Koniks.com - İş Fikirleri Düşünce Havuzu

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol
 Ana Sayfa
 Forumlar
 İş Hayatı
 Motivasyon
 Kabul Etmeyi Deneyebilir Miyiz?
Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız.
Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
 Yorum gönder
Kullanıcı adı:
Şifre:
Biçim:KalınİtalikAltı çiziliÜstü çizili Sola hizalaOrtalaSağa hizala Düz çizgiResim hizalaAlıntı ekleListe ekle
Mesaj İkonları:              
             
 


 
   

YORUM YAZILAN YAZI
na 02/04/2009 : 17:54:44

Kendime her zaman bir şeyi hatırlatıyorum çünkü böyle rahatlıyorum. Her şey tam olarak olması gerektiği gibi. Ve her nasılsa, öyle olduğunu kabul ediyorum.

Deneyin bakın. Hayatınızdaki herhangi bir durum için bunu söyleyin. Sizde ne yaratıyor bu ifade? Bir huzur hissediyor musunuz içinizde? Bir sakinlik ve buradan harekete geçmek için farklı bir enerji geliyor mu?

Hepimiz hayatın içinde farklı zorluklarla karşılaşıyor, belki bir sürü meseleyle uğraşıyoruz. Karşılaştığımız şeyler hoşumuza gidebilir veya gitmeyebilir. Keşke diyebiliriz, değiştirmek isteyebiliriz. Öyle olmamasını dileyebiliriz. Fakat onu olduğu gibi kabul etmede ilginç bir deneyim var. Elbette harekete geçmek önemli, bir durumu daha da iyileştirmek gerekli, onun önemli olduğunu bilmek gerekli. O durumu olduğu gibi kabul etmek çok güçlü ve önemli, sanki her şeyin dışına çıkıp onu izlemeye başlamak, bir fırtınanın etki alanından çıkıp onun merkezinde olmak, fırtınanın etkisinin sıfır olduğu o yerde olmak gibi bir konum yaratıyor.

Her beğenmeyişimizde, her bir şeyi veya durumu değiştirmek isteyişimizde, ne kadar çok enerji kaybettiğimizin farkında mısınız? Ve onu ne kadar farklı kullanabiliriz aslında. Kabul etmemekle neye direnç gösteriyoruz? O durumun varoluşuna direnmek neden? O direncin içinde ne yapılması gerektiğine dair gerçeği de yitiriyorum, sanki kör oluyorum.

Kabul etmeyi deneyebilir miyiz?

Hayatınızda karşılaştığınız durumlara bir göz atın- aile meseleleri, ekonomik problemler belki veya kendinizle ilgili değiştirmek istediğiniz bir şey.

Şimdi ve bu anda o duruma bakın ve sakinlikle “Nasılsa öyle, olması gerektiği gibi” deyin. Ve derin bir nefes alıp rahatlayın. “Nasılsa öyle!” diyip rahatlayın. Bu ondan hoşlandığınız veya onu değiştirmek istemediğiniz anlamına gelmiyor. Sadece öyle olduğunu görüyorum, öyle demek. Bu kabul ediş size, her şeyin orta yerinde, her şeyle başa çıkabilmeniz için bir huzur ve dinginlik yeri ve anı yaratacak ve bu yerden yeni keşifler yapmanıza hizmet edecektir. Unutmayın bu yerde kalmanız gerekmiyor, buradan farklı bir hedefe doğru ilerleme enerjisini alıyoruz.

Neden, nasıl, ne, kim değil! Sadece öyle, nasılsa öyle…

http://www.neseakaryasamkocu.com/default.aspx?pid=58953
www.neseakaryasamkocu.com
SON 9 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
Fahas 04/04/2009 : 19:07:02
.
Fahas 04/04/2009 : 18:56:58
.
akinselcuk 04/04/2009 : 17:44:21
İletişimin tadına varmak, ara da sıra da olsa da hoş oldu. Pirelerle aklınızdakini bana tam olarak aktarmayı başardınız.

Şimdi size bir soru ; Eğitim şart demişsiniz ya, ben 32 adet hayatının tam başında (lise) kız çocuğuna eğitim veriyorum. Bu kızların babaları ile görüşüyorum. Edeceğim tek yanlış laf akşama o kızın yiyeceği bir köteği ifade eder. Konuşurken ödüm kopuyor babaları değilde anneleri gelsin diye dua ediyorum. Benim de kızım var öğretmeniyle görüşüyorum bu öğretmenin hangi söyleyeceği söz kızıma köteği haklı çıkarır bilmiyorum. Benim kızım ufak ama olsun bana aynı şeymiş gibi geliyor.

Bir yandan bu 32 kızın bir kısmının geleceğini şimdiden net biçimde görebiliyorum. Bir kısmı belasını bulacak hayat yokuşunda . . . Bunların içinden bir tanesini bile iyi bir yöne sevk edebilsem başardım sayacağım.

Biraz kitap okudum bir kaç iletişimciyle konuştum. Klasik nasihatları ben de dinlemezdim çünkü. Sizin bu pire hikayesini aktaracağım. Onların kafasına kolayca girecek bir şey gibi geldi. Asi olmasınlar ama kendilerinin farkında olsunlar. Bu arada babaları tarafından anarşist ilan edilmemeye de dikkat etmeli. Aslında adamlar dinliyorlar beni söylediklerimi uygulayanda var. Gene de güven olmaz, aile reisi ya sıkışınca bildiği en kolay yollara sevk olur. Bu kızların içinde eviyle okulundan başka mekan görmemiş olanlar var. 17 - 18 yıl 2 çatı görmüşler . 15 - 20 insan tanımışlar çoğu akraba. Ben bir nevi uzaylıyım diyebiliriz yani bazıları için. Taşlanmamaya dikkat etmeli.

Siz beni cinsiyet ayırmakla suçladınız ama sizin cinse en çok hizmeti vermeye çalışanlardan biriyim haberiniz yok.

O verdiğim itilmiş örneği tam önümde yaşanan bir hayat. Tam anlattığım gibi. Ama bir şey yapılamıyor. Yapmanın bir yolu yok.

Eğitim şartta kime eğitim ? Son kulanıcıya eğitim vermenin bir anlamı yok. Babaanne ve dedeleri toplayıp eğitim vermek gerek. Herkes gördüğünü yapıyor. Çocuğu eğitsen boşa gidecek büyüyene kadar sözü dinlenen kimse onu bulup eğitmeli sanki....

Ben hayatın pratikleri ile aşırı ilgiliyim, fantazi, fantastik, mistik, egzotik ve ütopik şeylere ikircikleniyorum. Anlayacağınız direk icraat benim işim yaptığım şeyin sonucunu bir görmem gerek. Bu bağlamda CHP ve AKP altı adet harften müteşekkil benim için.

Hürmetlerimle.
Fahas 03/04/2009 : 19:44:50
.
Fahas 03/04/2009 : 19:04:59
.
Fahas 03/04/2009 : 18:51:15
.
akinselcuk 03/04/2009 : 13:16:41
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - Fahas

Siz bakmayın Editörümüze bayan olmanız nedeni ile dediklerinizle ilgili kabule geçmemek, kabulü kabul etmemekte ısrarcı olacaktır kendileri.

Bu dövülen kadının; dövülmeyi kabul edip sürekli dövülmek istemesi " demek değil elbette. Aksine o olay o anda olmuşsa sürekli o anda kalıp, affetmeyerek, kinlenerek, geçmişi büyütmek yerine olmuş bir olayı kabul edip affetmek demektir.



Benim ısrarcılığımın cinsiyetle bir ilgisi yok. Bunu kabul edemem.

İkinci pragrafa yazdıklarınızı anlıyor ve kabul ediyorum. asıl kasdedilen dediğinizdir mutlaka ama ;

Yaşamı bu şekilde bir kıskaç içinde olan ve bunun farkına varacak kadar da bilinç sahibi olan bir kadının (ya da erkeğin) nasıl kin ve nefret duygularını bastırabileceğini anlayamıyorum. Bu dediğinizi yapabilmesi için ciddi terapiler gerekli. Bu ezilmişliği karşılayabilecek bir başarı veya onure unsuru yoksa hayatında kolay kolay kabullenilecek bir durum değil.

Söylediğiniz durum, daha ziyade, sıkıntısı uç noktada olmayan, nisbeten karnını doyurup hayatını yaşayabilen ama biraz tatmin bulamamış insanlar için geçerli olabilir.

Benim dediğim modelde, kabullenmek biraz zor olsa gerek.

Şu Norveç örneği var aklıma gelen. Baba kız. Evin bodrumunda kapalı bir hayat. Sizce kabullenmişmidir bu durumu ? Kaybolup giden hayatının hesabını yapamayacak kadar embesil ise belki. Ama belli bir zeka potansiyeli olduğu görülüyor.

Evlere temizliğe giden 2 çocuk annesi bir kadın düşünün çok iyi niyetli tam da sizin dediğinizi yapıyor. Baba sürekli mahalle kahvesinde kumar oynuyor. Kadında canhıraş para kazanıp çocuklarının okul masrafını, evin yemek parasını ve kocasının borçlarını karşılamaya çalışıyor. Dayakda yiyor. Çok kabullenmiş görünüyor ama bence bir gün adamı uykusunda boğazlayacak kadar nefret sahibi. Çocukları yüzünden rol yaparak bir ömür geçirmeye çalışıyor.

Doğal olanı değilde insana has dayanma gücünü kullandığı için nefret kefesi her gün biraz daha doluyor. Bunun farkında değil sadece yaşadığı kötü hayatın farkında.

Bir gün biyolojik olarak doğa kanunu gereği patlamak zorunda olduğunu ona hatırlatmak bile tehlikeli.

Anlatabiliyormuyum bilmiyorum, fakat bu tip bir örneğin kabullenme yoluna gitmesi, sadece, ileride ertelenmiş olan bu nefretin toptan ortaya çıkmasına sebep olacaktır diye düşünüyorum.

Ama sizin kasteddiğiniz şekli anlamamış değilim. Sadece farklı bir pozisyonu önünüze çizmeye çalıştım.

Teniscinin ''neden ben'' diye sormaması çok akıllıca. Zengin mutlu vs. Ama bu temizlikci veya Norveçteki kardeşlerini dünyaya getiren anne !!

Yakın çevrenize bir bakın o kadar çok ki bu tip örnekler...
Fahas 03/04/2009 : 03:02:51
.
akinselcuk 02/04/2009 : 21:33:27
Peki adam kadını, dövüyorsa babası kadını ezik yetiştirmişse, kadının içinde bir güç yoksa, hissettiği hiç bir şeyi yaşama şansı olmadığını anlaycak kadar da farkındaysa, böylece kabullenmeli mi hayatını?

Nasılsa öylemi demeli petri kutusundaki bir bakteri çaresizliğinde ?


0.84 saniye.
17:17:39, 27 Nisan 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım