Aşağıdaki makalenin orijinalini
http://www.plusvalue.net/Makaleler/40/ adresinde okuyabilirisiniz...
------------------------
Bu Adam Bizim İşimize Yaramıyor, Çıkartın !!!
İşe al, işten çıkar, istifaları kabul et, bir başkasını işe al,
verim alma, sonuç alma, daha uygun olabilecek bir başkasını işe al…
Ne kadar maliyetli, ne kadar yorucu, ne kadar zorlu bir süreç.
"Bu iş hiç bana göre değilmiş.", "Görüşmede bana bunları
söylememişlerdi", "Görüşmede kendisini böyle anlatmamıştı.", "Keşke
işi kabul etmeseydim.", "İşe alarak hata mı ettik, neyse deneme
süresinde işten çıkartırız." Bu cümleler bize ne kadar tanıdık
geliyor, değil mi?
İşe alım sürecinde, karşılıklı beklentiler örtüşmediğinde sorunlar
çıkıyor. Adayın profili ile kurum profili örtüşmeli, adayın
yetkinlikleri ile ilgili görevin gerektirdiği nitelikler örtüşmeli,
adayın beklentileri ile kurumun adaya sunacakları, kurumun
beklentileri ile adayın kuruma katabilecekleri örtüşmelidir.
Peki tüm bunları nasıl değerlendireceğiz, adaylar arasında nasıl
karar vereceğiz, nasıl doğru bir işe alım yapacağız?
Öncelikle, hangi görev için işe alım yapacaksak, aday ihtiyacının
neden kaynaklandığını, görevin yetki ve sorumluluklarını, bu yetki
ve sorumlulukları devralacak kişide bulunması gereken davranışsal ve
teknik yeterlilikleri çok iyi saptamalıyız. Aday arayışımıza,
bu "tam olarak belirlenmiş çerçeve"de başlamalıyız. Yani aslında
kimi aradığımızı iyi bilmeliyiz. Göreve uygun eğitime, tecrübeye,
nitelik ve yetkinliklere sahip bir aday kadar, şirketimizin vizyon,
misyon ve kurum kimliğine uyum gösterecek adayı seçmek de çok
önemlidir.
Özgeçmişler üzerinde yaptığımız incelemeler sonucunda görüşmeye
davet ettiğimiz adaylarla yapacağımız mülakatların etkinliği doğru
işe alımda en önemli kaynağımız olacaktır. Bu nedenle doğru
yapılandırılmış bir mülakat süreci çok önem taşır. Adaya soracağımız
sorular, adayın görevin gerektirdiği yetkinliklere ne derecede sahip
olduğunu ölçmeye yönelik olmalıdır. Her görev farklı yetkinlikler
ister. Örneğin bir Satış Temsilcisi için ikna kabiliyeti, kurumu
temsil edebilme, iletişim yetkinlikleri öncelikli önemliyken, bir
Yönetici Asistanı için organize olma, iletişim ve stresle başa
çıkabilme yetkinlikleri öncelikli önemli olabilir. Önceki iş
tecrübelerinden örnekler isteyerek adayların geçmişte benzer
durumlarda nasıl davrandıklarını öğrenmek bizim için bir yol
gösterici olabilir. İyi yönetilmiş ve doğru yapılandırılmış bir
mülakatla adaylar hakkında tahmin ettiğimizden fazla bilgi
edinebiliriz. Mülakat sayısını arttırarak daha doğru sonuçlar elde
edebiliriz, ancak mülakat yapan kişilerin bu konuda deneyimli ya da
eğitimli olmaları gerekmektedir.
İşe alım süreci güvenilirliği kanıtlanmış testlerle,
simulasyonlarla, teknik uygulamalarla da desteklenebilir. Bir
Tercuman adayına çeviri yaptırılabilir, bir Yönetici Asistanına
rapor yazdırılabilir ya da bir Yöneticiye sunum yaptırılabilir.
Yeterli sayıda adayla görüşüldükten sonra sıra adaylarımızı
değerlendirmeye geldiğinde seçimlerimiz elbette objektif verilere
dayanmalıdır. Adayın iş için uygun olduğuna karar verdiğimizde durup
bir kez daha düşünmeliyiz. Aday kurumumuz için ne kadar uygun?
Kurumu benimseyecek mi? Yoksa ilk fırsatta ayrılmanın yollarını mı
arayacak? Kurumun hedeflerine uyum sağlayabilecek mi? Kurum
kültürünü özümseyecek mi? Aynı gemide birlikte yol almaktan mutluluk
mu duyacak, yoksa gemiyi ilk limanda terk mi edecek?
Eğer bir kurumun en değerli kaynağı, başarıya inanmış, bu yolda
birlikte hareket eden, mutlu çalışanlarıysa, bu çalışanları
oldukları yerden bulup çıkarmak ve "biz bir aileyiz, bu ailede
birlikte gelişip ilerleyeceğiz" dedirtebilmek çok önemlidir.
Dolayısıyla, doğru işe alım kurumlar için hayati önem taşımaktadır.
Sadece günü kurtarmak için yapılan işe alımlar, bir süreliğine o
açık pozisyonu doldurur ancak asla çalışan verimliliğini, çalışan
motivasyonunu, kuruma aidiyeti ve başarıyı sağlayamaz.
Sözün özü; Şirketimiz için en uygun çalışan Çin'de de olsa onu
bulmalıyız.
Huriye Aksu
Eğitmen