Pazarlama Bilimi Ve Etik Kurallar . Alper Akcan - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Pazarlama Bilimi Ve Etik Kurallar . Alper Akcan


mozsarac
Üye

Toplam 419 yazı
13/03/2006 :  13:17:17   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Selamlar Arkadaşlar,
Çok beğendiğim bir yazıyı da sizinle paylaşıyorum.Umarım beğenirsiniz.
Selamlar

Mehmet


Pazarlama Bilimi ve Etik Kurallar [MARKETING] yazar:Alper Akcan

Marka ürünün önüne geçmeli mi? Eğer geçiyorsa ürünü öldürür mü?Markalar ürün kalitesinin ötesinde bir ideoloji mi ve tüketici bunu yiyor mu?Yiyorsa, acaba bunun farkında mı? Pazarlama uzmanları psikoloji ve sosyolojiyi tüketiciyi çekmek için kullana dursun, gittikçe kalitesiz ürünü düşük maliyetle üretip tüketiciyi ne zamana kadar kazıklayacaklar?Evet starbucks bir fenomen olmuş da acaba güzelim yurdumda kaç kişi bir kahveye 7 milyon vermekte?
1. Bir bardak kahveye verdikleri 7 YTL, ana babalarının kazançlarından verdikleri cep harçlıklarıyla mı
2. Yaklaşık 400 YTL olan asgari ücretlinin kiradan artırdığı para mı?
Velhasıl, bu işler ince. Bazen etik olgusu-pazarlama bilmi-Türkiye gerçeği ve amerikan filmleri özentiliği dörtlemesi arasında kalmıyor değilim.Kısaca marka... Nereye kadar? diye soruyorum
sevgiyle kal
Toplu İğne
Bir önceki yazıma, Toplu İğne'nin comment'ini, hiç kesintisiz aktardım yukarıda. Uzunca bir süredir yazmayı düşündüğüm ama nasıl toparlayacağımdan emin olamadığım bir konuda, Toplu İğne endişelerini ve sıkıntılarını çok güzel dile getirmiş. Ben de aynı şekilde düşünebilirdim, eğer pazarlama sevgisi damarlarımda bu kadar yoğun olmasaydı.

Pazarlamacılar gerçekten   mı? 1 YTL'lik bir kahveyi 7 YTL'ye satmak  lık mı? Peki ama ya etrafta 1 YTL'ye satanlar varken, kendi isteği ile gelip alanlar geçekten kandırılıyor mu? Nasreddin Hoca'nın dediği gibi, "**ın hiç mi suçu yok?". Pazarlama yapmak, göz boyamak ve kandırmak mı? O zaman daha iyi kandıran daha iyi pazarlamacı mıdır?

Seth Godin, son kitabının adını "All Marketers are Liars" koydu. Tüm kitapları gibi bu da baş muhteşem. Ama kitabı okuyunca görürsünüz ki, aslında pazarlamacılara ********** demez, kitaptaki tek yalan, kitabın başlığıdır. Pazarlamacılar ********** değildir, pazarlamacılar hikaye anlatıcılarıdır; müşterilerin baş rolde olduğu hikayeler yazarlar, anlatırlar. İyileri bu işi o kadar iyi yapar ki, hikayeyi gerçek sanırsınız, kendinizi de hikayenin kahramanı. Çünkü günlük hayatlarımızı o kadar sıkıcıdır ki, böyle bir hikayeye ihtiyacınız vardır. Bu hikayeler size iyi gelir, hayata bağlar. Tabi bunun dozunu aşıp, gerçek dünyaya döndüğünüzde kimlik bunalımı yaşamamak kaydı ile.

Pazarlamacılar ürün değil, deneyim sunarlar. Altı Üstü Tasarım'dan Mehmet Doğan da böyle yazmıştı comment'inde. Starbucks'tan kahve alan genç adam, belki cebindeki son 7 YTL'yi vermiştir ama kahveyi içerken kurduğu hayalde, kendi internet şirketini kurmuş, çok başarılı olmuş ve Google'a (yani bundan birkaç yıl önce kendi durumunda olan birkaç genç adama) kendi şirketini milyon dolara satmaktadır.

Veya Nike Air Jordan'larını ayaklarına geçirmiş, benim gibi 1.68'lik bir basketbol tutkunu [bu arada gönüllerin Slam Dunk şampiyonu Andre Iguodala :)] her sıçradığında o çembere 2 cm daha yaklaştığını ve yeterince istekli olursa, o smaçı yapabileceğini veya attığı ters turnikenin haftanın en iyi 3 hareketinden birisi olduğunu hayal eder.

Hayal etmeden gelişim olur mu? Yüz yıllar boyunca dolunayda o büyük, beyaz portakala bakmasaydı atalarımız ve hayal kurmasalardı, insanlık için büyük o adım atılabilir miydi? Veya yeryüzündeki tüm bilgisayarları birbirine bağlamayı hayal etmeseydiler, şimdi yanmaz tavaya mı "blog" diyor olacaktık acaba? Hayal etmek kötü değildir. Toplu İğne'nin de çok başarılı bir eğitmen olarak böyle düşündüğünü çok iyi biliyorum. Zaten yazım aslında cevaptan çıktı ve "günah çıkartma" olmaya başladı artık :)

İyi pazarlamacılar, iyi hikayeler anlatanlardır. Kötü pazarlamacılar, kötü hikaye anlatırlar. **********lar, kötü pazarlamacı değil, kötü insanlardır. "Aldığınız ürün sayesinde tabaklarınız daha temiz olacak" denildiği halde, tabaklarınız hala kirli ise, bu **********lıktır,  lıktır. Bu pazarlama bilimi ile değil, bu sözü veren ama yerini getiremeyen kişi ile alakalıdır. Peki nasıl ayıracağız bu insanları? Pazarlamanın etik kodunu yazıp uygula****. Pazarlamanın "Code of Conduct" kitapçığı zaten yazılmıştır aslında, üstelik kanunlar tarafından desteklenmektedir de. Yani, yalan olduğuna inandığınız bir vaad varsa, dava açabilir ve kazanırsınız. Ama bence asıl düzenleme kanunlarla değil, sektörün kendisi tarafından olmalıdır. Böyle kötü niyetli bir pazarlamacı ile karşılaştığımızda, o kişiyi aramızdan uzaklaştırmak bizim görevimiz. Ben böyle birini görürsem, şirketimde işe girmesini engellerim mesela. En azından benim ekibimde yer alamaz. Blog'umda da yazarım, az sayıda insan okur belki ama olsun, ben görevini yaparım.

Bu noktada akıllara çok önemli bir soru geldiğine eminim; "gençler özeniyor, almak istiyor, hem de sahip olmadıkları kaynaklar ile. Bunu nasıl aşacağız?" Gençlerin, kendine olan öz güvenini artırarak. Reklamda görülen Puma ayakkabıya sahip olmadığı için hiç bir genç, değerinden bir şey kaybetmez, hem de 1 gr bile. Veya o moda saatle okula geldiği için, değeri artmaz 1 gr bile. Bir birey olarak zaten pahabiçilmez bir değeri vardır o gencin ve kullanığı markalardan dolayı değer verenlerdir asıl kendilerine güvenmeyenler. İşte eğitmenlere de burada çok büyük bir görev düşer. Gençlere ne kadar önemli ve değerli olduklarını ve bunu çok para harcadıkları için değil, kendilerine hap satmak isteyenlere "canın cehenneme" diyebilecek kadar akıllı oldukları veya ülkenin politik sorunları ile ilgili okudukları ve düşündükleri, hatta ileride bu sorunları ortadan kaldırmak için rol almak istedikleri için olduğunu anlatmaktır görevleri. Bu görevi çok ağırdır ama öğretmenlere bu konuda güvenimiz tamdır. İyi olanları bunu yapmıştır, benim annem ve babam yapmıştır mesela :)

Haddimi aştım mı veya çok mu dağınık oldu yazdıklarım, bilemiyorum. Ama bu konuda konuşacak çok şeyim var. Eminim sizlerin de. Konuşalım, düşünelim, harekete geçelim. Aramızdaki kötü pazarlamacıları ve kötü insanları dışlayalım ve pazarlama bilmini " lık" olarak düşünülmekten çıkaralım. Aksi taktirde, şimdi gururla taşıdığımız kart vizitleri saklayacak yer bulamayız.



Yerleşim : Türkiye / Gaziantep  |  Meslek : Muhasebe
Free
Yeni Üye

Toplam 1 yazı
01/11/2006 :  09:50:46  Alıntı
motive edici.katılıyorum sana

Yerleşim : Türkiye / İstanbul
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.73 saniye.
12:33:59, 29 Nisan 2024, Pazartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım