Ürün geliştirme işini yıllarca yapan, ekmeğini bundan kazanan, müşterisi ile yakın ilişki içinde olan sizinde ürünün nasıl olduğuna veya nasıl olması gerektiğine ve bilhassa rakiple sizin ürününüz arasındaki farkın ne olduğuna dair çok doğru fikirleriniz vardır. Ama yine de bütün bunları bir yana bırakın, müşteri size anlatsın, siz onu da dinleyin, mutlaka farklı şeyler ortaya çıkacaktır. Bunların ışığında önceki bilgilerinizi gözden geçirin.
Peki, müşteri, ürününüze ait bilgileri nasıl verecek? Herhalde müşteri ile devamlı ilişkide olmakla; yani ürününüz hakkında bilgi alacak şekilde içli dışlı olmakla bilgileri alabilirsiniz. Burada söylediklerinin satır arası çok önemlidir. Ürünü överken söyleyeceği “ama” ile başlayan bir cümle sizin için yeni kapılar açacaktır, iyileştirme yeniden tasarlama ve hatta yeni bir ürün için size değerli bir ipucu olabilecektir. Ürün geliştirme sonrasında elde edilecek ürünlerden müşterilerin bekledikleri:
Özelliklerinin beklediği gibi olması: Buzdolabının soğutması, koku yapmaması, dondurması; otomobilin hızlanması, viraj alma kabiliyeti, koltuğunun rahat olması; deterjanın temizlemesi.
Güvenli olması: Buzdolabının elektrik çarpmasına karşı emniyetli olması, otomobilin frenlerinin tutması, emniyet kemerinin sağlam olması; deterjanın kansorejen olmaması. Ürünü kullanmaya karar verdiğimiz zaman kullanıma hazır olması veya istediğimiz dışında çalışmasını durdurmaması; buzdolabının sıcaklığının yiyeceklerin bozulmasını önleyecek düzeyde tutulması ve değişmemesi; otomobilin marşına bastığınızda çalışması gibi.
Dayanıklı olması: Normal kullanım şartlarında pratik olarak üründen beklenen ömür içinde özelliklerini güvenli ve güvenilir olarak yerine getirmesidir. Örneğin buzdolabının kapı veya gövde plastiğinin çatlamaması; otomobilin motorunun yağ yakmaya başlamaması; deterjanın market rafında bozulmaması vb. dayanıklılık ölçütleri olabilir.
Söylemlerimizde kullanacağımız sözcüklerin önemli olanlarında ağızbirliğine ulaştığımızı kabul edelim. Şimdi tekrar yukarıda kendinize sorduğunuz soruları hatırlayalım. Soruları, yanlarına yenilerini de ekleyerek yanıtladınız. Bir kağıda da not ettiniz. Sonra yanıtları şöyle yukarıdan aşağıya incelediniz. Bu yanıtlar mevcut ürününüzü veya yeni bir ürünü geliştirmek üzere sizi yüreklendiriyor, durumunuzun uygun olduğunu söylüyorsa, Ar-Ge sürecine başlayabilirsiniz demektir.
Kaynak: İstanbul Sanayi Odası (İSO) Ürün Geliştirme Kılavuzu