Gelecek Yüzyılın Gündemi - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Gelecek Yüzyılın Gündemi


nuri_1985_73
Yeni Üye

Toplam 65 yazı
25/03/2006 :  06:26:37 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


1980'li yılların ikinci yarısında başlayan "Küreselleşme" olgusu,1990'lı yıllarda dünya ekonomisindeki en önemli gelişme oldu. Küreselleşme için çok farklı tanımlar yapılmaktadır.İdeolojik açıdan değerlendirildiğinde kapitalist sistemin kendini devam ettirebilmesi için daha çok üretmek ve daha çok mal ve hizmet satmak ihtiyacını karşılamak amacıyla dünya pazarında serbestleşme ve sınırların kaldırılması olarak tarif edilebilir.Küreselleşme ile birlikte dünya tek bir pazar haline gelmektedir.

Mal ve hizmet ticaretinde serbestliği amaçlayan ortak normlar GATT görüşmeleri ile düzenlenmiş ve NTO Dünya ticaret örgütü 2000'li yılların dünyasındaki serbest ticaret düzenini yönetme görevi ile kurulmuştur.

Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye girişi borçlanma yolu ile gelir yaratacak dünya mal ve hizmet talebini yükseltmektedir.Böylece küreselleşme sermaye hareketleri ile talep yaratmakta ve dünya ticaretindeki gelişmeyi hızlandırmaktadır.

Ancak sermaye hareketlerindeki serbestinin neticesi dünya ekonomisi yakın zamanda üç önemli kriz ile karşılaşmaktadır.1994 Meksika,1997 Asya Pasifik ve 1998 Rusya krizi özellikle son iki kriz le birlikte sermaye hareketlerindeki yavaşlama dünya genelinde bir talep yetersizliğine yol açmış ve dünya ekonomisinin büyüme hızı yavaşlamıştır.Yaşanan krizler uluslararası kurumlar tarafından önceden tahmin edilememiş ve bu kadar etkili olacaklarıda öngörülememiştir.

Küreselleşmenin çizdiği yeni dünya ekonomik düzenini yönetecek yeni uluslararası kurumlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Küreselleşme olgusu dünya ekonomisinin yeniden şekillendirmektedir.Küreselleşme dünyada tek bir pazar yaratmakla birlikte,rekabet olgusu bölgesel birlikleride gündeme getirmektedir. Küresel rekabet gücünü kazanmak için Avrupa Birliği,Kuzey Amerika ülkeleri (NAFTA),Güney Amerika ülkeleri (MECOSUR) ile Asya-Pasifik ülkeleri (ASEAN,APEC) kendi içlerinde ticaret ve ekonomik birlikler kurmakta ,hatta Avrupa Birliğinde olduğu gibi tek para ve siyasi birliği hedeflemektedir.

Gelişmekte olan ülkeler ise küreselleşmeden hem olumlu hem olumsuz etkilenmektedir. Gelişmekte olan ülkeler ekonomik kalkınma ve beşeri gelişmişlik sorunlarını çözmeden uluslararası rekabet ile karşı karşıya kalmaktadır. Küreselleşme 21.yüzyılda demokrasi, piyasa ekonomisi, bireysel özgürlükler ve girişimcilik kavramlarını daha da güçlendirmektedir.Teknolijik gelişim ve bilgi dünyası küreselleşmeyi hızlandıran iki unsurdur.Bu iki unsur üretim faktörlerinde de değişme yol açmaktadır.21.yüzyıl küresel rekabetinde insan ve bilgi unsuru sermayeden daha önemli hale gelmektedir.Bu bağlamda iş koşulları iş hukuku ve sendikacılık kendilerine yeni tarifler aramaktadır.

Küreselleşme ile birlikte sermayenin kaynağı kimliğini kaybetmektedir.1990'lı yıllarda şirket satın almaları ve birleşmeleri küreselleşmenin en önemli sonuçlarından biridir. Küreselleşmenin yarattığı rekabet ülkeler içinde ve ülkeler arasında şirketlerin birleşmelerine ve şirket satın almalarına yol açmaktadır.Böylece dünya ekonomisinde sektörlerde daha az sayıda,daha büyük ve güçlü şirketler yer almaktadır.

2000'li yıllar küreselleşmenin getirdiği yeni ekonomik düzene sahne olacaktır.Bu dönemde küreselleşmeyi yöneten ülkeler,yöneten ülkeler ile coğrafi ve stratejik iş birliği yaparak küreselleşmenin parçası olacak ülkeler,doğrudan küreselleşmenin etkisinde kalacak ülkeler ile küreselleşmeyi yakalayamayan ve dünya ekonomisinden kopan ülkeler şeklinde bir ayrım yapılacaktır.Türkiye bu ülkeler arasında ikinci grup içerisinde yer alabilecektir.Kitap,bu geniş literatür içerisinde etkin bir araştırma yapacak küreselleşme olgusu ile ilgili çok çeşitli görüşleri sunmaktadır.

Günümüzün ekonomik devrimi,globalleşmedir. Bunun birinci boyutu iletişim teknolojisinin uluslar arası bir kültürün gelişmesine yardımcı olması,ikinci önemli boyut üretim ve ticaretle ilgili.Sanıldığı gibi globalleşmenin en önemli boyutu dış ticaret değil,üretimin örgütlenmesinde meydana gelen gelişmelerdir. Globalleşmenin üçüncü boyutu ise uluslararası sermaye hareketleridir.

Küreselleşme döneminin çok öncelerinde de dünya ülkelerinde ortaya çıkan krizler,Türkiye ekonomisini etkiliyordu.Ancak bu etkileme süreci genellikle zengin ülkelerdeki durgunluk ve krizlerden 1-2 yıl sonra ortaya çıkıyordu .1929 yılında başlayan "büyük kriz",1930 yılından itibaren Türkiye'yi de sarsmıştır.Şimdi,Türkiye ekonomisi dış ülkelerdeki krizlere çok daha kısa süre içerisinde tepki vermeye başladı.Tepki süresinin olağanüstü kısalması "küreselleşme" olgusundan kaynaklanmaktadır.

Uluslarararası ekonominin son yıllarda tehkikeli durumda olduğu çok sık tekrarlanan bir husustur.1980'lerden beri görülen en uzun ve nadir durgunluk,çoğrafi olarak oldukça dengesiz bir dağılım göstermiştir.Devam eden ekonomik dengesizliklerin azaltılmasında ve durgunluğun süresinin belirsizliğinin ortadan kaldırılmasında, dünya ekonomisinin mevcut yapısı ve işleyişinin etkili olmadığı anlaşılmıştır.

Dünya ekonomisi ,büyük bunalım ve ikinci dünya savaşından sonra uluslararası kurumsal yapılar ,bunların fonksiyonları ve işleyişi ile sonuçları bakımından büyük ölçüde değişmiştir.Karşılıklı bağımlılık,bu temel değişiklikleri açıklayan önemli kavramlardan sadece biridir. Ülkelerin karşılıklı bağımlılığındaki artış çok boyutlu hale gelmiştir. Ülkelerin uluslararası iktisadi ve ticari politikalarına hükümetler kadar büyük şirketlerde yön vermeye başlamıştır.

Küreselleşmenin lehinde ve aleyhinde görüşler ne olursa olsun, günümüzde küresel bir yapı içinde temel sermayenin egemen olduğu, çok uluslu şirketlerin, yabancı sermayenin, iktisadı fırsatları teknolojik gelişmeler sayesinde büyük bir kolaylıkla takip ederek yer değiştirdiği yeni bir dünya düzeni ortaya çıktı.Küresel dünyada başarının sınırlarını belirliyen en önemli faktör "rekabet gücü" oldu.Küresel dünyanın yeni olanakları ucuzluk ve kaliteyi beraberinde getirirken üretim faktörlerinide farklı şekillerde etkilemektedir.Küresel dünyadaki en önemli sorun küreselleşmenin beraberinde getirdiği krizlerden çıkış yolu ve güvence sağlayacak "lider" sorunudur."Güven" ve "Lider" sorununun yalnızca Türkiye'nin değil,dünyanın sorunu olduğu küreselleşme gerçeği kadar açıktır.

Türkiye küresel dünyanın teknolijik, ekonomik ve sosyal sorunlarını yaşarken, diğer yandan geleneksel yapılardan, kentsel sanayi topluma dönüşmekte, bu süreçler sağlıklı yapılar yerine, kayıt dışı ekonomiler ve enformel sektördeki genişlemelerle kendini göstermektir.Yüzyıllık değişimin 10 yıla sığdığı bir dönemden geçiyoruz.İddialar ne olursa olsun, küreselleşmenin yapısal reformlarını ve bilgi çağının dönüşümlerini gerçekleştiremeyen ülkeleri ciddi istihdam ve gelir dağılımı sorunları beklemektedir.

Kısa vadeli bir bakış açısına bağlı olmak, sistemin geleceğini ipotek altına almak demektir.Sistemi çıkmaza sürükleyen bügünü tüketme ideolojisi yerini yarını inşaa etme ideolojisine bırakmalıdır.Gerçekten, dünya büyük bir köy oluyor, yeryüzü tek bir dev pazara dönüşüyor.Klasik sanayi toplumlarının yanında, büyük gelişme potansiyellerine sahip yeni pazarlar oluşuyor, uluslararası ticaret hızla gelişiyor, ihracatı dış yatırımlar ve yurt dışındaki şirketlerin devralınması izliyor.Sonunda en iyi , en ucuz ve en hızlı olan kazanıyor.Yapılan değerlendimeler,genelde küreselleşmenin en olumsuz sonuçlarının sosyal alanda ortaya çıktığınıa işaret etmekte, özellikle küresel dünyaya ayak uyduramayan toplumlarda küreselleşmenin beraberinde işsizlik ve fakirlik getireceği öngörülmektedir.
nuri

Yerleşim : Türkiye / Kastamonu  |  Meslek : Öğrenci
mozsarac
Üye

Toplam 419 yazı
25/03/2006 :  11:37:19 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Peki bu tespitleriniz çok doğru güzel de bu durum da Türkiye ne yapmalı veya yapmamalıdır?
Ne dersiniz?
Ciddi ve doğru saptamalarınızla birbirinden güzel yazılarla yeni bir soluk ve heyecan getirdiniz.
Hoş geldiniz
Mehmet

Yerleşim : Türkiye / Gaziantep  |  Meslek : Muhasebe
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.76 saniye.
12:41:05, 7 Mayıs 2024, Salı

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım