEYİN.
11- Narin maillerinizi naciz kibarlığınızla süslemeyiniz efenim.
12- Benim Türkçem mükemmeldir, NARSIST şeyler yazarsanız hemen anlarım.
13- Yazılarınızda kibar olun, meydan okumayın, yoksa sizi harcarım.
14- DiĞer yandan, TÜrkÇe karakter iŞinize geliyorsa yazIp gÖnderin.
15- Yazdığınızı yarım bırakmamaya lütfen özen gös...

Yerleşim : Türkiye / Manisa  |  Meslek : Satış / Pazarlama
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.97 saniye.
19:32:56, 24 Nisan 2024, Çarşamba

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım