Yeni Üye
Toplam 4 yazı | |
Konfiçyüs der ki : Ağaca çıkmak istiyorsanız yıldızları hedefleyin. Benim yıldızım da Sayın Simyacım'ın gösterdiği “İlkeli Yaşam”ın bütün insanlığın kan damarlarına işlemesidir. Bu bir ütopya olmuş olsa dahi. Bu ütopyanın gerçekleşmesi için ben de üzerime düşeni yapmak istiyorum. Hayatımın bu şekilde anlam kazandığına inanıyorum. “Büyük Resm”in bir “sanat eseri” olması için bir zerre de ben katkıda bulunabilirsem “kendi” görevimi yerine getirmiş olacağımı düşünüyorum.
Bu bakış açısıyla Uzak Ülke'yi tercihimi, verilmesi gereken önemli bir sınav olarak addediyorum. Konu, hayatın Uzak Ülke'de veya bir başka yerde kazanılması değil. Konu, inandığım değer ve ilkeleri kendi yaşamımda hayat geçirme ve bütün insanlık için yararlı olduğunu düşündüğüm bu değer ve ilkelerin bütün insanlığın yararlanabileceği teknolojiler haline getirilmesidir.
Uzak Ülke tercihi, benim için, Martı Jonathan’dan hayatın anlamı adına birkaç ders alan, daha yükseklere uçmanın tadını almış ve fakat bu tada doyamamış olan Martı Jonathan adaylarının, Yeni Martı Jonathan adayları bulmak üzere uzak sahillere gitmelerine benzemektedir. Bir taraftan (Üstadsız olarak kendi başına) henüz olgunlaşmamış Martı Jonathanlığını olgunlaştırmaya çalışırken, diğer taraftan da yeni Martı Jonathanlar kazanmak... Daha güçlü, daha kararlı olmak, atalete kapılmamak gerekiyor. Zor, hasılı. Çünkü dayanamayıp “balıkçıların attıkları ekmek kırıntıları nemize yetmiyor”a dönüş de var işin ucunda. Nevar ki bu zorlukların üstesinden gelindiğinde insanın kendi hayatının bir “sanat eseri” olduğunu görmesi var. “Büyük Resmin” de bir sanat eseri olması yönünde yapılmış bir katkı var. Hasılı Martı Jonathan olmak var.
Erdem EREN 26 Haziran 2002 Uzak Ülke |
| Yerleşim : Türkiye / Ankara | Meslek : Eğitimci |
|