Hayat Geçerken - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Hayat Geçerken


şevval
Yeni Üye

Toplam 6 yazı
14/11/2005 :  01:04:04   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


HAYAT GEÇERKEN…
Ben bir güle dokunduğumda, o gülün hayallerine ulaşmaya çalışırım..o hayalleri görebilmeye, hissedebilmeye çalışırım..en derin acılardan çıkmış, en güzel hayalleri kırılıp, savrulmuş bu virane yüreğin, Tanrının verdiği bu mucizevi görüş açısıyla, o gülün derin hislerine girip, nelerle karşı karşıya kaldığını okuyorum tüm sabrımla.. o ağırlığı içimde hissetmek, her ne kadar beni mahzenlerde tutup, zincirlese de bunu yapmak zorunda olduğumu biliyorum.. biliyorum çünkü o ağırlığa bulaşmazsam, gerçekleri öğrenemeyeceğim…asla öğrenemeyeceğim.ve ben bundan mahrum kalmayacağım için çözmek işini yürütüyorum kalbimle beraber..karanlığın içinden geçmeden aydınlığa ulaşılamayacağını anladım ben..tüm karanlıklar benim olsun..olsun ki, aydınlığa bir adım daha yaklaşmanın umudu beni sarsın. Sarsın ki, gözlerim karanlığa alışmışken, birden aydınlığın çıldırtıcı, baş döndürücü hazzına ulaşabileyim.. bu umut beni sabretmeye yöneltiyor. Sabrımın umutla birebir kesiştiği bu noktada, benim için çok zorlu bir mücadele başlıyor. Fakat yenilmemek için gösterdiğim çaba, beni ayakta tutmaya yetiyor. Bu da bana zafere yakınlık hazzını tattırıyor.. yavaş yavaş.. ilmek ilmek… sonuçlandırılan bir yenilgiye uğramaktansa, kazanılası utkulara doğru yol almak, insanın değer yargılarına bir yenisini daha eklemesine vesile oluyor..bu bir insan için en önemli öğrencedir.bir bebeğin ilk adımlarını atması ya da ilk anlamlı sözcükleri öğrenmesi gibi, bir yetişkinin hayat mücadelesinde ciddi bir pay oluşturur. Bu aşamada olumsuzluklarla yüzleşmek öyle önemli bir hal alır ki, gerçeklerin inisiyatifli olarak kabulü, yerleşmiş olur benliğe. Sıfırdan başlayıp, hayatını yüksek oranda olumlu hale getirmiş olan insanların, elindeki zaferler kıskandırır bizi.. bu duygu kıskançlıktan öteye geçirmez hiç birimizi.. öylece kalırız olduğumuz yerde.. çünkü o zaferin hazzı, kazanan kişiye aittir ve bize hiçbir şey kazandırmaz.. mutlu etmez.. her ne kadar sevinmiş gibi görünsek te biz sadece kıskanırız.elimizden başka bir şey gelmez. İşte bu noktada kendimizde ayıklamamız gereken sorunlar olduğu belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Ayıklama işlemi öyle göründüğü kadar kolay bir şey değildir. Sabrın en üst noktasında durmayı ve kalmayı öğrenebilmiş bir karakter ve bu tarzda, gidişata yön veren bir yaşama şeklini benimseme gereksinimi, ilk adım ve ilk şarttır. Bu malzeme ile yola çıkıldığında, zaferin ilk ışıkları yanıp yanıp söner.. o sönüşün ardından, elimizdeki sabrı kullanırız, karanlıktan korkmamak için. bizim cephanemiz budur. Çünkü zafere ulaşmanın öyle çok da kolay olmadığının bilicindeyizdir. Karanlıklara alışmışızdır; fakat bizim ulaşacağımız nokta bu değildir. Bununla yetinmemek zaten gerçek idealimiz olmuştur. Pes ediş, yarı yolda bırakış bizim diğer insanlardan farklı olmadığımızın göstergesidir. Bu, beyinden tamamen uzak tutulması gereken tehlikeli bir konudur. Pes etmek… tamamen uzak durmak gerekir bu imgeden. Yoksa bizim için ya her şey tamamen bitmiş olur, ya da her şeye en başından (vakit kaybıyla) başlamaya, tekrar aynı sıkıntıları yaşamaya neden olur. Teçhizatımızı da yitirdiğimizden, öyle zorluklarla karşılaşırız ki, yinelemenin hayatımıza verdiği zararı artık tekrar yaşamak istemeyiz. Pes ederiz yani. Tümden pes ederiz… biteriz…
Işıkların yanıp sönmesiyle bizim içimizde duyduğumuz haz ve güven, cesaretimizi şahlandırdığı vakit, zaferin kaybı düşüncesini bizden uzaklaştırmış olarak, yolumuza daha bir iradeli olarak devam etmemize olanak sağlar. Yolculuk esnasında kolaylaştırılmış bu sistem çok işimize yarayacaktır. Umudu, ağır bir yük olarak sırtımıza vurup taşımamız gerekmeyecektir. Çünkü o yük çok kısa bir zaman içinde sırtımızdan inip, bize önderlik yapabilecek duruma gelecektir. Mutlaka gelecektir. Çünkü biz onu uzun bir zaman taşımışızdır, ter dökmüşüzdür ve çabalamışızdır. O öyle bir duygudur ki, ağırlığı bizi hem neşelendirir hem de ağlatır. Böyle yetenekli bir olgudan her şeyi bekleyebileceğimiz gibi, bize yamuk yapmayacağından eminizdir, çabaladığımız için… umudun bu iyi niyeti, bizi şevkle yönelişe itmekle kalmaz, rehberlik ettiği söz konusu ideallerin gerçekleşmesinde bir numaralı kahraman olur..
Hayat geçerken, biz yakalamak zorundayız. Yakalayıp, her şeyi olumlu düşüncelerle halletmek zorundayız.zorluklar hayatın birer parçası olduğu gibi, zaferler de o parçaların tamamlanmış halini yansıtır. Sonuç diye bir şey beklememeliyiz. Beklediğimiz an zaten sonuç, zamanın karşısında eriyip gidecektir. Eritmemek için olumluluğu sürdürüp, zafere hakkını vermeliyiz. Hiçbir şey yapmadan beklemek, ancak umudu köreltir. Hayat mücadelesini zayıflatır. Sevgiyi yok eder. Sonrasında pişmanlık gelir. Sanki bir o eksikmiş gibi, sarar yüzlerce kollarıyla, insanın tüm benliğini, ele geçirir her şeyini. Çık o zaman işin içinden çıkabilirsen.. çık hiçbir cephanen kalmamış olarak, düştüğün o dermansız kuyudan.. bunu başarabilmek, senin mucizevi güçler tarafından yönlendirildiğinin açık bir kanıtı olacaktır. Yani sana zaferin nefesi armağan edilmiştir. Bunu geç fark edersen, hediyen elinden geri alınır. Zamanında fark edersen, gerçek değerini kavramış olursun ve o şekilde devam edersin hayatına. Ömür boyunca, sana verilmiş o armağanın güzelliği ışık saçar zor günlerinde…iyi günlerinde haz verir benliğine. Tıpkı bir sürü zaferleri kazanmış ve yaşamış gibi hissedersin.

Reyhan Yonat YÜKSEL

http://edebiyatdunyam.blogspot.com
SEVGİYİ ÖNEMSEMEK KUTSİ BİR DÜŞÜNCE OLARAK EMELLERİNDE BİR BAĞ OLARAK SENİNLE YAŞIYORSA,
KORKMA HAYATTAN.VARSA EĞER,VERİR SANA ALACAĞINI


Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Diğer
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

0.98 saniye.
17:35:38, 1 Temmuz 2025, Salı

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2025 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım