AR-GE denilince aklınıza ne gelir? Benim aklıma Amerikedaki uzay istasyonları (NASA), büyük ilaç firmalarının milyonlarca dolar harcadıkları ilaç geliştirmek için verilen paralar, bilişim teknolojisiyle Japonya... Ancak nedense ne ülkemizdeki bir çalışma ne de güçlü sanayisi ve üniversitesi olan marka şehir ödülleri alan şehrimiz (Gaziantep) aklıma gelmez. Bir firmanın bilgi departmanı o firmanın AR-GE departmanıdır dersek abartmış olmayız.
AR-GE terimi üç faaliyeti kapsamaktadır: Temel araştırma, uygulamalı araştırma ve deneysel geliştirme. Temel araştırma, görünürde herhangi bir özel uygulaması veya kullanımı bulunmayan ve öncelikle olgu ve gözlemlenebilir gerçeklerin temellerine ait yeni bilgi edinme amacıyla yürütülen özgün araştırmadır. Bununla birlikte uygulamalı araştırma, öncelikle belirli bir paratik amaç veya hedefe yönlenmiştir. Deneysel geliştirme, araştırma ve/veya pratik deneyimden elde edilen mevcut bilgiden yararlanarak yeni malzemeler, yeni ürünler ya da cihazlar üretmeye, yeni süreçler, sistemler ve hizmetler tesis etmeye yada halen üretilmiş veya kurulmuş olanları önemli ölçüde geliştirmeye yönelmiş sistemli çalışmalardır.
Gaziantep sanayisinin ürettiği ürünler incelendiğinde sürekli ileriye doğru gelişen bir evreyi görürüz. Önceleri Gaziantep ustaları üretemedikleri ancak başka yerlerde üretilen ürünleri gördüklerinde kopya ederek üretirlerdi. Bu kopya üretim süreci başlangıçta Gaziantep sanayisinin gelişimine oldukça hızlı bir ivme kazandırmıştı.Çümkü hazır olan bir ürünü çaba sarf etmeden sadece bakarak ,inceleyerek kopyalama mantığıyla üretebiliyordu.Bu süreç oldukça önemlidir. Çünkü Gaziantep sanayisinin alt yapısının bu kadar güçlü olmasının nedenlerinden biri de budur.
Bu kopyalama mantığı içerisinde yapılan faaliyetlerin çoğu tam olmayan ancak parça parça olan AR-GE faaliyetinin kendisidir. Başta ifade edildiği gibi AR-GEnin bazı evreleri vardır. İşte Gaziantep sanayisinde geleneksel bir AR-GE faaliyetini görmek mümkün ancak bu AR-GE faaliyetinin belli bir noktadan sonra sonuç vermediği görülmektedir. Tam anlamıyla yapılacak AR-GE kopyalama ile başlayan üretim sürecinde profesyonelliğe geçişin anahtarı olacaktır. Örneğin bir iplik boyahanesinde boyama proseslerini işletme şartlarına göre ayarlamak, bu uğraş için denemeler yapmak,değişik yöntemleri denemek aslında bir AR-GE faaliyetidir.Ancak bu yöntemleri sürekli deneyen sorgulayan teknik insanların görev aldığı, değişik kimyasalların denendiği yöntemlerin geliştirilmesi ve bu yöntemlerin düzenli olarak kaydedilmesi ile yapılan faaliyetin tam anlamıyla bir AR-GE alacağı açıktır. Böyle bir faaliyet firmanın bilgi toplama ve kullanabilme kabiliyetini kolaylaştırır. Tabii elde edilen tecrübeler ve bilgiler o firmaya öyle bir kimlik kavuşturmalı ki artık dünyada ilk olabilecek teknolojileri geliştirebilsin. İşte burada AR-GE nin önemli tanımı söz konusudur. Yani dünyada bir yönüyle tek olan endüstriyel olarak üretilebilen bir buluşun bulunması yani patent üretebilebilme. İşte AR-GE nin bir firmaya verebileceği en güzel performans olsa gerek teknoloji üretebilmek.
AR-GE yapısını oluşturmuş bir kurum gelişim süreci içerisinde en önemli günümüz değeri olan bilgininde sahibi olacaktır. Evet bu bilgi ile kopyalama basamağından kendi tekniğini üreten imalatçı oradan da kendi teknolojisini satabilen bir firma yapısına ulaşabilmek mümkündür. Bu aşamada tekniğini kendi üreten bir firmanın marka ve tanıtım çalışmalarında çok fazla zorlanacağını zannetmiyorum.
Kaynak : dolichetekstil web sayfasından alınmıştır.