İşiniz Sizi Gerçekten Mutlu Ediyor Mu? - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

İşiniz Sizi Gerçekten Mutlu Ediyor Mu?


dt_turan
Girişimci Editör

Toplam 544 yazı
12/06/2009 :  09:00:25 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Sizce mutluluğunuzu sizin olan 4 saat mi daha fazla etkiler, yoksa işinizdeki 12 saat mi? Gelin çalışan bir insanın 24 saatini ele alalım… İşimize ve diğer aktivitelere günde kaç saat ayırdığımızı hemen hesaplayalım. 09.00-18.00 arası çalıştığımızı varsayalım. Örneğin İstanbul’da yaşıyorsak kahvaltı, traş, saç ve benzeri kişisel bakım işlerimizi tamamlayıp yola çıkmak ve işe ulaşmak için saat 06.00’da kalkmamız gerekiyor.

Akşam eve ulaşmak için de en iyi ihtimalle bir saat daha harcarsınız. Eve ulaştıktan sonra yemek yapmak, yemek yemek, dinlenmek, duş yapmak, çamaşırlarınızı yıkamak, ütülemek ve buna benzer işlerden hangisini yapacağınızı şaşırırsınız ve her gün bir şeyler ertesi güne devreder.

Herşeye Vakit Ayıramayız
Bir de bütün gün sizi özlemiş ve sizinle vakit geçirmenin hayalini kuran çocuğunuz veya çocuklarınız varsa; küçükse parka, büyükse gezmeye sinemaya ***ürmek veya evde kaliteli zaman geçirmek istersiniz. Ama bunu yapmak için evdeki rutinlerden birilerini feda etmeniz bile gerekebilir. Evde çıkan ufak tefek tamirat ve bakım işlerini hafta içi yapmanız artık yalnızca eski Amerikan filmlerindeki çiftçilere özeldir. Bir bakmışsınız ki uyku saatiniz gelmiş ve gün uykuyla beraber bitmiş… Spor yapmak, eğlenmek, arkadaşlarınızı ziyaret etmek, bu rutinin içinde büyük şehirlerde yaşayanların kolaylıkla yapabilecekleri şeyler arasında değil artık. Çünkü günümüzün büyük bir kısmı işe, iş için yapılan hazırlıklara ve işe gitmek için yolda geçirdiğimiz zamana gidiyor. Diğer büyük kısmını da uykuyla geçiriyoruz. Bize kalan zaman gerçekten çok az. Küçük ve orta büyüklükteki birçok şirketin cumartesi de çalıştıklarını ve bunların sayısının ne kadar çok olduğunu, akşam 19.00, 20.00, 21.00’lere kadar süren çalışma saatlerinin bir şaka olmadığını göz önünde bulunduracak olursak, bazılarımızın yaşamını işin tamamen kaplamış durumda olduğunu daha iyi anlarız.

Büyük Çoğunluk İşinde Mutlu Değil
Yaşamımızın zaman olarak en büyük parçası işimiz ve işimizde ne kadar mutlu olursak mutlak olarak da mutlu bireyler oluruz. Ailemize arkadaşlarımıza kendimize ayırdığımız zamandan daha fazlasını işte geçiyoruz. İş yaşamında mutlu veya mutsuz olmamız tüm hayatımızı etkileyen ana faktörlerden bir tanesi. Yaşam kalitemiz içinde bulunduğumuz iş duruma göre ya artar ya da azalır.

Yapılan bir araştırmaya (Gallup) göre insanların yüzde 60’ı işlerinden hoşlanmıyor ve standart bir insan ömrünün 100.000 saatini çalışarak harcıyor. Bu kadar insan bu kadar zamanı neden sevmediği işlerde mutsuz olarak geçiriyor? Severek çalışacağımız, güçlü yönlerimizi kullanabileceğimiz, potansiyelimizi en üst seviyede ortaya çıkarabileceğimiz işlerde çalışmak mı zor yoksa gerçekten neyi sevdiğimizi ve en iyi neyi yaptığımızı bulmak mı zor?

Evet, birinciyi gerçekleştirmek için ikinciyi bulmak, bilmek lazım. Kendimizi bulup bildikten sonra bizi açıklayan işleri yapmak kolay. Zaten doğal becerilerimizi kullanıyor, ilgimizi çeken konulardaki bilgi ve birikimimizle yapıyorsak işimizi bundan keyiflisi eğlencelisi olmaz. İşte o zaman etrafımıza daha pozitif sinyaller gönderebilir, performansımızı tam olarak kullanır ve yaptığımız işin anlamlılığını sorguladığımızda bizi tatmin edecek sonuçlar alırız. En iyi yaptığımız şey neyse işimizde onu kullandığımızdan ve bu bizim en güçlü yönlerimizden biri olduğundan harikalar yaratmak hiç de zor olmayacaktır.

Eğer iş yaşamında bu zaman kadar mutlu olamamış yüzde 70’in içindeyseniz, dış dünyayı suçlamaktan vazgeçin artık… Kendinize soru sormanın zamanının geldiğini sanırım düşünüyorsunuzdur. Mutlu olanlar ne yaptılar, nasıl mutlu oldular? İş yaşamında onların mutlu olmasını sağlayan yalnızca şansları mıydı? Erken yaşta edindikleri farkındalık ve bu yönde yaptıkları bilinçli seçimler miydi? Sezgilerini dinleyip, yalnızca keyif aldıkları işlerin peşinden tutkuyla koştukları için mi mutlu oldular yoksa? Belki de bunların hepsinden biraz gerekiyor.

Mutsuzluk Belirtileri
Ertesi gün işe gideceğiniz için gerginseniz, olur olmaz şeylere sinirlenip öfkeleniyor hatta acısını başkalarından çıkarabiliyorsanız, işe giderken ayaklarınız geri geri gidiyorsa, kendinizi tükenmiş hissediyorsanız, işinizde yenilikler yapamıyorsanız, işinize uzun süredir tam odaklamıyorsanız, kariyerinize şu an çalıştığınız sektörde, şirkette ve pozisyonda devam edebileceğinizi düşünemiyorsanız sizin işinizle ilgili sorunlarınız var demektir. Özellikle de uzun zamandır işinizin anlamlılığını sorguluyorsanız bu iş sizi yeteri kadar mutlu etmiyor olabilir.

Çalıştıkları işten tatmin olamayıp bir süre sonra başka işler aramaya başlayan bir sürü çalışan var. Böyle insanların özgeçmişine bakınca anlayabiliyorsunuz bir şeyler aradığını. Her yeni işyerine başka umutlarla başlayıp, mutlu olmak isterler ama bir süre sonra o işyeri de onlar için tükenir aradıklarını bulamazlar. Aslında birçok mutsuz çalışan ne istediğini ne aradığını bildiğini zanneder ama ne aradığını bilmemektir esas mutsuzluk kaynağı. Şimdi siz değerlendirin kendinizi, mutlu mu yoksa mutsuz musunuz? İşe harcadığınız 12 saatlik zaman toplam mutluluğunuzu yukarımı çıkarıyor yoksa aşağı mı çekiyor?

Kaynak: Bu yazı, Kolay İletişim tarafından, KobiFinans için, Hürriyet İnsan Kaynakları Gazetesi’nden derlenmiştir.

yenibiris.com

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Bilgisayar-Bilişim
foreverboy
Yeni Üye

Toplam 18 yazı
12/06/2009 :  17:29:25  Alıntı
Evet.Ama sadece bu bizim değil tr deki sistemin eksikliklerinden kaynaklanıyor.Bunun en büyük payı ise eğitimden geçiyor.11 yıl kesintisiz eğitimden sonra insanların haline bakıyorum ve gerçekten içler acısı.Mesela bir meslek lisesi.İşi orta okulda lisede öğrenen bir insan lisans ve lisansüstü eğitim alamazken,daha bilgisayardan,elektrikten,cnc den anlamayan düz lise mezunları hemen kendilerini o işin uzmanlığında görüveriyor.ADALETSİZLİK çok erken başlıyor insanlar için.Bende bir düz lise mezunuyum.Şimdi bu yazdıklarıma bakarak benim meslek lisesi mezunu olup kuyruk acımın olduğunu düşünebilirsiniz.Ama beni düz liseye iten maddeleride bir araştırmak gerekiyor.Ben bir mühendis değilim ama bir çok mühendisten proje çizmek,bir çok iç mimardan daha fazla hayal gücümün yüksek olduğuna inanıyorum.İngilizce eğitimi almama ma rağmen kendi kelime dağarcığımın çok geniş olduğunu düşünüyorum.Devlette memur olarak çalışan arkadaşların hangi biri kendini geliştirmeye çalışıyor.Ben hemen cevap veriyim.Hiçbiri.Çünkü devlet işçi alımı yaptıktan sonra onları 25 sene çalıştırıp emekli ediyor.Lakin bunların kendini geliştirip geliştirmediğini kontrol ettiğini hiç sanmıyorum.Onun için vasıflı vasıfsız herkes kendini devlet kapısına bi kere atmaya çalışıyor.Bu düzenin tarifini koyamıyorum.Nasıl bir sistemde yaşıyoruz.Biz mutlu değilsek emin olun suçlusuda biz değiliz.50-60 yıldır sağ veya sol farketmez partiler kendi amaçları doğrultusunda pastadan en büyük payı alarak yaşamaya devam ediyorlar.Bizde buna bir engel koymadan bu düzene devam edelim.Ne de olsa hepimiz ÇOK MUTLUYUZ.Saygılar
Emrullah Ebik

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ticaret
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.91 saniye.
16:46:01, 29 Nisan 2024, Pazartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım