Reel Sektör İçin Kurtuluş Reçeteleri - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Reel Sektör İçin Kurtuluş Reçeteleri


dt_turan
Girişimci Editör

Toplam 544 yazı
24/03/2008 :  20:54:20 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Global krizin etkisinden kurtulma yolları arayan reel sektör, AK Parti'ye açılan kapatma davasıyla sarsıldı. Krizlere alışık olan özel sektör temsilcileri bu kez tedbirini erken aldı. İşte sektör sektör, çalkantılı dönemleri hasarsız atlatma taktikleri...

ABD merkezli mali krizinin etkileri tüm dünyada hissedilmeye başladı. FED (ABD Merkez Bankası) üst üste faiz indirimleri yapsa da kriz tehlikesi henüz atlatılmış değil. ABD hükümetinin açıkladığı 146 milyar dolarlık yardım paketinin etkileri de piyasaları tam kesmedi. Krizin Avrupa'ya sıçramasından endişe ediliyor.

Aslında Türkiye, şu anda ABD'den ziyade Avrupa'daki gelişmelere odaklanmış durumda. Avrupa bankaları da mortgage kredilerine bağlı zarar açıklamaya başlarsa krizin derinleşeceği hesaplanıyor.

Yılbaşından bu yana, ağırlıklı olarak global krizin ekonomi üzerindeki etkileri tartışılıyordu. Ancak 14 Mart Cuma günü Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurması, Türkiye'nin gündemini bir anda değiştirdi. Global çalkantıdan tedirgin olan piyasaları bu kez kriz korkusu sardı. Bir anda içeriye dönük bir siyasi kriz ihtimali üzerinde durulmaya başladı.

Bu panik havasının ilk yansımaları tüketicinin satın alma eğilimine yansıdı. Gıda dışındaki hemen her sektörlerde tüketici alımları düşmeye başladı. Kriz ve belirsizlik ortamının ilk yansımaları ise perakende sektöründe yaşandı. Gerçi alışveriş merkezlerine giren insan sayısında azalma yok. Ancak alışverişlerde ciddi düşüşler görüldü. Teknoloji marketlerinin satışları dava sonrası ilk üç günde durma noktasına geldi.

Kriz dönemlerinde ilk etkilenen sektörlerden otomotiv ve emlakta ise “bekle-gör” dönemine girildi. Hafta sonu inşaat projelerini gezen ziyaretçi sayısında trajik düşüşler yaşandığı konuşuluyor.

1994, 1998 ve 2001'de üç büyük kriz yaşayan ve bu konuda tecrübeli olan Türk özel sektörü, aslında kriz çıkmadan tedbirini almaya başlamıştı. Peki ne tür önlemler alınıyor?

Para dergisi olarak, reel sektörün B planlarını ve kriz ortamında nasıl tedbirler aldıklarını araştırdık. Uzmanlar ve reel sektör temsilcileriyle görüşerek, bu dönemde nasıl bir yol izleneceğini, olası bir ağır krizden korunmak için neler yapılabileceğini bulmaya çalıştık...

PERAKENDECİLER KAMPANYAYA YÖNELECEK
Kriz ve belirsizlik ortamlarının etkisi en sağlıklı şekilde perakende sektöründen izlenebiliyor. Belirsizlik ortamında alışverişler düşüyor, temel ihtiyaçlar dışında satışlar azalıyor. AK Parti'ye açılan kapatma davasından sonra da bu böyle oldu. Hafta sonu alışveriş merkezleri kalabalık olsa da alışverişlerde azalma olmuş. Sektör bu aşamada rakam vermek istemiyor. Ama bu sıkıntılı süreci birtakım kampanyalarla aşmak istiyor. Martı Danışmanlık ortaklarından Arzu Kutluözen, “Şu anki yaşanılan ortam 2001 krizi kadar vahim değil. Çünkü bu dönemde herkes daha bilinçli ve temkinli. Bu dönemde kimse gözü kara mağaza açmaya kalkmıyor” diyor.

Bu ortamda bazı AVM'lerin açılışının ertelenebileceğini belirten Kutluözen, mevcut AVM yatırımcıları ile kiracılarının müşterilere dönük ortak kampanyalar yapacaklarını söylüyor. Kutluözen'in verdiği bilgiye göre, AVM'ler bu dönemde ciroları artırmak için araba, tatil, elektronik eşya gibi hediyeleri olan “Faturanı getir, çekilişe katıl” kampanyaları düzenleyecek.

Teknoloji marketleri de son gerginlikten nasibini aldı. Yılbaşında başlayan durgunluğu değişik kampanyalarla aşmaya çalışan teknoloji marketleri, AK Parti davasıyla çıkmaza girdi. 14 Mart'tan sonraki günlerde satışları neredeyse durma noktasına gelse de gelecekten umutlular. Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane'nin görüşleri şöyle: “İnsanlar gıdasız yaşayamaz ama plazma TV almadan yaşayabilir. Durgunluk yılbaşından itibaren başlamıştı. AK Parti davasıyla hızlandı. Bu gerilim cumartesi pazar günkü satışlara da yansıdı. Ama uzun süreli olacağını düşünmüyoruz.”

Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkan Yardımcısı Aziz Torun, piyasalarda “yarın ne olacak” endişesinin ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Alışveriş merkezilerindeki satışlarda düşüş yaşandığı görüşüne katılan Torun'un önerisi şöyle: “Krizin mutlaka duraksatıcı etkisi olacaktır. AMPD olarak bilgi ve deneyimlerimizi üyelerimiz arasında paylaşarak birbirimizle iletişim gücü ve sinerji oluşturuyoruz. Krizin fırsat dönemi olabilmesi için, bu dönemde reklam ve tanıtım faaliyetlerinin, tüketiciyi motive edecek mesajlarla yüklü olarak yoğunlaştırılmasını öneriyoruz.”

Aziz Torun, AVM yatırımcılarına da mevcut durumu yeniden gözden geçirmelerini öneriyor. Ardından da Torunlar Grubu olarak henüz planlarda bir değişiklik yapmadıklarını sözlerine ekliyor.

İNŞAATTA “BEKLE-GÖR” DÖNEMİ
Tedirginliğin konut satışlarına yansıması daha belirgin oldu. Hafta sonunda konut projelerine ziyaretlerde büyük düşüşler oldu. ABD'deki konut kredilerine dayalı kriz bizdeki konut alıcılarını da endişelendirdi.

İnşaat, peşinden 38 sektörü sürükleyen bir iş kolu. Bu nedenle Türkiye için hayati önem taşıyor. Sektörün büyükleri bu yıl yüzde 25 küçülme olabileceğini hesaplıyor. İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı ve Aşçıoğlu İnşaat'ın patronu Yaşar Aşçıoğlu, AK Parti davasından sonra konut satışlarında düşüşler olduğunu söylüyor. Ancak Aşçıoğlu'na göre, ekonomi en geç iki ay içinde rayına oturacak. Her sektörde tedirginlik yaşandığını ifade eden Aşçıoğlu'nun gelişmelerle ilgili yorumu şöyle:

“Tüm sektörler ve yabancı yatırımcılar tedirginlik içinde. Türkiye'nin riskli bir ülke olduğu biliniyordu ama hiçbir yatırımcı yüzde 47'yle iktidara gelen bir partinin kapatılacağını tahmin etmiyordu. Para tavşana benzer; güven duymadığı ortamlardan kaçar. Bu kapatma davasının da zamanlaması çok kötü oldu. Ancak Türk işadamları risk almayı sever. Bu sorunların da altından kalkarız. Örneğin ben şu an arazi arıyorum. Her ne kadar demoralize olsak da bu ülkeye yatırım yapmaya devam edeceğiz.”

Teknik Yapı CEO'su Teoman Metehan ise henüz tepkileri ölçemediklerini söylüyor. Ülkede siyasi ve ekonomik istikrarın bozulmaması için özen gösterilmesini isteyen Metehan da iyimser görüş bildiriyor: “Piyasalardaki daralma veya kriz durumları, halkın daha seçici olmasına ve tasarruflarını çok daha dikkatli kullanmasına neden oluyor. Teknik Yapı olarak daralmayı hiç hissetmedik. Sektörel açıdan ise tedirginlik duymamak mümkün değil. Teknik Yapı olarak bu tip kriz ortamlarına yönelik her zaman bir B planımız var. Her ortamda satılabilecek projeler geliştirmeye özen gösteriyoruz. Firma olarak doğru yerde, doğru fiyata ve doğru proje üretmeye özen gösteriyoruz. Bu üç prensibe çok dikkat ediyoruz. Riskli yatırımlara girmemeye çalışıyoruz. her şeye rağmen sektördeki büyümenin bu yıl yüzde 17-18 olacağını düşünüyoruz.”

A plus müşterilere dönük projeleriyle tanınan İnanlar İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, bu yıl konut pazarının yüzde 20-25 daralacağı görüşünde. Yine de iyimserliği elden bırakmayan İnan, “Satışlar elbette etkilenecektir. Ancak uzun vadede daha iyiye gidecektir. 2001 yılındaki gibi bir kriz olmayacaktır. Bugün için en önemli artımız, artık paranın kaçacağı yerin kalmamış olması. Mevcut projeler arasında plansız, hesapsız yapılanlar bu ekonomik ve siyasi krizden etkilenecektir.”

“OTOMOTİV ŞARTLARA ADAPTE OLUR”
Türkiye'nin ihracattaki yeni lokomotifi otomotiv sektörünün temsilcileri ise daha iyimser. Renault-Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, AK Parti kapatma davasının diğer sektörleri olduğu gibi otomotivi de tedirgin ettiğini söylüyor. Gelişmeleri yakından takip eden İbrahim Aybar, 2008 için belirlenen 620 bin adet otomobil ve ticari araç satış hedefini nisan ayında gözden geçireceklerini belirtiyor. Aybar, krizlerin otomobil satışlarını etkileyeceğini düşünmüyor. Türkiye'nin yeni şartlara kısa sürede adapte olabileceğine inanan Aybar'ın görüşleri şöyle:

“Biz bugünü değil geleceği planlamaya çalışıyoruz. Büyük yatırımlar yapıyoruz. 2012 yılında Türkiye'de 2 milyon araç üretileceği, 1.5 milyon araç ihraç edileceği ve 40 milyar doların üzerinde ihracat geliri elde edileceği öngörülüyor. Otomotiv sektörü Türkiye'ye çok önemli bir ihracat geliri sağlayacak.”
Proton Ulumotor Motor Marka Müdürü Egemen Anıl da Türkiye'nin kriz tecrübesine güveniyor: “Krize en önce giren ve en son çıkan sektör olan otomotivin bu olumsuz durumdan yara alacağı bir gerçek. Amerikan piyasalarından kaynaklı aylardır süren ürkek bekleyiş, AKP'nin kapatılma davasıyla birleşince tüm piyasalarda bomba etkisi yarattı. Ancak Türkiye birkaç yılda bir tekrarlanan krizleri yönetmeyi öğrendi. Çok uzun süreli olmayacak bir sürecin ardından tekrar alıcıların olduğu bir piyasa oluşacağı kanaatindeyim.”

TEKSTİLCİLERİN GÖZÜ YURTDIŞINDA
Türkiye'nin istihdam ve ihracattaki lokomotiflerinden tekstilcilerse içerideki tartışmalardan çok global ekonomideki gelişmeleri takip ediyor. Sektör, yurtdışından gelen taleplerde azalma olmaması için fiyat indirimi dahil her türlü tedbiri alıyor. Taleplerin zamanında karşılanabilmesi için seferber olan tekstilciler, zor kazanılan pazarları kolay kaptırmamanın mücadelesini veriyor. Hey Group Başkan Yardımcısı Aynur Bektaş, “İçerdeki siyasi gelişmelerden herhangi bir kaygı duymuyoruz. Bizi asıl endişelendiren yurtdışı piyasalardaki ekonomik çalkantılar” diyor.

İç piyasaya da çalışan firmalar ise farklı düşünüyor. Colin's markasının sahibi Eroğlu Şirketler Grubu'nun Başkan Yardımcısı Şahin Eroğlu, piyasalardaki durgunluk nedeniyle bazı mağaza açılışlarını erteleyebileceklerini söylüyor: “İç piyasada siyasi gelişmelerden dolayı tüketicilerin satın alma psikolojilerinin olumsuz etkileneceğini düşüyoruz. Bu yüzden planlarımızı gözden geçirdik. Bu yıl yurtdışı ve iç piyasada 30'ar mağaza açma planımız vardı. Henüz bir karar almadık. Ancak bu yatırımların bir kısmını erteleyebiliriz. Üretim yaptığımız yurtdışındaki firmalar alımlarını henüz azaltmadı. Ancak bunun sinyalleri var. En azından telaffuz edilmeye başladı.”

İhracat ağırlıklı çalışan APS Tekstil'in sahibi Osman Benzeş de ABD kaynaklı finansal krizin tüm dünyada perakende satışlarını zayıflattığını, bu yüzden de siparişlerde azalma olabileceğini vurguluyor. Benzeş, özellikle Avrupa kaynaklı risklere dikkat çekiyor: “Yurtdışındaki firmalarda büyük bir panik havası var. Çünkü satışları geriliyor. Bu nedenle inanılmaz bir fiyat baskısıyla karşı karşıyayız. Anormal fiyat indirimleri talep ediliyor. Bu tablo ABD'de yaşanmıştı. Şimdi Avrupalı firmalar da fiyat baskısı yapmaya başladı. Tabii bizim gibi ihracatçı firmalar buna hazırlıklı. Daha önce yaşadığımız için tecrübeliyiz.”

GIDACILAR VERİMLİLİĞİ YÜKSELTECEK
Kriz dönemlerinden en az etkilenen sektörlerin başında gıda gelir. Her şeyden vazgeçilir ama gıdanın yeri başkadır. Ama durum bu kez farklı gibi. Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Erdal Bahçıvan, 2008'in geçen yıllardan daha zor geçeceğini düşünüyor.

“Bu kriz Türkiye'ye yansımaz edebiyatına katılmıyorum” diyen Bahçıvan, piyasaların 2-3 ay içinde düzeleceğine de inanmıyor. Hem iç pazar hem de ihracatta fiyat odaklı bir döneme girildiğini söyleyen Bahçıvan, rekabetin öne çıkacağını vurguluyor. Bu yüzden de şirketlere, bu dönemlerde büyük ve plansız yatırımlardan uzak durmalarını tavsiye ediyor.

Gıda sektöründe 30 yıllık deneyime sahip Reis Gıda is durgunluğu ve bu süreci verimlilikle aşmayı hedefliyor. Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, bu zorlu süreci küçülerek aşacaklarını söylüyor:

“30 yıldır böyle bir belirsizlik yaşamadık. 2001 krizini istihdam daraltarak değil pazarlama gücümüzü artırarak atlatmıştık. Ama o zaman ürün sıkıntısı yoktu. Bugün yaşadığımız çalkantılara, kuraklıktan dolayı ürün bulamama sorunu eklendi. Bu durumdan da en fazla gıda sektörü olumsuz etkileniyor. Biz firma olarak bu çalkantılı dönemi en az zararla atlatmak için ciro hedefini aşağı çekeceğiz. Yani az ciro yapacağız ama karlılığı artıracağız. Ciromuzu 2008'de yüzde 20, 2009'da da yüzde 50 daraltacağız.”

TURİZMCİLER B PLANI HAZIRLIYOR
Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, AK Parti'ye açılan kapatma davasının turizmi olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Geçen yıl seçimler nedeniyle sıkıntılı bir sezon yaşadıklarını hatırlatan Vardar, “Siyasi gerginliklerde ilk etkilenen sektör turizm oluyor. Üstelik bu durum sadece yerli turistin tatil kararını etkilemiyor. Siyasal gelişmeleri yurtdışındaki tur operatörleri de takip ediyor. Yabancı tur operatörleri olumsuz koşullarda hemen rezervasyonlarını farklı destinasyonlara kaydırabiliyor” diyor.

Mete Vardar'a göre, piyasalar bu olayın etkisinden kolay kolay kurtulamayacak. Bu yüzden de Jolly Tur olarak bir B planı hazırladıklarını söylüyor.
Son yıllarda hızlı bir büyüme sürecine giren özel havayolu şirketleri de hem dış hem de iç çalkantılardan olumsuz etkileniyor. Onur Air Genel Koordinatörü Şehabettin Bolukçu'nun sektörle ilgili yorumu ve önerileri şöyle:

“AK Parti kapatma davasından sonra satışlarda henüz bir kırılganlık yok. Piyasalardaki sıkıntı devam ederse bir süre sonra etkilemesi kaçınılmaz. Sektör bu zor dönemden çıkabilmek için birtakım tedbirler almalı. Boş boş uçup, beklememeli. Fiyatlarını gözden geçirmeli. Herkes dikkatli davranmalı. Borçla değil, özkaynakla hareket etmeli. Ancak bu şekilde kriz en az hasarla atlatılabilir.”

Feyhan KALPAKLIOĞLU / Yaşar Holding Başkanı

“Herkes soğukkanlı ve sorumlu davranmalı”

Hem dışarıda hem içeride olumsuz gelişmeler yaşanıyor. Piyasalarda yılbaşından bu yana bir daralma var. Kendi grubumuza özgü yeni bir tedbirimiz yok. Genel bazı tedbirler var. İş liderleri, sivil toplum liderleri, siyasi liderler soğukkanlı olmalı. Global ekonomide bir çalkantı yaşanıyor. İç politikada ciddi bir hata yapılmazsa bu durum fırsata bile dönüştürülebilir. Bugün için verimlilik ve Türkiye ekonomisinin büyümesi daha önemli.

Grup bazında yılbaşından bu yana daha sık toplantılar yapıyoruz. Dağıtım kanallarıyla daha sıkı diyaloglar kuruyoruz. Ocak-şubattan bu yana durgunluk var. Bunun bir kısmı sezonluktur. Günlük bir ölçüm yapmadık. Şirketlerimizdeki durumu aylık olarak takip ediyorum. Bu nedenle geçen haftaya dönük net bir şey söyleyemeyeceğim. Ama mutlaka bu tür gerginlikler insanların alım eğilimlerini etkiler.

Biz çalışanlarımızla, bayilerimizle, iş ortaklarımızla bu durgunluğu yönetmeye çalışıyoruz. Bugünden yarına karar değiştirmiyoruz. Her ay değişen şartlara göre bazı kararlar alıyoruz. Ama bu döneme özgü henüz bir karar almadık. Kriz yönetimi, panik havası içinde değiliz. Bizim açımızdan daha çok global kriz ve büyüme oranları önemli. Emtia fiyatlarındaki yükseliş, gıda fiyatları, nakliye, süt maliyetleri önemli.

Dr. Ömer BOLAT / MÜSİAD Başkanı

“Piyasalarda kırılganlık var”

Yurtdışı kaynaklı mali krizin bir süre sonra reel sektörü etkilememesi mümkün değildi. Kriz Türkiye kaynaklı değil. Mali çalkantının üzerine AK Parti kapatma davası piyasalarda kırılganlık oluşturdu. Şirketler içe kapandı. Belirsizlik arttı. Bekleme sürecine girdiler. Umudumuz, bu davanın Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesi yönünde. Hiç olmazsa dış piyasalardan morali bozulan piyasalar bu şekilde moral bulur.

İçeride yaşanacak siyasi bir kaosu düşünmek bile istemiyoruz. Moral motivasyon çok önemli. Turizm hareketleri, yabancı yatırımcı hareketleri mutlaka bundan etkilenecektir. Dış ticaret şirketleri, ihracatçılar bundan en fazla etkileneceklerin başında gelir. Bizim tavsiyemiz, bu şirketler likitte kalmaya çalışsın.

Tüketim talebi düşüyor

Piyasalardaki durgunluk endekslere de yansımaya başladı. Ipsos KMG tarafından hazırlanan Hane Tüketim Endeksi (HTE) sonuçlarına göre, şubat ayında hızlı tüketim ürünleri talebi, bir önceki aya göre cari fiyatlarla yüzde 4 büyüme gösterdi. Sabit fiyatlarla ise yüzde 5 düşüş var. Hızlı tüketim ürünlerine yönelik hane satın almalarını izleyen HTE'ye göre, yılın ilk iki ayında talep sabit fiyatlarla yüzde 3 azalırken, cari fiyatlarla yüzde 6 büyüdü.

2008'e tedirgin giren tüketiciler, özellikle gıda dışındaki alanlarda alımlarını kontrol altında tutuyor. Ana tüketim kategorileri arasında sadece gıda sabit fiyatlarla da büyüme gösterdi ve ocak-şubat toplamında yüzde 1 büyüdü.

Atıştırmalık ürünler ve şekerlemeler en çok daralma olan alt kategori oldu. Bu grupta 2007'nin aynı dönemine göre ilk iki ayda sabit fiyatlarla yüzde 21 küçülme oldu. Sadece şubat ayında kaydedilen küçülme ise yüzde 35. Kişisel bakım ürünleri de ilk iki ayda yüzde 9, şubatta ise yüzde 8 küçüldü...
Ipsos KMG'nin HTE analiz ekibine göre, önümüzdeki aylarda tüketicinin fiyat duyarlılığı artacak ve piyasada makul fiyatlı ürünlere yönelim hızlanacak. Tabii kaliteden çok fazla taviz verilmesi beklenmiyor. Pazarlama yatırımları açısından bahar aylarının iyi kullanılması gerektiği belirtiliyor.

Uzmanlardan reel sektöre 30 tavsiye

- Nakitte kalmaya çalışın
- Nakite dönüşebilecek varlıklarınızı dönüştürmekten çekinmeyin
- Dövize dönük hareketlerde dikkatli olun
- Pazarlar arasında karışım yaparak riski yayın
- Stoklara çalışmayın
- Aktif pazarlama yapın
- Kampanyalara ağırlık verin
- Açığa düşecek işlemlerden uzak durun
- Şüpheli alacaklılarla ilişkileri kesin
- Borçla değil özkaynaklarla hareket edin
- Sık sık toplantı yapıp durum değerlendirmesi yapın
- Dağıtım kanallarınızla diyaloğu artırın
- Durgunluğu, bayiler, çalışanlar ve iş ortaklarınızla birlikte aşın
- Doğru ürünle piyasaya çıkın ve iyi pazar araştırması yapın
- Kurumsal yapınızı ve insan kaynaklarınızı güçlendirin
- Uzmanlarla işbirliği yapın
- Maliyetlerini düşürüp, sabitlerinizi kontrol edin
- Satış kaybını göze alıp, sermayenizi kurtarın ve güçlendirin
- Şirket yapısında operasyonlar yaparak verimliliği artırın
- Rekabet için fiyatlarınızı gözden geçirin
- Üretimlerinizi zamanında ve kusursuz teslim edin
- Vadeli İşlemler Borsası'nı kullanın
- Sermaye yapınız zayıf ise birleşin
- Tüketici eğilimlerini yakından izleyin
- Tüketiciyle doğrudan temas kurmanın yollarını bulun
- Şirketinizin teknolojik altyapısını güçlendirin, hız kazanın
- Piyasalardaki yeni gelişmeleri takip edin
- Kötü günler için hep bir B planınız olsun
- Borç ve alacak vadelerini kontrol edin
- Daha ucuz girdi maliyetleri için iyi araştırma yapın

Kaynak: Para Dergisi

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.11 saniye.
02:30:41, 19 Mayıs 2024, Pazar

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım