Bir Fikri Olana 30 Milyon Dolarlık Fondan Destek - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Bir Fikri Olana 30 Milyon Dolarlık Fondan Destek


akinselcuk
Editör

Toplam 5590 yazı
01/09/2009 :  14:46:56   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Bir fikri olana 30 milyon dolarlık fondan destek

Can Paker, Ahmet Aykaç ve Mehtap Özkan tarafından kurulan Goldenhorn Ventures, iyi bir fikri olup para bulamayan girişimcilere destek verecek. Dünyada değişim yaratacak fikirleri seçerek piyasa değeri yaratabilecek hale getirip olgunlaştırdıktan sonra satacak olan fonda şimdilik 30 milyon dolar var. 420 proje arasından üçünü seçen fon bu projelere yatırım yapmaya başladı.

Ahmet Aykaç, Fransa'da yönetim okulu kurmuş, sahibi olmuş ve satmış bir profesör. Halen Avrupa'nın büyük firmalarına yönetim danışmanlığı yapıyor. Fransa'da yaşıyor, ancak son yıllarda Sabancı Üniversitesi ve Güler Sabancı'ya danışmanlık yapıyor.
Can Paker, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Başkanı olarak kamuoyunda "cesur ve aykırı" fikirleriyle tanınan bir yönetici. Henkel'de uzun yıllar genel müdürlük yapan Paker, şimdi Sabancı Holding'de Güler Sabancı'nın danışmanlarından.
Mehtap Özkan, öğrenim için gittiği ABD'de Silikon Vadisi'nin genç girişimcilerinden biri olmuş. Dört şirket kurmuş, üçünü satmış, Microsoft'un önemli yöneticileri arasına da giren bir Türk...
Bu üç farklı ismi biraraya getiren ise Türkiye'de ilginç fikirleri olan ama parasızlık nedeniyle bunları piyasada bir ürüne dönüştüremeyen genç girişimciler. Bu isimlerin kurduğu Goldenhorn Venture artık Türkiye'deki dünyayı değiştirecek fikir sahibi gençlere imkan sağlayacak. Böylece dünyada 100 milyar dolarları bulan risk sermayesi Türkiye'de kavramdan gerçeğe dönüşecek.

Goldenhorn Venture'un kuruluş fikri nereden çıktı?
Can Paker: Sabancı Üniversitesi geçen yıl herhangi bir alanda "iş fikri" olanlara destek vermek üzere Inovent Türkiye'yi kurdu. Şirket daha sonra üniversiteden çıkıp Türkiye'ye yayılmaya karar verdi. Muazzam projeler ortaya çıktı. Bu projeleri nasıl formüle edeceğiz dedik ve Goldenhorn Venture fonlama şirketini kurduk.

Venture capital yani risk sermayesi dünyada bilinen bir model. Modeli Türkiye'ye uyarlıyoruz dediniz. Ne anlama geliyor bu?
Ahmet Aykaç: Venture capital dünyası, her yerde değişen iktisadi şartlarla değişiyor. Türkiye'ye özgü koşullarda da değişiyor. Risk sermayesinin şimdiye kadar ABD ve Avrupa'da olan modeli geçerliliğini yitiriyor. Paranın çok kısıtlı olduğu bir dünyada ortaya çıkmış bir venture capital yapısının, paranın çok fikrin az olduğu bir dünyadaki döneme uydurulması lazım. Onu yapamıyorlar.

Uygulanan model artık işlemiyor yani...
A.A: İnanılmaz bürokratik, sırf kapitale dönüşü maksimize etmeye çalışan yaklaşım. Tamamen finansal bir yaklaşım. Halbuki paranın bol olduğu bir dünyada fikri en iyi kullanacak şekle sokmak lazım. Dolayısıyla batı dünyasının kendi içinde yapması gereken birşeyler var. Onları buraya ithal etmeden yeni dünyada neler olması lazım bunu bulmak lazım. Bir de Türkiye'nin yerel şartları var, teşvik, kültür, hukuk yapısı, kontratla itimat arasındaki nisbi gücün gerektirdiği bir takım farklar var.
C.P: İlginç birşey var. Normal olarak bir şablon vardır, bir firma nedir diye. Bu işte ise hiçbir şablon yok. Her fikir ayrı bir firma organizasyonu, ayrı bir strateji demek. Her proje kendine özgü yönetim isteyen, organizasyon isteyen, cesur adımlar isteyen bir şey.

Türkiye'de çok fikir var mı peki...
C.P: Ben de çok hayretle karışladım. Türkiye'de hiç tahmin etmediğim fikirler var.
A.A: Türkiye'de çok ilginç fikirler var. İşin ilginç tarafı Can'la beraber üniversitede Inovent'i kurmayı zorlarken kimseyi inandıramamıştık buna.

C.P: Ahmet tevazuu gösteriyor. Beni de inandırmak zorunda kaldı. Benim avantajım ilk inanan olmak.
A.A: Inovent'le yaşadık. Türkiye'de birikmiş, bir çıkış yolu bulamayan su biriktisi gibi bir sürü fikir vardı. Teşbihte hata olmaz sivilce gibi. Sivilceyi patlattığınızdaki gibi bir sürü fikir çıkmaya başladı. Ama bu çok şirket çıkar anlamına gelmez. Çıkmamasının sebebi de fikirlerin kötü olduğundan değil, bu insanların ellerinden tutup yöneticilik değil de ağabeylik yapılmamasından. Her halde Can ile benim avantajım o ağabey rolünü oynayabilmek.

Gençler nasıl davranıyor?
A.A: Gençlerde hala bir çekingenlik var. Fikrine güveniyor ama kendi kendine vurup, girerim, kırarım da yok. Biz de o gri saçların verdiği bir rahatlık oluyor.
C.P: Biz çoğunlukla Türkiye'den projeler aldık. Fakat yurtdışında da projelerimiz var. Ama Türklerin geliştirdiği. ABD'den iki proje var. Hayretler içinde gördüm. ABD'li şirket 7 senedir de çalışıyor, ne yönetim biliyor, ne strateji biliyor, korkak.

Nisan'da konferans var...
C.P: Mesela nisan ayında bir konferans yapacağız. Venture capital nasıl olmalı, diye. Uluslararası, dünyaya yönelik olacak. IFC gibi Avrupa'nın ve ABD'nin en büyük yatırımcı ve örgütleri katılacak.

Bu proje ne zaman oluştu. Üçünüzün yolu nasıl kesişti?
C.P: Biz Inovent'ten sonra böyle bir fon kurmak için projeler oluşturuyorduk. Mehtap'la karşılaştık.
Mehtap Özkan: Bu proje benim 6 senedir kafamdaydı. Türkiye'de nasıl girişim sermayesi olur. Yöntem nedir, araştırıyordum. Bu süre olgunlaştırmakla geçti. ABD'den para bulabilir miyim dedim. Buldum. Atladım geldim. Can ve Ahmet beyler de Sabancı Üniversitesi'nde gelişecek işleri bulup büyütmek için üniversiteleri gezerlerken bir sürü ticarileşmesi gereken ancak para bulamayan fikir olduğunu görmüş. Bunun üzerine bu işi yapalım, girişim sermayesi kuralım diyorlar. Onlar düşünürken ben de kendi içimde para getirip takım kurmaya çalışıyordum. Sinerjik bir bağlantı kurduk.

İlk etapta kaç şirket ya da fikir sahibi ile görüştünüz? Siz mi çağırdınız onlar mı geldi?
M.Ö: İlk etapta 420'ye yakın şirkete baktık. Onlar da geldi, biz de kapı kapı dolaştık. Bazılarını kimse bilmiyordu. Teknoparkların kapılarını çaldık. Konferanslarda konuştuk, kulaktan kulağa yayıldı. Ama mutlaka başvuranlarla görüştük. Her fikre dünyayı değiştirecek bir özelliği var mı, doğru iş modeli yapabilir miyiz diye baktık. Ancak 7-8 tanesi ile uğraşabildik. Yatırım yaptığımız ise 2 şirket var. Üçüncüsü yolda. Dördüncüsü için de uğraşıyoruz bir ay içinde. 5 aydır inceliyoruz 4 yatırım doğru bir denge değil gibi görünüyor ama biz 2.5 yıldır bunu gerçekleştirmiş sayılırız.
A.A: Her fikir sahibi ile görüşmemiz önemli. Konuştukça farklı noktalara gidebiliyorsunuz. Bu da çok emek ve vakit isteyen bir şey.

Hangi şirketlere yatırım yapmaya karar verdiniz?
M.Ö: Projelerden bazıları internet işinde. Çünkü bu firmalarla çok çabuk ürün geliştirebiliyorsunuz. Bariyerler çok düşük. Fikriniz varsa geliştireceğiniz sistemler ucuz. Şu anda yogurt isimli bir projeye yatırım yapıyoruz. Sanal dünya üzerine. Mesela bir stilistsiniz. Gerçekten bir iş haline dönüştürmeniz için ciddi paralara, başka şeylere ihtiyacınız var. Oysa sanal dünyada hemen ortaya çıkabiliyorsunuz. Bu projemiz sanal bir ekonomi yaratıyor. O ekonominin örneği test etmek amacımız. Üç boyutlu bir site olacak. İnteraktif, gerçeğe yakın. Alışveriş için Amazon'a gidemiyorsunuz. Yoğurtistan, yogurtworld'de gidebileceksiniz. Türkiye kaynaklı ama yurtdışına açık bir proje bu. Zaten bizim amacımız da Türklerin fikirlerini yurtdışına açmak. Nisanda başlayacak. Artık inovasyon da globalleşti. Bilgi her yerde. Neden azgelişmiş ülkeden de fikir çıkmasın ki.

Mutlaka bilişim sektöründe olması mı gerekli?
M.Ö: Sadece bilişim değil her türlü sektörle ilgileniyoruz. Bir diğeri nanotek. Bu proje doğal bildiğimiz tüm materyalleri teknoloji ile bambaşka noktalara ***ürüyor.

Sadece İstanbul'dan mı fikirler geliyor?
M:Ö: Anadolu'dan da var ama kültür meselesi, bunu oturtmamız lazım. Biz piyasada uzun dönemde olacağız. Yeni fonlarımızla olacağız.
A:A: Biz girişim sermayesinin eko sistemini oluşturmak için varız. Bu sayede daha büyük fikirler gelişecek.

Bu tür sermayelerle desteklenen ünlü şirketlerden örnek verir misiniz?
M:Ö: Google, facebook, ebay, yahoo bundan doğdu. Hürmet etmekle oluyor.

Türkiye'nin bu konuda şansı var mı?
M.Ö: Türkiye girişim sermayesi veren fonların radarında. Genç nüfusu, coğrafi konumu itibariyle önümüzdeki yıllarda çok fazla para gelecek. Sadece teknoloji değil tüm alanlara açık. Örneğin sağlık sektörü.

Silikon Vadisi'nin geleceği ne olacak?
M.Ö: Silikon Vadisi yatırımcıları dünyanın her yerinden inovasyon geleceğini gördüler. Vietnam'a, Kore'ye, Çin'e, Rusya'ya gitmeye başladılar. Doğu Avrupa'yı araştırıyorlar. Yani yeni fikirlerin sadece Silikon Vadisi'nden çıkmayacağını görüyorlar. İnternet çok şey değiştirdi. Bu Türkiye'yi de etkileyecek. Artık ister Bağcılar'da oturun ister Los Angeles'ta aynı şansa sahipsiziniz.

Ne kadarlık bir fon toplandı? Şirketin geleceğine ilişkin neler düşünüyorsunuz? Fon toplarken ikna etmekte zorluk çektiniz mi? Bu şirketler batarsa ne olacak?
Can Paker: Büyük bölümünü yaşancı fonların oluşturduğu bir fon bu. Türkiye'den de ünlü isimler var. 30 milyon dolara yakın bir kaynağımız oldu. İkinci ve üçüncü fonlar gelecek. Üçüncü fon daha büyük olacak ve borsaya açacağız.
M:Ö: Fona ortak olmak konusunda ilk başta biraz sorun oldu. Daha sonra ise görüştüğümüz şirketleri tanıştırdığımızda ikna oldular. Biz stratejik önemi olan şirketlere yatırım yapıyoruz. Ve yatırım yaptıktan sonra elimizi üzerlerinden çekmiyoruz. Ortak oluyoruz. Bir kaç başarı hikayesi çıktığında farklı olacak. Para verip arkanızı dönerseniz o şirket batar. Şirketler iki sene içinde kriz yaşıyor. Doğru iş ortakları doğru stratejiler bu nedenle önemli.

Ahmet Aykaç: Fikri olan yardımı aldı mı fulleyip gidecek
Avrupa girişimin ne olduğunun farkında değil. Şirketi al-büyüt-sat yapılır şey değil. Babadan çocuğa geçer şirket dediğin, evladiyeliktir. Ben Fransa'da oturuyorum. Kimse girişimci olmak istemiyor. Kanunlar da girişimci olmaya karşı. Türkiye'de herkes işini kurmak peşinde. Burası dinamik, fikri olan biraz yardımı yakaladı mı fulleyip gidecek.

Mehtap Özkan: Fikrin çalınması eski günlerde kaldı
ABD'de sıfırdan yaratabilmek mümkün. Fikri olanın önü açık. Hızlı para bulabiliyorsunuz. Hatta ürün ortada yokken bile sermaye bulmak mümkün. Biz de bu kültürü getiriyoruz. Girişimciler gelsin tartışalım diyoruz. Birbirleriyle tanıştırıyoruz. Fikrin çalınması diye birşey de artık geçerli değil. Bir fikir sadece bir başlangıç.

Can Paker: Doğru projeye doğru yönetimi sağlıyoruz
İşimiz para yatıranların parasını iyi değerlendirip seçtiğimiz projeyi belli bir olgunluğa getirip satmak. Venture capital'ın anlamı bu. Para yatıranlara karşı güvenilir olmak lazım. Proje sahipleri çok parlak insanlar ama hiçbiri yönetimi bilmiyor. Biz o köprüyü de kuruyoruz. Hem firmaları parayla buluşturuyoruz, hem de yönetim konusunda yardımcı oluyoruz.



Röportaj : Jale Özgentürk
tamnland.com

Yerleşim : Türkiye / Türkiye  |  Meslek : Diğer
tanzerol
Yeni Üye

Toplam 62 yazı
01/09/2009 :  14:55:06  Alıntı
Nisan kadar bekleyecek miyiz ? Bu fikirlerimiz nereye nereye nasıl müracat edeceğiz ?

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Yöneticilik
dijitalyasam
Üye

Toplam 164 yazı
02/09/2009 :  01:11:01 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - akinselcuk
Dünyada değişim yaratacak fikirleri seçerek piyasa değeri yaratabilecek hale getirip olgunlaştırdıktan sonra satacak olan fonda şimdilik 30 milyon dolar var. 420 proje arasından üçünü seçen fon bu projelere yatırım yapmaya başladı.


Yatırım yaptıkları Projeleri daha önce inceledim. Bana söylermisiniz Yatırım yaptıkları projelerin hangisi Dünya da değişim yaratacak proje. Daha önce bu röpörtajı bir haber sitesinde izledim. Mehtap hanım biz dünyayı değiştirecek proje arıyoruz diyor, ama dedikleri yönde hareket etmiyorlar.

Bu kurumu ciddi bir kurum olarak görmüyorum. Daha önce kendilerine iki kere proje sunumu yaptım hemde onların dedikleri gibi dünya da değişim yaratacak projelerdi. Ancak hiçbir geri dönüş olmadı. Projemizin akıbeti belli değil. Ciddi bir kurum, Onları ciddiye alıp ta proje sunumu yapmış bir kuruma yada kişiye her hangi bir şekilde geri dönüş yapması gerekmez mi sizce? Bakın bu çok önemli. Proje internet ortamından teslim ediliyor. Ondan sonra herhangi bir cevap yok. Web sitelerinde birtane bile telefon numarası yok. Projemiz ne durumda? muhatap kim? Acaba Proje kopyalanırmı? Tamamen muallakta.

Yatırım yaptıkları projeleri lütfen inceleyin derim. Hangisi dünyayı değiştirecek proje bana cevap verin.

Saygılarımla;

Yerleşim : Türkiye / Bursa  |  Meslek : Yöneticilik
akinselcuk
Editör

Toplam 5590 yazı
02/09/2009 :  01:30:43 Yazarın websitesine git Website   Alıntı


Hocam ülkenmizdeki, bizim aklımızdan çıkmamış sistemlerin tümü tabiri caizse çakmadır. Hiç bir çakma şey aslının yaptığını yapamaz.

Size vereceğim yegane cevap budur.

Projelerinizi başkalarına ancak yapamayacaklarından eminseniz anlatın derim.

O zaman bu yazıyı buraya neden koydun derseniz ben koymasam başkası koyacaktı da ondan derim.

Bol kazançlı ve aklın herşeyin üzerinde olduğu bir ortamda yaşam dilerim . . . .
tamnland.com

Yerleşim : Türkiye / Türkiye  |  Meslek : Diğer
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
02/09/2009 :  05:30:31  Alıntı
Arkadaşlar elden gelen öğün olmaz oda zamanında bulunmaz demişler,şimdi biz çöldeyiz,su yok.... serap görüyoruz ,su sanıp gidiyoruz ama hep hayal kırıklığı,bence bu yüzyıl da organize olan hızlı toplumlar diğerlerini ezecek geçecek,ama bu böyle şirketlerle değil,bir araya gelen girişimcilerin oluşturduğu bir nevi ticari klan yada şirket evlilikleri ile olacak,ayrıca bu şirketler çok uluslu da olabilir,ilerde tabii...

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
mould
Üye

Toplam 173 yazı
02/09/2009 :  05:49:51  Alıntı
Bu konulara artık girmeyeyim ve yazmayayım diyorum ama yapamıyorum. Vaktiniz varsa okursunuz. Bu yazıda Venture Capital (VC) ve diğer fon türlerinin açılarını , bakışlarını, fırsatçılıklarını yazmaya çalışacağım.

Öncelikle konuyu saptırmak diye algılamayın gerekli olduğu için yazıyorum "illimünati" diye birşeyden haberiniz varmı?. Olanaklarından, yaptıklarından, yapabildiklerinden. Bu çok büyük bir grup ve dünya finans ve medyası tekelinde. Yukarıda bahsedilen fonlar onların fonları. Ve onlardan olmayan kimse büyük bir atılım yapamaz. Medyayla, finansla ve devletle karşınıza çıkarlar. Yani dünyanın en iyi fikrini bulmuş olsanız gerçekleştiremezsiniz bile. Yada gerçekleştirme yolunda erir gidersiniz.

Konumuza dönersek Venture Capital kısaca girişim sermayesi demek. Ama sizi korumak şöyle dursun kendi alt yapı bağlantılarıyla fikrinizi başka yerlerde değerlendirme yoluna giden, güzel birşey bulup hemen trilyoner olma (maalesef Türk insanının yapısında bu var) hayalleri kuran insanımızın fikirlerini alarak (yada bu fikirden yola çıkarak diyelim) bunu başka yapılarda değerlendiren bir kurum.

Bu kurumun alt yapılarında yukarıdaki tarzda şirketler var. Ünvanları olan kişilerin oluşturduğu bu tarz şirketler aslında en büyük girişimcilik tehdidi. Bu tarz şirketler ve her yıl başka başka kişi yada grupların yaptığı "Fikir yarışmaları". Bu yarışmaları yapanlarda medyaca "kabul görmüş" kurum, kuruluş veya kişiler. 1996 dan beri çok sıkı takip ederim. Her yıl ülkemizde bir sürü kurum "fikir yarışması" yapar ama 3 yıl üstüste tekrarlananını görmedim. Neden acaba hiç düşündünüzmü?

Bu tarz alt şirketler bütün dünyada fikirleri topluyor.Yukarıdaki örnek şirkette 600 fikrş değerlendirip 4 tanesine VC verdiklerini söylüyorlar. VC verdikleri şirketlerin çoğu Amerikada yerleşik insanların ortaya koyduğu siteler. Bu tarzda sayamayacağım kadar çok alt şirket ve kuruluş var ülkemizde. Söylenen siteleri incelediğinizde pekçoğunun bırakın küresel liderler olmayı 1 sene sonra siteleri bile kapanacaktır. Bu kandırmacanın bir parçası.

Kalan 594 fikir nerede dersiniz. Sadece 1 firmada bu kadar fikir toplamış . Birde şu "fikir yarışmaları" var tabi. Fikrini getir beğenirsek ilk 3 e para verelim gibi. verdikleri paralarda 20-30000 USD yi geçmez. (isterseniz bana yazın size pekçoğunun ismini vereyim)

Gelelim çalışmasına; İyi fikirler hersene bu tarz yarışmalar ve alt şirketlerce toplanır. Toplanan fikirler önce her ülke yada birkaç ülkenin bir arada olduğu "masa"larda değerlendirilirler. Kendi kategorilerine göre tasnif edilip üstlerine yani anakara masalarına gönderilirler. bunlarda ingilteredeki merkezde değerlendirilir.

Değerlendirmenin sonucunda çok iyi bulunan fikirler gene bunların imalatçı olan alt şirketlerine yaptırılır. Birsüre sonra piyasaya çıkar. Sizde dersinizki ben bunu bulmuştum. Ama yarışmada derceye bile girememiştim. Yada falanca firma değerlemeye gerek görmemişti.
Hep duymuyormusunuz ülkemizde bir buluşunu devlete kabul ettiremeyen biri gidip Amerikada o işi yapmış ve çok başarılı olmuş. Devlet organlarının tamamen innovasyonun karşısında olmasınında sebebi budur.Yukarıda bahsettiğim illimünati'yi araştırmanızı tavsiye ediyorum. Devletin ne kadar bunların istediği yönde at oynattığını, başka bir deyişle istemedikleri yönde kimsenin bir şey yapmasına devletin müsaade etmediğini. Araştırırsanız anlayacaksınız.

Peki bunu yıkabilen yokmu? yok..

Ama durun, hemen yılmak yok. Buluş üzerine çalışmanın 1. prensibi sorunlara çare aramaktır diye biliyorum. Bu sorununda bir çaresi var. Aklıma gelenleri yapabilirsem, onlara rağmen herkesi girişimci yapabileceğim bir çözüm var ve üzerinde çalışıyorum. İnşallah bitirip hayata geçirebilirsem ilk burada duyuracağım.

Son söz; İyi bir fikriniz varsa, iyi saklayın. VC şirketlerinden, devletten, ve fikir yarışmalarından uzak durun. Fikriniz sizde kaldığı sürece güvendedir. Sonra fikrinizi bir Amerikan, Hindistan veya Kore firmasının yaptığını görürseniz üzülürsünüz.

(saat sabah 5.48 olduğu için hatalarım varsa özür dilerim.)

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Yöneticilik
dijitalyasam
Üye

Toplam 164 yazı
02/09/2009 :  13:22:20 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Sayın A. Kadir Çaylı;

Süpersiniz. Anlatmak istediğim buydu ve siz olaya daha bilinçli yaklaşarak açıklık getirdiniz. Arkadaşlarımızın bu tehlikeyi görmelerinde fayda var. Bir de merak ettiğim bir kurum daha var, ODTÜ Teknokent. Bu kurumda VC üzerine bir dernek kurdu ve proje topluyor. Acaba Bunlarda da aynı olay söz konusumudur?

Saygılarımla;


Yerleşim : Türkiye / Bursa  |  Meslek : Yöneticilik
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
02/09/2009 :  23:30:05  Alıntı
SÖYLEDİĞİN SIRRIN KÖLESİ ,SÖYLEMEDİĞİN SIRRIN EFENDİSİ OLURSUN....yanılmıyorsan Hz .Ömer söylemiş..Kayserili kardeşlerimizin bir sürü fikri bunlara beş basar,ama bu tür oluşumlar koop,yada ancak çok ortaklı şirketlerle,kendi öz milli sermaye ile olabilir ancak,ama her kesimden çok suistimal edildiği için insanımız çok çekingen bakıyor meseleye haklı olarak,en son Türkcell in böyle bir genç girişimciler için bir yarışması vardı,ama dediğim gibi bu işler hız ve kararlılık ister,siz derdinizi anlatana kadar atı alan üsküdarı geçer...Farklı mali ve hukuksal zemine oturtulmuş bir açılım lazım,ayrıca Türkiye gibi bir ülkede yetersiz sermaye yüzünden bir çok hikaye başlamadan bitiyor,bunun en başrılı olanı son zamanda G.M.Y.O kları...Büyük inşaat ve ticari projelerde mortget sistemininTürkiye ye gelmesinde uygulanmıştır yakın zamanda,ama ne kadar rantıbıl olduğu tartışılır..

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
mould
Üye

Toplam 173 yazı
03/09/2009 :  04:19:26  Alıntı
Sayın mettin ,

Türkcell' in yarışmaları epey bilinir. Türkcell proje avcısı bir grup işbitirici arkadaşı bu işler için Proje geliştirme uzmanı olarak istihdam eder. Gelen projelerin hepsini kayda alan bu arkadaşlar, içlerinde çok iyi olan projeler varsa bunları gelen proje sahiplerinden alıp. genelde " bu zaten şu anda yapılmakta olan bir proje" geç düşünmüşsünüz" demektedir. Eğer sağlam bir şekilde Fikir ve sanat eserleri kanununa göre tasdiği yapılmış bir proje ise o zaman bu yarışmalarda dereceye girmiş gibi yaparak onları 3-5 kuruşla ödüllendirmektedir. Tasdiği sadece noter vs. den yapanlarsa ne yapalım zaten türkcell yapıyormuş diyerek güzelce avuçlarını yalamaktadırlar. Örneğini gördüğüm için söylüyorum. Bu proje uzmanlarının kotaları olduğunu ve kotasını (duyduğum kadarıyla aylık 4 yeni proje) dolduramayanların başka kademelerde göreve sürgün gittiğini duyduğumu hatırlıyorum.

Sayın digitalyasam,
ODTÜ teknokentlerinde ise durum biraz daha farklı biraz daha yumuşak. Bu Teknokentler genellikle Bilimadamlarımız tarafından desteklenmekte. Bilimadamlarımızın bir kısmının yukarıda bahsettiğim oluşuma dahil oldukları bir gerçek, ne varki teknokentleri Türk bilimadamları sadece üniversitelerde ders veren hocalar sınıfından çıkarak bilimadamı kimliğini yeniden aradıkları yerler olarak düşünüyorum. Bu arada fikir toplama işinden vazgeçmiyorlar. Bu fikirler aynı basamaklardan geçiyorlar tabiki. Neden MİT te bu kadar Türk bilimadamı var sanıyorsunuz.

Özetle: Biz Türkler sahidende tüketici toplum olmanın kıyısında bir ülkenin adamları olarak daha üstümüzdeki G-8 ülkelerinin uzmanlaşmış ve atgözlüğü takmış kişilerinden daha farklı gözlemleyebiliyor ve onların aklına gelmeyeni bulabiliyoruz. Altımızdaki gelişmekte olan ülkelerden çok daha yüksek bir kültüre sahibiz. Bu yüzden bizim neslimiz ya bu ülkeyi yukarıda bahsettiğim oluşumlardan kurtaracak yada siyaset yüzünden tamamen onlara teslim edecek nesildir. Çocuklarımız için ve ülkemiz için birşeyler -hemde büyük birşeyler- yapmanın zamanıdır diye düşünüyorum.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Yöneticilik
dijitalyasam
Üye

Toplam 164 yazı
03/09/2009 :  14:14:54 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Moult;

Bencede Çocuklarımız için ve ülkemiz için birşeyler yapmanın zamanı. Ama şu an herkesin yaptığı gibi konuşmaktan başk birşey yapamıyoruz. O halde ne yapmalıyız? Ve ne yapılması gerekiyorsa yapalım sadece yazmakla, konuşmakla, tartışmakla bir sonuca varılmıyor. Birşeyler yapmak lazım, Varsa düşündüğünüz birşeyler yapalım beraber.

Yoksa böyle devam ederse facebooklarda, arkadaş arama sitelerinde, hay huy sitelerinde, birbirleri ile amaçsız ve faydasız paylaşımlarda bulunan, luzumsuz arayışlarda olan ve televizyon programlarında kaybolan gençliğin geleceği pek olmayacak diye düşünüyorum. Böyle bir nüfusa sahip bir ülkenin de pek fazla geleceği olmaz. Bunların arasından sıyrılıpta birşeyler yapmak isteyenin de önüne koca koca setler örülüyor. Amaçlar belli.

Bu bilinç doğrultusunda bizim neslimiz Ülkemizi her türlü kötü amaçlı oluşumdan kurtaracak nesil olmalı.

Saygılarımla,

Yerleşim : Türkiye / Bursa  |  Meslek : Yöneticilik
mould
Üye

Toplam 173 yazı
03/09/2009 :  21:01:19  Alıntı
sevgili dijitalyasam

Ben tam olarak pek hatırlamıyorum ama yaşlaşık 2-3 yldır bu siteye üyeyim ama yazı sayıma bakarsan konunun benim düşüncelerimden ne kadar aykırı gittiğini düşündüğümü anlarsın.

Birşeyler olacak elbette. Projeler üretiyorum sürekli bu yapıyı nasıl kırabilirim diye.

Bu ve benzer bütün sitelerde üyeyim. Hepsini düzenli olarak izliyorum. Ve maalesef halkımızı hala aklım almıyor. İki dakikada düzgün bir siteyi alıp hemen "sinekten yağ çıkarma" sitesine dönüştürmeyi başarıyoruz. Anormal karşılamıyorum aslında. Birisi birşeyi üretmiş, alakalı alakasız heryerde bunun reklamını yaparak biraz daha işlerini geliştirmeyi umuyor.

Yapılacak şeyi projeye dönüştürmeye çalışıyorum. Az kaldı. ve gerçekten bildiklerimi ve fikirlerimi sadece bu sayfada arzettim.(sitede bile sadece bu sayfada)

Bir oluşum yapmamız ama akıllı bir oluşum yapmamız gerekli.
özelde daha iyi paylaşımlar yapabileceğimizi düşünüyorum. Proje tamamlanmadan ortaya çıkartamam.(inanın sistem o kadar hızlı bu tarz oluşumlara önlem alıyor.Paranoya sanmayın ) Ama bu arada özelde paylaşmakta bir sakınca yok. Bu aralar günde en az 2 saatimi bu projeye ayırıyorum. Sizinde fikirlerinizi almak isterim. msn adresinizi özelime bırakırsanız birşeyler yapma fikrimize daha hızlı ulaşabiliriz.


Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Yöneticilik
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
04/09/2009 :  06:41:17  Alıntı
Arkadaşlar 7 yaşında idim tarımı hayvancılığı ıslah ediyorlardı ,esnaf odları bir bakkalın yanına bir bakkal daha açılmaması için çalışma yapıyorlardı,üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin denizciliği geliştirilecekti,yaşım kırk oldu hala aynı çalışmalar yapılıyor,bence burda yeni ye bile ihtiyaç yok ,elimizdekileri geliştirecez derken teşvikleri ,sağa sola peş keş çektiklerimizi öyle 500 kişiye değilde,devlet kooplara,emekli olanların ikramiyeleri ile bir çok ortaklı şirkete çevirebilseydi aynı anda tüm illerde,belki bu gün eti dünyadan 5 kat fazla fiyata tüketmezdik hemde bir sürü insana istihdam yaratırdık,Türkiye nin 3 büyük sorunu var,doğudan kaynaklanan HIZLI NUFUS ARTIŞI artışı,KİRLİ SİYASET,ORGANİZE olamama,zamanı kullanır bunlarından hakkından gelirsek inanın hayal edemeyeceğimiz yerlere geliriz ,hep beraber,ama hala devletten ondan bundan bir şey bekliyorsak ,daha çokkkk bekleriz..

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
aytekin47
Yeni Üye

Toplam 1 yazı
24/09/2009 :  11:50:45  Alıntı
arkadaşlar selam ben mardin midyattan aytekin özkan ben türkiyeden en iyi işin tarım ve hayvancılık olduğunu düşünüyorum tarım ve hayvancılığıda türkiyemizde öldürdüler dışabağımlı hale getirdiler benim bir çiftlik projem var kafamda dünyaya ibret olacak bir proje kendimi geliştirmeyi çok seven biriyim ama maddi durumun iyi olmadığı için bir çok düşüncem ve fikirlerimn boşa gidiyor canımız türkiyeyi dışarya bağımlı hale getirdiler
menekşe müzik market

Yerleşim : Türkiye / Mardin  |  Meslek : Diğer
akinselcuk
Editör

Toplam 5590 yazı
24/09/2009 :  12:19:47 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Dejavu !!
tamnland.com

Yerleşim : Türkiye / Türkiye  |  Meslek : Diğer
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

6.55 saniye.
00:01:20, 5 Mayıs 2024, Pazar

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım