Koniks.com - İş Fikirleri Düşünce Havuzu

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol
 Ana Sayfa
 Forumlar
 İş Kurma, Girişimcilik, Yatırım Ve Dış Ticaret
 Gıda, Tarım Ve Hayvancılık - Özel
 30 Dekar Tarlaya Ekilebilecek En Degerli Sey !
Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız.
Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
 Yorum gönder
Kullanıcı adı:
Şifre:
Biçim:KalınİtalikAltı çiziliÜstü çizili Sola hizalaOrtalaSağa hizala Düz çizgiResim hizalaAlıntı ekleListe ekle
Mesaj İkonları:              
             
 


 
   

YORUM YAZILAN YAZI
fedemiral 02/02/2009 : 00:44:17
30 Dekar Tarlaya ne ekersek en cok gelir saglayabiliriz...Proje yada fikirlerimizi paylasalim..
SON 15 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
asaf 28/08/2009 : 10:18:28
Susam yada kimyon ek derim getirisi oldukca iyi.Ayrıca masrafsız olsun dersen iyi cins kavun da ekebilirsin.
mieke 28/08/2009 : 01:00:03
Arkadaşım bence ceviz ağacı duyduğum kadarıyla cevize yatırım yapan çok kişi var, ayrıca ceviz her daim para eden bişey her şeyde kullanılıyor ve fiyatıda diğer ürünlere göre pahalı piyasada, diğer bir tavsiye edeceğim şey safran sanırım özel bir çeşidi var onun yemeklerde falan kullanılan bir baharat çeşidi değerli bişeydir ve pahalıdır.
trüf mantarı ve benzeri şeyler için doğal ortam önemli kendi kendine var olan bişey kimse ekmior onu doğanın oluşturduğu bişey ve bilinçli kullanılması gereken bişey çok çok pahalı çünkü heryerde yetişmeyen özel bir bitki ve kansere çare olduğu falan söyleniyor ne kadar doğru bilmiyorum ama onu yetiştirmek o kadar kolay olsaydı emin ol özellikle Türkiye'de herkes domates ,salatalık, buğday ekmez onun yerine bu trüff mantarını yetiştirirdi köşe olucam diye öylede olunca bol bulunan birşey olurdu ve hiçbir değeri ve cazibesi kalmazdı bir nevi uyanıklar ülkesiyiz o nedenle sürekli bir yarış halindeyiz birbirimizle kimde para varsa ve kim önce davranırsa o kazanıyor :))
sheweps 28/08/2009 : 00:41:40
Meraba arkadaşlar ben hayger organik gıda firması adı altında denizlide yaprak mantarı üretiyorum tüm sipariş ve ürün hakkında size yardımcı olabilirim.
tel no:05335535378
muhammet@hayger.com
bu iletişim adreslerinden bana ulaşabilirsiniz.
Avarissa 03/02/2009 : 14:19:18
Eğer tarlanda suyun ve elektiriğin varsa süt inekçiliği yada besicilik yap.Önümüzdeki 50 yılın en geçerli meslekleri arasında olacak.Şimdi süt ve et düşük diyen arkadaslar olacaktır.Kar ile zarar her zaman yan yanadır unutmayalım.Piyasa elbet düzelecektir.Süt ve et fiyatlarının şu günlerde düşük olması sığır alımı için en uygun zamandır.Değerlendir derim.
melid 03/02/2009 : 13:36:58
hangi bölge bilmiyorum ama nar yetiştirip suyunun ticaretini yapabilirsiniz.
fedemiral 03/02/2009 : 12:44:41
harika bilgiler geliyor ve gelmekte , bilgilerin devaminin gelmesi bu konuda bilgi almak isteyen herkes icin oldukca iyi olucaktir..Ayrica genis bilgi veren arkadaslara ozel tesekkur ederim ...Gelen fikirler ve projeler sadece benim degil , ilgilenen herkes tarafindan degerlendirebilecegine eminim...
selami 03/02/2009 : 01:46:56
Her Derde Deva (Blueberry-Cranberry)

Kanın temizlensin, yüzün gençleşsin…

Anti-aging yani yaşlanmanın yavaşlatılması, hafıza ve beyin hastalığı Alzheimer, kanser, böbrek sorunları, antioksidanlar, yakın ve uzak görme bozuklukları… Bu ayki konum, bunların hepsine deva olabilen bir bitkiyi içeriyor. İsmi Vaccinium.

Bizde Uludağ’da, Karadeniz dağlarında, İç Anadolu’da bir sürü yerde yabani olarak yetişiyor. Likapa, Ayı üzümü, Çoban üzümü, Çay üzümü gibi isimleri var. Türkiye’de nedense önemsenmiyor, tanınmıyor, tüketilmiyor. Yurt dışında ismi Blueberry. Uygar her ülkede, büyük marketlerde günlük sıkılmış meyve suyu yada yıkanmaya hazır paketli bulmanız çok kolay. Kozmetik sanayiinde sabun ve vücut losyonu yapımında tüketiliyor.

Bu bitki Karadeniz’de çaydan, fındıktan daha çok para kazandırabilir. Ama ciddi yatırım, çok ilgilenilmek istiyor. İLGİLENENLERE DUYURULUR!.

Şu sıralar en önemli antioksidan araştırmalarında (yaş ve yaşam tarzınızla vücudumuzda biriken zararlı maddelerin atımını kolaylaştıran,kanseri önleyen) kullanılan bu bitki listelerde bir numara.

Meyveler yüksek miktarda A, C, E vitaminleri, demir, betakaroten ve lif içeriyor. Herkesin bildiği mucizevi Brocoli, çilek, domates, Likapa ‘dan sonra geliyor.


Likapanın tadı da mükemmel. Mavi-mor renkli suyunu sıkıp içebilir (günde 1 en çok 2 bardak, fazlası karaciğeri yoruyor, sinirlilik yaratıyor! Bence portakal suyu ile beraber tüketin saf suyu çok kuvvetli) veya reçel yapabilirsiniz. Taze meyveleri kekler, pastalar, meyve salataları, dondurma hatta pizzada (internette tarifleri var) bile kullanabilirsiniz. Kışın meyveleri taze bulmanız imkansız olduğu için şimdiden dondurmanızı öneriyorum.


Bitki doğada, kışın soğuk, bol yağış alan ormanlarda gölgeli ağaç diplerinde orman gülleriyle (Rhododendron) birlikte yabani şekilde gelişiyor. İki tip gelişeni var, birincisi kısa çalı şeklinde diğeri de yükselen cins…Toprakta asit oranını 4.0 - 5.5 pH. istiyor. Ehlileştirip uygun bahçeniz varsa benzer ortamları yaratın yeterli. Likapa, yavaş gelişen bir çalıdır. Ürün verebilmek için biraz büyümek ister, en çok verimi de en az 2-3 sene gelişmiş dallarda üretebiliyor.

Aman ilkbaharda ÇOK BUDAMAYIN!, Sadece zayıflamış dallar, kurumuşlar varsa temizleyin. Çok gelişmiş likapalar ancak budanabiliyor. Bu işlem için ilkbaharda yeni sürgün veren nokta’nın üzeri ortancalar’da yapıldığı gibi kesilebiliyor.


Toprağınız kireçliyse işiniz çok zor, hep ilave asitli toprak vermeniz gerekiyor. Asitli toprak diyorum, dikimde bitki dibine toprakla karışık, çam iğneleri, meşe yaprakları, baklagillerden Fiğ artıkları, siyahbeyaz gazete kağıdı parçalayın (tabi bunlardan bir ikisi!) ilave edin dikin. Yapraklarda diğer aylarda sararma olursa dikkat, derhal asitlendirici sıvı gübre lazım, bunuda hiper marketlerde bulursunuz. Çok uğraştınız hala sarı sarı ise, bence toprağa dikmek yerine saksıda Likapa yetiştirin, doğru toprak ilavesiyle senelerce sorunsuz meyve verebilir. Kuşlar bu meyveye bayılır, ürün zamanı malınızı kaybetmemek için çalıların üzerine ağ germeniz gerekebilir, dikkat edin.

Yeri gelmişken, Amerikada çok tüketilen Cranberry bu bitkinin amca oğlu olur. Türkiyede yetişmiyor, tanınmıyor. Sağlıkla ilgili okuduğum bir makalede Cranberry’nin türkçesi Yaban mersini yada Kızılcık diye yazılmıştı. Hiç alakaları yok, çünkü Türkiyede bu bitkinin ismi yok! Meyveleri biraz benziyor o kadar!…


Cranberry isminde bilinen bitkinin doğada yetişen üç tipi var. Amerikan türleri - Vaccinium macrocarpon, meyvesi daha küçük Avrupa türleri - V.oxycoccux, üçüncü tür olarakta Amerikada Cowberry diye bilinen
V. vitis-idaea (tadı çok acı, çiğ yenmesi imkansız gibi sadece pişirilip tüketilmekte).

Bitki likapa gibi yaprağını sonbaharda dökmüyor, daimi yeşil bir çalı halinde gelişir. Toprakta 4.5 pH oranına bayılıyor. Doğada bir zaman bataklık gibi su basmış alanlarda kalmaktan hoşlanıyor. Kışın - 45°C soğuğa kadar dayanıklı. Gelişme zamanı tam güneşten biraz gölgeli alanlar istiyor. Genelde budanmıyor. Likapada söz ettiğim kuş saldırısı bu bitki içinde geçerli, ağ ile kurtulabilirsiniz.
Eminim Karadeniz bölgesinde uygun yerler bulunsa Cranberry’de yetişir. (İsmi ne olacak peki?) Amerika kıtasında çok önceleri Kızılderililer bu bitkiye tıbbi etkilerinden dolayı çok önem verip yetiştirmişler. Meyvenin kırmızı suyundan kumaşlarını bile boyamışlardır.
Cranberry’nin suyu çok kıymetli. C, D vitaminleri,potasyum ve demir ihtiva ediyor. Likapa gibi tatlı olmadığı için şekerle karıştırılarak tüketilebiliyor. Kanserede iyi geldiği söyleniyor. Böbrek hastalıklarına, mesane iltahaplanmalarına, taş düşürmeye, boğazda habisleşmiş iltahaplanmalara iyi geliyor...


BLUE BERRY

Yaban Mersini ılıman iklim kuşağına adapte olmuş bir meyve türü olup botanik olarak gerçek üzümler gurubunda yer almaktadır.
Amerika başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde binlerce hektarlık alanlarda tarımı yapılmaktadır. Günümüzde ticari olarak yetiştirilen yaban mersini 1906 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletlerinde başlatılan seleksiyon çalışmalarının ürünüdür. Bu çalışmalarla seçilen yaban mersini tipleri daha sonra kendi aralarında melezlenerek yeni çeşitler elde edilmiştir.
Yaban mersinleri asitli toprakları tercih ederler (pH=4.5-5.0) ve genel bir ifade ile yabanisinin olduğu yerlerde, defne, çam, kızılağaç veya beyaz sedirin karışık olarak yetiştiği nispeten meyilli alanlarda kültür çeşitleri rahatlıkla yetişebilmektedir.

Yaban mersini çok farklı amaçlar için kullanılabilmektedir. Taze meyve olarak, meyve suyu sanayiinde (tek başına veya diğer meyve suları ile kokteyl yapılarak), ilaç sanayiinde (kuru meyvesi, çiçek, kök ve yaprakları), süt ve süt ürünleri teknolojisinde (dondurma, yaban mersinli süt, yoğurt v.s.), kuru meyve olarak, meyveli ekmek, çörek, kek, puding ve pastalarda, baharat sanayiinde, meyve salatalarında, reçel, marmelat, jel ve konserve sanayiinde, çay (kuru yaprağı ve kuru meyvesi), uyuşturucu, diyet mönülerinde, şarap yapımında (Sibirya) ve bitkisi kulp (sap) yapımında kullanıl-maktadır.
Yaban mersininin insan sağlığı ile beslenmesi üzerine yararları ile ilgili dünya çapındaki bilimsel dergilerde yüzlerce araştırma makalesi yayınlan-mıştır. Yapılan araştırmalarda bir bardak Yaban mersini meyvesinin 145 gram geldiği ve 21 gram karbonhidrat, 1 gram protein, 0,5 gram yağ,19 miligram C vita-mini, 145 IU A vitamini ve 85 kalori içerdiği belirtilmektedir. Ayrıca, 100 gram yenilebilir yaban mersininin %83#8217;ünün su, %0.7#8217;sinin protein, %0.5#8217;inin yağ, %15#8217; inin karbonhidrat, %1.5#8217;unun lif olduğu ve 62 kalori sağladığı saptanmıştır. Mineral ve vitaminlerce zengin olan yaban mersini sodyum içermezken potasyum içeriği son derece yüksektir. Ayrıca, sakkaroz içeriği %3 iken %48 glikoz ve % 49 fruktoz içermektedir.
Insan sağlığı açısından da çok yararlı olan Likapa#8217;nın aşağıdaki özellikle sahip olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuştur.

BİLİNEN FAYDALARI:

-Yaprak ve kuru meyvelerinden yapılan çay ishal giderici özellik taşımaktadır.
-Çayı bayanlarda özel günlerin etkisini azalır ve düzene sokar.
-Yaban mersini çayı idrar yolu enfeksiyonlarında antibiyotik etkisi göstermektedir.
-Kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktive etmektedir.
-Anti kanserojen ve antioksidan özelliğe sahiptir.
-Kansere karşı savaşan ellagic-asit içeriği oldukça yüksektir
-Yağlı bileşiklerin vücuttan atılmasını sağlar.
-Taze olarak yenildiğinde kanı temizler.
-Besleyici olmasına rağmen kalori ve sodyum içeriği düşüktür.
-Kan şekerini düşürür
-Bağırsak metabolizmasını düzenleyen lifli özelliği vardır.
-Kan kolesterolünü düşürür.
-Pektin içeriği yüksektir ve kalp krizi riskini azaltır.
-Gece görüş kabiliyetini artırır.
-HIV virüsünün tekrarlanmasını azaltır.
-Damar elastikliğini artırır
-Vücutta biyoaktif madde olarak kullanılan polifenoller, aktokyaninler, flavanoller ve tanenlerce zengindir.
-Diyetlerin sağlıklı ve çok değerli bir parçasıdır.
-Göz yorgunluğunu giderir, miyopluk ve şeker hastalığından kaynaklanan görme bozukluklarını engeller. Kamaşma, kılcal damar çatlaması ve gece körlüğünü ortadan kaldırır.
-Kabızlık, bulantı, mide kramplarını ve ülseri önler.
-Damar sertliği oluşumunu engeller.
-Varis ve basur#8217;u (hemoroit) iyileştirir.
-Sakinleştirici özelliği vardır.
-Ağız içi yaralarını iyileştirir.
-İltihaplar için dezenfektan özelliği taşır.

YETİŞTİRİLMESİ:

Aşırı sıcaklıkları sevmeyen bir bitki, +30 derecenin üzeri sıcaklıklarda pek verim vermiyor. kışları -10 derecenin altına düşmeyen yerlerde verdiği verim epey yüksek.
evlerde cam önlerinde veya balkomlarda 17 litrelik saksılarda meyve üretimi yapılır. 1 yıl sonra dip sürgünlerinden ayrılarak çoğaltma yapılır. -10 derecelik kısa süreli donlara karşı dayanıklıdır. kış aylarında yaprak döker.


selami 03/02/2009 : 01:19:05
Merhaba arkadaslar,
Dünyanin en pahali mantarini hic tattiniz mi?
Dünyanin en pahali mantari Trüffeldir !
bazi yörelerde türkce adi degismekle beraber
" Domalan " yada diger adi yanlisim varsa yanlisimi düzeltiniz " Yer Mantari " dir.
Daha cok Italya`nin küzeyinde ve Fransa`nin Dogu ve Kuzeyinde yer altindan kazilip cikartilarak elde ediliyor.Dogal aromali kokuya sahiptirler.
Iki türlüsü mevcuttur koyu renkli tam siyah olmayan ama siyah olarak adlandirilir ve beyaz renkli olanidir.
Beyaz renkli Trüffel kilosu 4000 - 6000 € dur,
siyah olani da 2000 - 4000 € dur. Bunlar genellikle biraz misketten büyük yumru gibidir. Ama büyük olursa ve en az 300-500 gram ise bir tanesi,acik artirma ile cok yüksek fiyata alici bulmaktadir.
Türkiyede Denizli,Mersin ve Elazig taraflarinda pek cok kisinin bilmemesine rahmen toplanmaktadir,hem de beyaz.
Fakat kalitesi cok cok düsüktür, burada bunlarin parekende fiyati 80 € civarindadir ve pek tutulmamaktadir.
Cin `den, Tunus`tan ve Fas ´tan da getirilmektedir.Ama cok kaliteli degildirler.
Iyi bir arastirma yapilmasi halinde Türkiyede de iyi kalite Trüffelin var oldugundan hic süphem yoktur,yeterki ciddiyetle arastirilsin.
Trüffel`in pahali olmasinin nedeni, bunun insanlar tarafindan yetistirilememesidir.
Sadece dogal ortamda yetismektedir.
Bunlar cok iyi yetistirilmis Köpekler ve Domuzlar tarafindan bulunuyor ve toplaniyor....
Bu mantarı araştırıp yapabilirsin..
akinselcuk 03/02/2009 : 00:36:27
Sen en iyisi dekarın birine ''Güzel Avrat Otu'' ek. En azından adı güzel. Birde içinden çıkan kimyasallar var ki sat sat para kazan. Galenikte erkenci geçci derdi de yok. Her mevsim aynı para. Nefesin de açılır, cebin de dolar. Dünya gözüne bir hoş görünür.... Kalan 29 dekarıda halı saha yap.

Samimiyim ha. Dalga geçtiğim yok.
Troguzhan 02/02/2009 : 20:01:27
jojoba ek bence
mahmut erciyes 02/02/2009 : 19:29:17
30 dekar tarlaya hiç bir şey ekilmez.önce topragını tahlil ettir,hangi ürün için uygunsa ona yönel bence umarım tahlillerin buna uygun gelir.badem yetiştir.kabuguda para kendiside ayrıca sulama ve bakım masrafın çok düşüktür
akinselcuk 02/02/2009 : 02:04:23
30 dekar tarlaya ekebileceğin ya da dikebileceğin en değerli şey pahalıya satabileceğin şeydir ! Önce neyi kime değerinde satabilirsin onun cevabını bulmalısın.
FİNİKE_34 02/02/2009 : 01:50:34
YER NERESİ AMA?
furki 02/02/2009 : 01:13:45
uzun vadede jojoba -kapari-kanola-aynısafa..
araştır dderim..
Photoplayshop 02/02/2009 : 00:50:54
Tarım bu şekilde olmaz ki.O iklim, toprak yapısı,sulama imkanı bunların hepsine göre ürün yetiştirilir.Çayı gidip güneydoğuanadoluda nasıl yetiştiremezseniz,antepfıstığınıda gidip karadenizde yetiştiremezsiniz, yetiştirseniz bile bir şekilde istenen kaliteye erişmeniz zordur.


1.44 saniye.
21:33:33, 4 Mayıs 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım