Yaratıcı Düşüncenin Sırları. . Faruk Türkoğlu - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Yaratıcı Düşüncenin Sırları. . Faruk Türkoğlu


mozsarac
Üye

Toplam 419 yazı
26/01/2006 :  13:49:19   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


YARATICI
DÜŞÜNCENİN SIRLARI
07.01.2006 / Faruk Türkoğlu / Yorum



Yenilik her işin, sektörün olmazsa olmaz unsuru. Yeniyi bulmanın ve yaratıcı düşüncenin ise bir okulu yok. Önemli yeniliklere imza atan dahilerin çoğunluğu da okullarda pek başarılı olamamış.
İnsanları önce korkutsa ve şaşırtsa da "yeni", kapalı kapıları açan büyülü bir anahtar. "Yeni" sanattan, kültüre, yönetim biliminden siyasete kadar her alanda gözde. Reklamcılıkta hep yeni sözler ve sloganlar gerekli. Medyada halkın ilgisini canlı tutmak için yeni konular, yeni yaklaşımlar şart. Sanayici yeni ürünlerin lansmanını başarılı bir şekilde yapmak, pazarlamacı yeni pazarlar bulmak zorunda. Yeniye ulaşmak ise ancak yaratıcı düşünce ile mümkün olabiliyor. İcatlar ve keşifler ancak beynin yaratıcı güçleri ile gerçekleşiyor.
Yeni ve yaratıcı düşünce tarihin, toplumların itici gücüdür. Hayatımıza anlam ve heyecan katan unsur da, yeni sözler ve yeni fikirlerdir. "Zamanın oğlu" diye nitelediği insana seslenen Mevlana bu gerçeği bakın bir rubaisinde ne güzel anlatıyor:
"...Dün geçmiş ola ,onunla gitti gider dünkü sözün.
Her yepyeni gün için bir taze söz bulmak ne güzel:"
Yeni yaklaşımlar gerekli
Türkiye'nin girdiği hızlı dönüşüm süreci, yeniye, yeniliklere ve yaratıcı düşünceye duyulan ihtiyacı iyice artırdı. Günümüzde, beyaz sayfalar açmak, bu sayfaları yeni sözler, sesler ve düşüncelerle doldurmak lazım. Ancak yeniyi bulmanın ve yaratıcı düşüncenin bir okulu yok. Önemli yeniliklere imza atan dahilerin çoğunluğu da okullarda pek başarılı olamamış...
Yıllanmış sorunlara yeni çözümler bulmak, ancak sürekli bir zihinsel çaba ile imkan dahiline giriyor. Ayrıca bu çabanın başkalarından farklı ve özgün olması lazım. Yaratıcı düşüncelerin serpilip gelişmesi, nadide bitkilerin yetiştirilmesi gibi zor bir iş. Değişik bir ortam farklı bir bakış açısı ve yaklaşım olmadığında tüm çabalar boşa gidebiliyor. Yeniliğin özündeki yaratıcı düşünce, ancak koşullar ve yöntemler aşağıdaki gibi değiştirildiğinde ortaya çıkıyor:
Sıkı kurallar yerine özgürlük
Yasaklar ve sıkı kurallar, yaratıcı düşünceyi dar bir alana hapseder. Beyinlerin, at oynatacak geniş özgürlük alanları bulduğu, düşüncelerin bir tarla kuşu gibi daldan dala konabildiği ortamlarda çok sayıda yeni fikirler filizlenir. Özgürlük, insanın dünyaya bambaşka gözlerle bakmasına ve başkalarının fark edemediğini görmesine imkan verir. Özgür insan, daha değerli amaçlar peşine düşen bir başka kişiye dönüşür sanki. Özgürlük ve yaratıcı düşünce ilişkisini en berrak anlatımı ile yine Mevlana Celalettin Rumi'nin mısralarında yakalayabiliriz:
"... Özgürse gönül, apayrı bir canda yaşar,
Her tertemiz inci, başka bir madende."
Beyin fırtınası yerine düşünce meltemi
Beyin fırtınasının (brainstorming), adı üstünde sert ve soğuk havası yaratıcı düşünceleri dondurur. Yenilik ve çözüm üretimi için yapılan toplantılarda, gönülden ve içten söyleşilerin ılık meltemi eserse daha iyi sonuç alınır. Doğrudan çözüm üretimine girmek yerine, önce duygu, sezgi, gözlem ve deneyimlerin harman edildiği sıcak bir ortamda tartışmak düşünce bereketi sağlar.
Yenilik korkusu yerine cesaret
Yaratıcı düşüncenin olmazsa olmaz şartı cesarettir. Çünkü yeniliğin riskini ancak cesur insanlar alabilir. Cesaret, bilinmeyeni araştırmak ve yeniyi bulmak için insana güç verir. Bu süreçte gerekli olan cesaret umutsuzluğun yokluğu değil, umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme kararlılığıdır.
Problem yaklaşımı yerine öykü anlatımı
İnsanlar bir soruna kafa yorarken verileri ve olayları bir matematik probleminin unsurları gibi ele almak yerine, bir öykünün akışı içinde düşünmeyi tercih eder. Bu nedenle yaratıcı düşünce arayışında geçmiş deneyimlerin ve olguların akılda tutulması yararlı olur.
Önce meşk değil, aşk
Alman filozofu Immanuel Kant, "Heyecan duymadan yapılan bir işte, başarı sağlanamaz" demişti. Bizim "Aşk olmadan, meşk olmaz " atasözümüz de aynı gerçeği vurguluyor. İçinde yeni bir şey, fikir, slogan ve ürün bulmanın heyecanını duymayan kişi yaratıcı olamaz. Yaratıcılık için insanının işine tam anlamı ile sarılması ve kendini vermesi gerekir.
YARATICI DÜŞÜNCENİN DÖRT ADIMI
Yeniliklere imza atanlar, bunları çok kısa bir süre içinde gerçekleştiriyor gibi görünür. Bu kişiler, yepyeni bir logoyu, tasarımı ve çözümü sanki basit bir işi yapıyormuş gibi örneğin bir yarım saat içinde size sunabilir. Bu yeniliğin oluşma süresi ise çok bilinen anekdotta vurgulandığı gibi 30 dakika değil, "bütün bir hayat + 30 dakikadır". Her yaratıcı düşüncenin ardında, yılların beyin emeği, uykusuz geceler, sayısız hatalı yaklaşımlar ve zamandan süzülmüş sabır vardır.
Dahilerde, yaratıcı düşünce yetenekleri tabii ki üst düzeydedir. Ancak biz normal ve ölümlü insanlar da, aşağıdaki adımları attığımız takdirde kendi çapımızda da olsa, yaratıcı düşüncelere yaklaşabiliriz:
Dikkatinizi ve gözlemci zekanızı geliştirin: Yeni bir fikir için kendinizi hemen sıkmayın ve çok acele etmeyin. Konuyu beyninizin bir tarafına yerleştirdikten sonra çevreyi, doğayı, insanları ve davranışları rahat rahat gözlemleyin. Her şeye dikkat edin. Çünkü bilgi çağının sermayesi "dikkat" ve gözlemci zekadır. Dikkatinize çarpan olaylar, eğilimler, insanlar ve davranışlar hakkındaki bilgileri biriktirin Ayrıntıları gözden kaçırmayın. İşin başında bir ayrıntı yığını gibi gözüken bu yap-boz parçaları zamanla yerine oturacaktır.
Düşünce üretimine hız verin: Sonraki aşamada bilgiler, ipuçları ve gözlemler arasında bağlantılar kurmayı deneyin. Devreye duygularınızı, hayal gücünüzü, geçmişte yaşadığınız olayları, bilginizi ve kültürünüzü sokun. Bir şeye herkes gibi bakın ama herkesten farklı şeyler düşünmeye gayret edin. Beyniniz zonklasa, terlese de pes etmeyin. Bu aşamada kendi kendinizi sınırlamayın. Aklınıza gelen her şeyi ilk anda anlamsız, aykırı veya saçma görünse de dikkate alın. Çözüm belki de en saçma düşünceden çıkabilir...
Fikirlerinizin üzerine kuluçkaya yatın: Topladığınız malzeme ve ürettiğiniz fikirlerin bir bölümünü ayırın. Onları özümseyin ve düşünce yapınızın bir parçası haline getirin. Bu aşamada kuluçkaya yatan anaç bir kuş gibi sabırlı olmanız gerekir. Günlük işlerinize devam etseniz de oluşan düşünce beyninizde hep sıcak ve korunaklı bir yerde kalsın. Arada bir edindiğiniz yeni bilgileri, yaptığınız yeni gözlemleri de, düşünce üretimi sürecine dahil edin. Bu aşamada düşünce tohumu beyninizde kendiliğinden gelişir.
Bir gün beyninizde bir şimşek çakabilir: Yeni fikirlerin, gergin bir ortamda ortaya çıkması zordur. Yaratıcı düşüncenin gün ışığını görmesi, zihninizdeki bilinçli gerginliği gevşettiğinizde gerçekleşir. Ruhunuzdaki iç kontrollerin frenini serbest bıraktığınızda alışılmadık ve yeni fikirlerin tomurcuğu, yeni renk ve biçimlerle kendiliğinden açılır. Yürürken, elinizi yıkarken veya uykuya dalarken bile zihninizde çakacak yaratıcılık şimşeğinin kıymetini bilin Çünkü yaratıcı düşünce kapıyı bir kez çalar. İkincisi, ilkiyle aynı olmaz...
YARATICILIK FARKLI DÜŞÜNMENİN ÖDÜLÜDÜR
Okullarda ve test sınavlarında bize her sorunun tek bir doğru çözümü bulunduğu öğretilir. Bu eğitim sistemi, problemleri hep aynı şekilde ele alan ve aynı çözümlere ulaşan standart beyinler üretir. Bu beyinlerin yeni, farklı ve ileri düşüncelere ulaşması çok zordur.
Oysa gerçek hayatta bir sorununun farklı çözümleri bulunabilir. Yenilikler ise bu farklı çözüm yollarının hayata geçirilmesi ile ulaşılır. Farklı düşünce üretimi şu unsurların devreye girmesi ile gerçekleşir.
-Hayalgücü, zihnin sınırlarını zorla**** ilk anda akla gelmeyen orijinal çözümlerin bulunmasına imkan verir.
-Geleceği düşünmek ve bilinmeyeni araştırmak, yaratıcı düşünce için vazgeçilmez bir antrenman biçimidir.
-Tablonun bütününe bakmak yeni düşünceler için önemli ipuçları verir.
-Ana eğilimleri izlemek, olaylar ve olgular arasındaki bağlantıları bulmayı kolaylaştırır.
13'ün yarısı kaç?
Farklı düşüncenin erdemini somut bir örnekle açıklayalım: Birisine "13'ün yarısı kaçtır?" diye sorulduğunda, doğal olarak "6.5" cevabını verir. Bu sayıyı farklı şekillerde yazdığımızda ve farklı şekillerde ikiye böldüğümüzde aşağıda görüldüğü gibi değişik çözümlere ulaşabiliriz:
1 I 3 = 1 ve 3
XI I II = 11 ve 2
XIII = 8
ON I ÜÇ = 10 ve 3
ON I ÜÇ = 2'şer harf
13 / 2 = 6.5
Sorunları farklı açılardan inceleyen, çözüm ararken de farklı olasılıkları dikkate alan bir beyin yaratıcılığa tam yol verir. Hayalgücü, düşünce zenginliği ve metaforlarla düşünmek, yaratıcılık kültürünü geliştirir. Tek doğrultuda düşüncenin sonu ise çoğu kez bir çıkmaz sokaktır...

Yerleşim : Türkiye / Gaziantep  |  Meslek : Muhasebe
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

0.97 saniye.
04:37:16, 27 Nisan 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım