Buradaki öykümüz işlerin iyi gitmediği bir şirketle ilgili. Şirketin durumu iyi gitmemektedir ve artık patronların genel müdürü değiştirmekten başka çaresi kalmamıştır...
Eski ve yeni genel müdür bir araya gelmişlerdir ve oturur sohbet etmeye başlarlar. Eski genel müdür "Ben bu şirketi düzlüğe çıkaramadım, umarım sen başarırsın. Ama olur ya, işler yine iyi gitmez ise, sana 3 zarf bırakıyorum. Önce bir numaralı zarfı açarsın. İşler yine iyi gitmez ise iki numaralı zarfta sıra. O da olmaz ise, artık üç numaralı zarfı açmaktan başka yol yok". Teşekkür eder yeni genel müdür ve ayrılırlar.
Bir zaman sonra şirkette işler düzelmez ve daha kötüye gitmeye başlar, yeni genel müdür hemen zarfları hatırlar. Gider çekmecesinden 1 numaralı zarfı alır ve açar. Okudukları heyecanlandırır:
"Eski yönetimi kötüle" !
"Akıllı adammış" der yeni genel müdür ve gerçekten de, işlerin iyi gitmemesinden dolayı eski yönetimi suçlar durur. Fakat günler geçer, haftalar geçer; işler daha da sarpa sarar. Aklına 2 numaralı zarf gelir. O da yeni genel müdürü heyecanlandırır:
"Organizasyonu değiştir" !
Yeni genel müdür hemen raporlama müdürü ile finansman müdürünün yerlerini değiştirir; bölge sorumlularının ikisini merkeze alır, beş kişiyi de işten çıkarır. Ama ortada düzelen bir durum yoktur. Gün geçtikçe işler daha da kötüye gitmektedir. Artık son zarfa gelmiştir sıra. Yeni genel müdür bir kere daha heyacanla çekmecesini açar, zarfı çıkarır, açar ve okur:
"Hemen sen de 3 yeni zarf hazırla" !
* * *
Klasik partilerin siyasetine ne kadar benziyor değil mi.Neyse gelelim, konumuzun stratejik planlama ile olan ilgisine.
Türkiye'de bazı firmalarda kurumsal nitelikte stratejik planlama anlayışı henüz yerleşmemiştir (1).
Çoğu zaman, yönetim kurullarına sunulmak için bazı bütçeler ve mali kontrol raporları hazırlanmaktadır. Bunlarla, kısa vadeli bazı öngörüler yapılmaya çalışılmakta ve şirket stratejisi belirlenmeye çalışılmaktadır. Orta ve uzun vadeli planlar ise çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Hele rakiplerin orta ve uzun vadeli stratejik planları hemen hemen hiç dikkate alınmamaktadır.
Günü kurtarma ve geçmişi kötüleme politikaları, sürekli değişim içinde olan sektöre ayak uyduramayan, teknolojik trendleri takip etmeyen, statükocu ve dinamik düşünmeyen yönetim profillerinde, öyküdeki gibi benzer sonuçlar ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Şirketlerin geleceğini, geçmişteki ve geleceğe yönelik istatistiksel eğilimleri değil, bugünün sorgulanarak yapılan analiz ve geleceğe yönelik fikirler ile bu fikirlerin gerçekleştirilebilmesi belirler. Bu noktada da stratejik planlar devreye girer (1).
Kaynak: (1) Cengiz Varlık, "Sigorta Şirketlerinde Stratejik Planlama".
01/02/2006 : 16:25:35 
Website
Alıntı