Bunda Da Bir Hayır Vardır! - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Bunda Da Bir Hayır Vardır!


keshifci
Üye

Toplam 103 yazı
14/04/2008 :  12:47:50 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Örf ve âdetlerimizde yerleşik bazı tabirler vardır ki, insanı maruz kaldığı sıkıntı ve gerginliklerden koruyan etkiler yapar, kurtarıcı tesirleri söz konusu olur.

Bazıları bu tabir ve sözleri manasız, boş laflar gibi görürse de aslında koruyucu, kurtarıcı etkileri olduğu kesindir. Yazımıza başlık olarak aldığımız "Bunda da bir hayır vardır!" tabiri bu faydalı sözlerden biridir. Nitekim "bu da geçer yahu" sözü de böyle dayanma gücü veren tabirlerden biridir.

Gerçekten de bazen şer gördüğünüz olayın arkasından nice hayırlar çıkabilir. Sonra da sizin aşırı gerginleşip sıkıntıya girişinizin, olayı atlatacak böyle dayanma gücü veren tabirden mahrum oluşunuzdan kaynaklandığı anlaşılır.

Onun için maruz kaldığınız şer görüntüsünün etkisine girip de gergin bir ruh hali yaşamaktansa, "Bunda da bir hayır vardır!" diyerek konunun size vereceği menfi etkiyi azaltmanızda, muhtemel hayrı, alacağınız tedbir ve tevekkülle beklemenizde isabet vardır. Aksi takdirde kendinizi aşırı üzer, sabrınızı tüketir, ümidinizi kaybedersiniz, bundan ise hiç fayda gelmez, kendi tevekkülsüzlüğünüzle, olayı peşinen kendi hakkınızda şerre çevirmiş, mücadele azminizi zaafa uğratmış olursunuz.

Nice şerlerin arkasından hayırların çıktığı konusunda irşat eserlerinde birçok olay nakledilir. Birini arz edeyim izin verirseniz.

***

Yazın yaylaya çıkan Yörüklerden birinin kümesteki horozunu bir gece tilki ***ürür. Adam çaresizdir. Yapabileceği hiçbir şey yoktur.
— Bunda bir hayır vardır hanım! diyerek geçiştirir.
Fakat ikinci gece de eşeğini kurt kapar. Adam yine:
— Bunda da bir hayır vardır hanım! deyip geçer, üzerinde durmaz.
Üçüncü gecede ise, çevredeki köpekler gelip kendi köpeğini boğarlar. Adam yine:
— Bunda da bir hayır vardır! diyerek tevekkülünü bozmayınca, sabrı tükenen hanım feryadı basar:
— Yahu bunun neresinde hayır vardır? Sana en çok lazım olan, yayladan yaylaya eşyanı taşıtacağın bir eşeğin, sürünü bekleteceğin bir köpeğin, sesiyle sabaha karşı namaza kalkacağın bir horozun vardı, hepsi de gitti, bunun neresinde hayır vardır?
Elinden bir şey gelmeyen adam, yine moralini bozmaz, ümidini kaybetmez, her şeyde bir hayır olduğu inancı içinde:
— Hanım, şer gibi görünen olayların arkasında hayırlar çıkabilir, muhtemeldir ki, bunun arkasından da hayır çıksın, sen ümidini kaybetme, diyerek yatıştırmak ister.
Aradan çok geçmez, bir gece yayladaki çadırlara eşkıya baskın yapar, karanlıkta birbirine yakın dizilmiş çadırları sırayla soyarlar, direnen insanları da vurup yarala**** yere sererler, kıymetli kıymetsiz neleri varsa hepsini de alıp ***ürürler. Ancak bu soygundan kendileri hiç etkilenmez. Eşkıyanın baskınına maruz kalmazlar. Neden mi?
— Çünkü köpekleri yok ki havlasın, eşekleri yok ki bağırsın, horozları yok ki ötsün de eşkıyaya yakınlarında bir çadır daha olduğunu bildirsin, eşkıya da karanlıkta farkına varıp onları da ne var ne yoksa soyup soğana çevirsin.
Bu sonuç karşısında, şikâyetinden dolayı mahcubiyet duyan hanım:
—Bey, der, ben biraz acelecilik ettim galiba, gerçekten de bazı şer görüntülerinin arkasında hayır çıkarmış, yoksa şimdi bizim de çadırımızda hiçbir şeyimiz kalmayacak, tümüyle soyulmuş, hatta yaralanmış bile olacaktık. Beyin sözü yine aynı olur.
— Hanım bunda da bir hayır vardır. Bu olay ihmal ettiğimiz tedbirlerimizi almamıza sebep oldu. Şimdi yaylanın giriş çıkışlarına nöbetçi kulübeleri yapıyoruz, bundan sonra böyle bir eşkıya baskını söz konusu olmayacaktır artık, der.

Evet, hayatta abes ve manasız hiçbir şey yoktur. Her olayın arkasında nice hikmetler, hayırlar söz konusudur. Yeter ki yorumlamasını bil, ifade ettiği ikaz ve ihtarları iyi oku, gereken tedbirlerini almakta ihmale düşme, aynı sonuca tekrar maruz kalmayacak çareleri bulmaya yönel. Böylece şer gibi görünen olayı, aldığın tedbirlerinle hakkında hayra çevirmiş ol. "Bu da geçer yahu!" diyerek mücadele gücünü sürdürmeye devam et.

(Kaynak; Ahmet Şahin)
Süleyman DÜNDAR

Yerleşim : Türkiye / Kayseri  |  Meslek : Diğer
EMİR
Üye

Toplam 124 yazı
14/04/2008 :  22:35:56  Alıntı
Keshifci bu yazıyı bizimle paylaştığı için teşkkürler.Gerçektende yazıda olduğu gibi hayata umutla bakmalıyız ve ben sevgili koniks üyelerine bi duyur yapmak istiyorum MÜMİN SEKMAN nın kitaplarını okumalarını tavsiye edicektim gerçektende adamın çok güzel kitapları var bize yol gösterecek mutlaka alın benden söylemesi ben okudum çok etkilendim
BİLEM

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Muhasebe
Goldenist
Üye

Toplam 964 yazı
14/04/2008 :  22:50:44 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
O öykünün başka versiyonunu buldum.. Buda güzel..
Bir zamanlar Afrika’daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itbaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde ***ürürdü.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi: “Bunda da bir hayır var!”
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın baş parmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki her zamanki sözünü söyledi: “Bunda da bir hayır var!”
Kral acı ve öfkeyle bağırdı: “Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?” Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu.
Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine ***ürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını farkettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı. “Haklıymışsın!” dedi. “Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü birşeydi.”
“Hayır” diye karşılık verdi arkadaşı. “Bunda da bir hayır var.”
“Ne diyorsun Allah aşkına?”
diye hayretle bağırdı kral. “Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir.”
“Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi?” Ve sonrasını düşünsene?
Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır, kendini büyük değil küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telâkki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.( 1908 )

Bir adam ki büyük olmaktan bahseder, benim hoşuma gitmez. Bir adam ki memleketi kurtarmak için evvelâ büyük adam olmak lâzımdır; der ve bunun için bir de örnek seçer, onun gibi olmayınca memleketin kurtulamayacağı inancında bulunur, bu, adam değildir. ( 1908 )

Mustafa Kemal Atatürk

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Satış / Pazarlama
keshifci
Üye

Toplam 103 yazı
15/04/2008 :  09:31:46  Alıntı


Merhabalar ;

Gerçekten de bu kadar kıssalar ve öyküler anlayan insanlara çok güzel hitap ediyor... hayatta şer olarak gördüğümüz olaylarda hayır, hayır olarak gördüklerimizdede şer olabiliyor. A dan Z ye bütün konuların tek çözümü muhakkak yeterince sabırdır. Bu sabrın ölçüsün tam olarak nekadardır onu bilemiyorum işte .. Mümin Sekmanın kitapları gerçekten hoş %100 diyemem belki ama bencede gayet guzel konular ve kitaplar..
Süleyman DÜNDAR

Yerleşim : Türkiye / Kayseri  |  Meslek : Diğer
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.72 saniye.
15:56:42, 2 Mayıs 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım