Kriz Dönemlerinde Girişimcilik Niçin Daha Önemli ? - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Kriz Dönemlerinde Girişimcilik Niçin Daha Önemli ?


dt_turan
Girişimci Editör

Toplam 544 yazı
04/03/2008 :  11:28:12 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Bu yazımda girişim fikrinin önüne adeta set çeken “kriz ve girişim bir arada olmaz” yanılgısına değinmek istiyorum. Bu olumsuz düşüncede olmanın önemli bir yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu konuda masanın neresinde olduğunuzdan, girişimcilik size ne ifade ediyor, hangi toplumda hatta hangi coğrafyada yaşadığınızdan, yetiştirilme tarzınız, hayata bakış açınız, aldığınız eğitim dahil olmak üzere birçok noktayı içeren düşünce yapılarından hareketle farklı görüşler tabii ki olacaktır.

Ama sorunları çözmemiz lazım. Ülkemizin krizlerden çıkması için hepimiz (bireysel ve kurumsal olarak) katkıda bulunmalıyız. Konu ile ilgili düşüncem bu fikrin ürünüdür. Kısa bir tanım ile girişimciler; risk ve belirsizlik ortamında yeni iş imkanlarını üretebilmenin yanında fırsatları ve kaynakları kazancı artırmak ve büyüyebilmek için kullanabilen kişilerdir.

Tüm olumsuzluklara karşın toplum, piyasalar canlanmak istiyor, görülen bazı olumlu işaretler bu yönde. Eğer hatalı uygulamalar yapılırsa, mevcut hatalarda ısrar edilirse, hepimiz zarar edeceğiz. Girişimciyi koruyacak önlemleri almak hükümetin görevi diyor ama STK- Sivil toplum Kuruluşları ve bireylerin de sorumluluk alması ve özellikle sosyal, toplumsal sorumluluk kapsamında çalışmalara katılmasının, girişimciliğe sahip çıkılmasının öneminin altını çiziyorum. Yeni canlanma ruhunu hepimiz dikkatle takip ediyoruz, çünkü piyasaların canlanması ekonomiyi ve doğal olarak hepimizi olumlu etkileyecek. Böyle dönemlerde maalesef yanlış yönlendirmeler de olabilmekte. Bu nedenle 5N1K (Ne, Nerede, Niçin, Nasıl, Ne zaman ve Kim) yöntemini uygulamakta yarar var.

Bildiğiniz üzere ülkemizde krizler süreklilik arz etmekte, krizler nedeniyle girişimcilik gerekli ilgi ve desteği görememekte. Ne yazık ki bu konuda komşumuz olan eski doğu bloğu ülkeleri dahi bizden fazla ilerleme kaydetti. Girişimciler ne yazık ki ülkemizde tesisleri, fabrikaları dahi komşularımıza hatta Çin’e taşımakta. Ülkemize gelen yabancı girişimciler (bu aşamada daha çok yatırımcı olarak karşımıza çıkmakta) çeşitli sorunlarla karşılaşmakta, böyle olmaması lazım. Özelleştirmenin yapılamaması da girişimciliğin önünde engeldir. Bu aşamada özelleştirmenin her ne pahasına olursa olsun yapılmasına karşı olunması gerektiğinin altını çizmekte yarar var. Konu ile ilgili olarak yapılmaması gereken en önemli şey ise özelleştirmenin karşıtı olan devletleştirmedir.

Genel olarak girişimci profiline bakacak olursak;

- Sorumluluk Alma İsteğine Sahip Olan
- Risk Alabilen
- Başarıya Ulaşma İsteği Güçlü
- Yüksek Seviyede Enerji Sahibi
- Fırsatları Ve Geleceği Sezebilen
- Vizyonunu Gerçeğe Geçirebilen
- Başarıyı Paradan Daha Çok Önemseyen
- Değişen Olaylara Dayanabilen,
- Değişiklikleri benimseyebilen, adapte olabilenler görüyoruz.

Size tanıdık gelen maddeler var mı?

Girişimde başarı için öncelikle firmalar kendi ihtisas alanlarına odaklanmalı, iş yapış yöntemlerini çağa uydurmalı ve yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor. Salt sektörde yapılıyor veya rakip yapıyor diye cazip gibi görünen alanlara, inceleme yapılmadan, gerektiğinde profesyonel destek alınmadan girilmemeli. Ülkemizde bu furyaya kapılan birçok büyük kuruluş girdiği bazı sektörlerden çıkmak durumunda kaldı. Bireysel bazda ise açılan küçük işletmelerin 3 yıldan kısa sürede büyük bir çoğunluğu önce sermayeyi yitiriyor sonra kapanıyor (iflas) oysa bu duruma düşmeden firmaların sektörden çıkma stratejisi dahi olmalı. Kayıtlarda şirket kapatma sayısının az görünme sebebi girişimcilerin kapatma işlemi aşamasında dahi karşılaştıkları zorluklar nedeniyle işlemi tamamlamamasıdır. Bu nedenle birçok iflas etmiş, faal olmayan işletme kaydi durumdadır.

Bankalar özellikle küçük esnaf ve sanatkara finansman sağlama görevi olan T. Halk Bankası ve tarıma, çiftçiye yönelik ise T.C. Ziraat Bankası geçmiş uygulamalar nedeniyle girişimcilere gerekli desteği sağlayamamıştır. Sunulan kredilerin ticari faiz oranlarının yüksek olması nedeniyle de kredi kullanımı olması gerektiği düzeyde değildir. Paranın maliyetini tabii ki hesaplamak lazım ama uzun vadeli fonlardan yararlanmadan kısa vadeli borçlanma ile orta vadeli krediyi çevirmek hele uzun vadeli kredi kullandırmak yüksek maliyet nedeniyle mümkün değildir. Uygulanan finansman modeli yanlıştır. Bankaların sağladığı KOBİ’lere yönelik kredi kullandırdıkları kredinin % 5#8242;i bile değildir. Ayrıca bilindiği üzere, bankaların sunduğu kredilerin vadeleri kısa, miktar genelde düşük, faiz ise yüksek olmakta. Oysa girişimciliğin yeşereceği iklim için uzun vadeli (minimum 60 ay) ve düşük faiz oranlı destek kredisi kullandırılmalı, yatırımlarda tercihen en az ilk iki yıl vergiden muaf tutulmalı. Bu konuda olumlu çaba içinde olan bankalar var.

Charles Handy “Büyük girişimciler yanlışları, eksikleri ve dünyaya uygun olmayanları görür, düzeltmek, tamir etmek, boşlukları doldurmak ve yeni bir şey yaratmak için çalışırlar” demekte. Krizleri aşmak için böyle girişimcilere ihtiyacımız var. Türkiye’de genç nüfusun yüksek olması güzel ama ne yazık ki eğitim konusunda yeterli olunmadığı için sorunlar yaşıyoruz. Öte yandan kamu kuruluşlarınca yapılmaya çalışılanların yanında özellikle üniversitelerimizde girişimcilik konusunda dersler var, danışmanlık ve eğitim şirketleri de hizmet üretiyor. Girişimcilerin yeterince maddi destek bulamaması gerçek olmakla birlikte sadece kadın girişimciler bulamıyor veya sadece büyük şehirlerde girişimcilere fırsatlar var yanılgısına düşmemek lazım.

Girişimde bulunacaklara “hangi alanda girişimde bulunacaksanız iyi araştırma yapın, kendinizi, muhtemel rakiplerinizi iyi tanıyın, fırsatlardan, tehditlerden haberdar olun, stratejilerinizi doğru belirleyin, iş planının önemini yadsımayın ve özellikle Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nden (BİT) yararlanın diyorum. Serbest bölgelerden daha çok, özellikli sanayi bölgeleri, Teknoparklar ve silikon vadileri önem kazanacak. Teknoparklarda hedef genelde yazılım ihracatı olmakla birlikte, örneğin GOSB Teknoparkı “yeni girişimcilere projelerini uygulamaya koymaları ve yönetmeleri konusunda eğitim vermek, yol göstermek, destek sağlamak ve bilgiyi ticarileştirerek ihracat yapmak amacıyla kuruldu (ITB, Nisan 2003). Özellikle AR-GE, iç piyasanın, küçük girişimcinin ıskalanmaması, teşviklerin doğru kullanılması ve özellikle üretim ve istihdama yönelik çalışmalara katkıda bulunulması yerinde olur. Ekonomideki gerçek anlamdaki %1#8242;lik büyüme dahi on binlerce kişiye iş imkanı demek.

Girişimciliğin geliştirilmesi için neler yapılmalı?

Girişimciliğin geliştirilmesi bazılarının önerdiği üzere sadece vergileri düşürmek, yatırım için (bölgeler) yer göstermek, bazı avantajlar sağlamak gibi birkaç basit önlemle pek mümkün değildir. Bunlar geçici önlemlerdir. Girişimciliğin önündeki engelleri ortadan kaldırmak için sorunu kökten çözmek gerekir. Girişimci olma fikrinin temelinde birey ve onu yetiştiren ailenin hayata bakış açısı, toplumsal değerleri, eğitim ve inanç ve özgüven açısından artıları ve eskileri yatmaktadır. İçinde olduğunuz toplumun çekirdeği olan bir aileyi örnek olarak alın, arzu ediyorsanız kendi ailenizi alın, ortaya da kendinizi koyun. Sonrasında ise kendinize ben girişimci miyim? Neden değilim? Ailem bu konuda bana neler sağladı ve sağlamadı olmak üzere bir SWOT (Güçlü,Zayıf yönleriniz, Fırsatlar ve Tehditler açısından durum) analizi yapın. Bunu yaparken bir önceki halkayı yani ailenizi de aynı bakış açısı ile değerlendirmeyi de unutmayın. Bu incelemeyi kendi çevrenize, ilinize, bölgenize, yaşadığınız ülkeye, bağlı olduğunuz toplumsal değerlere göre genişleterek yapın, ortaya çok ilginç sonuçlar çıkacak. Nedense bu aşamada bizim toplumumuzda yaygın olan “icat çıkarma, eski köye yeni adet olur mu?, sen yapamazsın, vb” genel kabul görmüş ama yanlış saptamalar aklıma geliyor.

Gelişmiş batı ülkelerinde ve özellikle Amerika’da ailede verilmeye başlanan eğitim ana okullarında şekilleniyor. Bu nedenle gazete dağıtan, limonata satan, çocuk bakan- kendi masrafını çıkarmak veya para kazanmaktan öte girişimde bulunması ailesi tarafından teşvik edilen çocuklar çoğunlukta. Peki sizin için bu geçerli mi? Bunları yaptınız mı? Cevabınız evet ise tebrikler, girişimde bulunma konusunda önemli engelleri aşabilirsiniz.

İçinde bulunduğunuz toplumun girişimcilik konusunda başarı ölçüsünü tespite yönelik olarak; “Toplumunuzda kaç ailenin kendine güvenen, denemekten korkmayan, başaracağını düşünen, bu konuda gerektiğinde destek göreceğini düşünen, engeller öne sürerek değil çözümler üretilerek sorunlara yaklaşılacağını bilen gibi listeyi uzatabileceğimiz ama özünde ‘Başarma Güdüsü’ (n Ach faktörü* Need for Achievement- İş başarmaya olan ihtiyaç) yüksek bireyler yetiştirdiğini düşünüyorsunuz ? sorusunun cevabı girişimcilikte başarının anahtarı olabilir. Bu dünyada yaşayan insanları psikoloji bakımından geniş iki gruba bölmek mümkün. Bunlardan azınlığı teşkil eden birinci grup fırsat ve imkanlardan faydalanan ve bir şey elde edebilmek için büyük bir gayretle çalışmak arzusunu gösteren insanlardır. A güdüsü ırsi değildir, aile ve eğitim olumlu katkıda bulanabilir, geliştirebilir. Onlar yaptıkları şeyi daha iyi yapmaya çalışır bu konuda olumlu tutum ve davranış sergilerler. Zorluklar onları yıldırmaz, mücadelecidirler. Başarının ödülünden daha çok başarı ile ilgilenirler ve salt şahsi başarıya odaklanmazlar. Çoğunluğu teşkil eden ötekiler ise buna o kadar hevesli değildir ve aldırış etmezler. Siz hangi gruptansınız ? Daha doğru bir yaklaşımla biz hangi gruptayız? Sorusunu kendimize sormamız gerekiyor. Ülkemizde bu konuda sorunun köklerine inme anlamında önemli bir görev üstlenen adeta yapıtaşı olarak nitelenebilecek, 1964 yılında başlatılan D.K.D (Düşün, Konuş, Dinle) Toplum önünde söz söyleme kurslarını örnek verebilirim. Bu örnek çalışmayı şu sıralar “İnsan Mühendisliği” isimli kitabını okumakta olduğum, “İnsanı insan yapan, okuldan sonra edindiği bilgilerdir” diyen Nüvit Osmay yapmış.

Gelecekle ilgili yorumlar yapan (Futurist) Alvin Toffler’a göre şu anda girişimcilerin karşılarında duran en büyük değişim: dünya ekonomisinin finansal tabanlı sermayeden entelektüel sermayeye olan değişimidir. Toffler “Bilgi, artık üretimin faktörlerinden sadece biri değildir”, “Bilgi, üretimin çok önemli/kritik faktörüdür” demektedir.

Girişimcilik konusunda kitap önerim “Essentials of Entrepreneurship and Small Business Management” (Thomas W. Zimmerer ve Norman M. Scarborough) olacak. Bu kitabı ders kitabı olarak da kullanmaktayım. Aşağıdaki girişimcilik yahoo grubunda kitabın İngilizce ve Türkçe olarak bazı bölümlerini bulabilirsiniz.

http://groups.yahoo.com/group/EntrepreneurshipSBAclass/

Girişimlerinin başarılı olması temennisi ile tüm girişimcilere başarılar diliyorum.

Not: Bu yazımın orijinali Globus İş Fikirleri dergisinde Temmuz 2003 tarihinde yayınlanmıştır.

Yazar : Abdullah Bozgeyik

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.3 saniye.
18:21:37, 28 Mart 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım