Küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) büyüme aşamasında yaptıkları temel bazı hatalar, telafisi zor sonuçlar doğurabiliyor. Onun için bu kritik hataları göz ardı etmemelisiniz. Kendi işini kurmak ile o işi yönetmek arasındaki ince çizgiyi fark etmek, girişimcilikte başarıyı getiren temel unsurlar arasında yer alıyor.
Bir işi çok iyi biliyor olabilirsiniz; ancak o işi bir faaliyet konusuna çevirmek ve bir şirket anlayışı ile yönetimsel beceriler eşliğinde idare etmek birbirinden farklı iki anlayış. Eğer kendi işletmenizde, yönetim ve organizasyon odaklı olmak yerine maaşlı bir işte çalışıyor gibi mesai yürütüyorsanız bir sorun var demektir... Özellikle büyüme döneminde karşılaşılan yönetimsel problemler, KOBİ’leri belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra çıkmaza sokuyor.
KOBİ’ler özellikle büyüme süreçlerinde yön bulmakta zorluk çekiyor ve ciddi hatalar yapıyor. Türkiye’deki KOBİ’lerin ve girişimcilerin temel olarak içine düştükleri bazı hataları, tuzakları derledik. Büyürken bu riskleri göz önünde bulundurmanız ve ona göre pozisyon almanız, işletmenizin sağlığı açısından verimli olacaktır. İşte bir KOBİ’yi büyüme sürecinde bekleyen 28 önemli kavşak.
Fiyatlandırma: Şirketlerin ürün ve hizmetlerinin sunumunda doğru fiyatlandırma yapması çok önemli. Birçok şirket bu konuda önemli hatalar yapıyor; çok düşük fiyat uygulamasıyla hem piyasadaki rekabet ortamını bozuyor, hem de kendi işletmesinin varlığını tehlikeye sokuyor. Oysaki şirketlerin karlı büyüme için yeterli kaynağa ihtiyacı var. Ayrıca, düşük fiyat politikası, sonradan yapılacak fiyat artışını da etkilediğinden, satışlar uzun vadeye yayıldığında şirketin nakit akışı bozuluyor.
Sadece satışa odaklanmak: İşletmelerin ikinci büyük hatası, sadece satışa odaklanmaları. Şirketin satış yapması tabii ki hedeflenmeli; ancak bunu yaparken işletmenin ihtiyaç duyduğu yönetim ve organizasyonel ihtiyaçlar arka plana atılmamalı. İşletmeniz tıpkı bir organizma gibi çalışır ve herhangi bir birimdeki olası bir aksama tüm işletmeyi zora sokabilir. Bunun için satış ve pazarlama dışındaki faaliyetlerde de aynı titizliği göstermek gerekiyor.
Rekabet planı bulunması: KOBİ niteliğindeki şirketlerin uzun vadeli bir rekabet planı hazırlama gücü son derece düşük. Oysaki bu konuda detaylı ve yazılı bir planın olma sı şart. Değişen ülke ve dünya koşullarının da göz önüne alınarak hazırlanması gereken bu plan, orta ve uzun vadede rakiplerin izleyebileceği muhtemel stratejiyi ve buna karşılık alınacak olan pozisyonu da içermeli.
Nitelikli personeli bünyede tutamamak: Çalışanların yönetimi ·tüm şirketlerde olduğu gibi KOBİ’lerde de önemli bir faaliyet. Çalışanı yalnızca işe almak değil, işe aldıktan sonra ihtiyaç duyulan ek birikimi edinmesini sağlamak; gerektiğinde işle ilgili kişisel becerilerini geliştireceği eğitim programlarına devamını mümkün kılmak gerekiyor. Tüm bunlara ek olarak nitelikli çalışanı elde tutmak da ayrı bir öneme sahip. Nitelikli çalışanlar günümüzde entelektüel sermaye olarak nitelendirilmesi· gereken kaynaklar olup, özellikle küçük işletmelerde başarı üzerinde daha fazla etkisi olan faktörlerdir. İşletmeler için bu kaynağın doğru yönetilmesi büyük önem taşıyor.
Seçkin müşteri hizmeti sunmak: Satış kadar önemli olan bir diğer konu servis. Müşterinin tam olarak ne istediğini algılayarak, ihtiyaca dönük çözümler sunmak orta ve uzun vadede işletmelerin hizmet alanlarını genişletmesine yarar. Küçük işletmeler henüz satış ve pazarlamaya odaklandıkları için işin hizmet ve servis kısmını biraz daha göz ardı edebiliyorlar. Şirketlerin ürünlerini göze çarpacak hizmetlerle tamamlamaları, şayet sadece hizmet üretiyorlarsa da bunu daha üst düzeylere taşımaları zorunluluk halini almış durumda.
Küçük bir müşteri grubuna bağlı kalmak: Küçük bir müşteri grubuna bağlı olarak çalışmanın ve şirketin tüm yaşam enerjisini buna bağlamanın belli riskleri bulunuyor. Böyle bir durumda, müşteri kaybetmek çok ciddi hasarlara, finansal sekte veya kayıplara neden olabilir. Bunun için KOBİ’lerin müşteri gruplarını, kontrolü yitirmeden mümkün olduğunca geniş tutulması gerekiyor.
İş kararlarında duygusal davranmak: İş hayatında verilen kararlar duygulardan bağımsız olamaz, bu gerçek. Bununla birlikte doğru duyguların harekete geçirilmesi önemli. Panik halinin doğurduğu yanlış duygular hatalı kararlar alınmasına neden olabilir. Bunun için işletme sahiplerinin şirketleri ile ilgili olarak kendilerini mutlu edecek kararlar yerine doğru kararlar almayı öğrenmesi gerekiyor.
Lider ve yönetici olarak gelişememek: KOBİ sahibi ve yöneticilerinin işlerini geliştirirken kişisel gelişimlerine dönük faaliyetlerini de arka plana atıyor olması, şirketin vizyonunu oluştururken eksik kararlar alınmasına neden olabiliyor. Bir işletmeyi başarıyla yönetmek temel bir iş bilgisi ile mümkün; bununla birlikte uzun vadeli başarı için dünyada yönetim ve işletme bilimlerindeki gelişmeleri de yakından takip etmek son derece önemli. Bu, ayrıca işletme sahiplerine neyi bilip neyi bilmediklerini de ölçebilecekleri bir fırsat da olabilir.
Kaynak: Ekonomist Dergisi