Hayaller ve amaçlar... - Koniks.com

“Hayal kurma bilgiden çok daha önemlidir. Çünkü bilgi size ne olduğunu gösterir, hayal kurma ne olacağını anlatır.” demiş EINSTEIN.

Bir taksiye bindiğinizde şöfore “hadi gidelim” derseniz, ne olur? Size “nereye?” diye sorar.eğer “farketmez” derseniz, sizi uzun süre dolaştırıp, paranızı alır. Hayat da böyledir. Eğer nereye gideceğinizi bilmezseniz, bir hayaliniz, hedefiniz yoksa, geçen zamanı boşa harcamış olursunuz.

Yağın aleve, alevin ateşe güç vermesi gibi, hayalleriniz de yaşamınıza güç verirler.
Şu ana kadar hayallerinizi yazıya dökmediyseniz, hemen başka işleri bırakın ve hayallerinizi tam ve net olarak yazıya dökün. Bütün bu açık ve seçik anlatımların sonuna, o hayalinize ulaşmak istediğiniz tarihleri de ekleyin. Hayallerinizi net bir şekilde yazıya dökmedikçe, onlar kalbinizde hiçbir zaman yer etmezler. Kalbinizde yer etmeyen hayaller de, sadece güzel dilekler olarak kalırlar ve hiçbir zaman gerçekleşmezler.

Hayallerinizi yazdığınız kağıtları evinizin duvarlarına yapıştırın. Böylece onları her gün görürsünüz ve aklınızda iyice yer ederler. Aynı şekilde arabanıza da hayallerinizi anlatan yazılar asın. Böylece hayalleriniz, sizi bulunduğunuz yerden alıp, olmak istediğiniz yere ***ürebilirler. Hayallerinizin yazılı olduğu kağıtları elbisenizin cebinde ya da kalbinize yakın bir yerde de taşıyabilirsiniz. Böylece hayaliniz, kalp atışlarınızı besler.
Hayaliniz kristalleşip netleşmeye başladığında, onun gerçekleşebilmesi için gerekli olan enerjiyi size vermeye başladığını hissedersiniz. Hayaliniz, belki ailenize daha iyi bir hayat sunmak, belki prestijinizi artırmak, belki de toplum içinde daha iyi bir yere gelmektir.

Hayalleriniz ya da hedefleriniz netleştiğinde ve nereye gittiğinizi bilmenin zihinsel rahatlığı sizi bulduğunda, sıradışı bir enerji ortaya çıkar.

Hayaliniz, büyüyüp de varlığınızın bir parçası haline gelmeye başladıktan sonra, onu iyi korumalı ve savunmalısınız. Hayalleriniz, sizin altınlarınızdır ve yol boyunca onları sizden çalmak isteyenler olacaktır. Eğer başarılı olmak istiyorsanız, hayallerinizi sizden çalmak isteyen bu düşmanları iyi tanımalı ve onların silahlarından ve hilelerinden haberdar olmalısınız.

Hayatınızın amacını sizden çalmak isteyecek olan ilk düşman, “odaklanmanın dağılması”dır.
Odak dağınıklığının hedefi hayallerinizi yok etmek değildir. Onun amacı, sizi geciktirmektir. Sizi asıl amacınızdan uzaklaştırmak ve başka basit konulara odaklanmanızı sağlamaya çalışmaktır.
Hayallerinize doğru giden yolda önünüze çıkacak olan ikinci büyük düşman “rahatlık”tan başka bir şey değildir. Onun size söylediği şey hep aynıdır: “Biraz dur da dinlen. Çok çalıştın ve dinlenmeyi hak ettin.” Ya da: “Ne gerek var içinde bulunduğun bu alışılmış şartları değiştirmeye ve kendini zorlamaya?” Bu sinsi düşman bir kere durduğunuzda, hızınızın düşeceğini çok iyi bilir.

Başka bir düşman da “kıyaslama”dır. Sizi etrafınızda bulunan ve hayalleri olmayan insanlara bakmaya zorlar. Bir yandan da zehirli sorularını sorar: “Neden bu kadar çok uğraşıyorsun ki?” “Kıyaslama” adındaki düşman, size daima sizin seviyenizdeki (ya da sizden daha küçük hayalleri olan) kişileri örnek olarak gösterir. Sizden daha iyi durumda olan insanları ise, hiçbir zaman örnek olarak almaz. Bu noktada hatırlamanız gereken şey şudur: Tanrı size, kendinize özgü yetenekler, beceriler ve amaçlar vermiştir. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak zorunda değilsiniz. Sizin yapmanız gereken tek kıyaslama, bugünkü performansınızla yarınki performansınız arasındaki karşılaştırma olmalıdır. Bu şekildeki bir kıyaslama, hayallerinize giden yolda size hız kazandırır.
Başarıya giden yolda bilmeniz gereken şeylerden birisi de; pek çok arkadaşınızın sizin “yol arkadaşınız” olamayacakları gerçeğidir. İçinde bulundukları rahatlık ortamı, kendilerini daha alt seviyelerdeki insanlarla kıyaslama alışkanlığı ve daha başka bir çok sebepten dolayı, arkadaşlarınız genellikle oldukları yerde kalmak isterler.
Siz daha farklı bir şeyler yapmaya başladığınızda, bir çok arkadaşınız size: “Sen çok değiştin” derler ya da: “Neden eskisi gibi bize katılmıyorsun ve bizimle zaman geçirmiyorsun?” diye sorarlar. Belki kimi arkadaşlarınız, daha iyi bir hayata sahip olma arzunuzla alay bile ederler.
Sevdiğiniz ve değer verdiğiniz insanların size karşı anlayışsız davranmaları, sizi elbette üzecektir. Ama eski zamanlardan bize kalmış ve hala da geçerliliğini yitirmemiş olan şu ifade, sevdiklerimizin yanlış değerlendirmelerine karşı verebileceğimiz iyi bir cevaptır:
Bir çivi diğerlerinden yukarıda duruyorsa, en çok çekiç darbesini o alır.
Başarı yolunda altetmeniz gereken son ve en iyi tanıdığınız düşman, “kendiniz”siniz. Kendi içinizde karşılaşacağınız en büyük engel, kuşkudur. Kuşku, sizi yolunuzdan tamamen alıkoyabilecek bir güce sahiptir. Fakat siz, aynı zamanda hayallerinizi diriltmek ya da öldürmek gücüne de sahipsiniz. Bu avantajı kendinize karşı olarak değil, size enerji verecek bir şekilde ve lehinize kullanın.
Cesaretiniz kırıldığında hayalinize odaklanın ve yolunuza devam edin. Korktuğunuz zamanlarda, vizyonunuzu düşünün ve cesaret kazanın. Yoğun olduğunuz anlarda, hayalinizi hatırlayın ve tazelenin. Ve vazgeçmeyi düşündüğünüz durumlarda, hayalinize konsantre olun ve çabanızı iki katına çıkarın.
Hayalinizi belirledikten sonra ki aşama hedefleriniz olmasıdır. İlk hedef öncü adım. Yani bir ayda kişisel listenizden 2 kayıt, 100 kişisel puan ve eğitim programına dahil olmaktır. İkinci olarak kilit kişi olmayı hedefleyebilirsiniz ki bunun için şöyle düşünün;
Gözlerinizi kapatın ve dört bacaklı bir yemek masası hayal edin. Bu masada dostlarınıza, ailenize inanılmaz bir ziyafet vereceksiniz. Tüm yemekleri pişirdiniz. Şimdi masanın bir bacağının sallandığını ve koptuğunu düşünün. Daha sonra bir diğer bacağının ve ardından üçüncü bacağının sallanıp düştüğünü hayal edin. Masanıza ne oldu? Artık onu kullanma şansınız kalmadı. Peki yaptığınız onca hazırlık ne olacak? Oysa sağlam bir masanız olsaydı verdiğiniz emekler boşa gitmeyecekti.
Hedeflerinizi gerçekleştirme noktasında da dört bacağı sağlam bir masaya ihtiyacınız var. Bu masanın bir bacağı kesin olarak belirlenmiş bir hayaliniz ve amacınız, bir bacağı tavrınız, diğer bacağı eğitim ve son bacağı da eylem yani harekete geçmektir. Tek bir bacağının eksik olması bile masanın işlevselliğini yitirmesi için yeterli olacağından, hedefinizi gerçekleştirebilmek için masanın her bacağının sağlamlığına dikkat etmelisiniz.

Bu yazı Nihat EVCİMEN tarafından yazılmıştır...