yazdığım ilk senaryo taslağı bi pantomim içindi.
tıpkı diğerleri gibi.önceden belirlenmiş sabit
ve değiştirilmez bir eğride gezinip duran mutsuz bir gencin öyküsünü anlatmaktaydı.
daha sonra kahraman içinde bulunduğu yönün kendisinin özgür olarak seçtiği bir yol olmadığının farkına varmasıyla ölümcül bir an yaşamaya başladı.bu dairenin çemberi içindeki düz bir çizgi idi.diğer karaterlerin yazgıları da hiç kuşkusuz aynıydı.
pantomim kahramanın zihninden yavaş yavaş dışarı çıkan,geometrik eğriyi kesen genel bir kortej ile sona eriyordu.
sergei eisenstein