İçimizdeki değerlerin kıymetini bilemeyiz. Bilemedik, belki de hiç bilemeyeceğiz. Balık misali nimetlere değer veremeyiz, bilemeyiz.
Takdir duygularımız körelmiş bizlerin, bizlere iyilik edenleri yaralarız.
Anneler günü belki isim olarak doğrudur. Annelerimizin günü nasıl olmalıdır? Bir demet çiçek midir annelerimize hizmetlerinin ödülü?
Annemizin elini öpüyorsak, annemiz bizi görünce gözleri gülüyorsa, o annenin günü vardır. İstersek hiç kutlamayalım.
Bizi görünce mutlu oluyorsa neylesin çiçeği, karanfili, elini öpüyorsak, iki tatlı kelam ediyorsak…
Evlatların en büyük hediyesi annelere onların isteklerini karşılamakla olur. Yaptıkları, bizlere sundukları hizmetlerin değerini takdir ettik mi?
Bizden bahtiyarı yoktur. Binlerce çiçeklere bedeldir onların isteklerini yerine getirmemiz. Üzmedikçe annemizi ne mutlu bizlere değil mi?
Annelerin hakkı kolay ödenmez. Onların hukukuna saygı yoksa orada nankörlük diz boyudur.
Annenin ellerini açmacısıyla ve kalbini duaların kıblesi olan semaya arz etmesiyle, kabulü bir anda oluverir. Kapılar bir bir açılır ve kabul olunur.
Yeryüzünün melekleridir anneler.
Onların hizmete ihtiyacı varsa birinci vazifemiz hizmetlerini görmektir. Âlemlerin efendisini görmek için yola çıkıp ta görmek için vakit olmadığından annesine dönen insanları sadece oku****, hayran olmak yetmez.
Önce anneme verdiğim söz diyen insanların duygularını yaşayabilmek. Ne güzel.
Anne bekletilmez. Anneler üzülmez, üzülmemelidir.
Özellikle bakıma ihtiyacı olduğunda yalnızlığa mahkûm etmek insafla bağdaşmaz. Onların hizmetini yük görmek evlatlarına hiç yakışmaz.
Evimizde annemize hizmet etme nimetiyle bizi ödüllendiren rabbimize şükretmeli, kendimizi bahtiyar kullardan kabul etmeliyiz.
İnsanların varlık sebebi üzüntülerine en çok üzülen, evladı için kendini parçalayan, gözyaşı döken, merhametin timsali annelere ne kadar hizmet etmeye çalışsak ta, azdır.
Hizmet etmeliyiz.
Bizim ilk öğretmenimiz annemizdir. Yaşımız ilerlediğinde bizi sınırlandırırlar. Bizde annemiz bizi anlamıyor deriz. Cebelleşiriz, kalbini kırarız.
Aslında anlamayan bizizdir.
Bizim için her türlü zorluğa göğüs geren, O insan bizim kötülüğümüzü istemez. Ama bizler anlayamayız. Anneler evladının üzülmesini değil, en küçük sıkıntıya düşmesini bile düşünmezler, istemezler.
Bizi eğitirlerken belki iyi yapayım derken bilmeden, yanlışları olabilir.
Olsun biz hiç hata yapmıyor muyuz? Onlar bizim en büyük dayanağımız.
Bilenler için.
Bize öğüt verdiğinde burun kıvırmamalıyız. Bize yol gösterdiğinde bıkkınlık ifadesi kullanmamalıyız.
Anne dediğimiz insanın yüreğinin hep evladım evlatlarım diye çarptığını bilmeyenimiz yoktur.
Hepimiz biliriz.
Annelerimiz terbiyecimizdir. Asi evladı olsun istemezler. Kaba davranışlı insan olsun istemezler.
Topluma faydalı nesil yetiştirmek isterler.
İyi niyetlidirler, usulde yanlış yapabilirler. Onların ufakta yanlışları olsa, kalplerini kırmamalıyız.
Cenneti kaybetmek istemeyiz değil mi?