ORGANİZASYON 16–09–2008
Adnan KAHVECİ’nin sık sık anlattığı “organizasyon fıkrası” ibret doludur:
Yugoslavya’yı işgal eden Alman ordularından bir birlik, bir dağ köyünde konaklamış. Bir hanı karargâh olarak seçen Alman general hancıyı çağırıp; “Beni tuvalete ***ür” demiş. Hancı Alman generali alıp bir tarlanın orta yerine ***ürmüş ve “işte tuvalet, burayı kullanacaksınız” demiş. General, handa bir tuvalet bulunmamasına ve bir tarlanın orta yerini kullanmak mecburiyetinde kalmasına çok kızıp bağırmış:
“Ne biçim adamlarsınız siz! Sizde hiç organizasyon yok!”.
Yugoslav hancı, sinirli sinirli gülmüş:
“Sayın general. Bizde organizasyon olsaydı, zaten şimdi ben sizin tarlanızı kullanıyor olacaktım…”
Rakibiniz ne kadar güçlü olursa olsun, müsabaka saatinde orada olamazsanız mağlup olan siz olursunuz. Yakıt ikmalleri zamanında yapılmayan 10 adet uçağın, harekete hazır bir helikopter karşısında hiçbir değeri yoktur. Sabaha kadar ders çalıştıktan sonra imtihana kâğıtsız kalemsiz giren bir öğrencinin bu hatası, çalışma işinin bir sistem olduğunu bilmemesinden kaynaklanıyor.
Kim daha çabuk ve isabetli organize olabilirse o öne geçer.
İşlerine, okullarına gidip gelmek, dostlarını ziyaret etmek ve daha birçok iş için yıllardır toplu taşıma vasıtalarını kullandıkları ve hep aynı duraklarda bekledikleri halde, bunların kalkış saatlerini gösterir bir tarifeyi edinme ihtiyacı duymayan birçok insan vardır. Bu insanlar duraklarda bir yıl içinde kaybettikleri zamanı hesap etseler, şaşırır kalırlar. Zaman bir insan için önemliyse bu hesabı mutlaka yapar. Zaman ise bir hedefi olanlar için çok önemlidir.