Yüzünüzün Gülümsemesi Yetmez. . . . - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Yüzünüzün Gülümsemesi Yetmez. . . .


HÜMEYRA
Yeni Üye

Toplam 26 yazı
11/04/2008 :  11:47:04 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


evet mutlu olmak için biçok sebebi olabilir insanın ama bence bu onların ne kadar gerçek olduğuna da bağlı.yanınızda milyonlarca insan olabilir peki bu yalnız olmadığınız anlamına gelirmi?içinde canım cicim olan bütün sözcükler içtenmi sizce???ya bilmiyorum ama artık bazı şeylerin ne kadar doğru insanların ne kadar samimi olduğunu bilmiyorum....evet yüzüm gülüyo ama yürekten gelen bi gülümseme değil bu....mecburiyett...bardağın dolu tarafını görebiliyorum herzaman ama bi işime yaramıyo...mutlu olmak için küçük bişey yeter biliyorum..işte o küçük anlari yakalayamıyorum artık..aslında karamsar biri değilim sadece bu aralar mutlu olamıyorum.kahkaka atmayı öyle özledim kiiiiiii_umarım bu geçici bir durumdur_
(yüzünüzden ve gönlünüzden tebessümler eksik olmasın)
DüŞ PeŞiNDeYSeN,DüŞ PEŞiNe!!!

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : Muhasebe
Goldenist
Üye

Toplam 964 yazı
11/04/2008 :  12:36:49 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
DERVİŞ KAŞIKLARI


Sevginin yalnızca sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? diye sordular bir bilgeye.
Bilge, büyük bir sofra hazırladı ve sevgiyi dillerinden eksik etmemelerine karşın, onu günlük yaşamlarında hiç kimseye göstermeyen kişileri yemeğe çağırdı. Sofrada herkes yerini aldıktan sonra, önlerine birer tas sıcak çorba, sonra da derviş kaşıkları denen, sapları bir metre uzunluğunda özel kaşıklar getirildi.
Ev sahibi konuklarına bu kaşıkları nasıl tutmaları gerektiğini söyledi Herkes kaşığının ucundan tutmak zorunda kaldı.
Konuklar, uçlarından tuttukları bir metre uzunluktaki kaşıkları güçlükle taslarına daldırıyorlar, fakat kaşıklarına çorba doldurup, ağızlarına ***üremiyorlardı. Ağızlarına bir kaşık çorba koyabilmeyi beceremeyen konuklar, yemekten sonra kalktıklarında, karınlarını doyuramamışlar, kaşıklarından dökülen çorbalarla da sofranın üstünü kirletmişlerdi.
Bilge, bir gün sonra ikinci bir yemek daveti verdi. Bu kez, sevgiyi gerçekten bilen ve her gün sevgiyle yaşayan kişileri çağırdı. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle gülümseyen pırıl pırıl kişiler geldiler ve bu kez onlar yerlerini aldılar, sofrada. Önlerine birer tas sıcak çorba ve sapları bir metre uzunluktaki derviş kaşıkları getirildi. Onlara da kaşıkları ancak,saplarının uçlarından tuta bilecekleri kuralı söylendi.
Ev sahibi bilgenin Buyurun, afiyet olsun sözünden sonra sofradaki herkes, önündeki kaşığı, sapının ucundan tuttu ve
Herkes kaşığını, karşısındaki kişinin tasına daldırıp, kaşığına aldığı çorbayı, karşısındaki kişinin ağzına uzattı. Bu yöntemle herkes karnını doyura bildi. Konuklar sofradan kalktıklarında ise, sofranın üstünde, dökülmüş tek damla çorba yoktu.
Sevginin yalnızca sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır sorusunu soranlara bu uygulamayla yanıt verdikten sonra bilge, bir de öğütte bulundu:
İşte, dedi. Kim ki yaşam sofrasında yalnızca kendini görür ve yalnızca kendini doyurmayı düşünürse, o kişi aç kalacağını da bilmelidir.
Ve kim ki başkalarına da düşünür ve o da kesinlikle doyurulacaktır. Çünkü yaşam denen bu pazar, alan değil, veren kazançlıdır her zaman

Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır, kendini büyük değil küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telâkki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.( 1908 )

Bir adam ki büyük olmaktan bahseder, benim hoşuma gitmez. Bir adam ki memleketi kurtarmak için evvelâ büyük adam olmak lâzımdır; der ve bunun için bir de örnek seçer, onun gibi olmayınca memleketin kurtulamayacağı inancında bulunur, bu, adam değildir. ( 1908 )

Mustafa Kemal Atatürk

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Satış / Pazarlama
HÜMEYRA
Yeni Üye

Toplam 26 yazı
11/04/2008 :  12:47:16  Alıntı
EVET İŞTE TEK SORUN BU NASIL DOYURURMAMIZ GEREKTİĞİNİ BİLMİYORUZ.YADA ÖNEMSEMİYORUZ.SAHTE SÖZCÜKLER YAPMACIK DAVRANIŞLARLA İNSANLARI KACANABİLECEMİZİ SANIYORUZ......ÇOK ŞÜKÜR BEN BUNUN FARKINDAYIM BAŞKALARINI DOYURABİLDİĞİMİ SANIYORUM..SEVGİSİZLİK ÇOK BÜYÜK Bİ AÇLIK RABBİM KİMESEYİ BU BOŞLUĞA DÜŞÜRMESİN.AKSİ TAKTİRDE BÜYÜK UMUTSUZLUKLARIN AÇTIĞI DERİN YARALARI SARMAK HİÇ KOLAY OLMUYOR.
DüŞ PeŞiNDeYSeN,DüŞ PEŞiNe!!!

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : Muhasebe
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.14 saniye.
22:33:31, 2 Mayıs 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım