Yeni Yükselen Pazarlar - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Yeni Yükselen Pazarlar


iturkmen
Üye

Toplam 406 yazı
23/07/2003 :  14:00:12 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


YENİ YÜKSELEN PAZARLAR ( EMERGING MARKETS ) İÇİN
PAZARLAMA STRATEJİLERİ
Assoc. Prof.Dr. NERİMAN ENER
EASTERN MEDITERRANEAN UNIVERSITY
GaziMagusa, Turkish Republic of Northern Cyprus ( via Mersin 10 Turkey)


ÖZET
Yeni yükselen pazarlama, özellikle çok uluslu işletmeler için son derece cazip pazarlar olmakla birlikte, pazarlama stratejileri konusunda çok daha dikkatli olmayı gerektirir. İşletmelerin detaylı pazarlama araştırmaları yaparak, yerel tüketicilerin sosyo- kültürel ve ekonomik farklılıklarını ortaya koymaları gerekmektedir. Rekabet savaşı ancak bu sayede kazanılabilir. Çünkü bu pazarların en önemli özelliği çoğu tüketim mallarında bile birincil talebin yaratılamamış olmasıdır. Bir diğer sorunsa dağıtım kanallarının ve satış sonrası hizmetlerin verilmesidir.
GİRİŞ

Sovyet Rusya, Çin, Polonya, Romanya ve Orta Asya ülkeleri gibi geçmişte merkezi planlamayla yönetilen ülkelerin serbest piyasa ekonomisine geçişiyle birlikte, dünya pazarları yepyeni bir eksene oturmuştur. Özellikle Çin ve Rusya gibi kalabalık bir nüfusa sahip, tüketime aç ülkeler, gelişmiş ülke işletmelerinin iştahını kabartmaktadırlar. Gerek hızlı tüketim mallarına, gerekse de dayanıklı tüketim mallarına olan talebin çok hızlık büyümesi, otomotivden beyaz eşyaya, tekstilden gıda sanayiine kadar tüm işletmeleri bu pazarlardan pay kapma yarışında itmiştir. Yeni yükselen pazarlama (emerging markets)olarak isimlendirilen bu pazarların çekici gücü yanında, gelişmiş ülke pazarlarının bu tür ürünlere doymuş olmasının yarattığı itici güç de etkili olmaktadır. Yapılan araştırmalar, her yıl Çin pazarının ABD’ den daha fazla buzdolabı pazarladığını, Çek cumhuriyetinde her yıl pazarlanan araba sayısının İsveç’dekini geçtiğini göstermektedir (SMIDKOVA;1998:84).

1. 1. YÜKSELEN PAZARLARIN YAPISAL ÖZELLİKLERİ

1990’lı yıllara kadar dış pazarlara girme hazırlığı yapan işletmeler, mevcut mal ve hizmetlerini ihraç ederek yeni tüketicilerin onları eninde sonunda benimseyeceklerini düşünmüşlerdir. Bu işletmeler ürünlerinde çok küçük değişiklikler yaparak, daha ziyade reklam sloganlarını o ülke tüketicisinin sosyo- kültürel yapısına uyarlamakla yetinmişlerdir. Aynı pazarlama stratejisiyle yükselen pazarlara girmeye çalışan işletmeler faaliyetlerinin en başında başarısızlıkla karşılaşmışlar ve bu pazarlardan çekilmek zorunda kalmışlardır. Yeni yükselen pazarları diğer pazarlardan ayıran çok önemli birtakım ekonomik ve sosyo- kültürel farklılıklar vardır.
Şöyle ki;
- - Bu ülkelerde kişi başına düşen milli gelir son derece düşüktür. Halkın satın alma gücü ithal ürünler karşısında yetersiz kalmaktadır. Bilhassa Çin ve Rusya gibi ülkelerde bölgeler arası gelişmişlik düzeyi son derece farklıdır.
- - Bu pazarlarda dolaylı vergiler ve ithalat halen yüksek olup, bürokratik engellemeler mevcuttur. Bu gibi güçlükler nedeniyle kanun dışı sorun çözme (rüşvet, çeteleşme vs) yöntemlerine sıkça başvurulmaktadır. Hukuk sisteminin yetersizliği nedeniyle ticari haklar yeterince korunamamaktadır.
- - Bu pazarlar uzun yıllar merkezi planlamayla yönetildiği için halen” Satıcı piyasası” görünümündedir. Tüketici istekleri uzun yıllar ihmal edilmiş, ölçek ekonomisi göz ardı edilmişi arz talebi doyuramamıştır. Durum böyle olunca mamul fonksiyonu kalite ve estetiğin önüne geçmişi hantal ürünler belirlenen fiyatlarla yine de alıcı bulmuştur. Satış sonrası hizmetlerse hemen hemen hiç gelişmemiştir.
- - Dağıtım sistemi uzun yıllar ihmal edildiği için yaygın dağıtım kanalları, yetersiz iletişim sistemiyle birleşince, bu ülkelerde mal ve hizmet dağıtımı karmaşık ve verimsiz bir hale gelmiştir. Toptancılık halen merkezi otorite izniyle elde edilmekle, perakendecilikle çetrefilli pazarlıklar ve çatışmalarla oluşturulabilmektedir( R. SMYTH;1998:786).
- - Çoğu ülkelerde iletişim araçları teknolojik açıdan geri kalmış ve dağınıktır. Tüketici davranışları hakkında güvenilir bilgi elde etme imkanı son derece kıt, pazarlama araştırmaları neredeyse imkansızdır.

Yukarıdaki gerçekler ışığında yeni yükselen pazarlara girmek ve başarılı olmak isteyen işletmelerin pazarlama stratejilerini oluştururken sorulara cevap aramaları gerekmektedir.
- - Hedef tüketiciler kimlerdir ? İhtiyaçlarını tatmin edecek mal, fiyat, dağıtım ve tutundurmadan oluşan pazarlama karması nasıl oluşturulacaktır ?
- - Bu pazarlarda yönetsel etkinlik nasıl sağlanacaktır ?

2. 2. YENİ YÜKSELEN PAZARLARDA “HEDEF TÜKETİCİLER “ VE “ PAZARLAMA KARMASI STRATEJİLERİ”
2.1. 2.1. HEDEF TÜKETİCİLERİN SOSYO- KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ

Serbest piyasa ekonomisine geçen ülke pazarlarındaki tüketiciler incelendiğinde Polonya, Çek ve Macaristan dışındakilerin kişi başına düşen gelirlerinin son derece düşük olduğu görülür (THEOBOLD-MCKENNA;1998:492). Sosyal sınıfların dağılımı ise gelişmiş ülkelerden çok farklıdır. Üst gelir grubu çok küçük bir yüzdeyi oluştururken, orta gelir grubu nüfusun çok büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Sosyal devlet zihniyeti nedeniyle batılı anlamda fakirlik bu ülkelerde görülmemektedir. Sosyal sınıf katmanlarındaki bu farklı yapılanma bu pazarlama girmeye çalışan işletmeler için büyük önem arzeder. Çünkü mal ve hizmetlerini planlarken öncelikle bu farklılığı dikkate almak zorundadırlar. Bu ülkelerin orta sınıf tüketicileri ile gelişmiş ülkelerin orta sınıf tüketicileri arasında gerek harcanabiliri gerekse isteğe bağlı harcanabilir gelir düzeyleri arasında çok büyük farklılıklar mevcuttur. Gelişmiş ülkelerin orta sınıf tüketicilerinin yaşam biçimi ve tüketim değerleri buralarda geçerli değildir. Bu ülkelerin orta sınıf tüketicileri daha temel ihtiyaç maddelerine yönelik bir harcama biçimi gösterirler. Gelişmiş ülkelerin orta sınıf tüketicileri Maslow’ un ihtiyaçlar hiyerarşisinde üst basamakları yaşarken, bu ülkelerin tüketicileri orta basamaktaki ihtiyaçlarını gidermeye çalışmaktadırlar. Satın alacakları mal ve hizmetlerde gösterişten ziyade fonksiyonel özelliklere önem vermekte, daha az harcamayla kaliteyi yakalamaya çalışmaktadırlar. Sınırlı gelirleri nedeniyle maliyetleri arttırıcı ilave unsurlara pek itibar etmemekte yalın ürün ve hizmetlere yönelmektedirler. Eğitim politikaları gereği neredeyse nüfusun % 60’ ının üniversite mezunu olduğu bu pazarlarda tüketiciler son derece kültürlü ve bilinçlidirler. Kadınların sosyal yaşama katkısı yüksek, çalışan kadın sayısı hızlı bir artış içerisindedir. İletişimdeki gelişmelerin de etkisiyle batılı yaşam biçimine özenenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Gelişmiş ülke tüketicilerinin giyim, beslenme, eğlence ve kültürel alışkanlıkları orta tabakada hızla yayılmaktadır. Buna bağlı ithal ürünlere olan talep hızla artmaktadır( FAN, XIAO;1998:275). Ancak bu pazarlardaki tüketiciler henüz daha ürün deneme aşamasında oldukları için markaya bağlılık yok denecek kadar azdır( V. SHLAPENTOKH;1998:200).

2.2. 2.2. PAZARLAMA KARMASI STRATEJİLERİ
2.2.1. 2.2.1. MAMUL STRATEJİSİ

Yeni yükselen pazarlardaki ekonomik ve sosyo- kültürel dikkate alınmadan mal ve hizmetlerle ilgili stratejiler oluşturulmamalıdır. Mamullerin tasarım, ambalaj, markalama ve satış sonrası hizmetleriyle ilgili stratejiler mutlaka orta sınıf tüketicilerin taleplerine uygun olması gerekir. Ekonomik imkanlarındaki tüm yetersizliklerine rağmen bu ülkelerin tüketicileri, kaliteli ithal malları kendi yerel ürünlerine tercih etmektedirler. Çünkü bu tüketicileri yaşadıkları tecrübeler nedeniyle, fiyatın satın almada tek etken olmadığını görmüşlerdir. Kalite ve stil kadar, satış sonrası hizmetlerin de satın alma kararlarında etkili olduğu; bu pazarlarda dağıtım ve depolama sorunları nedeniyle bilhassa mamul tasarımı ve ambalajlamaya ayrı bir özen gösterilmesi gerekmektedir. Tüketicilerin satın alma sıklığı fazla, satın alma miktarı ise çok azdır. Bu durum küçük boyutlu ürünlere olan talebi arttırmaktadır. Birim başına düşen maliyetlerin bu durumda yüksek olacağı açıktır. O halde bu pazarlarda tüketicilere küçük boyutlu ve uygun fiyatlı ürün sunabilmek için “hedef maliyet”( target costing) lendirme yaparak daha tasarım aşamasında en uygun fiyatı oluşturacak çalışmaları yapmak gerekir.
Uzun yıllar dış dünyaya kapalı olan bu ülkelerin pek çoğunda latin alfabesi bilinmediğinden, ambalajların daha bilgilendirici olmasına dikkat edilmeli, nem,ısı ve ışıktan koruyucu önlemlere özen gösterilmelidir. Yeni mal ve hizmetleri denemeye hazır uyuyan talep de dikkate alındığında, işletmeler için kalıcı bir talep oluşturmak büyük önem arzeder. Burada markalama stratejisine ayrı bir önem göstermek gerekmektedir. Çünkü sürekli yeni markalarla tanışan tüketiciler en son tanıştığını deneme arzusuyla bir öncekinden kolayca vazgeçebilmektedir. Yeni yükselen pazarlarda tüketicilerde kalıcı bir marka imajı oluşturmak son derce güçtür. Dünya ölçeğindeki markaların bile bu konuda güçlükler yaşadığı bilinmektedir(GREWAL, KRISHNAN,BAKER,BORIN;1998:335). Markalarda kullanılan logoların da yerele anlamlarının araştırılması gerekmektedir. Yanlış algılamalara meydan verecek işaretlerden kaçınmalı, mümkünse akılda kalıcılığı arttırmak için ülke tüketicilerinde olumlu etkileri olan referans gruplarında( ünlü yerel sporcu, sanatçı v.s.) yararlanılmalıdır.
Kısaca yeni yükselen pazarlama girerken mevcut mal ve hizmetlerle girip o ülke tüketicisinin sosyo- kültürel alışkanlıklarını değiştirmeyi beklemek yerine, mal ve hizmetleri o ülke tüketicilerinin satın alma alışkanlıklarına uyarlamak gerekmektedir.

2.2.2. 2.2.2. FİYATLAMA STRATEJİLERİ
Yeni yükselen pazarların tüketicileri ekonomik yetersizlikleri nedeniyle mamul ve hizmetlerde temel fonksiyonel özelliklere büyük önem vermektedirler. Pahalı karmaşık fonksiyonlara sahip ürünleri almaktansa, ekonomik güçleriyle uyumlu birkaç ihtiyacı giderecek ürünlere daha olumlu yaklaşmaktadırlar. Örneğin, kaset çalarlı bir radyoyu, normal radyo fiyatı ile almak, içerisindeki madde tükenince bardak olarak kullanılabilecek kavanozlara sahip olmak onları son derece mutlu edecektir. Ürüne ve hizmete eklenecek ilave her değer psikolojik bir etki yaratacak ve satışı hızlandıracaktır ( MANNING, SPROTT, MIYAZAKI;1998:375). Bu ülkelerin tüketicileri küsuratlı fiyatlandırmalardan ziyade, yaratılan fonksiyonel değerlere önem vermektedirler. Ödenen fiyat karşılığından maksimum değerin yaratılması için, mal ve hizmetlerin kalite ve fonksiyonlarından ödün vermeden maliyetlerin düşürülmesi gerekmektedir. Bu amaçla bu ülkelerde birim başına düşük maliyeti sağlayacak kitle pazarlamacılığına yönelmek işletmelerin yararınadır. Bu sayede düşük kar marjlarıyla pazarlarda hızla büyümek mümkün olabilecektir.
Fiyatlandırmada dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur ise, bu ülkelerdeki finansal kurumların yetersizliğidir. Kredi kartı v.s. gibi kolaylaştırıcı unsurların sistemde yer almaması üreticilere çok önemli bir finanslama fonksiyonu yükler. İşletmeler liste fiyatlarını aynı tutup, taksitli satışlarla, ücretsiz bakım ve garantilerle fiyatlarını cazip hale getirmelidirler. Pek tabii ki karşılıklı güven unsurunun olmadığı böyle bir ortamda kredili satışlarla ayakta durmanın tek yöntemi “ İlişkisel Pazarlama”ya ( relationship marketing) yönelmektir. Radikal tedbirlerle maliyet yapısını aşağıya çekebilen işletmeler, bu ülkelere yaptıkları ihracatta büyük başarılar sağlayacaklardır. Çünkü doğrudan fiyat indirimine başvuran işletmeler aslında girdikleri pazarda birbirlerinin kar marjlarının azalmasına neden olan lüzumsuz bir rekabete girerler. Bu pazarlarda fiyatlamada dikkat edilmesi gereken en önemli öğe “ tüketicilerin satın alma gücünü arttırabilmektir”. Fiyat indirimi yerine temel ürüne ilaveten promosyon ürünler verilmesi pazarı hızla büyütmektedir.

2.2.3. 2.2.3. DAĞITIM STRATEJİSİ
Dağıtım ve buna bağlı olarak lojistik hizmetler pazarlamada başarıyı etkileyen en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Çok kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler bile bazen alt yapı ve ulaşımdaki yetersizlikler nedeniyle tüketicilere istenilen zaman ve yerde, istenilen miktarlarda iletilemiyorsa, Pazar kısa zamanda rakiplere kaptırılır. Yeni yükselen pazarlarda, özellikle hızlı tüketim maddelerinin dağıtım kanalından geçerek tüketiciye ulaşması büyük farklılıklar arzeder. Bu ülkelerde dağıtım merkezleri büyük yerleşim alanlarıyla sınırlıdır. Kırsal alanlara ulaşmak yaratıcı yöntemleri gerektirir. ( DAWAR, FROST;1999:492). Açık hava pazarları ve mobil taşıma araçları işletmelerin başvurabileceği yöntemler arasındadır. Ancak sık ve az miktarda yapılan dağıtım , birim başına düşen dağıtım maliyetlerinin yüksek olmasına neden olmakta, lojistik faaliyetlerin yetersizliği nedeniyle de dağıtımda büyük aksamalar yaşanmaktadır. Bu tür sorunların çözümü için ilişkisel pazarlamaya çok büyük ihtiyaç vardır. Aracıların finanslama sorununu çözmek, vadeli satışlarda toleranslı davranmak takas usulü satışlar en önemli araçlardır. Aracılara raf düzenleme,satış eğitimi, stok kontrolü gibi destek sağlamak kaçınılmazdır. Aksi taktirde işletmelerin üretim planlaması yapması imkansızlaşır.
Yeni yükselen pazarlama ilk girişte mevcut dağıtım kanallarından yararlanmak, karlılık arttıkça ortaklıklar yoluyla kendi dağıtım kanallarını oluşturmak işletmelerin yararınadır. ( BUCKLEY, CASSON;1998:547). Aynı dağıtım kanallarına mal ve hizmet veren işletmelerin aralarında işbirliği yaparak sermayenin verimliliğini arttırmaları mümkündür. Nitekim Benetton ve Levis Orta Asya pazarlarında bu yöntem sayesinde satışlarını hızla arttırmaktadırlar.

2.2.4. 2.2.4. TUTUNDURMA STRATEJİSİ
Yeni yükselen pazarlardaki şiddetli rekabet nedeniyle tutundurma faaliyetleri öncelikle düşünülmelidir. Bu ülkelerdeki uyuyan talebi uyandırmak ilk kez denemelerini mal ve hizmetleri tekrar satın almalarını sağlamak için yaygın tutundurma faaliyetlerine ihtiyaç vardır.
Bu pazarlardaki tüketicilerin uzun yıllar farklı kültürü ve geleneklere kapalı oldukları düşünülecek olursa reklam ve diğer tutundurma faaliyetlerine büyük özen göstermek gerektiği görülür. Çin ve Rusya gibi büyük pazarlarda çok çeşitli ırklar, dinler ve toplumlar mevcuttur. Bu tüketicilerin kültürel,sosyal, politika ve dini konulara olan hassasiyetleri dikkate alınmalı, tutundurma faaliyetlerinde, ambalajlama ve marka ismi belirlemede onların önem verdiği değerleri rencide edecek uygulamalardan kaçınılmalıdır( ANDREWS, NETEMEYER:1998:64).
Bu pazarlardaki tüketicilerin pek çok ürünler yeni tanıştığı dikkate alınacak olursa, tutundurma faaliyetlerinde iletilecek mesajların duygusal olmaktan ziyade “ bilgilendirici, gerçekleri açıklayıcı ve öğretici” olması gerekir. Pazara yeni giren işletmelerin “imaj oluşturmak” yerine “birincil talebi” oluşturması için strateji oluşturmaları gerekmektedir. Medya planlaması yapmak, gerek iletişim araçlarının yetersizliği, gerekse veri eksikliği nedeniyle son derece güç olup, en uygun tutundurma yöntemi halkla ilişkiler ve aracılara yönelik satış geliştirme yöntemleridir. Reklam kampanyalarının “farkında olmayı sağlamak” üzerinde oluşturulması toplumların referans gruplarından yararlanılması işletmeler büyük avantajlar sağlayacaktır. Promosyonlar ve sponsorluklar bu pazarlarda tüketicilerin ilgisini daha çabuk çekecek güçtedirler (CHEN,MONROE,LOU:1998:357).


3. 3. YENİ YÜKSELEN PAZARLARDA YÖNETSEL ETKİNLİK

Pazarlama başarısı açısından belirsizlik gösteren pazarlara girmenin en az riskli yöntemi ihracattır. Pazarda güçlendikçe işletmeler sabit yatırımlardan doğrudan yatırımlara yönelirler. Başta Çin olmak üzere, Polonya, Macaristan,Çek cumhuriyeti gibi ülkeler doğrudan yatırım konusunda yabancı sermayeye çok önemli birtakım teşvikler sağlamaktadırlar (GARTEN;1998:169). Tüm teşviklere rağmen, alt yapı yetersizliği ve bürokratik engellemeler işletmeleri daha az riskli yatırımlara yöneltmektedir. Son yılların gözde yatırım yöntemi haline gelen stratejik işbirlikleri bu pazarlarda da başvurulan yöntem halinde gelmektedir(HENRIOT,INOTAI:1998:167). 1990’lı yılların başlarında bu pazarlarda hızla yaygınlaşan yerel ortaklı doğrudan yatırımlar, tarafların beklentilerindeki farklılıklar nedeniyle gözden düşmektedir. Yerel ortaklar, yatırım yapmak için gelen işletmeleri birer teknoloji ve finansman kaynağı olarak görmüş ve en kısa zamanda pazarın kaymağını almayı hedeflemişlerdir. Yatırımcı yabancı ortaklarsa, yerel işletmelerin tecrübelerinden yararlanarak uzun zamanda pazara nüfuz etmeyi hedeflemişlerdir(KOGUT;1999:167).
2000’li yıllara girerken, yeni yükselen pazarlarda bilhassa dağıtım konularında Stratejik işbirliklerine gidildiği gözlenmektedir. Global pazarlama imkanlarından yararlanarak , işçilik ve diğer girdilerin daha verimli elde edilebildiği ülkelerde üretim yaparak, yeni yükselen pazarlarda oluşturdukları ortak dağıtım kanallarıyla pazarlama yapan işletmelerin sayısı hızla artmaktadır(LI,CALANTONE;1998:15). Bu pazarlardan doğrudan sabit yatırımı tercih eden büyük batılı işletmeler kontrol ve denetim güçlükleri yaşamaktadırlar. Kendi kültürlerinden yöneticiler göndererek bu tür güçlükleri aşmak istediklerinde kültürel engellemelerle karşılaşmışlardır. Yönetsel sorunlarına çözüm bulmaya çalışan yatırımcı işletmeler, farklı kültürel değerlere açık ancak yeni yükselen pazarların kültürünü de yakında bilen yöneticilerle daha etkin bir yatırımı sağlayabilmektedirler( MAIDANIK;1998:7). Örneğin, Moskova’da tekstil ürünleri pazarlayan Türk işletmeler,i, Türkiye’de eğitim görmüş , Rus kültürünü ve dilini iyi bilen Özbek’leri istihdam etmektedirler.


SONUÇ
Yeni yükselen pazarlar, gerek gelişmiş ülke işletmeleri,gerekse Türkiye gibi gelişmekte olan ülke işletmeleri açısından yepyeni fırsatlar yaratmaktadırlar. Bu ülkelerde faaliyete gösteren işletmeler uygun pazarlama strateji ve taktikleriyle bu pazarlarda kalıcı olma fırsatını yakalayabilirler.Bu pazarlardaki tüketicilerin ekonomik ve sosyo-kültürel özelliklerinin detaylı bir biçimde araştırılması gerekmektedir. İşletmelerin bu pazarlarla ilgili veri elde etme imkanları çok kısıtlı olacağından pek çok bilgi deneme yanılma yöntemiyle elde edilebilmektedir. Tüm uluslararası pazarlamacılık risklerine ilaveten, bu ülkelerde merkezi planlama anlayışının getirdiği dezavantajlar da mevcuttur. Riskleri minimize etmenin en akılcı yöntemi, bu pazarları çok iyi tanıyan yerel işletmelerle birlikte hareket etmektir. Pazarın kaymağını alma zihniyetinden uzak, bu pazarlardaki büyük potansiyelden yararlanacak pazarlama stratejileri işletmeleri uzun vadede başarıya ***ürecektir.


Yerleşim : Türkiye / Kayseri  |  Meslek : Satış / Pazarlama
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

0.98 saniye.
11:55:47, 29 Mart 2024, Cuma

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım