" Yeni Ekonomi " Ve Yeniler - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

" Yeni Ekonomi " Ve Yeniler


Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
18/03/2001 :  08:45:04   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Merhaba,

Bu Pazar günü sizlerle yeni ekonomi ve getirdikleri konusunda sohbet etmek, düşüncelerimi aktarmak istedim.

"Yeni Ekonomi" tabiri günümüzde herkesi(birey-şirket-devlet) yakından ilgilendiren bir konu. O kadar önemli ki, kendine yeni ekonominin kurallarına göre yeniden yapılandırmayanın bu oyunda figüran olarak dahi rolü yok.

Peki nedir bu yeni ekonominin çok yeni olan kuralları?

Genel olarak şöyle sırlayabilir:

1- Dünyadaki alışılagelmiş "müşteri" kavramının fonksiyonu ve işlevi değişmiştir.
Artık müşteri sadece nihai ürünü gönderdiğiniz bir kullanıcı değil, gelecekteki ürününüzü tasarlayan bir partnerdir. Evet yalnış duymadınız. Eğer büyük olmak istiyorsanız onunla berber tasarlamak zorundasınız. Örnek vermek gerekirse General Elektric Geleceğin uçak motorlarını tasarlarken artık şimdinin uçan pilotlarını kullanıyor. Yüzlerce benchmark yapılabilecek örnek var!!!!

2- Büyük düşünmek herkese her yolu kullanarak ulaşmayı öngörüyor. Local pazarları düşünenlerin ömrü çok kısa. Ancak dünyayı pazar olarak düşünebilenler "büyük düşünmenin büyüsü"nün tılsımını yakalayabiliyorlar.

3-Toplam kalite ve benzeri yeni yönetim yaklaşımlarında dış müşteri çok ön plandaydı. Yeni ekonomi iç müşteri yani çalışanların dış müşteriden daha önemli olduğunu ortaya koydu. Çalışanına yatırım yapan, onun hayalleri ile şirketin ve kurumun hayallerini ortak bir paralelde birleştirebilen, sürekli heyecan duymasını temin edebilen organizasyonların yarın var olabileceğini ortaya koyuyor.

4- Eskiden klasik anlamda bir işletmenin ayakta kalabilmesinin tek şartının önce “kar”ı amaçlaması olduğu düşünülürdü. Yeni ekonomi bu düşünceyi de ortadan kaldırdı. Şu anda dünyada ortalama şirket ömrü 8 senenin altında. Eğer "kar etmek" yeterli olsaydı, eldeki verilere göre bu süreninn çok daha uzun olması gerekirdi. Ama yapılan bilimsel çalışmalar bu işin sırrının "sürekli kaliteli mal ve hizmet üretmek ve kaliteye yatırım yapmak olduğunu ortaya koydu. Çünkü kalite zaten berberinde parayı getiriyordu.

5 - Yeni ekonomi hayatta kalabilmeyi "core business"ı çok iyi tespit etmeyi ve bu konun her zaman en iyisi olmak için düşünmeyi öngörüyor. Bir zamanların Dünyanın en iyi mekanik tartı üreticisi yarın var olmak istiyorsa, bugünkü bilgisayarlı tartıyı, yarınki belki siber uzay tartısını da yapabilmelidir. Onu ilk yapan olabilmelidir. Çünkü gelecekte en iyi mekanik tartıyı üretmek yeterli olmayacaktır.

6- Uluslararası pazarda var olabilmek zihinlerdeki doğabilecek her soruya cevap bulabilecek “business network”ler kurabilmeye ve işletmeye bağlı olacaktır. Bilgi en önemli güçtür. Bir şekilde aranan bilgileri üretebilenler gücü kontrol edenler olacaklardır.

7- İnsan bir organizasyonda klasik olarak “kaynak” olmaktan çıkmıştır. Artık başlı başına bir unsurdur. Teknoloji eğer onu kullanan insan yoksa tek başına hiçbir şey ifade etmeyecektir.

8- Ölçemediğiniz hiçbir şeyin iyiye mi yoksa kötüye mi gittiğini anlayamazsınız. Herşeyin çok süratli olarak geliştiği küresel ekonomide daha etkili ölçme sistemleri geliştirmek zorunlu olacaktır. Durum böyle olduğu için, General Motors, Matsushita Co., Motorola, Cisco, Microsoft, US Army, İntel ve onlarca dev, “Balanced Scorecard”,ı yaygınlaştırmaya çalışıyorlar.

9- Artık ARGE sadece teknoloji firmalarının değil herkesin işi. ARGE sadece teknoloji geliştirmek değil, fikir üretmek, alışılagelmişin dışında düşünmek, farkı yaratacak think tank’lar kurmak demek.

10- Eskiden bir ast yöneticisinin karşısına gelip çılgınca bir fikir söylediğinde eğer yöneticiyi sinirlendirebiliyorsa işinden olabilirdi. Artık yöneticiler ilk planda onları çıldırtabilecek öneriler arıyorlar. Çünkü yarın ayakta kalacak olanlar, kimsenin düşünemediği kadar farklı ve aykırı düşünebilenler olacaktır.
Bu konudaki görüşlerini ve sorularınız bekliyorum.

İyi çalışmalar,

AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
M. Orhun Eskici

Yazar

Toplam 175 yazı
23/03/2001 :  00:10:03 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Gayet güzel bir yazı:Ben de bu konu üzerinde aklıma gelen bir iki şeyi ilave edeyim dedim:

1- Müsteri , ürünü tasarlayan partner. Artık heryerde, müsterinin değeri öne çıkıyor. Servis sektorunde dahi musterinin istegini iyi anlayan firmalar, kendi yapılarını musteriye uygun olarak düzenleyen firmaların ayakya durma şansları var.

2- Ne kadar doğru. Artık, global pazarlarda rekabet edemeyen şirketlerin varlık temelleri her gecen gün daha da sarsılıyor. Şu yaşadığımız son kriz dahi bunun en güzel örneği.

3- Bunun aksi bir örnekte çalışan bir şirkette çalışmak hiç zevkli olmazdı. Çalışanlarının her gün kendini geliştiremediği, öğrenme ve gelişme ortamı olmayan şirketler yeni ekonomi'deki rekabette ayakta kalamayacaklar.

4- Bugün için en karlı olan her zaman gelecekteki yapıda en stratejik ve en doğru olmuyor. O nedenle kar etmenin yanında, doğru işi yapmak çok önemli.

5- Herhangi bir işi herhangi bir şekilde yapan firmalar bu anda karlı olabilseler bile, piyasalar içindeki yerlerini doğru olarak belirlemedikleri takdirde sorunla karşılasacaklar. Aksi takdirde, kısa vadede , şu an karlı işler yapan spotçulardan çok farklı olamayacaklar.

Kısa vede içinde karlılıklarını koruyan firmalar, orta vadede işlerinin nasıl gelişeceği, bu işlerden hangilerinde kaldıkalrı zaman kazanabileceklerini çok iyi tesbit etmeleri gerekiyor.

6-Bizim şirket olarak varlık sebebimiz ve misyonumuz da bu networke sahip olup bunu daha da geliştirmelten geçiyor. Müşterilerin gün geçtikçe tek belirleyici konumuna gelmesi, müşteriyi en iyi anlayanların, onun davranışlarını öngörebilenlerin avantajlı duruma geçeceklerini ortaya koyuyor. BU nedenle artık, uzaktan kumanda ile pazarlama ve satış yapma imkanı kalmamıştır, o nedenle lokal marketler ve değerleri çok iyi bilmek gerekmektedir. Bu da ancak network ile olabilir.

7- İnsan , bir organizasyon içerisinde onu hem vezir , hem de rezil etme potansiyelini sahip bir unsur. Kendi kendini yenileyemeyen, firma ve insanlar daha önce de belirttiğimiz gibi ayakta kalamayacak. Gelişen teknolojilerle, bir insanın yapabileceklerinin önemi önceki yıllara göre çok çok artmış durumda. Buna insanların eskiye oranla bilgiye çok daha kolay ulaşabilmeleri ve paylaşabilmelerini örnek gösterebiliriz.

Devam edeceğim...

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ekonomist
bitirim
Üye

Toplam 10 yazı
23/03/2001 :  12:11:27 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Su anda takip edebildigim kadariyla forum yavas yavas gorevini yerine getirmeye basladi. Ve bu tur yazilari, print ederek saklamak bizim icin (yeni nesil) bir guideline olusturacaktir.
Yazilanlar ve bahsedilenler cok dogru ve su anda olan isler. Ancak gelecekte daha parlak bir sirket veya kurulus olma noktasinda neler yapmaliyiz onlara karar vermemiz lazim. Bu konu hakkinda birkac madde de ben eklemek isiyorum:

1. Ne yapip ne edip aklimizdaki karisikliklardan kurtulup kendimize hedef belirlemeliyiz. Bu bizim icin neyin onemli oldugunu gormenin ve iyi kararlar vermenin tek yoludur.

2.Zaman kazanma yolunda, soyle birsey yapabiliriz, Yalnizca bir gun icin zamanimizin her aninin nerelere gittigini hesaplayalim, o zaman gorecegiz ki, o gun istedigimiz kapasitede calismamisiz.

3. Yaptigimiz hedeflere bir deadline verelim. Bunun uzerine bu bitirme tarihlerini daha erkene alalim ve bitir bitirmez, "bitirdim" diyelim.

Simdilik bu kadar.

Ismail Bitirim

Yerleşim : / Singapore
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
23/03/2001 :  18:49:36 Yazarın websitesine git Website   Alıntı


Merhaba,
Sevgili Orhun ve İsmail,

Öncelikle katkılarınız için teşekkür ederim.

Sanırım "yeni ekonomi" kavramını ne kadar iyi anlarsak gelecekte karşılaşmamız muhtemel sorunlara şimdiden proaktif olarak yaklaşabiliriz.

Yarın var olacak olan organizasyonlar; ortaya koyduğu vizyonu doğrultusunda insan, araç, silah, malzeme, sistem ve bilgi arasındaki uyumun resmi olan "sinerji"yi tesis etmiş organizasyonlar olacaklardır. Burada ise en kritik faktör yine “insan”dır. Beklentileri olmayan, varlığının gayesini bir türlü anlayamamış, kendini geliştirmek için rehber göremeyen, daha iyi olmanın yollarını aramayan insanların çoğunlukta olduğu organizasyonların 2000’li yıllarda varlıklarına devam ettirme şansları yoktur.

Bütün organizasyonlar, çalışanlarının enerjilerinden maksimum faydayı temin edecek yolları geliştirmek zorundadırlar. İşte yeni ekonomi kavramının üzerinde durduğu konulardan bence geleceği etkileyebilecek en önemli husus, çalışanın belki de dış müşteriden dahi daha önemli olduğu ve politika ve stratejilerin belirlenmesinde mutlaka aktif olarak rol alması gerektiği gerçeğidir.

Devam edeceğim,

AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
23/03/2001 :  23:02:45 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
MERHABA,
Yeni ekonomi konusundaki düşüncelerimi aktarmaya devam ederken, sizlerle bazı yeni kavramları tartışmak istiyorum. Özellikle "Küreselleşen Dünya" tabirini biraz tartışalım. Bence Türkçede kullandığımız bu tabir, içinde kavramlar anlamında yetersizlikleri içeriyor. Çünkü küreselleşen dünya değil. Dünya zaten küresel. Küreselleşen ekonomiler ve bunların içinde yer alan sosyal yapı. Sanki "küresel ekonomi" tabiri benim için daha anlamlı gibi geliyor.

Küresel ekonomi, farklı yönetsel disiplinlerin birarada olmasını gerekli kılıyor. Artık kıyasıya bir rekabet var; ülkelerin bir zamanlar kıskançlıkla korumaya çalıştığı ulusal sınırlar yok ve yeni dünyada herkes için geçerli kurallardan ziyade güçlü olanın belirleyici olduğu kurallar var. Hepsinden daha önemlisi, her geçen gün seçiciliği gün geçtikçe artan müşteriler var.

* Yakın 5 yılda müşteriler, tüketim konusundaki kararlarını verirken her yıl bir önceki yıla göre 2 kat daha fazla bilgiyi değerlendirecekler. Önümüzdeki beş yıldan sonra ise bu bilginin üssel olarak artış göstereceği değerlendiriliyor.

* 2005 li yılların en popüler şirket tiplerinden birisinin üretici ve hizmet sağlayıcılara sadece tüketici eğilimleri değil, geleceğe yönelik projeksiyonlar yapabilen dinamik tükjetici bilgilerini sunabilen şirketler olacağını değerlendirmekteyim.

* Business Network konusunda yeni bilgiler üretebilen, Dünyanın her yerine ulaşabilen, amaç ne olursa olsun herkesi ortak amaçları için biraraya getirebilen "fishnet" organizasyonların yarınları şekillendireceğini düşünmekteyim.

* Bir diğer beklentim ise klasik hiyerşiler (buna matris organizasyon yapıları dahil) devirinin sona ereceği, bunun yerine "fishnet" organizasyonların her geçen gün daha da yaygınlaşağı doğrultusunda.
klasik yönetim makamları ve ilişkiler platformu yerini stratejik yönetim üslerine bırakacak ve bunlar sabit merkezler olmayıp, üretilen stratejilere bağlı olarak yer değiştirebilecek dinamik yapılar olacaktır.

Bu düşüncelere bağlı olarak, örgütlerde tepeye doğru yükselme eğiliminin yerini kendisini net organizasyonlardaki ağı genişletmeye ve daha büyük bir alana hükmete hükmetmeye doğru iteceğini değerlendirmekteyim. çünkü ağı genişleten daha popüler olacaktır.

Bu yolda herkese başarılar dilerim,


AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
12/04/2001 :  09:31:36 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
MERHABA,

ASLINDA BU KONU SON DERECE ÖNEMLİ. ÖZELLİKLE YARININ RESMİNİ BUGÜNDEN ÇİZMEYE ÇALIŞAN ORGANİZASYONLAR İÇİN...

BU KONUDAKİ DÜŞÜNCE VE KATKILARINIZI BEKLİYORUM.
Örneğin elektronik devlet hakkında ne düşünüyorsunuz? Biraz hayal gücünüzü zorlayın...



AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
M. Orhun Eskici

Yazar

Toplam 175 yazı
12/04/2001 :  19:43:28 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Devam etmeye söz verdiğim bu konuda bir şeyler yazmak için oturduğumda yazılanları tekrar okudum. AArslan'ın yazdığı ölçme üzerinde düşündüm:

Alıntı Yapılan Metin:
Ölçemediğiniz hiçbir şeyin iyiye mi yoksa kötüye mi gittiğini anlayamazsınız. Herşeyin çok süratli olarak geliştiği küresel ekonomide daha etkili ölçme sistemleri geliştirmek zorunlu olacaktır.


Çok hızlı değişen bir dünya, bugün tepede olan yarın alta düşebiliyor. Bu hız gelecekte daha da artacak. Herşey değişirken ölçme sistemleri de değişiyor, neyi ölçeceğiniz, neye göre ölçeceğiniz de değişiyor. Bu ölçme problemini nasıl çözeceğiz? Kriterler ne olacak? Herkesin üzerinde anlaştığı ölçme sistemi nasıl oluşturulabilecek? Mesela dünyada kişi başına düşen milli gelir kavramı önemli bir kriterdir. Fakat Türkiye gibi kayıtdışı ekonominin olduğu ülkelerde bu durum tam olarak gerçeği yansıtmaz. Lokal değerleri bilmek lazımdır. Globalleşen dünyada lokal değerler nasıl değerlendirilecek?

Yorum ve düşünceleri bekliyorum.

Yazacaklarım yine sonraya kaldı.<img src=icon_smile.gif border=0 align=middle>

Selamlar

M. Orhun E.



Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ekonomist
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
24/04/2001 :  10:28:32 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Merhaba,

"Yeni Ekonomi" Türkiye'de de bazı sosyal gruplar tarafından tartışılıyor.13-14 Nisan 2001 tarihinde gerçekleştirilen yeni ekonomi zirvesi hakkındaki detaylı bilgilere
http://www.yeniekonomizirvesi.com/icerik.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Yine bu konuya yönelik olarak Türkiye Bilişim Vakfının 2000 Kasım ayında yayınladıkları raporu sizlere sunmak istiyorum:

Yeni Ekonomi İçin İlk Beş


Hazırlayanlar:
Bülent Gönç
Haluk İnanıcı
Hüseyin Kızıltay
Prof. Dr. Selahattin Kuru
Tuğrul Tekbulut
Lütfü Yenel

Kasım 2000
İstanbul

ÖZET

İçinde bulunduğumuz günlerde Dünyamızda çok hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Küreselleşen ekonomide ekonominin sürücü güçleri geleneksel sanayi alanlarından bilgiye dayalı iş kollarına kaymaktadır. Türkiye bu gelişmelerin gerisinde ve dışında kalmak tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu tehlike bir fırsat olarak da görülebilir, kısa zamanda alınabilecek tedbirlerle ülkemiz yeni ekonominin önemli oyuncularından bir haline gelebilir.

Türkiye Bilişim Vakfı’nın bu strateji raporu yeni ekonomiye geçiş için atılması gereken adımları beş başlık altında özetlemektedir:
· İnsangücü ve eğitim
· Hukuk
· İletişim altyapısı
· Devletin yapılanması
· Girişimcilik

Raporda bu beş alanda yapılması gerekenler ele alınmıştır.

I. GİRİŞ

İçinde bulunduğumuz günlerde Dünyamızda çok hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Bir yandan ekonomiler birbirine entegre olup, dünya globalleşirken ekonominin sürücü güçleri de geleneksel sanayi alanlarından bilgiye dayalı iş kollarına kaymaktadır. Türkiye bu gelişmelerin gerisinde ve dışında kalmak tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu tehlike bir fırsat olarak da görülebilir. Kısa zamanda alınabilecek tedbirlerle ülkemiz yeni ekonominin önemli oyuncularından bir haline gelebilir.

Türkiye Bilişim Vakfı’nın bu strateji raporu atılması gereken adımları beş başlık altında özetlemektedir.

Yeni ekonomiye geçiş için en önemli beş alan şöyle belirlenmiştir:
· İnsangücü ve eğitim
· Hukuk
· İletişim altyapısı
· Devletin yapılanması
· Girişimcilik

Eğitim
Bilgiye dayalı ekonomilerin birincil kaynağı bilgi üretebilecek eğitim düzeyi yüksek yurttaşlardır.

Hukuk
Yeni Ekonomi devriminin toplumda yarattığı değişmeler hukuk alanını da dönüşmeye zorlamaktadır. Bu süreçte bir yandan tümüyle yeni hukuk alanları açılırken, mevcut hukuk sisteminin de değişmesi önemli bir gereksinim haline gelmektedir.

İletişim Altyapısı
Sanayi Toplumu ülkeleri saran kara ve demiryolları ile yürürken Yeni Ekonomi düzeni elektronik ağlar üzerinde yürümektedir. Elektronik ağlar üzerinde yürüyen dünya ekonomisiyle bütünleşebilmek için güçlü bir iletişim altyapısı zorunludur.

Yeni Ekonomi için Devlet
Yeni Ekonomi düzenine uyum sürecinde devlete büyük görevler düşmektedir. Devlet teknolojik ilerlemenin oluşturduğu bu devrimi iyi anlamalı, kendini yeniden yapılandırmalı, değişime öncülük etmeli ve faaliyetleri toplum düzeyinde koordine etmelidir.

Girişimcilik
Yeni Ekonomik düzeni kuran teknolojik gelişmelerin büyük bir çoğunluğu küçük girişimciler tarafından gerçekleştirilmiştir. Teknoloji girişimciliği, risk sermayesi teşvik edilmeli, sermaye piyasasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.



II. İNSAN GÜCÜ GEREKSİNİMİ VE EĞİTİM

Bilgi toplumuna doğru gelişmekte olan ülkemiz bilişim alanında çok ciddi bir insan gücü darboğazı ile karşı karşıyadır. Bilişim alanındaki insan gücü açığı son olarak yurt dışından eleman getirtilmesi zorunluluğunu doğurmuştur.

Bilişim konusunda ülkemizde kronikleşen insan gücü açığı, bir sorun olarak ilk kez 1992 yılında, Dünya Bankası tarafından hazırlatılan ‘Turkey: Towards an Information-Based Economy’ başlıklı raporda vurgulanmıştır. Bundan 10 yıl öncesi için yapılan analizde, yıllık 5000 kişilik gereksinimin ancak 800 kadarının birincil kaynaklardan (4 yıllık bilgisayar mühendisliği mezunları, 2 yıllık bilgisayar programcılığı mezunları ve meslek lisesi mezunları), kalanının ikincil kaynaklardan (diğer 4 yıllık üniversite mezunları, üniversiteler tarafından düzenlenen kurslar, özel eğitim kuruluşları tarafından düzenlenen kurslar ve meslek içi eğitim) karşılandığı belirtilmekte, bu çarpık durumun düzeltilmesi ve artan insan gücü gereksiniminin karşılanabilmesi için önlemler önerilmektedir.

Bugün üniversitelerdeki bilgisayar mühendisliği programları sayısı önemli ölçüde artmış; yeni kurulan vakıf üniversitelerinin katkıları ve Türkiye için eleman yetiştiren KKTC üniversiteleriyle birlikte toplam bilgisayar mühendisliği kapasitesi 1600’e ulaşmıştır. Ancak bu artış, yeterli değildir. Nitekim, Cisco Systems tarafından IDC’ye yaptırılan bir araştırmaya göre, yeni dünya ekonomisine girmekte olan 12 ülke arasında İnternet ve networking alanında yetişmiş eleman açığı bakımından Türkiye, Güney Afrika’dan sonra en kötü durumda olan ülkedir. Bu çalışmaya göre yalnızca İnternet ve networking alanında Türkiye’deki eleman açığı 2000 yılı için 5500 olarak kestirilmekte ve açığın 3 yıl içinde 20500’e ulaşacağı belirtilmektedir. Bilişimin diğer alanları da göz önüne alınırsa bu açığın çok daha ciddi boyutta olduğu görülebilir.

Bilişim alanındaki insan gücü açığı Bilgi Toplumuna dönüşüm sürecinde olan ve yeni dünya ekonomisine girmekte olan Türkiye’nin önündeki en önemli engel durumundadır. Bu engelin ortadan kaldırılması için gerekli önlemler hemen alınmalıdır. Genç nüfusu ile Türkiye’nin Yeni Ekonomi’ye geçişte ve Bilgi toplumuna dönüşümünde başarılı olamaması, Türkiye’nin yakın gelecekte önemli bir üretim ve işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalmasına yol açacaktır.

Bilişim insan gücü açığının giderilmesi için çözüm aranırken varolan kalıpların dışına çıkılması gerekecektir.

Bu alanda alınması gereken önlemler aşağıda
· Bilişim Elemanı Yetiştirme kapasitesinin Arttırılması
· Bilişim Öğretim Elemanı Yetersizliğinin Giderilmesi
başlıkları altında ele alınmıştır.


Bilişim Elemanı Yetiştirme Kapasitesinin Arttırılması

· Üniversitelerde her dalda yaygın ve kapsamlı zorunlu bilgisayar okuryazarlığı dersleri konmalıdır.

· Üniversiteden mezun olan her öğrenci birden fazla sayıda bilgisayar dersi almış olmalıdır.

· Bilgisayar mühendisliği bölümlerinin sayıları ve kapasiteleri arttırılmalıdır.

· Vakıf üniversiteleri, yeni bilgisayar mühendisliği bölümleri açmaları ve varolan kapasitelerini arttırmaları için özendirilmelidir.

· Yalnızca üniversite düzeyinde değil, orta öğretim düzeyinde de bilgisayar okur yazarlığı eğitimine önem verilmeli, bilgisayar bölümü olan meslek okullarının sayısı ve kapasiteleri artırılmalı, altyapı olanakları iyileştirilmelidir.

· Ara işgücü açısından iki yıllık yüksek okulların sayısı artırılmalıdır.

· Uzaktan eğitim özendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.

Bilişim Öğretim Elemanı Yetersizliğinin Giderilmesi

Bilişim elemanı yetiştirme kapasitesinin yetersizliği sorununun altında bilişimöğretim elemanı yetersizliği yatmaktadır. Bilişimöğretim elemanı yetersizliğinin giderilmesi için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

· Diğer dallarda fazla olan öğretim elemanları bilgisayar okuryazarlığı dersleri verebilecek elemanlara dönüştürülmelidir. Bu dönüşümü sağlayacak “yeniden eğitim” için özel programlar hazırlanmalı ve bu programların yürütülmesi için üniversiteler özendirilmelidir.

· Bilgisayar mühendisliği bölümlerinde varolan öğretim elemanı açığının ve yeni açılacak bölümlerin gereksinimin karşılanması için bilgisayar mühendisliği dalında öğretim üyeliği özendirilmeli ve diğer alanlardaki öğretim elemanlarından uygun olanlarının bilişim alanına kaydırılması sağlanmalıdır. Bunun için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

· Gerek bilgisayar okuryazarlığı derslerini verecek öğretim elemanlarının yetiştirilmesi (yeniden eğitimi) , gerekse bilgisayar mühendisliği bölümleri için öğretim elemanı yetiştirilmesi için belirli üniversitelere özel görev verilmelidir.

· Özel sektörün bilgisayar alanında eleman yetiştirilmesine katkısı özendirilmelidir. Bu amaçla bürokratik engeller kaldırılmalı, özel eğitim kurumları devlet tarafından desteklenmelidir.


III. HUKUK

Bilişim devrimin hukuk alanında yarattığı değişim; bir yandan mevcut hukuk sisteminde, içeriğinde değişim diğer yandan yeni hukuk konularının doğması şeklinde iki yönde ortaya çıkmaktadır. . Bilişim devriminin hukukta yarattığı değişimler kavranmalı ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır ;

Hukuk alanında yapılması gerekli düzenlemeler aşağıdaki başlıklar altında toplanmıştır:
· Hukuk usulü
· Elektronik imza
· Servis sağlayıcı sorumluluğu
· Elektronik ortamda işlenen suçlarda uluslarası işbirliği
· Kişisel verinin korunması
· Tüketicinin korunması
· Elektronik ödeme
· Telif hakları
· Elektronik ortamda haksız rekabet
· Vergi hukuku
· İşyeri muhasebesi
· Gümrük hukuku
· İsimler, alan adları ve markalar
· Kamu alımlarında elektronik ortamın kullanılması
· Elektronik ortamda ticari kimlik

Hukuk Usulü

Elektronik ortamda elde edilen veya muhafaza edilen delillerin tanınmasının değerlendirilmesi:

· Elektronik kayıt tutma teknik şartlarının belirlenmesi ve bu kayıtların kamu mercileri tarafından belge olarak kabulü ile ilgili ilkelerin saptanması

· Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu'nda, ve Vergi Usul Kanunu, Bankalar Kanunu gibi ilgili kanunlarda gerekli değişikliklerin yapılması

· Elektronik ortamda oluşturulan yabancı belgelerin geçerliliği konusuna, onay kurumları ile ilgili düzenlemeler sırasında yer verilmesi

· Elektronik sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar ile ilgili olarak kanunlar ihtilafı kurallarının gözden geçirilmesi, elektronik tahkim konusunun incelenmesi

Elektronik İmza

Gönderilen bilginin gizliliği, bütünlüğü ile kimlik doğruluğunu sağlayan elektronik imzanın, ayrı bir mevzuatta düzenlenmesi:

· Elektronik imzanın bir türü olan sayısal imzanın alt yapısının tamamlanması halinde, bu imzanın yazılı imza ile aynı güce sahip olduğuna ilişkin yasal değişikliğin yapılması

· Sayısal imzanın unsurlarından olan açık anahtar (public key) ile ilgili onay kurumlarının, kamu veya özel sektör yapısında olup olamayacağının tartışılması; özel sektör yapısında olması halinde, bunların kontrolleri ve kendilerine verilecek yetki açısından kamusal nitelikli bir yetkili makama ihtiyaç duyulup duyulmayacağı; yetkinin verilme şeklinin hukuki niteliği saptanması

· Sayısal imza ile ilgili onay kurumlarının vereceği sertifikalarda hukuken bulunması gereken özelliklerin tespiti

· Sayısal imza ile ilgili gizli anahtarın (private key) tevdi edilip edilmeyeceği, edilecekse nereye ve nasıl tevdi edileceği hususları ile kamunun şifreli bilgiye (suçun önlenmesi gibi amaçlarla) ulaşabileceğinin kabulü halinde, bu erişimin kapsamı, sınırları ve şeklinin ne olacağına ilişkin kuralların saptanması

· Sayısal imza ile ilgili onay kurumlarına, sayısal noterlik yetkisinin verilip verilemeyeceğinin araştırılması

Servis Sağlayıcı Sorumluluğu

Servis sağlayıcıların sorumluluğu ve bunun kapsamı ile ilgili (özellikle aldatıcı içerik, pornografi, ırkçı ve şiddete yönelik muhteva, hakaret, telif ve komşu haklar ve haksız rekabet açısından) şartların ve ilkelerin belirlenmesi

Elektronik Ortamda İşlenen Suçlarda Uluslar arası İşbirliği/Düzenleme

Elektronik ortamda gerçekleştirilen veri iletişimi ile ilgili olarak, Ceza Kanunu’nun genel hükümleri arasında yer alan, "Türkiye'de işlenen suç", "yabancı ülkede işlenen suç" kavramlarının yeniden tartışılması; sanığın başka ülkede olması halinde dava açma, sorgulama, delil toplama hususları, eylemin her iki ülkede de suç sayılmasını gerektirdiğinden, elektronik suçlarda ülkeler arasında asgari uzlaşma ortamının yaratılması ve bu konudaki uluslararası çalışmalara ülkemizin aktif biçimde katılması

Kişisel Verilerin Korunması

Elektronik işlemler sırasında açıklanan, kişisel verilerin gizliliği ve korunması konusunu da içeren ve Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan, "Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısının" bir an önce yasalaşması

Tüketicinin Korunması

Tüketicinin Korunması ile ilgili mevzuatın elektronik ticaret açısından yeniden gözden geçirilmesi; uyuşmazlıklar ile ilgili elektronik ombudsman ve tahkim konuları üzerinde durulması; sanal ürünlerde ürün sorumluluğu; aldatıcı, yanıltıcı, istismar edici, mal ve can güvenliğini tehlikeye atıcı reklamlara karşı tüketicinin korunması; satış sonrası servis, teslim, sipariş gibi kavramların irdelenmesi, OECD'de tartışılan ve sipariş-ödeme ile ilgili charge-back sistemlerinin incelenmesi gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması

Elektronik Ödeme Sistemi

Elektronik ödeme araçları arasında yer alan elektronik parayı çıkaracak olan kurum veya kurumlar ve bunlarla ilgili hukuki çerçeve ile elektronik paranın ihracına ilişkin koşulların belirlenmesi; elektronik ödeme sistemlerinde faaliyet gösterecek operatörlerin düzenleme yapılması, elektronik ödeme araçlarını verenler ile kullananlar arasındaki sorumluluk dağılımının düzenlenmesi, ispat yükü konularının düzenlenmesi

Telif Hakları

Telif hakları ve komşu haklar ile ilgili Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yer alan çoğaltma, umuma arz, dağıtım yetkilerinin elektronik iletişim açısından yeniden gözden geçirilmesi gerekli düzenlemenin yapılması

Elektronik Ortamda Haksız Rekabet

Elektronik ticaret ortamında haksız rekabet, aldatıcı içerik ve reklamların yasaklanması

Vergi Hukuku (Elektronik Ortamda Vergileme)

Vergileme ilke ve kurallarının elektronik ticaret dikkate alınarak gözden geçirilmesi; elektronik ticaret ortamının vergi denetimini güçleştirmesi nedeniyle, muhtemel vergi geliri kayıplarının telafisi için, iletişim teknolojisinin sunduğu olanaklardan, özel sektörden yararlanılması gerekli düzenlenmesinin yapılması

İşyeri Muhasebesi

İşyeri muhasebe kayıtlarında, elektronik ticaretin ayrı bir kalem olarak tutulmasını sağlayıcı düzenlemeler yapılması

Gümrük Hukuku

Gümrüklerle ilgili olarak, fiziksel teslimin ucuz, kolay ve zamanında yapılmasını sağlayan tedbirlerin, düzenlemelerin üzerinde durulması; ürünlerin sanal teslimi konusunda DTÖ (Dünya Ticaret Örgütü) nezdinde başlatılan elektronik ticaret ve gümrükleme çalışmalarının yakından izlenmesi, gerekli düzenlemelerin yapılması

İsimler, Alan İsimleri, Markalar

İnternette kullanılan, birinci derece jenerik ve ülkeler ile ilgili alan isimlerinde uluslararası düzeydeki gelişmelere uyumlu temel ilkelerin saptanması, bu ilkelerin, ikinci derece alan ismi tahsisi yapan kurum veya kuruluşlar tarafından gözetilmesinin temini ; ikinci derece alan isimlerinin marka olarak tescili hususu ve bu tescilin tâbi olacağı şartların belirlenmesi, çıkacak uyuşmazlıkların çözümü için gerekli düzenlemelerin yapılması

Kamu Alımlarında Elektronik Ortamın Kullanılması

Kamu alımlarında elektronik ortamın kullanımı ve kapsamı konusunda yasal ilkelerin saptanması

Elektronik Ortamda Ticari Kimlik

Geleneksel ticarete taraf olan kişi, kurum ve kuruluşların mevcut yasal statüleri ve fiili durumlarının, elektronik ticaret gerekleri çerçevesinde yeniden düzenlenmesi


IV. İLETİŞİM ALTYAPISI

Ülkelerin milli gelirleri ile telekom alt yapılarının doğru orantılı olduğu gözlemlenmektedir. Bu veri milli gelirini artırmış ülkelerin telekom alt yapılarını daha hızlı geliştirdiği gibi okunabilir. Ancak daha doğru olanı, telekoma yatırım yapan ülkelerin milli gelirlerini daha hızlı artırdığını kabul etmektir.

Telekom alt yapılarının gelişmesi geçtiğimiz yüzyılda, kamu politikaları doğrultusunda, devletin sahip olduğu telekom şirketlerinin yatırım politikalarına bağlı idi. Ancak çağımızda iletişim hizmetlerinin liberalleştirilmesi ile beraber, telekom alt yapısı, özel sektörün de yatırımlarıyla çok daha hızlı bir gelişme göstermektedir. Dolayısıyla, bu konuyu artık “liberalleşme ve özelleştirme” yaklaşımları dışında ele alabilmek mümkün değildir.

İletişim altyapısı konusunda tapılması gerekenler aşağıda
· İletişim Hizmetlerinin Özelleştirilmesi ve Rekabete Açılması
· Fiziki Altyapının Geliştirilmesi ve Yatırımlar
başlıkları altında ele alınmıştır.

İletişim Hizmetlerinin Özelleştirilmesi ve Rekabete Açılması

· Bağımsız düzenleyici kurumun (Telekom Üst Kurulu) çalışmaları etkin hale getirilmeli ve telekom servislerinin pazara sunulmasında özel şirketlere hızla yol açılmalıdır.

· İletişim hizmetleri rekabete açılarak kalitesi artırılmalıdır. Tüketicinin en kaliteli hizmeti, en ekonomik şekilde temin etmesi esas alınmalı, tüketiciye seçme şansı tanınmalıdır.

· Lisanslar verilirken ve gelir paylaşımlarında özel telekom şirketlerinin, yatırım yapabilecek şekilde gelir elde etmeleri gözetilmelidir. Gelirin gereğinden fazla devlet tarafından paylaşılması, tüketicinin kalitesiz ve pahalı servis alması sonucunu doğurabilmektedir.

Fiziki Altyapının Geliştirilmesi ve Yatırımlar

· Telefon penetrasyonunun artırılması sürekli bir hedef olmalıdır. Kurulu telekom sistemlerindeki yazılım ve donanım güncellemeleri hızla yapılmalıdır (N7, ISDN vs. gibi).

· IP omurgası geliştirilmelidir. Yurt dışı IP çıkış kapasiteleri hızla artırılmalıdır. İnternet Dial-up port ve Geniş Bandlı IP (ADSL, LMDS) alt yapısı geliştirilmelidir.

· Bu yatırımların Türk Telekom yanında özel şirketler aracılığıyla da yapılmasına izin verilmelidir.

· Fiziki alt yapının geliştirilmesinde, genel düzenleyici, özendirici ve yönlendirici çabalara ihtiyaç vardır. TUENA (Ulusal Enformasyon Altyapısı) projesi gibi çok önemli bir çalışmanın sağlıklı ve güncel tutulması ve paylaşılması gereklidir.


V. YENİ EKONOMİDE DEVLET

Yeni ekonomiye geçişte devlete yön gösterici, gerekli altyapıyı sağlayıcı, koordine edici görevler düşmektedir. Bu görevler, popüler düzlemde kullanılan “dijital devlet”, “elektronik devlet”, e-devlet kavramlarıyla tam olarak tarif edilemez. Bu tarifler devleti bir “elektronik servis sağlayıcı” kavramına sıkıştırmakta ve yeni ekonomiye geçişte devletin görevlerini “devletin mümkün olduğunca bilgisayarlaşmasına” indirgemektedir. Oysa bilişim teknolojilerinin verdiği olanaklarla ekonomik, sosyal ve de bilimsel platformda devrimsel değişimler gerçekleşmekte, ülkesel ve global çapta kişi, kurum, toplum, devlet gibi toplumsal unsurların arasında pasif değil tam tersine karşılıklı aktif olmaya dayanan bambaşka ilişki biçimleri gelişmektedir. Devletin bu değişimi görmesi, “kamusal güçle” donatılmış merkezi bir yapı olarak, bilişim toplumu için çeşitli toplumsal faaliyet alanlarında altyapıyı sağlaması, yeni ekonomik düzene geçiş için toplumsal eylem planlarını hazırlaması, yerel devlet örgütlenmelerine ve belediyelere bu sürece uyum göstermesi için gerekli yönlendirmeleri vermesi gerekmektedir.

Aşağıda, devletin yapması gerekenler
· Faaliyetlerin Koordinasyonu ve Örgütlenme Sorunu
· Bakanlıklar Arası Eylem Planı
olarak iki başlık altında sıralanmaktadır.

Faaliyetlerin Koordinasyonu ve Örgütlenme Sorunu

Türkiye’de devletin yeni ekonomiye düzene uyum sağlamasını sağlayacak olan uzun vadeli bir planı olduğunu söylemek zordur. Sekizinci beşyılllık planda (2001-2005) böyle bir merkezi plan yer almamıştır. Türkiye Bilişim Vakfı , böyle bir planı hazırlamak, yürütmek, topluma tanıtmak, icracı birimler arasında koordinasyonu sağlayabilmek için bakanlık düzeyinde bir örgütlenmenin gerekli olduğuna inanmakta ve Bilişim Bakanlığı’nın kurulmasını önermektedir.

Bakanlıklar Arası Eylem Planı

Yeni ekonomiye geçiş için aşağıda belirtilen alanlarda pilot projeler geliştirilmeli ve bu projelerin gerçekleştirilebilmesi için bütçe kaynakları yaratılmalı varolan bütçeler artırılmalıdır. Çalışmalar, Bilişim Bakanlığı’nın koordinasyonunda kurulacak bakanlıklar arası bir komite ile yönetilmelidir.

Elektronik İdare (“E-devlet”)

“E-devlet”, bilişim teknolojilerinin kullanılmasıyla devlet hizmetlerinin iyileştirilmesi, maliyetlerinin düşürülmesi; devletin toplumun ve iş hayatının karşısına yeni ve etkin bir yüzle, istendiği an çıkabilmesi için çok önemli bir fırsat olarak karşımızdadır. E-devlet bağlamında düşünülmesi gereken çalışmalardan bazıları aşağıda verilmiştir:

· Devletin bilişim teknolojilerine göre yeniden yapılandırılması

· Mevcut kamu hizmetlerinin modernizasyonu

· Yurttaşlara, ticari ve ticari olmayan kuruluşlara yeni hizmet vasıtalarının geliştirilmesi
· Elektronik dilekçe, elektronik başvuru ve yanıt alma yöntemlerinin geliştirilmesi

· Kamu verilerinin elektronik ortama geçirilmesi ve ücretsiz dağıtımı

· Devlet organlarının birbiriyle elektronik ortamda iletişimini sağlayacak devlet ağının (KAMU-NET) geliştirilmesi

Yeni Ekonomi için Toplumsal Mutabakat

Yeni ekonomi bir yandan çok büyük fırsatlar açarken, birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Yeni ekonomiye geçiş, eski ekonomik düzenin içinde kalmış işveren, işçi ve memur kesimlerinin çıkarlarını zedelemekte ve onları tümüyle ekonomik ve toplumsal yaşamın dışına itmektedir. Verimsiz ve rekabet gücü düşük işletmeler kapanmakta, kamu ve özel sektörde işgücü talebi azalmakta; işsizlik artarken gelir dağılımı bozulmaktadır. Bu sürecin oluşturduğu toplumsal baskılar nedeniyle devlet gelişimi yönlendirici ve sürükleyici bir rol üstlenmek yerine, gelişime direnç göstermekte, böylece ülkemiz bedelinin birçok kuşaklar boyunca ödeneceği bir geri kalmışlığa tekrar itilmektedir.

Toplumun tüm kesimlerine bu dönüşüm iyi anlatılmalı, insanlarımıza Yeni ekonomide varlıklarını sürdürebilecekleri bilgi ve becerilerin kazandırılması için eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Devlet, yeni ekonominin geleceğimiz olduğunu herkese anlatmakta ve yarınlarımızı feda etmemek için toplumsal mutabakatı sağlamakta baş rolü üstlenmelidir.

Kültürel hayatın ve Türkiye’nin Elektronik Varlığının Korunması

· Multimedya ve yaratıcı haklarının korunması

· Araştırma ve buluşçuluğun özendirilmesi ve korunması

· Telif ve patent koruması dışında kalan kültürel, bilimsel, teknolojik varlık ve birikimin elektronik ortama geçirilmesi ve ücretsiz dolaşımının sağlanması

Özel Hayatın Korunması İçin Hukuki Çerçeve Oluşturulması

· Kişisel verilerin, eletronik yazışmaların gizliliği, korunması için gereken hukuki çerçevenin oluşturulması

· Sayısal dokümantasyonun ve elektronik imzanın korunması

Devlet Ağının Sürekliliği ve Güvenliği

· Devlet hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi, kesintisiz çalışabilmesi Devlet ağının verimli ve kesintisiz bir şekilde çalışması zorunludur. Bunun için gerekli altyapı yatırımlarının planlı ve zamanlı bir şekilde yapılması, bakım çalışmalarının aksatılmadan sürdürülmesi önemli bir konu haline gelmektedir.

· Devlet ağına yetkisiz kişilerin ulaşımının engellenmesi, sistemin iç ve dış saldırılara karşı korunması ve güvenliğinin sağlanması Yeni ekonomide devletin önem vermesi gereken önemli konulardan biri olmaktadır.


VI. GİRİŞİMCİLİK

Yeni ekonomiye geçen dünyamız büyük bir girişimcilik patlamasına sahne olmaktadır. Yeni ekonomi denilen gelişimin motoru olan bilişim ve iletişim teknolojilerinin en hızlı geliştiği ABD’de bu gelişim girişimci genç insanların kurduğu küçük firmalar tarafından gerçekleştirilmiştir. Özellikle Silikon Vadisi adı verilen bölgede geçtiğimiz yılda onbinlerce küçük şirket kurulmuş, bu şirketler çok önemli teknolojiler geliştirmiş, şu anda da uzun bir süredir enflasyonsuz büyüme gösteren ABD ekonomik mucizesinin motoru olmuşlardır.

Girişimciliğin bu konuda ne kadar önemli olduğunu başka olumlu örnekler üzerinde de inceleyebiliriz. Örneğin Taiwan, devlet destekli girişimicilik ile dünya çapında firmalar kurmuştur. Dünya çapında söz sahibi firmalar geliştiren ülkelerden biri de İsrail olmuştur İsrail ayrıca enkübatör (kuluçka) firma geliştirme fikrinin de yaratıcısı ve ilk uygulayıcısı olmuştur. Japonya ve Avrupa Birliği ülkeleri bu alanlarda gelişmenin ardında kalmışlardır.

Ülkemizde güçlü bir girişimcilik kültürü vardır.Bu nedenle ülkemizin yeni ekonomide gelişme modeli girişimciliğe dayandırılmalıdır. Girişimciliğin en büyük desteği risk sermayesi ve risk sermayesinin karını realize edebilmesine olanak sağlayan borsalardır. Ülkemizde son yıl içinde İMKB büyük bir gelişme göstermiş ve tasarrufların aktığı bir numaralı mecra haline gelmiştir. Bu son derece olumlu bir gelişmedir.

Girişimciliğin geliştirilmesi konusunda aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

· Risk sermayesi yatırımları ülkemizde devlet tarafından teşvik edilmelidir.

· Yabancı şirketlerin ülkemize gelmesi teşvik edilmelidir.

· Proje sahipleriyle sermaye sahiplerini bir araya getiren ortamlar geliştirilmelidir. Kuluçka firmalarının kurulması vergi teşvikleri ile teşvik edilmelidir. Kuluçka aşamasını geçen proje ve firmalar sermaye desteği bulmalı ve bu sermaye şirket başarıya ulaştıktan sonra borsada karını realize edebilmelidir.

· Sermaye piyasası mevzuatı gözden geçirilmeli, yeni şirketler pazarına girişler kolaylaştırılmalıdır. Teknoloji şirketlerinde çalışanların da birer girişimci gibi çalışmalarını sağlayacak “stock option” gibi uygulamaların önündeki hukuksal engeller kaldırılmalıdır.

· Ülkemiz girişimcilerinin yabancı borsalara tanıtımı yapılmalı, şirketlerimizin likiditenin daha bol olduğu borsalarda yatırımcı bulmasının önü açılmalıdır.

· Şirket birleşme ve satın almalarını engelleyen hukuki ve mali engeller kaldırılmalıdır. Şirketlerin hisse değiş tokuş aracılığıyla birleşmelerinin hukuksal zemini kurulmalıdır.


VII. SONUÇ

Ülkemizin yeni Dünya ekonomisinde söz sahibi olabilmesi için atılım yapması gereken en önemli beş alan
· İnsan gücü ve eğitim,
· Hukuk,
· İletişim altyapısı,
· Devlet yapısı, ve
· Girişimcilik
olarak belirlenmiş olup bu raporda bu beş alanda öncelikle yapılması gerekenler ele alınmıştır. Bu beş alana gereken önemin verilmesi durumunda ülkemizin eline Dünya ekonomisinde önde gelen bir yer yakalamak üzere tarihi bir fırsat geçebilecektir.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
27/04/2001 :  12:18:29 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Merhaba,


"Yeni Ekonomi" Kavramı ile neredeyse Dünya sallanıyor. Herkes birşeyler yapmak istiyor.

Sizlerin ilave edeceği bizimle paylaşacağı bilgi ve tecrübeleri bekliyorum.

Sizere bu konuda güzel bir site daha sunuyorum:

http://www.skypoint.net/members/mfinley/toffler.htm
Ayrıca idealpolitika.com adresindeki aşağıdaki linkten "Gelecek zamanın geleceği" adlı yazı dizisini takip etmenizi tavsiye ederim. Son derece güzel görüşler ortaya konulmuş, özellikle Alvin Toffler felsefesi irdelenmiş:

http://www.ideapolitika.com/arsiv/6/6_21yy1.htm

"Bilgi güçtür."

AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
20/05/2001 :  00:25:17 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Merhaba,

Bugün sizlerle "yeni ekonomi" konusuda devam etmek istedim.

Kuşkusuz geleceği tam olarak kestirmek pek mümkün değil ama gelecekte eğer varolmak istiyorsak, en azından sürekli farkı yaratacak çözümleri aramak zorundayız.

Bu bir çeşit geleceği tanımlamakla mümkün olacaktır.

Önceden sık sık ifade etmeye çalıştığım bir kavramı yeniden tekrar etmek istiyorum:

Alıntı Yapılan Metin:
Yarın var olacak olan organizasyonlar; ortaya koyduğu vizyonu doğrultusunda strateji, insan, araç, malzeme, sistem ve bilgi arasındaki uyumun resmi olan "sinerji"yi tesis etmiş organizasyonlar olacaklardır. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de başarının sırrı “insan” olmaya devam edecektir. Beklentileri olmayan, varlığının gayesini bir türlü anlayamamış, kendini geliştirmek için rehber göremeyen, daha iyi olmanın yollarını aramayan insanların çoğunlukta olduğu organizasyonların 2000’li yıllarda varlıklarına devam ettirme şansları yoktur.


Sizlerle gelecekteki organizasyon yapılarına yönelik çok önemli bie tahminimi paylaşmak istiyorum:

Gelecekte var olacak olan organizasyonların başında mutlaka bir şef göremeyeceksiniz.

Hatta çok dikkatli baksanız ve "bu muhteşem müziğin oluşmasını kim sağlıyor?" diye kendinize sorsanız, o olağanüstü özelliklere sahip 5 duyunuzun yetersiz olduğunu keşfedeceksiniz. Çünkü 5 duyunuz bir türlü şefi algılayamayacaktır. Herkes şeftir. O anda şef olması gereken şeftir.

Tıpkı "insan"da olduğu gibi. İnsan dünyadaki en mükemmel sistemdir. Peki bu mükemmel sistemin patronu var mı?

-Hayır.

Buna rağmen doğanın en mükemmel uyumunu görmekteyiz...

Bir zamanların popüler organizasyon tipi "senfoni orkestrası"ydı. O karizmatik bir şefe sahipti.

Günümüzün, 21nci yüzyılın organizasyonu ise bir "jaz orkestrası". ya da bizdeki eski örneği ile bir "fasıl heyeti". Şef yok. İnsanlar hissederek çalıyorlar. Yine ortada çok sesli ve muhteşem bir müzik var. Ama patron yok. Herkes patron ve herkes önemli.

Kuşkusuz bir vizyon var, herkes biliyor ve kendince gerçekleşmesi için katkıda bulunuyor..

AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
24/05/2001 :  00:53:14 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Merhaba,

Yeni ekonomi konusundaki ısrarlı eylemlerime devam etmek istiyorum:

Yeni ekonomi, bilgiyi kurumsallaştırabilen ve rakiplerinden farklı bilgileri üretebilen organizasyonları gerkeli kılyor.

Peki biz bilgiye değer veren bir "örgütsel değer"i nasıl yaratacağız ve bunu nasıl kurumsallaştıracağız?

1. Öyle bir organizasyon yaratın ki, hem kendi dünya görüşünüzü ve bağlı paradigmalarınızı doğrulayan hem de sizinle çelişen bilgilerin birarada yer alabildiği homojen bir ortam kurun,

2. Bütün çalışanlarınızda, bireysel ve kurumsal öğrenme konusunda sürekli bir arzu yaratın,

3. Bilgi sistemlerinizde yararlı bilgilerin bulunduğu ve bilgilerin herkese rahatlıkla iletilebildiği, erişilebilir sistemler kurun,

4. Bilginin sisteme herhangi bir noktadan girebildiği ve kuruluşun hangi bölümü o bilgiden yararlanabilecekse o bölümün bilgiye ulaşabilmesini sağlayacak bir kurum kültürü yaratın,

5. Sahip olunan bilgilerden ders çıkarmayı engelleyen etkenleri ortadan kaldırın,

6. Sahip olduğunuz bilgiyi sürekli paylaşın ki bilgiyi geliştirme ve yenileme şansına sahip olun.

Karşı karşıya kaldığımız bilgileri değerlendirmekten vazgeçtiğimizde değişim süreci de durur ve ölümü beklemeye başlarız.

Savaşçı ruhunu yitirmiş bir savaşçı ölümden başka birşey düşünemez. ÖLÜM ARTIK ONUN İÇİN TEK KURTULUŞTUR.




Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
09/06/2001 :  04:09:35 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Merhaba,

"Yeni Ekonomi"yi tekrar tekrar gündeme getirmeye çalışıyorum. Sanırım biraz kendim çalıyorum ama, sesi kulağıma hoş geliyor.

Acaba biz ne kadar bu "yeni ekonomi"ye hazırız. Kendimiz, içinde bulunduğumuz kurum için bu hazırlık sürecinde ne yapıyoruz?

Yoksa hala pencereden seyretmeye, uzaktan hikayeler dinlemeye mi çalışıyoruz?

GARY HAMEL & C.K. PRAHALAD, "ÖNCE GELECEĞİ GÖRMEK" adlı makalelerinde bu durumu sorguluyorlar:
Herkesin kendilerine aşağıdaki soruları sormasını ve samimi bir şekilde kendisine cevap vermesini istiyorlar:

ALINTI YAPILAN METİN:


1. Zamanınızın yüzde kaçını şirket içi sorunlar yerine dışarıda olup bitenleri izlemek için harcıyorsunuz? Örneğin, şirketinizin genel giderlerinin ne kadar olması gerektiğini tartışmak yerine yeni geliştirilen bir teknolojinin yarattığı etkileri izliyor musunuz?

2. Dışarıyı izlemek için harcadığınız zamanın ne kadarını gelecek beş yıl içinde dünyanın nasıl olacağını düşünmeye, ne kadarını önünüzdeki büyük ihale için endişelenmeye ya da bir rakibinizin uyguladığı fiyat stratejisine karşılık ne yapacağınızı planlamaya ayırıyorsunuz?

3. Dışarıyı izlemek ve ileriye bakmak için harcadığınız zamanın ne kadarını iş arkadaşlarınızla düşünce alışverişi yaparak geleceğe ilişkin herkesin paylaştığı ve benimsediği bir vizyon oluşturmaya, ne kadarını kendi kişisel ve size özgü görüşünüzü oluşturmaya ayırıyorsunuz?



Siz de kendinize bu soruları yöneltin,

Geç kalmayalım. Yarınlar, farklı düşünüp yapabilenlerin olacaktır.

AKIN ARSLAN

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
M. Orhun Eskici

Yazar

Toplam 175 yazı
09/06/2001 :  21:11:32 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Epey zamandan beri burada değildim. Foruma online olarak heryerden ulaşabildiğimizden bu mazeret değil ama çeşitli sebeplerle yazamadım.

Ve de Akın'ın aşağıdaki sanırım kendim çalıyorum ifadesine takılınca aklıma bir hikaye geldi onu paylaşmak istedim.

ALINTI YAPILAN METİN:


"Yeni Ekonomi"yi tekrar tekrar gündeme getirmeye çalışıyorum. Sanırım biraz kendim çalıyorum ama, sesi kulağıma hoş geliyor.




Devrin meşhur bestekarlarından Tanburi Ahmed Bey çok bilinen mesleğinde usta ve de verimli bir şahsiyetmiş. Bir çok çalışmaları ile ünlenmiş taki bir gün Tanburi Cemil Bey'i dinleyene kadar. Tanburi Cemil Bey'in çalmasından o kadar etkilenmiş ki,onun üzerine bir daha tanbur çalmamaya karar vermiş.

Tabii buradan biz de çalmauyalım gibi bir şey çıkmaz ama, iyi çalındığı müddetçe ve de o anda etrafta başka çalanlarda yoksa, yapılacak tek şey
endişeye kapılmadan kendin çalmaya devam etmek.
Selamlar

MOE

NOT1: Bu arada sorular üzerinde düşünüyoruz.
NOT2: Bizim sessizliğimiz sakın ola ki, ilgisizlik gibi görülmesin. Olsa olsa müzikteki çalınan parçaların arasındaki es ler gibi olabilir.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ekonomist
Ismail KIRTILLI

Yazar

Toplam 997 yazı
12/06/2001 :  14:26:50 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Oldukça kapsamlı ve açıklayıcı bir "glossary". E-Business'la ilgili bilinmesi gereken temel kavramların büyük bir bölümünü içeriyor.

http://www.ecompany.com/glossary/0,1652,Glossary,00.html

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
19/06/2001 :  23:57:42 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
MERHABA,

"Yeni Ekonomi" konusunda uzun zamandır birşeyler yazmaya, düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.


Şimdi ise bu konuda beğendiğim bazı yazıları ve bu konuya yönelik geçmişte yapılan etkinlikleri sizlere sunmak istiyorum.

http://www.stratejiyonetim.com/yeniekonomi.htm

http://www.yeniekonomizirvesi.com/konusmaci.html

http://www.ntvmsnbc.com/news/46578.asp

http://www.yontek.com/sabah59yeniekonomi.htm


http://www.btnet.com.tr/ekonomi/haber.asp?hbr=4644

http://turk.internet.com/finans/koc.html

http://www.btnet.com.tr/haberler/haber.asp?hbr=4247

http://www.ntvmsnbc.com/news/42660.asp


Gördüğünüz gibi Türkiye'de bu konular tartışılıyor. Tek problem sinerji oluşturulamıyor.

Yüzlerce beynimiz, yeterli desteği göremediği, projelerini gerçekleştiremediği için başta ABD ve KANADA olmak üzere yurt dışına gitmek zorunda kalıyorlar.

KALANLAR NE KADAR DAHA SABREDECEK!!!

Devlet katalizör görevini yapamadığı için belki de cumhuriyet tarihimizin en büyük beyin göçü ile karşı karşıyayız.

Yunanistan bile resmi olarak milli gelirinin %1'ini ARGE'ye ayırırken bizde bu oran onbinde 70 bile değil.

Uyanmak zamanı geldi, geçiyor, elimizi çabuk tutmalıyız.

AKIN ARSLAN


Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
Ismail KIRTILLI

Yazar

Toplam 997 yazı
21/06/2001 :  02:44:25 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
TUSIAD ekonomik krizden çıkışın, ve dönüşümün anahtarı olarak BT sektörünü görüyor.

İşte TUSIAD'ın eTurkiye için yapılması gerektiğine inandığı şeyler:

ALINTI YAPILAN METİN:


Bu bölümde, eTürkiye için yapılması gerekenler şu başlıklar altında toplanıyor:
Hukuki Temele Dayanan Uygun Ortamın Oluşturulması: "Bir sanal noterlik sürecinin oluşması da başta fikri mülkiyet hakları olmak üzere çeşitli hakların korunması açısından kaçınılmazdır. Benzer şekilde elektronik imzanın geçerli kılınması için de düzenlemeler gerekmektedir. Bu anlamda, mevzuatın hızla güncellenmesi gereklidir".
Yeni Altyapı ve Hizmetlerin Ülkenin Her Köşesine Ulaşmasının Sağlanması: "Bireyler günümüzde Internete ulaşmak için bir telefon numarası çevirerek ses ağı üzerinden bağlantı kurmaktadırlar. Ses ağı üzerinden sağlanan bağlantı, indirimli tarifeden yararlanmakla birlikte, örneğin ABD'de yerel çağrıların ücretlendirilmemesinden yararlanan abonelere sağlanan olanağa göre daha pahalı bir erişim tekniği olmaktadır. Bu nedenle, "toplumun her kesiminin kısıtsız olarak ve katlanabileceği bir bedel karşılığında bilgiye ulaşması" ilkesi çerçevesinde, Internet bağlantısının ses ağından ayrılması öncelik taşımaktadır".



Haberin Devamı:http://bthaber.interpro.com.tr/haber.phtml?yazi_id=2500000071

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
Akın Arslan
Üye

Toplam 320 yazı
25/06/2001 :  21:45:02 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
MERHABA,

Sizlere "yeni ekonomi"nin en büyük gurularından birisİ olan Alvin Toffler ile yapılan bir şöyleşiyi aktarmak istiyorum:


Dalgalar" teorisinde, uygarlıkların tarihinde üç büyük aşama belirliyorsunuz: Tarım çağı, sanayi devrimi ve enformasyon teknolojilerinin çağı. Bu bölüştürme, dünyada bugün gözlenen gelişmeleri ne ölçüde aydınlatıyor?


Alvin Toffler - İktidarın paylaşımını ve çatışmaların yapısını anlamak için, bunları çok daha geniş bir bağlama yerleştirmek gerekir. Tarım muhtemelen bugünkü Türkiye'ye tekabül eden bölgede, bir kadın tarafından icat edildi. Sonra yavaş yavaş, beş ila dokuz binyıl boyunca, yılda ortalama bir kilometre kare hızla gelişti. Ve sonunda bütün Avrupa'ya kendini dayattı. Oysa bu dip dalganın anlamı yalnızca beslenme sorunlarını, hattâ ekonomik sorunları büyük ölçüde aşıyordu. Etkisi o ölçüde oldu ki, topluluklar göçerlikten vazgeçerek yerleşik hale geldiler. Bu da ekonomik fazlalıkların doğmasına imkân verdi ve beraberinde siyasi örgütlenmedeki bir değişimi, uygarlıkta bir sıçramayı, devlette bir sıçramayı ve nihayet devletler arasındaki savaşta bir sıçramayı beraberinde getirdi. İkinci kavşak, tarıma dayalı ekonomileri kentsel ve imalatçı ekonomilere dönüştüren sanayi devrimi oldu. Teknolojik yeniliklerin ötesinde, bu "ikinci dalga" ailenin büyüklüğü ve oluşumu üzerinde etkili oldu, yeni toplumsal gerçekliklerin gelişmesine neden oldu, din karşısındaki tutumu değiştirdi, üretime, kitlesel eğitime, medya organlarına, kitlesel dinlencelere, kitlesel tahrip silahlarına giden yolu açtı. Böylece yeni bir yaşam kipinin, hemen her yerde yaygınlaşmaya koyulan ve daha önce görülmedik bir uygarlığın yüze çıkışına tanık olunur. Nihayet, yarım yüzyıldan beridir, bilme ve yaratım arasındaki yeni bir ilişkide temellenen üçüncü bir değişiklik dalgasına tanık oluyoruz. Bu sonuncu aşamaya da yine, ailesel modellerdeki mutasyonlar ve çok sayıdaki siyasi ve askerî kurumların geçersizleşmesi eşlik etmektedir.

Daha açık bir şekilde, bu üçüncü dalganın yarının dünyası üzerindeki etkileri nasıl olacak?


Söz konusu olan, "sayısal çağ" ya da "uzay çağı" türünden formüllerle özetlenebilecek ve yalnızca teknolojik nitelikteki bir fenomen değil. Hiç şüphesiz teknolojik buluşlarla çok yakından ilintili olan, ama aileden iş yerlerine, siyasetten kültüre kadar toplum yapılarının ve kurumlarının bütününü etkileyen toplumsal bir dönüşüm. Yeni bir yaşam tarzı, hattâ yeni bir uygarlık yüze çıkmakta. Ve dalga eğretilemesi, bu mutasyonların kuşatıcı yapısını oldukça iyi dile getiriyor. Üç dalganın da zorunlulukla çizgisel bir tarzda birbirlerini izlemediklerini eklemeliyim: Belli bir toplumu, hattâ bütünüyle gezegeni, eşzamanlı olarak kaplayabilirler. Her ne olursa olsun, üçüncü dalganın en devrimci nitelikteki iki evresi, ilk olarak enformasyonla (enformatikin, enformasyon teknolojilerinin, sayısal şebekelerin atılımı), ikinci olarak da, biyoloji ve genetikle ilgilidir. Klonlama, "ısmarlama" çocuklar yapabilme imkânı, dinî ve etik düzlemde derinlemesine sonuçlar içeriyor. Sayısal tarafından bulandırılmış olarak, bizler, bütün öteki alanlarda, optikte, hekimlikte, tarımda işbaşında bulunan değişikliklerin genişliğini göremiyoruz. Oysa toplumsal, ahlâki, siyasi ve dinî düzlemlerdeki en dikenli sorunları, yeni enformasyon teknolojileri ile canlının kesişmesi ortaya atacaktır.



Söyleşi ilginizi çektiyse devamını

http://www.ideapolitika.com/arsiv/6/6_21yy1.htm

adresinden takip edebilirsiniz.

"Gelecek zamanın geleceği" başlığı altında 6 bölümden oluşuyor.

Güzel günlere,

AKIN ARSLAN



Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Danışmanlık
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

8.71 saniye.
16:44:28, 3 Mayıs 2024, Cuma

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım