Annem, Her Şeyime Karışıyor - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Annem, Her Şeyime Karışıyor


umut sengul
Üye

Toplam 2356 yazı
27/09/2009 :  14:28:28   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Latince ’senin yerin’ anlamına gelen Tuus Restoran’ın ortaklarından Sahir Erozan, annesinin kurucusu olduğu Bodrum’daki Maça Kızı’nı annesiyle birlikte işletiyor. Bodrum’daki sezonu 12 aya uzatmak için yatırımlara başlayan Erozan, "Bodrum’un bir 3. Zone’u başlayacak. Kışlık şale gibi bir yer yapıyorum. Nisan’da açma niyetindeyim" diyor.

"Bütün hayatımı onlar verir de ben yaşarım. Kadınlar olmasa öksüz kalırdı es’arım." Bu dizelerin sahibi olan Servet-i Fünun şairi Celal Sahir Erozan’ın torunu Sahir Erozan, 18 yıl Washington’da Cities isimli Türk restoranını işletti. Türkiye’de ise onu Tuus Restoran’ın ortağı ve Bodrum’un en gözde butik otellerinden Maça Kızı’nın işletmecisi olarak tanıyoruz.

Annesinin yarattığı Maça Kızı’nı annesiyle birlikte işleten Sahir Erozan, ismini dedesinden almış ama bu yakınlık onu şiirin büyülü dünyasına sürükleyememiş. Ancak babasından aldığı Türkçeyi güzel konuşma özelliği belki de dolaylı olarak dedesinden geçmiş ona. 30 yıl Amerika’da kalmasına rağmen Türkçesi hiç bozulmamış.

18 yaşında Amerika’ya gittiniz. Hatta İngilizce bile çok iyi bilmeden... Amerika’ya gitme nedeniniz neydi?
İTÜ Matematik Mühendisliği Bölümü son sınıftaydım. Türkiye’deki en karışık dönemde üniversitedeydim. Benim sınıfımdan hemen hemen 89 kişi öldü olaylarda. Ortam tehlikeliydi. Annem illa ’Gideceksin’ dedi, gittim ben de.

Aileniz diplomat olmanızı isterken siz işletme okumuşsunuz!
Burada matematik mühendisliği okuyordum orada işletmeyle devam ettim. Türkiye’de seçim sisteminin adaletsizliğine uğradım. Okula giderken yan gelir elde etmek için başladım restoran işine. Şansım yaver gitti, kariyeri olan insanın istese bulamayacağı işleri buldum.

Nerede çalışmaya başlamıştınız?
Watergate’e girdim. O müthiş olayların olduğu otel. Orada bir değişim vardı, değişimin başında da çok sert bir kadın. Otelde gelen insanlara yerlerini gösteriyordum. Hiç bir iş bilmiyordum sadece kendime güvenim vardı. Kadın gelip benimle konuşuyordu. ’Seni okula göndereyim, şarap uzmanı (sommelier) olmak ister misin?’ dedi bir gün. ’Peki’ dedim. Kurs bittikten sonra aynı binanın içinde iki yıldızlı restoran açıldı, beni oraya yerleştirdiler. Bu restoran Amerika’daki yemek devriminin başlangıcıydı. Kızarmış yengeçler ve balıklar, hamburgerlerin yendiği bir ülkeye giriyordu. Ben de şans eseri tam bunun ortasında yer aldım.

İlk başlangıcım öyle oldu. 22 yaşında ilk yerimi açtım; Cafe Med. Sonra Cities’i açtım. Görüntü olarak buranın Şamdan’ı gibi bir yerdi. Konumu çok değişikti. Tam Kurtuluş gibi bir noktadaydım. Arka sokağa geçince birden bire kiralar artıyor, her şey değişiyordu. Fakat çok güzel bir binaydı ve ben bu güzelliğe inandım. Çok tuttu mekân. Rezervasyon falan alamıyorduk o kadar çok gelen oluyordu. 18 sene sonra bıraktım orayı. Çünkü o kesim hiçbir zaman benim istediğim noktaya gelemedi. Fiyat olarak astronomik noktalara ulaştı ama cadde hep genç kaldı. Yaşım ilerlediği için belki de benimle uyuşan kısmını kaybettim. Üstüne üstlük Washington çok değişti, küçük bir kasaba gibiydi, birden bire çok büyüdü. 2 bin tane yeni restoran açıldı. Beni heyecanlandıran fazla bir şey kalmamıştı orada.

Amerika’dayken bulaşıkçılık da yapmışsınız.
Lisan okulundaydım. İki tane oda arkadaşım vardı. Her gün aynı kıyafetleri giyiyorlardı. Bir tanesi bulaşışçılık yapıyordu, öbürü kütüphanede çalışıyordu. Haftalıklarını kazanıyorlardı. Ben de boş vaktimde basketbol oynuyordum. 50 dolar için çalışılmaz diye düşünüyordum. Thanksgiving tatilinde bu çocuklardan birinin özel uçağı, birinin limuzini gelmişti. Yani cebinde 1 dolar gözükmeyen çocukların hepsi çok zengin ailelerden geliyorlardı. O zaman anladım ki ilk öğrenmem gereken onların yaptıklarını yapmak. Ben de okulun kafeteryasında bulaşıkçılığa başladım. Tabii insanın gözleri yaşarıyor ilk önce. Fakat eminim ki hayatımda edinebileceğim en iyi tecrübeydi.

30 yıl sonra Türkiye’ye dönme karanını nasıl aldınız?
Türkiye’ye döndüm demeyeyim, şu anda zamanımı Türkiye’de geçiriyorum. Çünkü Amerika’da kendime yapacak bir iş bulmuş değilim. Annemin küçük bir pansiyon olarak açtığı sonra büyüttüğü Maça Kızı’nda çalıştım. Orada denediğimiz mutfak çok ilgi gördü. Ancak Türkiye’de işçi sorunum doğdu. Maça Kızı sadece yazları yaşıyor. Uzun bir süre sonunda o kadar elemanı topladık, yetiştirdik, aile bağını kurduk. Fakat ben onları kışın bir yerde toplayamıyordum. Sonra İstanbul’da yer açmak istedim.

Tuus için Nişantaşı’nı seçme nedeniniz neydi?
Birkaç arkadaşım birlikte işletmeyi teklif ettiler, kabul ettim. Sonra yer bakmaya başladık. En uygun yer Nişantaşı geldi. Boğazı da çok seviyorum ama Boğaz da Bodrum gibi. 3-4 aylık bir yoğunluktan sonra yazın boşalıyor. Şimdi Bodrum’u kışlık olarak da devam ettirmek için yatırım yapıyorum.

Nasıl bir yatırım?
Bodrum kışın boşalıyor. Hâlbuki orada geniş bir potansiyel var. Bodrum’a golf sahası da yapılmaya başlandı. Yani Bodrum’un bir 3. Zone’u başlayacak. Ben Pleasure Zone diyorum çünkü SPA denince insanların aklına sadece masaj geliyor. Kışlık şale (İsviçre’ye özgü, ağaç kütükleriyle yapılan dağ evi) gibi bir yer yapıyorum. Nisan’ın sonuna doğru açmak niyetindeyim. Oradaki sezonu 12 aya uzatmak istiyorum. İnsanlar hafta sonu gidip doğum günü partisi de, dağ tırmanışı, yoga da yapabilecek.

Maça Kızı’nı annenizle birlikte işletiyorsunuz, zorlukları var mı?
Olmaz olur mu? Annemin ilk yapmış olduğu konseptle şu an bizim yapmış olduğumuz konseptin arasında pek bir benzerlik yok. Ama ana fikir benzerliği var. Ben Bodrum’a Bodrum’un hayatını hissettirecek bir modernlik getirmek istedim. Şu an annemin oradaki işi kalite kontrolü. Bana kızıyor, sen çok Amerikalaşmışsın diye. O çok serttir disiplin olarak. Sorduğunuz çok kavga ediyor muyuz ise evet, her şeyime karışıyor.

Maça kızı Bodrum’da şu an en popüler yerlerden biri. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Bizim farklılığımız annemin o formülü iyi algılaması, benim de onun dışına çıkmamam oldu. O formül de Bodrum’a gelen insana Bodrum’u yaşatmaktı.

Tuus’un kısa zamanda tercih edilen restoranlar arasına girmesini neye borçlusunuz?
Maça Kızı’nın büyük bir etkisi var. Çünkü biz aynı yemeği insanlara yavaş yavaş alıştırdık ve sevdirdik. Dolayısıyla buraya geldiğimizde insanlar ne yiyeceklerini biliyorlardı, sürpriz olmadı. Ayrıca İstanbul’da bizim türümüz bir-iki kişi var bunu deneyen.

Akdeniz mutfağı olarak tanımlayabilir miyiz?
Yeni Akdeniz mutfağı diyoruz buna. Sebebi şu; Türkiye’de tarak gibi birkaç şeyi dışarıdan getiriyoruz. Ama onların altında gördüğümüz her şey Türk mutfağının bir parçası. Mesela mercimeği Türkiye’de kimse balıkla yemez, genellikle tek başına yenir ya da çorba olarak içilir. Biz onu bir balık ürününün altına koyuyoruz aynı şeyi patlıcanla da yapıyoruz. Közde patlıcan her zaman etle algılanır. Yani yaptığımız şey bir yer ve görüntü değişimi. Ama gözünüzü kapatıp yerseniz zaten günlük yaşamınızda yediğiniz şeyler.

Restoran mı yoksa otel mi işletmek daha keyifli?
Ben tatil yerinde otel işletiyorum onunla bir şehir restoranını karşılaştırdığınızda dinamikler çok farklı. Tuus’a insanlar iş, trafik stresi içinde geliyor. Bu psikolojinin içindeki insanı iki saat içinde mutlu etmek zorundayım. Otelde ise en zor müşteriye bir içki ikram ediyorum, deniz, temiz hava hemen yumuşuyor.

Amerika’dayken başkanlığı döneminde Clinton’a danışmanlık yaptınız. Siyasete ilginiz nasıl başladı?Çocukluğumdan beri ilgileniyordum. Amerikan politikasında önemli korumda bir arkadaşım vardı. Benim yerime eğlenmeye geliyordu. Ben de onu görünce sürekli politikadan bahsediyordum. Bir gün ’Bıktım senden, sana birini tanıştıracağım ve artık benimle politika konuşmayacaksın’ dedi. Bir hafta sonra Clinton’ın avukatını getirdi. Clinton o zamanlar Arkansas Valisiydi. 51. en fakir eyaletti, zaten 52 tane vardı.

Siyasetle ilgilenmeye devam ediyor musunuz?
Amerika’da devam ediyorum.

Türkiye’de?
Benim siyasetteki amacım yanında olmak, içinde olmak değil. Seçimlere girmek beni hiç ilgilendirmedi. Herkesi mutlu etmek gerekiyor. Ama herkesi mutlu etmenin mümkün olmadığını biliyorum ayrıca buna gerek de olmadığını düşünüyorum.

En beğendiğiniz siyasi lider kim?
Ted Kennedy’i çok beğeniyorum.

En sevdiğiniz yemek?
Yemek demeyeyim de peynir en sevdiğim yiyecek. Sadece peynir çeşitleri ve şarapla yaşabilirim.

Bu benim zaafım dediğiniz özellikleriniz var mı?
İşimde bazen fazla politik olamıyorum. Fikirlerimden fazla taviz veremiyorum.

Kaynak: Milliyet İnsan Kaynakları Gazetesi

Yerleşim : Belçika / Limburg  |  Meslek : İthalat / İhracat
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.03 saniye.
07:23:51, 18 Mayıs 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım