Bir İşi İyi Yapamıyorsam Hiç Yapmam - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Bir İşi İyi Yapamıyorsam Hiç Yapmam


umut sengul
Üye

Toplam 2356 yazı
27/09/2009 :  13:56:16   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


"Bir İşi İyi Yapamıyorsam Hiç Yapmam"

Burçin Bircanoğlu, 35 yaşında genç bir yönetici. Babasından devraldığı Bircom Telekomünikasyon ve Bilişim Hizmetleri şirketinin genel müdürlüğü koltuğunda oturuyor. Ama onun öyküsü şirketi babadan devralan klasik yönetici hikâyelerinden oldukça farklı.

Bircanoğlu, alınteriyle para kazanmanın ne demek olduğunu küçük yaşlarda öğrenmiş. Babası elinden tutup arkadaşının cam atölyesinde işe soktuğunda henüz 9 yaşındaymış. O yıl ve her yıl, yaz tatilini çalışarak geçirmiş Bircanoğlu. Kapalıçarşı’da satıcılıktan, yöneticisi olacağını bildiği Bircom’da temizlik, çaycılığa kadar pek çok iş yapmış. Arkadaşları plaja gidip bisiklete binerken o sabahın ilk ışıklarında Kapalıçarşı’nın yolunu tutmuş.

Bircanoğlu, “20 yaşına geldiğimde rehberlik yapıp kendi hayatımı kazanıyordum, hiç patron çocuğu gibi büyümedim, anlayacağınız” diyor ve hemen arkasından ince bir serzenişle ekliyor: “Emek vererek kazanmanın ne demek olduğunu öğrendim ama yaz tatillerimi hiç yaşayamadım. Babama kızmıyorum, çünkü o da babasından bu şekilde öğrenmiş.”

Bircanoğlu, bugün şirket çalışanlarından kurduğu kürek takımıyla Litvanya’da düzenlenen FISA World Rowing Masters Regatta 2008 Dünya Kürek Yarışması’nda ter döküyor. Litvanya’dan ödülle dönüp spordaki başarısını kanıtlayacak mı henüz bilmiyoruz, ama Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinin en hızlı büyüyen 500 teknoloji firması arasına soktuğu Bircom’la iş dünyasında emin adımlarla yürüdüğünü söyleyebiliyoruz.

Babası patron olan pek çok insandan farklı bir öykünüz var...
İnsanların hazıra konduğumu düşünmeleri hoşuma gidiyor. Belki öyle olmasını istediğim içindir, bilemiyorum. Ama bu konuma gelene kadar çok çalıştım. İlkokul yıllarında babamın cam atölyesi olan bir arkadaşının yanında çalışmaya başladım. Orada kolileri taşırdım, bardakları temizlerdim. Daha sonra St. Benoit Fransız Lisesi’nde okurken Kapalıçarşı’da satıcılık yapmaya başladım. Bircom’un hemen her ofisinde çalıştım. Sabahları saat 7’de ofisi açardım. Yerleri temizlemekten, işçilere çay dağıtmaya kadar her işi yaptım. 20 yaşına geldiğimde rehberlik yapıp kendi hayatımı kazanıyordum. Ben hiç patron çocuğu olarak büyümedim anlayacağınız.

Sözlerinizde bir serzeniş hissediliyor. Sizi küçük yaşlarda çalıştırmaya başladığı için babanıza kızıyor musunuz?
O zamanlar çok kızıyordum, yaptıklarını sorguluyordum da ama hiçbir zaman karşı çıkmadım. Şimdi anlıyorum, çünkü o da dedemden bu şekilde görmüş; o da küçük yaşlarda dedemin dokuma atölyesinde çıraklık yaparak başlamış çalışmaya. Bu nedenle beni de, babası onu nasıl yetiştirdiyse o şekilde yetiştirmiş.

Çocukluk yıllarınızdan içinizde ukde kalan şeyler oldu mu?
Babam ortaokul ve lise yıllarında ipin ucunu biraz kaçırdı, çünkü yorucu olmaya başlamıştı. Sabah 7’de yola çıkıp Kapalıçarşı’ya gidiyordum. Arkadaşlarım plaja gitme planları yaparken, bisiklete binerken ben çalışırdım.

Peki erken yaşta çalışmanın avantajları neler?
Paranın değerini küçük yaşta öğrendim. Ama yaz tatillerinin nasıl bir şey olduğunu öğrenemedim. Dolayısıyla arkadaşlarım çok rahat para harcarken ben bir kere daha düşünürdüm hep. Çünkü o an harcayacağım para için bir hafta çalışıyordum. Belki bu yüzden babamdan çok fazla harçlık isteyemedim hiç. Bunun dışında kendi ayaklarım üzerinde durmayı, her kademeden insanlarla iletişim kurmayı öğrendim.

Sizin de bir oğlunuz var. Babanızın size davrandığı gibi davranır mısınız ona?
Küçük yaşlarda çalışmaya başlamasını istemem. Ama benzemez dediğim taraflarım giderek babama benziyor. Henüz oğlum çok küçük ama 20 yaşına geldiğinde altında son model bir araba olmayacak.

‘Okul yıllarınızdayken kariyer planlarınız neydi? ‘Bir gün Bircom’un başına geçeceğim’ diye düşünüyor muydunuz?
Hiçbir zaman kariyer planı yapmadım. Sadece kendi işimi yapacağımı biliyordum; çünkü çevremde herkes kendi işinin patronuydu, ben zaten iş hayatının böyle bir şey olduğunu sanarak büyüdüm. Etrafımda bankada çalışan biri olmadı. Bu nedenle bir gün Bircom’un başına geçeceğimi biliyordum. Hatta ne yapmak istediğim de belliydi. Elektrik malzemeleri üretimi departmanını devralacaktım. Ama babam ben üniversiteye başladığım yıl, o bölümü sattı. Ben de telekomünikasyonla hiç ilgilenmiyordum, çünkü sektör çok küçüktü ve yeni açılımlar beklemiyordum.

Turizm sektörüne geçişiniz bu dönemde mi oldu?
Aslında hayır, yine üniversitedeyken Bircom’da bir bilgisayar departmanı kurup bilgisayar ürünleri satışını denedim. Ama babamla beraber iş yapamayacağımı anlayınca işi bırakıp turizm sektörüne geçtim.

Neden anlaşamadınız babanızla?
20’li yaşların başındaydım. O dönemlerde insan çok hızlı olduğunu ve her şeyi bildiğini sanır. Babamın ‘dur düşünelim, öyle yapmayalım, böyle yapalım’ şeklindeki yaklaşımlarını çok sıkıcı, yavaş ve zaman kaybettirici buldum ve en sonunda ayrıldım. Fransızcam vardı ve rehberlik yapabilirdim. Turizmde uzun yıllar çalıştım ve çok iyi paralar kazandım.

Peki, tekrar Bircom’a neden döndünüz?
1997’de motosiklet kazası geçirdim, aylarca yatmak zorunda kaldım. Tabii benim için rehberlik devri de bitti. Ayrıca tüm birikimim tedavi masraflarıma gitmişti, çünkü aileme yük olmamak için direniyordum. Ciddi ekonomik kriz yaşıyordum. O zaman yürümeden de para kazanacağım bir iş yapmalıyım diye düşündüm; 1999 senesinde babama gittim ve ben şirkette çalışmaya başlayacağım dedim.

Babanız da size, ‘Bu işlerde para yok, gül gibi mesleğin var’ demiş...
Evet, çünkü dediğim gibi rehberlik yaparken kendime yüksek standartlarda bir yaşam kurmuştum. Babam belki hayal kırıklığına uğrayacağımı düşündü, çünkü 1994’ten itibaren GSM, sonrasında internet geldi ve telekomünikasyon sektörü hızla büyümeye başladı ama babam ve ekibi bu yenilikleri takip etmek konusunda biraz geride kaldı. Babam için çok gelir getiren bir sektör değildi telekomünikasyon. Ben de ‘Sen bana bırak ve mümkünse de uğrama şirkete’ dedim. Neticede ben şirketi hayal ettiğim noktaya taşımayı koymuştum aklıma.

Peki, babanızla yeniden bir anlaşmazlık yaşamaktan korkmadınız mı?
Babam çok anlayışlı yaklaşsa da zor geçti ilk yıllar. Ben tarz olarak her şeyi hızlı yapan biriyim. Bu nedenle arada babamı kırmış olabilirim ama neticede babamın işe devam etmediği bir noktaya ulaştık. Şimdi Bodrum’da tatil yapıyor. Babam çok hızlı ve çalışkan biridir. Çok kısa beraber çalıştık, uyuşamadığımız taraflar oldu tabii. Benim için risk olmayan bir durum, onun için büyük riskti ve huzursuz oluyordu. Bu nedenle sürekli babamı ikna etmekle uğraşıyordum. Ama Bircom son beş yılda özellikle çok büyüdü ve her şeyi yapabileceğimize inandık.

Siz nasıl bir yöneticisiniz?
Biraz yorucu bir adamım. Ne istediğini çok net biliyorum ve doğru şekilde yapılmaması beni bazen sıkıcı yapabiliyor. Çok hızlı ve tez canlı, sonuç odaklı biriyim ve hızlı sonuç isterim. Bir işi iyi yapamıyorsam hiç yapmam. Yavaş insana tahammül edemem. Ama agresif biri değilimdir. Babam ‘Herkes kendine yakıştığı gibi davranır’ derdi. Kimseye bakmayacaksınız, sen nasıl davranmak istiyorsan öyle davranacaksın. Ben de öyle yapıyorum.

Eleştirdiğiniz yönleriniz var mı?
Dağınığım. Çok fazla durup düşünmem, makro seviyede kendimi eleştirmem. İşleri bir an önce bitirmek isterim. Bitiremediğim zaman da öğle yemeği yemeyip çalışarak bir nevi cezalandırırım kendimi.

Çok fazla hobiniz var... Nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Başarının çok çalışmaktan değil, verimli çalışmaktan geçtiğini düşünüyorum. Hayatının çok büyük kısmını çalışarak geçiren yöneticilerden değilim. Üniversite yıllarından edindiğim hobilerim var, onlara devam etmeye çalışıyorum. Motora binerim, fotoğrafla ilgilenirim, kürek çekerim, eşimle beraber dalarız. Hobilere zaman ayırmak için zamanı iyi yönetmeniz gerekiyor. Ben bu sabah 6.30’da kürek çektim örneğin. Hobilerimi hak edecek kadar çalışıyorum, yani kendimi bu uğraşlarla ödülleniyorum.

Hobileriniz şirkette çalışanlar arasında da yayılmış. Bircom’un bir kürek takımı var ve yarışlara da katılıyor sanırım...
Evet, Litvanya’da düzenlenecek Dünya Kürek Şampiyonası’nda olacağız bu yazı yayınlandığı gün. Herkes çok isteyerek yapıyor ve başarılı bir takımız.

Peki, şirket içinde kurulmuş bu tür takımlar çalışanların verimliliğini nasıl etkiliyor?
İş dışında başka paylaşımlarımızın olması önemli. Öncelikle ekip ruhu oluştu, şirkete bağlılık arttı. Bir de çalışanların renkli kişiliklerini ortaya koyma fırsatı sunuyor bu tür çalışmalar. Şimdi, kürek takımımızın kışın antrenman yapması için şirket içinde bir spor salonu açıyoruz. Yakında bir de müzik grubu kuracağız. Ben de şimdi davul ve piyano çalmayı öğreniyorum.

insankaynaklari.com

Yerleşim : Belçika / Limburg  |  Meslek : İthalat / İhracat
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.01 saniye.
10:37:15, 18 Mayıs 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım