Çin'de bir Adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna
asili testilerle dereden su taşırmış evine.. Bu testilerden birinin
yan kısmında çatlak varmış...
Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış ve her seferinde bu
kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve..
Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı eve yarı
dolu olarak varırmış. İki sene her gün bu şekilde geçmiş. Adam her
iki testiyi suyla doldurmuş AMA evine vardığında sadece 1,5 testi su
kalırmış... Tabi ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini mükemmel
yaptığı için çok gururlanıyormuş... Fakat zavallı çatlağı olan
kusurlu testi, çok utanıyormuş.
Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok
üzülüyormuş. İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen
çatlak testi, ırmak kenarında adama söyle demiş: "Kendimden
utanıyorum. su yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar akıp
gidiyor.."
Adam gülümseyerek dönmüş testiye;
"Göremedin Mİ? Yolun senin tarafında olan kimsi çiçeklerle dolu.
Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok. Çünkü ben başından beri senin
kusurunu, çatlağını biliyordum.. Senin tarafına çiçek tohumları ektim.
Ve her gün O yolda ben su taşırken, sen onları suladın.. 2 senedir O güzel
çiçekleri toplayıp, masamı süslüyorum. Sen kusursuz olsaydın, O çatlağın
olmasaydı, evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim diye cevap vermiş..
Her birimizin kendine has kusurları vardır.
Hepimiz birer çatlak testiyiz.. Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve
Çatlaklardır hayatlarımızı ilginç yapan, mükâfatlandıran, renklendiren..
Etrafınızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin..
Dışlarındaki kusurları değil, içlerindeki güzellikleri görün...
Yıllar önce Dale Carnegie demişti ki:Herkese portakal
gelirken, niye bana eksi limon geldi diyeceğinize, limonunuzla
limonata yaparak herkesten farklılığı yaşayın...
_____________________________________________________________________________________________________________________________________________