Son Yolculuğa Çıkınca - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Son Yolculuğa Çıkınca


dirmil15
Yeni Üye

Toplam 83 yazı
04/12/2008 :  23:44:04 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı



Dünyada dostlarımızla var oluruz, öyle değil mi? Hani insan çeşitli sosyal olayları yaşarken hayatı boyunca yaptıklarını ölümünde daha net görür.Ölümünde, cenazesinde ne kadar çok cemaat katılırsa dünyada ki sevgi ve sevgisizliği ona göre cevap buluruz.Cemaat çoksa maşallah deriz.
Son yolculuğumuzda, cenazemizde insan sayısında ki azlık -çokluk insanın biraz da kendi elindedir, birazda dost, ahbap, arkadaşlarının vicdani sorumluluk taşımasına bağlıdır.
Eğer dostlarım dedikleri, arkadaşlarım dedikleri yalnız bırakmazsa ne ala…
Çünkü ölümünden sonra katılanlarla ve katılmayanlarla tekrar yüz yüze gelme şansı yok, artık ölünün.
Kendimizi düşündüğümüz gibi, karşımda ki insanı da düşünmek mecburiyetinde olduğumu unutmadan bu tür acı olaylarda katılmamız gerekir mi? gerekir.
Bazen oluyor ki adam seksen yıl insanların arasında yaşamış, ömür tüketmiş. Öldüğünde cenazesine hiç yok denecek kadar katılım az oluyor.
Seksen yıl boyunca demek ki insanlar üzerinde etki bırakamamış, cenazesini az ve garip şekilde son yolculuğuna uğurluyoruz.
İnsanın etrafı, çevresi katılımın az olmasından muzdarip olur mu? Elbette katılımın az olması münasebetiyle evlatları, varsa torunları üzülür.
İçlerini yerler, sağa sola bakarlar. Baksalar da netice değişmez. Neticenin değişmesi için insanlarla hayattayken sağlıklı diyalog kurmaları gerektiğini bilmeleridir, ama iş işten geçmiştir.
Sağlıklı diyalog kuran kişilerin bu tür acı olaylarda evi dolar, taşar. Yeter ki dostları duysun, işleri çok yoğun olsa da kaybettiği kişiye karşı son vazifemi yapayım diye hemen yola çıkar.
Bazı kişiler de özellikle yakın akranlarına karşı acımasız oluyor. Arkadaş tercihini uzaklardan olanlardan yana kullanıyor.
Hiç unutmam biz çocukken çok zengin mahallemizden biri vardı. Herkes kendisine hürmet ederdi. Bizlerde gerekli saygımızı gösterirdik büyüğümüze.
Hatta bazen bizim eve misafir olurdu. O, gelince çok mutlu olurdum. Lakin kendisinin büyük sıkıntısı vardı. Öz evladı bir taneydi. Gelin görün ki bununla da anlaşamazdı.
Çok üzülürdü amca. Hemde çok üzülürdü, acısını yüzünden okuyabilirdiniz.
Neylersin işte bu amcamızın cenazesine bizim muhitten kimseciklere nasip olmadı. Acı değil mi?
Amcada mutlaka öldüğünde camiinin avlusunda cenaze namazının kılınışı esnasında eş, dost ve yaşadığı çevrenin insanları bulunsun istemiştir. İstese de kimselere nasip olmadı.
Ne yazık ki, öldükten çok sonra duyduk. Garipserim hep bu amcanın hayatını. Yüreğime saplanır. Evlatlarımızı hakkımızda hayırlı kıl ya rabbi.
İnsanın cenaze namazlarında ki katılımının bir nebzede olsa, kişinin dünyada sevilen biri olduğunu anlatır.
Camii avlusundan çıktıktan sonra cemaatin omuzlarından inmeden ebedi istirahatğahımıza teslim edilmeyi hepimiz isteriz.
Üç günlük dünya için birbirimizi kırmaya değmez. Üç gün bile değil dünyada ki kalma süremiz.
Dünyada ki kalma süremizi yola çıktık, yorulduk ağacın gölgesine oturduk. Biraz dinlendik terimizi sildik, nefesimizi düzelttik. Yola hafiften koyulduk. İşte dünya, gölgede kaldığımız süreye, ömür deriz.
Dünya, insanın altmış –yetmiş yıllık ömrünün süresi bu kadara tekabül eder.
Yoksa dünyada ebedi kalacakmışçasına davranış sergilemek bize itibar kazandırmaz. İtibarımızı korumak için sakin olarak Allah ‘ın verdiği ömrü hayırlı hizmetler için sarf etmek gerekir.
Kimsenin gönlünü kırmadan, huzurlu olarak yaşamanın tadını çıkarmalı. İnsan sabah uyanınca gününü, son gün olarak algılasa iyi olur.
Nice kalpler kırılmaz, öfkeler köpürmez, adavet oluşmaz. İşte burada gizli kendimize istediklerimizi, insanlara istememizin esrarı. Hepimiz kendimiz için ne istiyorsak, karşımızdakilere de aynısını isteyebilmeliyiz.
Ölümümüzde yalnızlık hissetmek istemeyiz. Hayat işte sonu belli olmayan yolculuk. Misafirlikten ayrılırken çok kişiler tarafından uğurlanmakta var. Çok az kişi tarafından da.

sevgi- saygı- hürmet

Yerleşim : Türkiye / Burdur  |  Meslek : Öğretmen
Haluk@BURSA
Üye

Toplam 831 yazı
05/12/2008 :  12:39:21  Alıntı
Hocam yüreğine ellerine sağlık.

Yerleşim : Türkiye / Bursa  |  Meslek : Serbest meslek
amdluinwe
Yeni Üye

Toplam 20 yazı
05/12/2008 :  15:19:20 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
O zamanlar 12-13 yaşlarındayım. Hava kapalı, inceden de bir yağmur var.Kasvetli, alışılmışın dışında bir sonbahar günü.Evimizin karşısında eski bir mezarlık. 4. kattan görüyorum olan biteni. Öğle namazından sonra beş adam birde tabut. Acele ile kazılmış mezara cenazeyi yerleştiriyorlar. Belki yağmur için belki başka sebepten dolayı. Ve bu olay karşımda o kadar net devam ediyor ki; sanki onlardan biride benim. Neyseki çok sürmüyor işleri.Kısa sürede merhumu gömüyorlar. Yine kısacık bir dua ve hızla oradan uzaklaşıp gidiyorlar.Üzlüyorum tüm bu olan bitene.Çok geçmeden sağnak bir yağmur yağıyor, merhumun ardından ağlar gibi.İnanın bende ağlıyorum sonraları bu tanımadığım kişinin ardından. Oysa o çocuk aklımla mezarcılara kızıyorum.Sebebini belki de aramıyorum.Ama o görüntü o kadar dramatik ki.

Mevlana der ya "nice insanlar gördüm,üzerinde elbise yok;nice elbiseler gördüm,içinde insan yok." acaba sebebi bu mu?

Bir de rahmetli Barış Manço'nun Kul Ahmet şarkısı aklıma gelir.

Bir gün bir yoksul öldü üzüldü mahalleli
Ama bir kefen parası bulamadı mahalleli
Kul ahmet dedi dedi yalan dünya çıkardı ceketini
Örttü garibin üstüne kaldırdı cenazeyi

Sonunda herkes anladı ya nasip ya kısmeti
Bizim kul Ahmet birden oluverdi Ahmet Bey
Ceketse Ahmet Bey‘in Ceketi

İbret-i alem oldu Ahmet Bey‘in Ceketi
Sonunda herkes anladı ya nasip ya kısmeti
İbret-i alem oldu Ahmet Bey‘in Ceketi
Megerse tüm keramet ceketteymis be Ahmet
Barış‘a sorar isen sen bu yolda devam et

Hayat bu işte neler çıkarıyor ortaya. Tabi ki yaşamımızda sevgi tohumları atmak gerek. Sonra kerameti başka yerlerde aramamak için.

Yerleşim : Türkiye / Aydın  |  Meslek : Mühendis
hsamli
Üye

Toplam 161 yazı
05/12/2008 :  15:46:56  Alıntı


Kardeş ellerine yüreğine sağlık. Ben de yaklaşık 5 ay önce annemi kaybettim. Belki 5 ay önce yazsaydın bunları, bu kadar dokunmazdı. Ateş düştüğü yeri yakıyor, insanın kendi ciğeri yanmayınca anlayamıyor başkalarının acılarını. Allah tüm kaybettiklerimizin ruhlarını şad eylesin. Ayrıca buradaki tüm arkadaşlara sesleniyorum. Lütfen özellikle bayramlarda, mümkünse haftada bir kabristan ziyaretinde bulunun. Hem rahmete kavuşmuş yakınlarımızı bir Fatiha'yla sevindirmiş oluruz. Hem de insan bu ziyaretleri tekrarladıkça hayatın anlamını, gerçekleri ve yalanları, hayatta üzüldüğümüz şeylere gerçekten üzülmemiz gerekip gerekmediği ve bunun gibi buraya sığdıramayacağım birçok şeyi idrak etmiş oluyor o kısacık ziyaretlerde. (Tecrübeyle sabittir)

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Reklam
amdluinwe
Yeni Üye

Toplam 20 yazı
05/12/2008 :  16:15:50 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Haklısınız. Kimseyi kırmamak gerek. Yaşlıları ziyaret etmek gerek.Birlik olmak gerek.Yoksa insanoğlu bu; kaybettiğinin değerini sonra anlayabiliyor.

Yerleşim : Türkiye / Aydın  |  Meslek : Mühendis
keshifci
Üye

Toplam 103 yazı
11/12/2008 :  15:37:57  Alıntı
insan dünyaya sevmek, inanmak ve yaşamak için gelmiştir. Diyor (J.J. Rousseau). Sevgi dolu gönüllerle, inanarak yaşayanlardan olmamız dileğiyle..
Süleyman DÜNDAR

Yerleşim : Türkiye / Kayseri  |  Meslek : Diğer
dirmil15
Yeni Üye

Toplam 83 yazı
11/12/2008 :  17:43:13  Alıntı
Tüm okuyucularımıza selamlar, hayırlı bayramlar, mutluluklar ve saadetler dilerim. Hepinize can-ı gönülden selamlar.(dirmil15---Mehmet ŞENER)
sevgi- saygı- hürmet

Yerleşim : Türkiye / Burdur  |  Meslek : Öğretmen
jojoba
Yeni Üye

Toplam 5 yazı
16/12/2008 :  23:55:38  Alıntı
tamda dünya işlerini kurcalarken bu sitede karşıma çıkan ibret verici yazıdan ders çıkarmak gerek dedim kendime
olcay

Yerleşim : Türkiye / Balıkesir  |  Meslek : Yöneticilik
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

4.28 saniye.
10:55:18, 19 Nisan 2024, Cuma

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım