Türbülans ortamında iş yönetmeyi öğrenmek gerek - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Türbülans ortamında iş yönetmeyi öğrenmek gerek


mozsarac
Üye

Toplam 419 yazı
02/06/2006 :  15:47:38   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


"Dalgakıran" önlemler
Dünyada mali piyasaların bir "balans ayarı" ve yeni bir finansal mimari arayışı içinde olduğu şu dönemde, dış kaynaklı türbülanslar, ister istemez iş hayatının bir parçası olacak. Balkanlar- Ortadoğu-Kafkasya üçgenindeki olası gelişmeler ile iç siyasal riskler de daha bir süre sizin işinizi az veya çok etkileyecek. AB'ye tam üyelik süreci ise sürekli bir değişim ve hareketlenme yaratmaya devam edecek. Bu kalıcı "dalgalanma" ortamının üstesinden gelebilmek için sizin güçlü bir dalgakıran oluşturmanız şart. Bunun için aşağıdakilere benzer önlemleri, sektörünüzün ve işinizin yapısına göre şekillendirip bir an önce hayata geçirmeniz gerekiyor:

Geleceğinizi kurban etmeyin: Ekonomideki dalgalanmalar sırasında aşırı endişeye kapılıp, araştırma-geliştirme, reklam ve tanıtım bütçelerinden kısıtlama yapmayın.

Likiditeye öncelik verin: Türbülans dönemlerinde gözünüz, kâr ve zarar tablosundan çok bilançoda olsun. Dalgalanma dönemlerinde likit kalmanın kârlılıktan daha önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bunun için altı veya 12 aylık süreler için nakit akış tahmini yapın. Likidite tek başına bir amaç olamaz ama likit kalmak, türbülans sırasında sizin manevra yeteneklerinize katkıda bulunur.

Stok denetimini gözden geçirin: Çalkantılı dönemlerde mamul ürün stoklarını minimum, ham madde ve ara malı stoklarını ise işlerinizi aksatmayacak bir optimum düzeyde tutmaya gayret edin.

Mevcut mamul ürün stoklarını fiyat indirimi ile eritmek nakit akışını hızlandırabilir.

Maliyetlerde dengeyi kurun: Sabit maliyetleri, değişken maliyetlere dönüştürmek çalkantılı dönemlerde işe yarayabilir. Dışarıdan girdi, parça veya hizmet alma kararı öncesinde, bu iki maliyet türü arasındaki dengeyi dikkate alın. Durgunluk dönemlerinde siz de diğer firmalara bu tür "outsourcing" imkanları sunmaktan çekinmeyin.

Bir gözünüz fırsatlarda olsun: Çalkantı ortamında dikkatlerinizi yeni iş fırsatlarına ve imkanlarına yöneltmeyi ihmal etmeyin. Çünkü ekonominin hareketli ortamları önemli riskler doğurur ama yeni fırsatlar da yaratır.

"Gelecek belleği" oluşturun: Değişik olasılıklara karşı farklı senaryolar geliştirerek, beyninizde bir "gelecek belleği" oluşturduğunuzda rakiplerinize göre avantajlı olacaksınız. Ortalık karıştığında ve herkes endişeye kapıldığında belleğinizdeki bilgiler size yol gösterecek.



"POZİTİF DENETİM" TÜRBÜLANS HASARINI EN AZA İNDİRİR
Sonsuz mavilik ve katıksız gün ışığı içinde süzülüp giden bir uçak, bazen hiç beklenmedik bir anda türbülansa girebilir. Türbülans sırasında atmosferin dinginliği yerini anaforlara ve girdaplara bırakır. Film bir an kopacak gibi olur. Duygular beyne ve yüreğe saldırır: Çaresizlik ve umut, korku ve cesaret saniyeler içinde yer değiştirir...

Uçağının tüm özelliklerini bilen deneyimli pilot tüm bu kargaşa ve gürültü içinde eğitiminin ilk gününde öğretilen ve defalarca pekiştirilen şu üç kelimeyi çok net bir şekilde hatırlar: "Uçağı havada tut!" O, kokpitteki sayısız gösterge içinde artık yalnız hız göstergesini ve bir kaç fundemental göstergeyi görür: Önce hızı, manevra hızına kadar indirir. Daha sonra "pozitif denetim"i ele geçirerek, "türbülans" denen bu olayın üstesinden gelmeye başlar ve uygun manevra hızı ile havanın çılgınlıklarına karşı koyar. Çalkantılı sularda seyreden bir geminin kaptanı da, güvenceli limanlara benzer bir yöntemle ulaşır...

Siyasetteki türbülans ve ekonomideki dalgalanmalar ile boğuşmak zorunda kalan iş insanı ve yöneticilerin işi ise deneyimli pilotlardan, kaptanlardan daha zordur. Çünkü havadaki türbülans ve denizdeki fırtınanın aksine iş hayatındaki çalkantılar maalesef artık geçici değil. Bundan böyle çalkantılar sıklaşacak.

Pozitif denetimi hep elinde tutmak isteyen yöneticiler için aşağıdaki öneriler yararlı olabilir:

Türbülansı önce beyninizde yenin: Ekonomideki her dalgalanmanın ve piyasalardaki her iç veya dış şokun hemen ardından, aynen uçağı türbülansın içine düşen pilot gibi, "pozitif denetim" konumunu kazanmaya gayret edin. Buradaki "pozitiflik", iyimserlik veya karamsarlıkla ilgili bir tutum değil. Her koşulda yapılacak bir şey olduğuna ve ayakta kalmanın ve gelişmenin muhakkak bir yolu olduğuna inandığınızda yolun yarısı alınmış olur. Böylece, piyasanın şoklarını ve kargaşalarını önce beyninizde yenmeye başlarsınız.

Yalnız fundamentallere yoğunlaşın: Zor günlerde, satışlar, nakit akışı ve stok denetimi gibi temel göstergelere yoğunlaşın. Bu yoğunlaşma, karar alma hızınızı en üst düzeye çıkarır. Temel amacınız, pazar payının korunması olsun.

Stres altında yönetime alışın: Bugün ve gelecekte baskı, stres ve belirsizlik koşulları altında sağlıklı karar alma sürecinde iyice ustalaşmak zorundasınız. Bunun için belirsizlik sizi esir almadan, siz belirsizliğe egemen olmaya gayret edeceksiniz. Esasında insanın sinir sistemi ve düşünsel yetenekleri, en karmaşık sorunlar karşısında bile yıkılmayacak kadar güçlüdür. Yeter ki siz umutsuzluğa düşmeyin...





ÇÖZÜM ERKEN UYARI VE HIZLI TEPKİ SİSTEMLERİNDE
Türbülans veya çalkantı kelimeleri, bir sistemi çevreleyen ortamdaki hızlı ve olumsuz yöndeki değişimi tanımlıyor. Bu değişime karşı gerekli önlemleri almak da ancak erken algılama ve hızlı tepki ile mümkün oluyor. Küreselleşme döneminde iç ve dış risklerin artması nedeniyle hükümetler, merkez bankaları, IMF ve büyüklü-küçüklü tüm şirketler riskleri erken algılayabilecek bir bilgi sistemini kurmaya öncelik veriyor.

Erken algılama ve uyarı sistemlerinin oluşturulmasında halen önemli engeller var. Planlama ve istatistik kuruluşlarının yayınladığı göstergelerin çoğunluğu, incelenen dönem bittikten 2-3 ay sonra yayınlanıyor. Veri ve göstergelerin bir bölümü ham haliyle kalıp işlenmediğinde gelecek için bir ipucu veremiyor. Geleceğe yönelik analiz yapmaya yarayacak göstergelerin bir bölümü ise gizli tutuluyor veya makyajlanarak açıklanıyor. Tüm bu zorluklara rağmen çalkantı, durgunluk ve krizleri en az zararla atlatmak için, erken algılama ve uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Bu yakın markaj ve izleme çalışmalarını her şirketin ayrı ayrı yapması çok zor ve masraflı olduğunda odalar ve işadamı dernekleri ortak bir araştırma birimi kurabilir.

Erken algılama bir şekilde gerçekleştiğinde bu kez, değişen koşullara, "hızlı tepki" vermek önem kazanıyor. Sermayenin dünya ülkeleri arasındaki ışık hızıyla hareketi, hem ekonomi yönetimlerinin hem de şirket yöneticilerinin reflekslerini hızlandırmasını zorunlu kılıyor. Bunun için şirkette bürokrasinin ve hiyerarşik kademelerin azaltılması şart. Çünkü çalkantılı dönemlerde bir fil kadar büyük olan ama yavaş hareket eden şirketler, pazar paylarını bir panter gibi hızlı tepki verebilen ve çabuk hareket eden dinamik şirketlere kaptırıyor.

Ortam hareketlendiğinde şirketin esnek bir yapıya sahip olması da büyük önem kazanıyor. Esneklik en doğru tepkinin en hızlı şekilde gösterilmesini sağlıyor. Olaylar gelişirken iyi sonuç vermeyen bir uygulamadan diğerine geçiş için atılacak adımları, önceden belirleyenler, rakiplerinden bir adım önde olabiliyor.

Çalkantılı dönemlerde kararsızlık, aşırı tepki veya önlemlerde gecikme gibi hatalar, şirketin geleceğini tehlikeye soktuğu için küçüklü-büyüklü tüm şirketler, zor dönemler için özel bir hareket planına sahip olmak zorunda. Bu tür hazırlıklar dalgalı ve oynak ortamın yarattığı gerilimi, bir enerji kaynağına dönüştürebiliyor. Şirketin tasarımdan pazarlamaya kadar her faaliyet alanında "hız" kazanması ayakta kalmayı, hatta büyümeyi kolaylaştırıyor. Yönetim kurullarının riskler ve fırsatlar konusunda bilinçli, ufku geniş ve olaylara farklı biçimde bakabilecek kişilerden oluşturulması da türbülansa karşı dayanıklılığı artırabiliyor.
Yukarıda ki yazıyı özetledim.
İsteyene linki
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=42286

Yerleşim : Türkiye / Gaziantep  |  Meslek : Muhasebe
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.28 saniye.
01:28:11, 8 Mayıs 2024, Çarşamba

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım