Hayal Et, Güneşe Ulaş. . - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Hayal Et, Güneşe Ulaş. .


mozsarac
Üye

Toplam 419 yazı
05/01/2007 :  14:55:26   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


HAYAL ET, GÜNEŞE ULAŞ..

Çok mümkün gözükmüyor ilk bakışta, gerçekten hedef büyük. Peki yeryüzündeki her şey ilk başta imkansız gibi gözüken bir hayalle başlamadı mı? Televizyon, bilgisayar, telefon, arabalar, otobüsler, kamyonlar, vapurlar, tekneler, yatlar, uçaklar. Hayatımızı kolaylaştıran ve bize hız kazandıran tüm araçların, bizim rahat ve konforlu yaşamamızı mümkün kılan her şeyin başlangıç noktası hayal kurmayı seven ve kurduğu hayalleri hedeflere dönüştürmeyi bilen ve de çalışan insanlar tarafından oluşturulan düşüncelerden ibaret değil mi? Aynı şekilde deniz aşırı yolculuklar, uzay seyahatleri, gökdelenler, akıllı evler, her şeyi yapan robotlar ve çok kanıksadığımız daha önceleri de hep varmış gibi yaşadığımız aslında çok kısa bir zaman öncesine kadar var olmayan bilgisayarlar, cep telefonları ve daha neler neler. Bunların hepsinin arkasında önce hayaller yer almıyor mu?

Hal böyleyken ne yazık ki toplumsal değerler, eğitim sistemimiz ve aile kültürümüz çok fazla hayal kurmaya izin veren bir yapıya sahip değil. Gençlikten beklentimiz politik olaylara bulaşmadan, zararlı alışkanlıklar edinmeden bir an önce kabul görmüş bölümlerden mezun olmaları ve de prestij ve para kazanabilecekleri işlere bir an önce başlamalarıdır. Üniversiteden mezun olmuş kişilere sorulan çok genel ve klasik bir soru vardır: ‘Ne çıktın sen şimdi?’ Bu soruya verilen cevaplar doktor, avukat, öğretmen, mühendis gibi klasik cevaplar olduğunda takdir görürsünüz. Ama benim gibi kamu yönetimi benzeri bir bölümden mezun olduysanız hemen verecek somut bir cevap bulamazsınız… Dolayısıyla takdirler hep başkalarına gider. Bu karmaşa uğraşıp didinip kendi yolunuzu bulana değin devam eder. Bu süreçte siz mi istediğiniz hedeflere gidersiniz yoksa koşullara mı boyun eğersiniz o da ayrı bir konu.

Toplum sizden hep somut adımlar ister; okul bitecek, işe girilecek ya da askerlik yapılacak (eğer erkekseniz) sonra iş aranacak bu arada evlilik hazırlıkları da başlayacak, evlenilecek sonra adım adım terfiler alınacak, çocuklar doğacak … Yaşam her zaman olduğu gibi akıp gidecek. Bizim için çizilmiş yolda tüm heveslerimizi bırakarak yol almaya devam mı edeceğiz yoksa yargılanma pahasına hayallerimizin peşinden mi gideceğiz? Klasik bir yaşamı sürmenin bedelleri olduğu gibi hayallerimizi beslemenin de bedelleri olabilir. Belki de neyin bedelini ödemeyi tercih ederim diye sormak gerekiyor bu noktada…

Benim cevabımı merak ediyor musunuz? Hayallerimden yana oy kullanıyorum. Çünkü hiç olmazsa kendi istediğim, tercih ettiğim yolda yürüdüğüm için bir bedel ödüyor olacağım ve her bedelle birlikte hayalime de adım adım yaklaşmış olacağım ve biliyorum ki ben böyle mutlu oluyorum; kendi seçmediğim bir yolda ilerleyip, ‘mış’ gibi yaparak yaşarken değil. Hayattaki en eski hayalimiz mutlu olmak değil midir sonuçta?

BENİM İSTEKLERİM NE OLACAK?

Peki gençlik hayalleri nasıl oluyor da sadece bir hayal olarak bir yerlerde kalıyor ve biz nasıl oluyor da öğrencilik dönemlerimizde çok yargıladığımız anne babalarımızın yolundan gidiyoruz ve hatta bazen onların küçük kopyaları olarak yaşantılarımızı sürdürüyoruz? Yaşam bize birçok alanda kendimize sınırlar koymayı öğretiyor; sözlerimize, davranışlarımıza, isteklerimize, yememize, içmemize, gezmemize, tozmamıza hatta nefes almamıza… Sürekli kendimizi ketleye ketleye bebekken doğal bir bilgiyle aldığımız karın nefeslerini alamaz oluyoruz zaman içinde. Sonra da yeni bir beceriymiş gibi öğrenmeye çalışıyoruz farklı kurslarda kendimizi parala****. Bu süreçte hayallerimiz de bu sınırlardan payını alıyor tabii ki. Yaşadığımız başarısızlıklar ve düşüşler de bize öğretiyor elimizdekilere şükrederek yaşamayı –ki bu da büyük bir erdem olabilir bir başka bakış açısıyla, eğer elimizdekilerle mutlu ve tatminkâr bir yaşam sürebiliyorsak tabii.

Peki ya benim isteklerim ne olacak, nereye kadar bastırabileceğim ben bunları ya da neden bastırmalıyım ki? Hani her başarılı çalışmanın, ürünün arkasında bir hayal vardı? Hayal kurarak başlıyordu her şey…

Aslında buradaki ikilemi çözmek çok zor değil, her şeyden önce kendi içimize bakmayı biliyor muyuz? Hayallerimizi beslemeyi, geliştirmeyi ve sonra da bunları somutlaştırıp hedeflere dönüştürmeyi ve sonra da bu hedeflere ulaşmak için eylem planları oluşturmayı ve uygulamaya geçmeyi biliyor muyuz? Kendimize kendimizi ifade etme becerisine ne kadar sahibiz? Önce isteklerimizi kendimize ifade edeceğiz sonra da başkalarına ifade etme cesaretine de sahip olacağız ki hayallerimize doğru –güneşe doğru- adımlar atalım ve ulaştıkça peşinden koşacağımız yeni güneşler olsun…

En son dizilerden biri olan ‘Hatırla Sevgili’ nin pastacı kahramanı babasının peşinden gitmek zorunda kalmış, yıllarca başkasının tercihlerine boyun eğmiş ve hiç kendini ifade edecek fırsatı ve cesareti bulamamış bir genç. Buna rağmen kendi içinde hayaller kurmayı sürdürmüş olduğu için babasına karşı kendini ifade etme cesaretini gösterdiği ve hayallerini gerçekleştirebilmek için bedel ödemeye hazır olduğu anda yıllarca kafasında oluşturduğu düşüncelerin gerçekleşme şansına kavuştuğunu görüyoruz. Pastacı kahramanımız durumu idare ettiğinde ve çatışmadan sürekli kaçındığında değil, kendini etkili bir şekilde ifade edebildiği anda hayallerine doğru yol aldı.

Kendi içimizde bilmeliyiz ki ‘ne şiş yansın ne kebap’ dediğimiz sürece ve hayallerimizi gerçekleştirmek için hiçbir bedel ödemeyi göze alamadığımız sürece heveslerimiz hayal olarak kalacak. Başarısızlıklarımızdan ya da mutsuzluklarımızdan dolayı başkalarını suçlamak da son durumda bizi ileri ***ürecek bir yol olmayacak. Her şeyden ve herkesten önce biz kendi içimizde cesaret bulmalıyız hayallerden hedeflere hedeflerden gerçeklere gidebilmek için ve bu da aslında isteklerimizi önce kendimize sonra da bize bu yolda destek olabilecek kişilere ifade edebilme becerisinden geçiyor. İfade etmeye çalıştıkça daha da somutlaşıyor ve berraklaşıyor kafamızdaki düşünceler… Kendi içimizde dengeyi ve mutluluğu bulmak da aslında heveslerimize ulaştıkça mümkün oluyor. Fark ettiğimiz anda hayallerimize ulaşmak için gerekli adımları atmazsak yani hayallerimizin peşini bırakırsak bir gün gelir içimizde yaşadığımız pişmanlıklar onların bizim peşimizi bırakmadığını ve kendini sürekli hatırlattığını gösterir.

Nereye gideceğini bilen kişinin karşısında hayat ona nasıl yol veriyor ben çevreme baktığımda çok örnekler görüyorum. Mutlaka sizin de çevrenizde hedeflerine ulaşmış, yaşamlarından tatmin olan ve mutlu kişiler vardır. Biz de bu insanlar arasında yer almak istiyorsak önce nereye gitmek istediğimizi bulmalıyız sanırım. Kendi düş tablomuzu yaratmak aslında bizim elimizde. Kendimizi tanımaya başladığımızda, isteklerimizin farkına varmaya başladığımızda ve de daha önce de ifade ettiğim gibi bunlar hakkında iletişime geçtiğimizde ve cesaretimizi de yanımıza aldığımızda dünya bizim de önümüzden çekilecek ve bize yol verecek… Unutmayalım cevaplar kendi içimizde sadece bunları ortaya çıkartmak gerekiyor…


http:­/­/www­.insankaynaklari­.com­/



Yerleşim : Türkiye / Gaziantep  |  Meslek : Muhasebe
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.06 saniye.
04:45:00, 3 Mayıs 2024, Cuma

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım