Gayrimenkul Sektörü Ve Kurumsallaşma - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Gayrimenkul Sektörü Ve Kurumsallaşma


akinselcuk
Editör

Toplam 5590 yazı
25/08/2009 :  22:02:39   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Kurumsallaşma, kuruluşların devamlılığı sağlanarak geleceği yönetmektir. Ülkemizin kalkınmasında en önemli yapı taşlarından biri olan gayrimenkul sektörü özellikle kurumsallaşma açısından oldukça başarısız bir geçmişe sahiptir. Ülkemizdeki gayrimenkul kuruluşlarının hiçbiri 4. nesle geçememiştir. Bunun çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Bu sebeplerden bazıları şöyledir;

Ülkedeki ekonomik krizler,
Aile büyüklerinin basiretsizliği,
Yeni neslin işi sevmemesi ve işin başına geçmemesi,
Geleceği yönetememek,
Planlamanın yapılması,
Anayasalarının hazırlanmaması,
Kurumsallaşamama,
Finansın yönetilememesi vb.
Gayrimenkul sektörü yukarıdaki maddelerin en başından da görülebileceği gibi bağımsız bir sektör değildir. Ülkedeki en ufak krizlerden direkt olarak etkilenen ve en fazla kayba uğrayan sektörlerden biridir. Bu sebepten dolayı gayrimenkul sektöründeki kuruluşların başarısı ya da başarısızlığı aslında ülkenin ekonomik başarısıyla aynı paraleldedir.

Gayrimenkul sektörüne baktığımızda karşımıza birbirine bağlı 200 ün üstünde sektör çıkmaktadır. Sadece inşaat sektöründe bu 150 nin üstündedir. Böylesine büyük ve önemli bir sektörün geleceğinin müteahhitlerin bilgi ya da bilgisizliğine bırakıldığı düşünülürse sektörün her 10 yılda bir krize girmesi veya durağanlığa girmesi kaçınılmaz olacaktır. Emlak kuruluşlarına baktığımızda ise karşımıza birbirinden farklı birçok kuruluş çıkmaktadır. Eskiden her mahallede bir tane bulunan emlakçılar günümüzde yerini yurtdışı ya da yurt içinde gelişmiş franchising vererek büyümüş şirketlere bırakmış durumdadır. Emlakçılar için en büyük sıkıntı ise yüksek franchising ücretleri ile yaşanmaktadır. Yapı malzemeleri üreten firmalar ise sektörün bir adım önündedir. Yeni teknolojileri ve malzemeleri ürettikleri ürünlere monte edebilen veya değişikleri müşterisine sunabilen kuruluşlar haline gelmiş durumdadırlar. Sektörlerine göre daha başarılı bu imalatçı ya da ithalatçı şirketler sektörün başarısızlığından direkt etkilendiklerinden dolayı başarılı olsalar da bir süre sonra onlarda bu sistemin içinde başarısızlığa mahkum olmaktadırlar.

Bu genel bakıştan sonra gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların kurumsallaşmasının ne kadar önemli bir konu olduğu daha iyi anlaşılabilecektir.

Kurumsallaşma konusunda en başarısız sektörlerin başında gayrimenkul sektörü gelmektedir. Bunun ilk sebebi kurumsal alt yapılarının çok sağlıksız olması gelmektedir. Kurumsal alt yapın içinde yasal gereklilikler başta gelmektedir, birçok başarılı inşaat kuruluşlarının içine girdiğinizde sigorta, iş sağlığı, yasalara uygunluk, sağlıklı beslenme, kurallara uygun taşeron hizmetleri, sağlıklı finansman vb konularda bir bakkaldan daha başarısız olduklarını görürsünüz. Kısa sürede büyümüş ve zenginleşmiş şirketlerde kurumsallaşma çalışması yürüttüğümüzde şirketlerini tanımadıklarını görüyoruz. Alacaklar, borçlar ve mal varlıkları en az iki haftalık bir çalışmayla ortaya çıkabilmektedir. Depolarındaki malların sayımı yapılmamıştır ve düzensizdir. Hatta bazı inşaat firmalarında inanması güç ama çalışan sayısını, şirket idarecileri ve patronları dahi bilmemektedirler.

Gayrimenkul sektöründe çalışanların önemli bir çoğunluğunun eğitimsiz olduğunu görmekteyiz. Özellikle sektöre müteahhit olarak giren kişilerin çoğu ya kalfalıktan ya da çok para kazanma hırsındaki kişilerden oluştuğunu görmekteyiz. Sektör kendini bu tip oluşumlardan temizleyememektedir. Bu tip işletmeler sadece bir proje üzerinde yoğunlaşıyorlar ve proje bitince ya ortadan kayboluyorlar ya da başka bir projeye geçiyorlar. Hedefleri olmayan bu kuruluşlar para odaklı çalışıyorlar ve müşteri memnuniyeti gibi kavramlara önem verdiklerini söyleseler de satış sonrası hiçbir yardımda ya da hizmette bulunmuyorlar. Kurumsallaşma adına burada karşımıza bir soru çıkıyor. Örneğin bir daire yaptık ve müşteriye sattık. Sattığımız anda inşaatçı olarak ya da emlakçı olarak işimiz bittimi? Sattığımız dairede ya da binada bir sorun meydana geldiğinde size ulaşılabiliyor mu? Günümüzde sitelerde bu sorun toplanan aidatlarla çözülebiliyor ama Türkiye’de tek bir bina olarak yapılıp satılan bina sayısı % 80 lerin üstündedir. Kurumsallaşma müşteri temellidir. Müşterinin memnun olmadığı kuruluşlar çok para kazansa da kurumsallaşamaz, kurumsallaşması da mümkün değildir.

Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar hedeflerle çalışmıyorlar. Bunun iki nedeni var; birincisi geleceği tahmin edemiyorlar, ikincisi hedef koymayı bilmiyorlar. Kurumsallaşma yolundaki işletmeler mutlaka beş yıl, on yıl, 20 yıl sonrasını tüm riskleri de planlayabilmelidir. Hedefler ve risk yönetimi kurumsallaşma açısından olmazsa olmazlardandır.

Eğitim almayan kuruluşlara bakıldığında da en zayıf sektörün gayrimenkul sektörü olduğunu görmekteyiz. Alt sektörleri de dahil olmak üzere gayrimenkul sektörü kalite bilinci, toplam kalite yönetimi, süreç yönetimi, proje yönetimi, müşteri ve çalışan memnuniyeti, iş güvenliği, zaman yönetimi, kurumsallaşma, kişisel gelişim, finansal yönetim, pazarlama vb. eğitimlerin hiçbirini almamaktadır. Şirket sahipleri yöneticilik, liderlik, stratejik yönetim gibi eğitimleri mutlaka almak zorundadırlar. Şirket patronlarının ve idarecilerinin eğitim almaması halinde şirket çalışanlarının eğitim almasının hiçbir önemi yoktur. Türkiye’de pek çok kuruluşta bunu görmekteyiz, eğitimlerimizi sadece üretimde çalışanlara veriyoruz. Eğitimin, şirketin bütününü kapsaması zorunludur ve kurumsallaşmanın olmazsa olmazıdır.
Bilgi alt yapılarının güçlü olması gayrimenkul sektörünün altın anahtarıdır. Bilgi konusunda isim hakkını almış emlakçıların önemli bir avantajı bulunmaktadır. Emlakçı isminden birçok kişi rahatsızdır. Buna rağmen emlakçı tabiri yaptıkları işi tam olarak tanımlamaktadır. Emlakçı, emlak alıp satma işiyle geçinen kimse ve emlak bürosu olarak tanımlanmaktadır. İsim hakkı almış emlakçılar ortak bir sistemde tüm gayrimenkulleri görebilmektedir, birbirlerinden haberdardırlar ve satış yapabilmektedirler. Sektörün geneline baktığımızda çok ilginç noktaları görmekteyiz. Birçok şirketin doğru dürüst bir web sitesinin olmadığını görmekteyiz. Bilgiye ve teknolojiye harcanan parayı kayıp olarak görmeleri en büyük hataları olsa gerek. Kurumsallaşmak isteyen şirketler teknolojiyi sonuna kadar kullanmak zorundadırlar ve yeni teknolojilerin gelişimine katkıda bulunmak zorundadırlar.

Devamlılık şirketler için çok önemlidir. Liderler, kurucular dediğiz kişiler işten çekildiklerinde veya çekilmek zorunda kaldıklarında şirketlerin sonu gelmektedir. Devamlılık için şirketler geleceklerini planlamak zorundadırlar. Şirket anayasaları, aile anayasaları veya kurulacak vakıflar, devamlılığın sağlanması için önemli adımlardır. Gayrimenkul işiyle uğraşan şirketlerin çoğunun aile şirketi olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Devamlılık için risklerin planlamasının yanı sıra hisse devri, yetki devri, aile konseyi ve liderlik gibi konuların zaman kaybetmeksizin hazırlanması gerekmektedir. Kalabalık ailelerde özellikle liderlik önemli bir sorun haline gelebilmektedir.

Özdeğerleme, kurumsallaşma çalışmalarında çok faydalı bir metottur. Gayrimenkul şirketleri her yıl yapmış oldukları faaliyetleri tüm detaylarıyla gözden geçirmelidir. Bu gözden geçirmeleri hazırlamış oldukları Özdeğerlendirme tutanaklarına kaydedip, tüm güncellemeleri her yıl yapabilmelidir. Özdeğerleme mutlaka bilgisayar ortamında bulunmalıdır. Kolay ulaşılabilir olması en önemli konudur. Özdeğerleme raporunda şirketin insan kaynakları, maddi kaynakları, depo sayımları, araç bilgileri vb bilgiler bulunmalıdır. Çalıştığınız personelin eğitim düzeyini, şirketin güçlü, zayıf yönlerini, sektörün tehlike ve fırsatlarını, müşteri değerlendirmeleri, hedefleri, ulusal ve uluslar arası etkiler gibi konuları içermelidir. Özellikle inşaat şirketleri, faaliyet alanlarında ÇED raporu hazırlatırlarsa ve rapora göre çalışmalarını yürütürlerse kendilerine faydası çok olacaktır.

Marka değeri oluşturulmalıdır. Marka değeri birkaç işte ortaya çıkan bir değer değildir. Uzun ve akılcı bir planlama olmadan marka değeri olunamaz. Marka değeri olabilmek için ilk yapılması gereken sektörü çok yakından takip edebilmektir. İkincisi sektöre yenilik getirebilmektir, üçüncüsü sürekli akılda kalmaktır. Sektörle alakalı bir durumda akıla gelmektir. Bu oldukça zor ve uzun bir süreçtir. Reklam ve pazarlama bu konunun önemli basamaklarıdır.

Sonuç olarak, gayrimenkul sektörü kurumsallaşma açısından Türkiye’nin en başarısız sektörlerinin başında gelmektedir. Kurumsallaşma sürecine girecek şirketler mutlaka geleceği planlamalıdır. Geleceği planlayamayan ve gelecek için insana yatırım yapmayan şirketler her 10 yılda bir yerlerini başka şirketlere bırakacaktır.

Fevzi Kostak
Yönetim Uzmanı Fevzi KOSTAK Etika Danışmanlık ve Eğitim Limited Şirketi´nin Genel Müdürüdür.
tamnland.com

Yerleşim : Türkiye / Türkiye  |  Meslek : Diğer
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
14/09/2009 :  04:43:53  Alıntı
Evet Türkiye de kurumsallaşamayan sektörlerin başında gelmektedir bu sektör,ama bunda en büyük kusur bakış açısında ve sektördeki büyük küçük tüm aktörlerin işin ciddiyetinde olmamalarıdır.Geçen yıllarda çok büyük Türkiye çapında gayrimenkül satışı organizasyonu yapan,ve her ilde temsilcisi olan büyük bir emlak firması TMSF nin engeline takılmış tüm satışları ehil olmayan kişilere yaptırıldığı için iptal edilmiş,resmen çarşaflamışlardır,sektörden olan bizler de en büyük firmaların bile bu çapsızlığı karşısında şaşırmış kalmıştık..Ülkemizde yatırım araçlarının başında gelen bu sektör,azınsanmayacak kadar kişiye iş ,aş vermektedir,yine TV de sektörden sektörden birinin 4milyon ayak üstü emlakçılık yapan kişi var dediğinde nasıl şaşırdığımı unutamam,şimdi gelin bu kadar adamın yanında kurumsallaşın ,vergi mükellefi olun ve para kazanın ,işte burda sektörde bozuk zincirlerin düzeltilmesi için,a dan z ye bir işbirliği ,ayrıcada hiç bir yaptırımı olmayan yasaların düzeltilmesi ,en önemliside eğitim adı altında belge vererek değil ,sektörel bazda işbirliği ve dönem dönem eğitim uygulamaları altında bir şeyler yapmak gerekmektedir.Bakınız bu sektörde dönen para büyük miktarlardadır,hatta çoğu projeler için sermaye eksikliği görülmüş ve gayrimenkül yatırım ortaklıkları şirketleri kurulmuş,yurt dışındaki mortget uygulamaları da ülkemizde devreye konulmuştur..Türkiyemiz emlak yatırımında getirisi ile yüzde30 ların üzerine çıkan ender ülkelerden biridir..Bankacılık ve Borsa kadar önemli son yıllarda yabancı alıcılarlada hareketlenen sektörümüz yapılan hatalarla dış alıcıya yavaş yavaş kapanma noktasına gelmiştir.Zaten bu tür dış alıcıya hitap eden kuruluşlarda yine yabancı firmalar göze batmaktadır..Mütahitlerimiz hala babadan kalma müşteri ayağına gelecek ve tabiri caizse kıran kırana pazarlık yapacak şekilde bire birde iş yapmaya kalkmaktadır..En büyük sermaye zaman açısından çok acil küçük işletmeler dışında büyük hukuksal ve mali ,standartları olan,her türlü teknolojiyi kullanabilen ve bunu müşterisine sunabilen sektörde tecrübeli ve tüm Türkiye de ciddi olarak faaliyet gösterebilecek firmalara ihtiyaç hat safhadadır..Her gün birbirrinin kopyası pazarı daraltmakta olan firmalar yerine ne iş kurabilirim diyen arkadaşlarımız için bu sektör olduğu gibi bakir önümüzde durmaktadır..Türkiye gibi, gayrimenkülün çok ciddi yatırım aracı olarak görülen bir ülkede buna da acil ihtiyaç vardır..Bu oluşumlarda maalesef dernekler ve odalar gerekli çalışmayı yapmamaktadır,tıpki diğerlerinde olduğu gibi,buda gerek yurt içinde gerek yurt dışından ülkemizde gayrimenkül alanların zarar görmesine,ayrıca sektörde az da olsa işini hakkı ile yapanları mağdur etmektedir..

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
15/09/2009 :  01:23:54  Alıntı
Arkadaşlar bu arada,genel Türkiye resmine şu yaşadığımız sel felaketi ile bir defa daha bakmakta yarar var,dünyanın neresinde ilkokul mezunları mütahitlik yapıyor,resmi kurumların bulunduğu araziler ve binalar nasıl kaçak oluyor,şimdiye kadar daire alıp da faturasını yada garantisini alan kaç yatırımcı var,nasıl bina dikilmesi sakat olan,falez ,dere yatağı olan yerlere vb gibi inşaat ruhsatı veriliyor,deprem bölgesinde,yada bataklık zemini gevşek olan yerlerde olmazsa olmaz hangi inşaat kriterleri bulunuyor,neden Çanakkale gibi yine Avrupa ile Asyayı birbirine bağlayan İstanbul un adeta kopyası olan ama bir türlü gelişemeyen yer dururken, 3ncü boğaz köprüsü son yeşilleride katletme uğruna İstanbul a yapılıyor,kimse neden bunları konuşmuyor,neden hala emlakçılık yasaları yaptırım gücünden düşük,neden ülkemize azınsanmayacak döviz getiren yabancı yatırımcıların baş vuracağı bir yardımcı hukuksal mevzuata hakim bir ajans kurulmuyor,neden çok büyük sermaye çeken büyük arsa ihaleleri yasal takibe uğruyor,bunun dış sermayeyi ülkemize çekmede çok büyük ket vurmasına önlem alınmıyor,ülkemizin kalkınmasındaki en büyük katma değeri yaratan inşaat sektörünün sorunları hep göz ardı ediliyor,belediiye giderleri içinde en çok gider payı olan asfaltlama çalışmaları,sağlam ve uzun ömürlü hale getirilmeyip,sürekli gidere yol açıyor,İŞTE TÜM BUNLARI ÜST ÜSTE KOYDUĞUNUZDA TABİİ DAHA NİCELERİ VAR,SEKTÖRÜN NEDEN KURUMSALLAŞAMADIĞINI,DİREK YADA İNDİREK NASIL EN UFAK KRİZDEN ETKİLENDİĞİNİ SANIRIM ANLAYABİLİRİZ,BALIK BAŞTAN KOKAR SAYGILARIMLA....

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
akinselcuk
Editör

Toplam 5590 yazı
15/09/2009 :  12:09:04 Yazarın websitesine git Website   Alıntı


Evet ben bu konuda bir kaç kez sıkıntıya düşmemek için sustum. Bir inşaat firmasından satın alınan bir dükkan ya da dairenin neden faturası olamıyor ?

Bize fatura ile bir sürü malzeme giriyor ve daha önce elimizde hiç olmayan bir imalat mal fatura kesilip çıkıyor.

Bu iş gayrimenkulde niçün böyle değil ?

Bir inşaat firması inşa edip sattığı evi nasıl vergilendiriyor ? Pratikte nasıl beyan ediyor ?
tamnland.com

Yerleşim : Türkiye / Türkiye  |  Meslek : Diğer
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
15/09/2009 :  21:20:42  Alıntı
O İŞİ TEK YAPAN ŞİRKET YAPI KREDİ İLE ORTAKLIK YAPAN KORAY GMYO,YANILMIYORSAM 10 YILDA GARANTİ VERİYOR,VE TAM FATURA KESİYOR,ASLINDA DEPREM VE HER HANGİ BİR OLAYDA TEK HAK SAHİBİ OLMA YOLU DA BU,AMA BUNUN TEK ÖRNEĞİ OLMANIN DA BİR BEDELİ VAR,O YÜZDEN KISITLI SAYIDA CİDDİ BÜYÜK FİRMALARA YADA PROJELERE HİZMET VERİYOR,BANKACILAR GİBİ YADA HOLDİNG BİNALARI GİBİ,İŞTE TEK LEGAL A DAN Z YE HİZMET,HOCAM BÜTÜN BUNLARIN ALTINDA KAYIT DIŞI ÇIKAR,SSK SIZ ADAM ÇALIŞTIRMA ÇIKAR,VERGİLERİN ÖZELLİKLE DOLAYLI VERGİLERİN ÇOK OLMASI,DAHA DA GENELE GİDERSENİZ HIZLI NUFUS ARTIŞINDAN DOLAYI EKMEKĞİN 4 KİŞİ YERİNE 14 KİŞİNİN ÖNÜNE KONULMASI ,BUNUN DA DURDURMANIN YOLU KÜRT SORUNU NU ÇÖZMEDEN GEÇTİĞİ AÇIK,EVET GÜLMEYİN AMA TÜM KANUNSUZLUKLARIN HESABLARIN KİTABLARIN YAPILMAK İSTENENLERİN HAYATA GEÇİRİLMESİNDE Kİ EN BÜYÜK ETMENDİR BU,ZİRA BATI DAKİ İSTATİKLER GELİŞMİŞLİK DÜZEYİNİ TUTTURMAYA BAŞLAMIŞTIR,SORUN DOĞUDA KIRSALDADIR.AMA BU SORUNDA HER ZAMANKİ GİBİ SİYASET ÜSTÜ OLMASI DAHA AKILCI BİLİNSEL SOSYO LOJİK VE EKONOMİK GERÇEKLERE DAYANASI GEREKİRKEN ,KİRLİ SİYASETE ALET EDİLMİŞTİR,KEŞKE ÇANKAYA HER KESİ KÖŞKE DAVET EDİP BİR MİLLİ KURULTAYLA BU İŞİ BAŞLATSDAYDI BENCE DAHA RAHAT YOL ALINIRDI AMA MAALESF BU OLMAMIŞTIR,DİKTA ÇÖZÜMLERLE BİR ŞEYLER YAPILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR,TIPKI DİĞER HAYATİ MESELELERDE OLDUĞU GİBİ..

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
15/09/2009 :  21:38:39  Alıntı
HOCAM ORDA DA AYNI TEZGAH İŞ YERLERİNDEKİ GİBİ YÜRÜYOR
ŞİMDİ GİDİYORUZ 100 LİRALIK MALZEME ALIYORUZ 20 TL LİK FATURA KESİYORUZ,SONRADA DAİRELERDE DE AYNI ORANLARDAN DÜŞÜKTEN GÖSTERİYORUZ SATIŞI,YANİ TAM SATIŞ BEDELİNDEN FATURA KESİLİRSE ADAMLAR IN KAR ORANI DÜŞÜYOR,PARA KAZANAMIYORLAR YETERİNCE,BİRDE BUNA DÜNYAYA GÖRE ÇOK YÜKSEK ARSA PAYLARINIDA KOYUN REKABET ŞARTLARINIDA YANİ BAŞKADA ÇIKAR YOL YOK GİBİ,BİR NEVİ MECBURİYETTEN NAMUSSUZLUK YAPMAK ZORUNDA KALIYOR MİLLET,YANİ AĞALAR KAFALARINA GÖRE GİDERLERİ DOĞRULTUSUNDA DURUMA GÖRE FATURA KESİYOR,İSTEMEYE KALKARSANIZDA YÜZDE Yİ KOYUVERİYORLAR ÜSTÜNE ODA SİZİN İŞİNİZE GELMİYOR,BİR TEK BU KREDİ YANİ BANKALARDAN ALINAN PARA İLE YAPILAN SATIŞLLARDA HEM BELEDİYEYE TAM SATIŞ FİYATI ÜSTÜNDEN VERGİ HARÇ ÖDÜYORSUNUZ HEMDE DEVLETE,EĞER DÜŞÜK GÖSTERRİ ALIŞIK OLDUĞUNUZ SATIŞLAR GİBİ ARKADAN CEZA GELİYOR OLAY BUDUR...AYIKLAYIN ŞİMDİ PİRİNCİN TAŞINI...HÜKÜMET VER5GİYİ DÜŞÜRÜP TABANA YAYMADIĞI SÜRECEDE BU BÖYLE GİDER,DAHA REALİST POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR BU KONUDA..

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

3.66 saniye.
01:17:46, 2 Mayıs 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım