Maymun Tuzağı - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Maymun Tuzağı


ides
Yeni Üye

Toplam 24 yazı
04/04/2014 :  13:50:52   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Amerika'da son alışveriş trendi: Alışveriş yapmamak! Hatta eldeki mallardan da kurtulup, hayatı sadeleştirmek! Kriz sonrası, çalışanlar, gelirlerinin daha büyük bir bölümünü harcamayıp biriktirmeye başlayınca, ABD'li üreticilerin etekleri tutuşmuş! Şu ara yapılan çoğu tüketici araştırmaları "Bu adamlar ne satın alırlarsa mutlu olurlar?" la ilgili.

Ortaya çıkmış ki bir servis almak, mal almaktan daha faydalı insan doğasına.
Yani bir ayakkabı yerine kutu oyunu, pahalı bir çanta yerine spor salonu üyeliği, araba yerine seyahat, ruj yerine sinema bileti, insanları daha mutlu ediyor. !!!

Bir tecrübe satın almak, kişiye daha yoğun ve uzun süreli bir tatmin sağlıyor. Üstelik; mal edinmenin mutluluk getirmediğini öğrenen 'dünyanın en çok satın alan halkı', kocaman otomobillerini, dört oda bir salon evlerini, 48 parçalık yemek takımlarını, doğrayan parçalayan karıştıran onlarca mutfak aletlerini satıp, ayrı bir oda haline gelmiş gardıroplar dolusu giysilerini fakirlere bağışlayıp hayatlarını sadeleştiriyor.Bazı aileler 40 metrekare bir evde, dört tabak, dört bardakla ve işe bisikletle gidip gelerek yaşamanın onları hiç olmadıkları
kadar mesut ettiğini iddia ediyor. Bu esnada biriktirdikleri parayı yoga derslerine ve tatillere harcıyorlar.

YÜZ EŞYAYLA YAŞAMAYA DAVET !!!

Bir internet sitesi, tüketicileri sadece ve sadece 100 adet kişisel eşyayla yaşamaya davet ediyor! Yani kıyafet, kozmetik, ayakkabı, kitap, kalem, her şey toplam 100 parça edecek. Sitenin çağrısı büyük ilgi görüyor ve internet kullanıcılarından hatırı sayılır sayıda bir grup, kişisel eşyalarını hayır derneklerine bağışlayıp hayatlarındaki kalabalıktan kurtuluyor.

Hikâye psikologlara göre şu: İnsanlar, iyi ya da berbat, yaşamlarındaki tüm değişikliklere çabucak alışıyor ve doğalarında var olan sabit mutluluk seviyesine bir an önce ulaşmaya çalışıyorlar.

Ebeveynlerinden birini kaybeden bir insanın bir süre sonra eski mutluluk ve neşesine kavuşması da bu yüzden, yalı alanın birkaç yıl sonra yalıda oturmayı kanıksayıp eskisi kadar 'mutsuz' olması da! Yani para mutluluk getirmiyor denemez ama, parayla satın alınan mallar mutluluk getirmiyor! Şan dersleri, seyahatler, piknikler, tiyatro oyunları filansa başka! Farklı tecrübeler hayatı zenginleştirip memnuniyeti yükseltiyor! Los Angeles'li filmci Roko Belic dünyayı dolaşıp "Happy - Mutlu" isimli bir belgesel üzerinde çalışıyor.

New York Times gazetesinin haberine göre San Fransisco'nun kalburüstü semtlerinden birindeki evini bırakıp, hayatını tamamen değiştirip, Malibu plajında bir karavana taşınmış! Haftada üç dört gün sörf yapabildiği için şu anda ufacık karavanda çok daha mutlu bir hayat yaşadığını anlatmış.

AVUCUNUZU AÇMAYI DENEDİNİZ Mİ?

Asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır:
Bir Hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı büyüklüktedir. Yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar, ama yiyecek
elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde maymun çılgına döner, ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu sadece,
kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey, elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki, bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.

Bizleri de tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken; elimizi açıp benliğimizi, bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır!

Bu örnekle benzeştirirsek; ben, sahip olduğumuzu düşündüğümüz her şeyin bizim için birer tuzak olduğunu farketmediğimizi düşünüyorum:

— Çoğunlukla konuşmaktan fazla bir özelliğini kullanmadığımız son modelcep telefonlarına sahip olmak,
— Ortalama 15 m2´sini kullandığımız ama kullandığımız alandan 10–20 kat büyük evlere sahip olmak,
— Belki bir kez giydikten sonra çok uzun sure dolabımızın bir köşesinde unuttuğumuz günün modasına uygun giysilere sahip olmak,
— Okumadığımız kitaplara sahip olmak,
—Asla kadranın gösterdiği sürate ulaşamayacağımız en süratli arabaya sahip olmak,
— Bize günde 3–5 kez zamanı, başkalarına sürekli zenginliğimizi gösteren kol saatlerine sahip olmak,
— Vakit bulup gidilemeyen, gidilse bile dinlendirmekten çok uzak; tabiri caizse yorgunluktan haşatımızı çıkaracak deniz kenarına yakın bir yazlık, bir dinlence evine sahip olmak,
— Oturmadığımız koltuk takımları, izlemediğimiz dev ekran televizyonlar; kullanmadığımız, faydalanmadığımız daha nelere sahip olmak… Ya da sahip olduğumuzu sanmak…
— Sadece çevre olsun diye bulunduğumuz ortamlar ve arkadaşlıklar!
O maymun gibi; avucumuzda tuttuğumuz sürece (faydalanamasak bile) sahip olduğumuzu sanmıyor muyuz?
Ve ancak parmaklarımızı gevşetip bunlardan vazgeçtiğimiz zaman gerçekten özgür olup tüm yeteneklerimizi kullanabilir hale gelmeyecek miyiz?

Bu sebeble günümüzün koşulları yüzünden ara ara sabitleşen ve tek bir nokta dışındaki noktaları gözardı etmemize sebep olan koşulların sadece dış etkenler değil kendi içimizden geldiğini hatırlanması her zaman için bizim lehimize bir hareket olacaktır.
Aslında biz bu dünyaya sahip olmaya değil, şahit olmaya gelmişiz.
Umarım sizlerde ufak ama etkili bir noktaya temas ederek az da olsa yanılgılarınızı azaltmayı başarabilmişimdir.
Herkese İyi Günler, Mutluluklar...
İdes Danışmanlık
www.idesdanismanlik.com
www.linkides.com

Yerleşim : Türkiye / İzmir  |  Meslek : Danışmanlık
bulnes
Üye

Toplam 450 yazı
04/04/2014 :  14:40:02  Alıntı
Ellerinize sağlık.....
Makina Mühendisi/İstanbul

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Mühendis
ibofet
Üye

Toplam 137 yazı
04/04/2014 :  17:45:11  Alıntı
iyi yazı olmuş....

Yerleşim : Türkiye / Muğla  |  Meslek : Diğer
blackops
Üye

Toplam 711 yazı
04/04/2014 :  21:13:06  Alıntı


eline koluna sağlık...çok güzel olmuş..

Geç kalınmış teselli idamdan sonraki affa benzer..

Yerleşim : Türkiye / De  |  Meslek : Diğer
Gıdacı_İzmir
Üye

Toplam 248 yazı
04/04/2014 :  22:22:18 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Geyik bunlar hikaye.
www.kilizmangida.com


Yerleşim : Türkiye / İzmir  |  Meslek : Gıda
hcingir
Üye

Toplam 120 yazı
04/04/2014 :  23:21:37  Alıntı
Elimdekilere sahip olmak için harcadığım bunca seneye, elimdekileri kaybettiğim an dönüp baktığımda; sahip olduklarımı korumak uğruna boşa harcadığım bunca senenin, bende buruk bir hüzünden başka bir şey bırakmadığını gördüm. Şimdi ise hiç bir şeyim yok, kaybetmekten korktuğum, uğruna zamanımı hunharca harcayacağım hiç bir şeyim kalmadı.. Bir kuru ekmekle doymasını ve mutlu olmasını öğrendim. Şükür bu günkü halime.. Ekmeğin ne güzel koktuğunu, suyun tadını, havanın kokusunu, baharı, kuşların cıvıltısını yeniden fark ettim. Hırstan uzak, dingin ve sakin hayat.. Ne de çok özlemişim..Tatmin edemediğimiz iştahımız, hiç bir şeyden mutlu olamayan eşimiz, kendimizi uğruna feda ettiğimiz çocuklarımız, hep bizden bekleyen dostlarımız.. Siz kendi yolunuza..ben kendi yoluma.. İşte her şeyimi size bırakıp gidiyorum..Geri dönmemek üzere..Sakın arkamdan gelmeyin!
hcingir

Yerleşim : Kırgızistan / Bişkek  |  Meslek : Emekli
gecoist
Yeni Üye

Toplam 13 yazı
05/04/2014 :  12:29:53  Alıntı
Çok güzel ve insanın mutlu olabilmesini sağlayacak noktaları tespit etmişsiniz.Ama benim şasi görüşüm; şu anki topluma bakarsak, iş icabı insanların güvenini kazanmak için, değerli ve sözü geçen bir insan olabilmek için bu zenginliklere sahip olmamız gerekiyor.Var sayalım ben bir pazarlamacıyım.Herhangi bir ürünü pazarlamam gerekiyor ve bu ürün lüx statüsünde.Bu malı bir yere pazarlamaya gittiğimde altımda lüx bir araç, kolumda lüx bir saat, elimde ipad ve üstümde de pahalı ve fiyakalı bir takım elbise varsa, müşterilerim tarafından daha saygın bir şekilde karşılanacağım ve pazarlamamı daha rahat tamamlayacağım.Bu da benim satış rakamlarıma ve kazancıma direkt olarak yansıyacaktır. Yani demek istediğim şu ki, şu an dünya üzerinde varolan hali hazırda işleyen bir kapital sistem mevcut zaten.Bence sisteme ayak uydurmak gerekir.Zaten teknolojinin gelişmesiyle birlikte bin bir türlü gider ortaya çıkmış.Hele ki attığımız her adımın masraf çıkardığı bu son zamanlarda....

Yerleşim : Türkiye / Denizli  |  Meslek : Serbest meslek
ides
Yeni Üye

Toplam 24 yazı
08/04/2014 :  19:26:31 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - gecoist
Çok güzel ve insanın mutlu olabilmesini sağlayacak noktaları tespit etmişsiniz.Ama benim şasi görüşüm; şu anki topluma bakarsak, iş icabı insanların güvenini kazanmak için, değerli ve sözü geçen bir insan olabilmek için bu zenginliklere sahip olmamız gerekiyor.Var sayalım ben bir pazarlamacıyım.Herhangi bir ürünü pazarlamam gerekiyor ve bu ürün lüx statüsünde.Bu malı bir yere pazarlamaya gittiğimde altımda lüx bir araç, kolumda lüx bir saat, elimde ipad ve üstümde de pahalı ve fiyakalı bir takım elbise varsa, müşterilerim tarafından daha saygın bir şekilde karşılanacağım ve pazarlamamı daha rahat tamamlayacağım.Bu da benim satış rakamlarıma ve kazancıma direkt olarak yansıyacaktır. Yani demek istediğim şu ki, şu an dünya üzerinde varolan hali hazırda işleyen bir kapital sistem mevcut zaten.Bence sisteme ayak uydurmak gerekir.Zaten teknolojinin gelişmesiyle birlikte bin bir türlü gider ortaya çıkmış.Hele ki attığımız her adımın masraf çıkardığı bu son zamanlarda....


Merhaba;

Aslına bakarsanız akıntının tersine yüzmek her zaman yorucudur ama farklılıkları ancak o zaman görebilirsiniz. Şu an olan tamamen dünyayı saran sistem kapitalizm zaten tüketimi hedeflemiştir, ki bu geçmiştede böyleydi. En bilinen örneklerden gitmek isterim; renkli tv ve siyah-beyaz tv aynı zamanda çıkmıştır fakat pazar a önce siyah beyaz tv sonra renkli tv sunulmuştur ya da çakmak kibritten daha önce bulunmuştur . Hatta ilaç firmalarının pazarları genelde suni pazarlardır, bazen ilaç için virüsler üretilir grip hastalığındaki gibi. Ya da otomotiv sektörü, elektronik sektörleri gibi sonu gelmez örnekler verilebilir.

Evet zamana ayak uydurmak gerekir ama zamanın verdikleri ile kör olmamaktır önemli olan kısacası sizin görmenizi istedikleri gibi görmek değil siz istediğiniz gibi (herşeyi) görün.

Sizin verdiğiniz pazarlamacı örneğini gördüğüm taraftan bir soru ile cevaplamak istiyorum; bir firmaya sosyal sorumluluğu olan bir dernek adına gidip bağış almanız gerekiyor; bahsettiğiniz gibi lüks araba, saat, takım elbise işe yarar mı yoksa yardım kuponlarınızı satmanız için daha mı mütevazi mi olmalısınız?

Ayrıca Gıdacı_İzmir arkadaşıma da değinmeden edinemiyeceğim, evet bu bir hikaye ama geyik demeye alıntıladığım halde içim izin vermiyor. Çünkü insanlar limitli yaşam süresine sahiptirler bu yüzden hayat herşeyi tecrübe ederek öğrenmesine izin vermez bu sebeble hikaye bile olsa okumak herzaman insanların ufkunu genişletir, aynı derece olmasa bile.

Herkese teşekkür ederim.

Saygılarımla;
Tayfun Tunaer
İdes Danışmanlık
www.idesdanismanlik.com
www.linkides.com

Yerleşim : Türkiye / İzmir  |  Meslek : Danışmanlık
Gıdacı_İzmir
Üye

Toplam 248 yazı
08/04/2014 :  19:59:14 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Bu yazı günümüz Türkiyesinde o kadar boş ki,değil ufuk genişletmek daraltır bile.
Yazının orjini %100 yabancı,hatta büyük ihtimal Amerika.Bazı ülkeler için bu yazı bir miktar geçerli olabilir ama bizim ülkeye çok uzak duruyor.Geyik dememin sebebi bu yüzden,sen üzerine alınma.
www.kilizmangida.com


Yerleşim : Türkiye / İzmir  |  Meslek : Gıda
zati
Yeni Üye

Toplam 28 yazı
20/05/2014 :  15:48:29 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Joseph Goldstein' in adlı meditasyon uzmanının Budizm felsefesinden uyarladığı bir alıntıdır. Açgözlülük ve bencillik, aşırı tutku ilgili anlayana çok anlamlı hatta hayatınızı değiştirebilecek bir yazı. İdes adlı arkadaşımız bu yazıyı paylaştığın için teşekkürler.

Yerleşim : Türkiye / Muğla  |  Meslek : Diğer
oğuzhan33
Yeni Üye

Toplam 4 yazı
20/05/2014 :  16:10:35  Alıntı
paylaşım örnek alınabilir.emeğine sağlık arkadaşın.
Bu memleketimizde ''İKTİSAT VE KANAAT''şeklinde manasını bulur diye düşünüyorum.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ticaret
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

5.16 saniye.
16:31:46, 29 Mart 2024, Cuma

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım