Koniks.com - İş Fikirleri Düşünce Havuzu

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol
 Ana Sayfa
 Forumlar
 İş Hayatı
 Motivasyon
 Tanrıdan Dilerken !!!
Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız.
Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
 Yorum gönder
Kullanıcı adı:
Şifre:
Biçim:KalınİtalikAltı çiziliÜstü çizili Sola hizalaOrtalaSağa hizala Düz çizgiResim hizalaAlıntı ekleListe ekle
Mesaj İkonları:              
             
 


 
   

YORUM YAZILAN YAZI
VSL 04/12/2012 : 22:58:00

Tanrıdan gururumu yok etmesini istedim.
Tanrı ‘Hayır dedi, gurur benim yok edebileceğim bir şey değil, senin bırakabileceğin bir şeydir.’ dedi.
Tanrıdan sakat çocuğumu iyileştirmesini istedim.
Tanrı ‘Hayır dedi, onun ruhu sağlam, vücut o kadar önemli değil. O geçici bir şeydir.’ dedi.
Tanrıdan bana sabır vermesini istedim.
Tanrı ‘Hayır dedi, sabır büyük acılar çekilerek öğrenilebilecek bir şeydir. Sabır verilmez, hak edilir.’ dedi.
Tanrıdan beni mutlu etmesini istedim.
Tanrı, ‘Hayır dedi, Ben sadece nimetlerimi sunarım, mutlu olmak sana bağlı.’ dedi.
Tanrıdan beni çektiğim acılardan kurtarmasını istedim.
Tanrı ‘Hayır dedi, çektiğin acılar günlük kaygılarının önemsizliğini anlamanı, onlardan uzaklaşmanı ve bana daha çok yaklaşmanı sağlar.’ dedi.
Tanrıdan ruhumu olgunlaştırmasını istedim.
Tanrı ‘Hayır dedi, kendi kendine olgunlaşmalısın, ama meyvelerini alman için yardım edeceğimden emin olabilirsin.’ dedi.
Tanrıdan hayatı sevmemi sağlayacak her şeyi istedim.
Tanrı ‘Hayır dedi, Ben sana hayatı vereceğim. Böylece hayata dair her şeye ancak sen sahip olabilirsin.’ dedi.
Tanrıdan, Tanrıya duyduğum sevgiyi başkalarına da duyabilmeyi istedim.
Tanrı şöyle dedi: “Ohhh! Nihayet doğru bir şey istedin.

‘Ruhu olgunlaşmamış bir kul Tanrıya hep ‘bana … ver’ ile biten dualar eder. Olgunlaşmış bir ruh ise ‘vermemi nasip et’ diye bitirir dualarını …….

Steve Gooodier’in ‘Bir Dakika Hayatınızı Değiştirebilir’ adlı kitabından alınmıştır
SON 25 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
knksemre 27/11/2018 : 12:32:05
İyiymiş bak beğendim. Teşekkürler, emeğinize sağlık.
nanolife 11/05/2013 : 22:22:16
Paylaşımın için teşekkürler. Eleştirileri boşver. Sen Allah olarak yazsaydın bu seferde başka birisi de çıkar vay efendim Allah kimseyle bu şekilde direk olarak konuşmaz derdi... Önemli olan bu yazdığın güzel yazıdan gerekli hisseyi alabilmiş olan insanların varlığıdır. Diğerlerine cevap verip tartışmaya bile değmez bence.
VSL 11/05/2013 : 20:22:29
Aynen söylediklerinize katılıyorum, burası iş geliştirme sitesi, ancak her nedense sadece ben yazdığım zaman oluyor bunlar. Bir sürü dini yazılar hatta KURAN dan sureler yazıp bol bol bunları okuyun diyen arkadaşlarımız var,
Siz bunları okudunuzda mı beni eleştirdiniz, beni eleştirebilirsiniz, ancak hakkaniyetle olmalı. Kaldıki ben dini konularda yazı geçmem, bu yazı gereksiz bir şekilde Tanrı ismine takıldığı için bu duruma geldi.
simal 11/05/2013 : 15:43:45
Afaroz edilişinize hayıflanmayın bence, sayın vsl.Çünkü burası dini bir site değil. Siz güzel bir yazı paylaşmışsınız ama, allah'a tanrı denmez vay efendim şu olursa bu olmaz gibi konu uzar gider. Sonuçta iş geliştirme araştırma fikirleri paylaşım sitesi burası konu dağılmış.
VSL 11/05/2013 : 09:07:36
Haklısınız :-) Şeytan Allahın varlığını büyüklüğünü, kudretini, şanını bilirdi, ama emri yerine getirmedi, yaratılan İnsanı sevmedi, secde etmedi.
İnsanı sadece Melekler sevdi ve koşulsuz sevdi.
Bazı insanlarda peygamberler, veliler, dervişler gibi insanları koşulsuz karşılıksız sevdi.
Allah C.C yi koşulsuz sevdiğiniz gibi insanlarıda koşulsuz sevin. Rabbim kıskanmaz merak etmeyin sevgiyi paylaştığınız için.
Siz sevgiyi verdikçe, size daha fazlasıyla yüce yaradan verecektir sevgiyi. Sevgi sonsuzdur dağıtın dağıttıkça size daha fazlası gelecek.

Yaradılanı sevin yaradandan ötürü
zzaxiss 11/05/2013 : 06:30:14
Tanrıdan, Tanrıya duyduğum sevgiyi başkalarına da duyabilmeyi istedim.
Tanrı şöyle dedi: “Ohhh! Nihayet doğru bir şey istedin.

ne kadar yanlış ve insanı sapıklığa iten bir cümle
Allah sevgisiyle başka bir sevgi bir olabilirmi?
VSL 10/05/2013 : 21:09:49
Teşekkür ederim kardeşim ama artık yeni yazılar, geçmiyorum, zira editör arkadaşşlar tarafından, aforoz edildim sanırım, yazılarım iptal edilip onaylanmıyor artık.
akins 10/05/2013 : 20:25:01
çok yararlı bilgiler olmuş teşekkürler!
VSL 09/12/2012 : 15:02:15
Amin Mehmet bey, sizinde söylediğiniz gibi Tanrı kelimesinin imanımızda yeri yoktur, şunuda karıştırmamak gerekir, hiç bir gayrımüslim, ecnebi, yaradana ''Tanrı'' diye hitap etmiyor, tanrı kelimesinin ne olduğunuda bilmez zaten, insanlarımızın yanlışı burada bunu söylemek istiyorum, Tv lerde seyrettiğimiz filmlerde tercümeler tanrı diye yapılıyor doğal olarak , milletimizde hristiyanlar yaratıcıya tanrı diyorlar , diyerek antipati duyuyorlar,bütün mesele bundan ibaret.

Burada kalkıp tanrı kelimesinin köklerini nereden geldiğini v.s ile gereksiz doldurmaya'da gerek yok diye düşünüyorum,

Ruhumuzu geliştirelim, bilinçlenelim Kamil insan olabilmek için yola çıkıp,acılara hazırlıklı olalım.
Ne söylediğimiz değil ne yaptığımız önemlidir.
mehmetgul1806 09/12/2012 : 02:39:37
Mum deyincede aklıma Hz Mevlana geldi. :)

Konu farklı önlere çekilmeden ilerlerse iyi olur. Zira Tanrı kelimesinin imanımızda yeri yoktur, lakin konu yabancı bir kaynaktan alıntıdır. Elin adamına niye tanrı dedin diyemeyiz.
Bizim için önemli olan konunun anafikridir. Konudan ders almak isteyen alır.
VSL arkadaşımızda bu kaynaktan bencilliğin ne kada kötü bir şey olduğuna dikkat çekmek istemiş.
Günümüz şartlarında nedense hem "benci" olduk. Ben ben Ben Bana Bana bana.
Hadismiydi tam hatırlayamadım, kul kendisi için istediğini başkası için istemedikçe duası kabul olmazmış.
O Zaman Allah C.C İnşallah hepimizin hayatında güzel şeylerin olmasını nasip eder. Dertliye dermen, Borçluya ödeme gücü, Hastaya şifa verir inşallah.

Saygılar
VSL 07/12/2012 : 01:42:36
Evet doğrudur kardeşim Necip Fazıl Kısakürek sözlerinden biridir, bizi her zaman ALLAH c.c korur şüphesiz.

Yukarıdaki konuyu da aşağıda küçük bir hikaye ile kapatmak istiyorum !


Bir odada dört mum sessizce yanıyordu. O kadar derin bir sessizlik hüküm sürüyordu ki odada, aralarında fısıltı şeklindeki konuşmaları bile rahatlıkla işitiliyordu.

1.Mum ‘Ben Barış’ım’ dedi. “Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim…” Ve sessizce karanlığa gömülüverir…

2.Mum ‘Ben İman’ım der. “Ama artık gerekli olduğuma inanmıyorum.. Yanık kalmamın da bir kıymeti kalmadı..” diye eklerken hafif bir esinti ışığını söndürüverir.

3.Mum çok üzgündür. ‘Ben Sevgi’yim’ “ama etrafıma ışık verecek gücüm kalmadı. İnsanlar beni hep kenara itiyorlar. Kendilerine en yakın olanları bile sevmemeye başladılar”. Sessizce söner gider Sevgi mumu…

O sırada içeri aniden bir çocuk girer. 3 mumun söndüğünü görünce sebebini sorar ve niçin sonuna kadar yanmadıklarına hayıflanarak ağlamaya başlar.

4.Mum, yumuşak ve yatıştırıcı sesi ile çocuğa ağlamamasını söyler. ” Korkma ben etrafıma ışık saçtığım sürece diğerleri yeniden yanarlar ve onlar da aydınlatmaya devam ederler. Zira, Ben UMUD’UM ! “

Gözleri parlayan çocuk umut mumunu alır ve diğerlerini sevgiyle teker teker yakar.

İçinizdeki umut mumunun saçtığı ışığı asla söndürmeyin. Kücük çocuk gibi diğer sönmek üzere olan üç mumun da sürekli yanık kalmaları icin çaba harcayın…

Küçük ve gereksiz şeylere takılmak, bizleri hiç bir zaman yükseltmez , mumlarımız söner birer birer, karanlıklarda kalırız.

mehmetgul1806 07/12/2012 : 00:33:44
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - VSL
Hangi şair hangi şiir, bizde öğrenelim Mehmet bey :-)


Yahu onu hatırlayamadım işte, Ama galiba Necip Fazıldı.

"Tanrı Sizi Korusun
Bizi Allah Korur"

Diyordu.

VSL 06/12/2012 : 20:53:53
Tanrı kelimesi özel isim değildir, Rabbimin ismi hiç değildir.

İlkokuldan askeriye ye kadar Yaradana tanrı dedirtilmeye çalışılmıyor !!!! Askeriyede yemekhanede edilen dua Tanrım diye başlar, o yemekhanede ,o kışlada bulunan,her dinden olan kişi duasını Türkçe Tanrı diye hep bir ağızdan yapar, benim gibi bazılarıda :-) içinden Rabbimin ismi ile dua eder. Yanımdaki Hristiyan arkadaşıma ne diye zorlayayım kendi istediğim şekilde dua etmesini, türkçe sembolik bir dua edilmektedir.

Tanrı kelimesi ibadetin yapılmadığı, Dini bilgilerin verilmediği, durumlarda ilahiyat ilminin dışında, Bilimsel konu makale ve söyleşilerinde tanrı dememizin bir sakıncası olamaz.
Bu memlekette İsteyen ibadetini türkçe yapsın kimse karışmaz. Ancaak ''Tanrı uludur'' denmiyecek ''ALLAHU EKBER '' denecektir. Ezan bütün kainat için aynı okunur. Geçmişte yapılan hatalar düzeltildi çok geçmeden.

Lütfen kardeşim gereksiz lüzumsuz konulara dalıp kendinizi kasmayın ,korku yaşamayın tanrı kelimesi ne sizi cennete kavuşturur , nede cehennemin dibine.
Bizler ruhumuzu olgunlaştıralım, KADİR-i MUTLAK meyvelerini almamız için bize yardım edecektir.

tekbay 06/12/2012 : 17:02:55
sayın VSL neden illa türkçe karşılığı aranıyor ben onu anlamıyorumbu ülkede ilkokuldan askeriyeye kadar hep bize YARADANA tanrı dedirtilmeye çalışıldı.herşeye karışan türk dil kurumu buna karışmadı.ALLAH ın isimleri arapçadır öyle indirilmiş ve özel isimdir.özel isimler hiç bir dilde değiştirilmez olduğu gibi söylenir.burada tanrı kelimesi özel isim gibi anlatılıyor.
VSL 06/12/2012 : 13:39:09
tekbay kardeşim sanırım yukarıda izah edememişim, özür dilerim.

Yaradan'a hiç birimiz isimlerinin dışında hitap etmiyoruz,etmeyiz'de zaten. Türkçe olarak hiçbir ilahi kitap indirilmemiştir'ki yaradanın adı türkçe tanrı olsun.
Bunun içinde İlahi kitapların hiç birinde de zaten tanrı ismi geçemez,

Ancak biz inanan insanlar ister Musevi , ister Hristiyan ,ister Müslüman ,hangi peygamberin ümmeti isek, o peygamberin sünnetine, ve Rabbim'in göderdiği Kitaba uyarız ,ve orada yazdığı isimlerle dua ederiz.

Yaradana farklı bir isimle hitap etmiyor, normal ve olağan da karşılamıyor kimse.

Beni merak ediyorsan eğer, ben Rabbime aşağıdaki isimleri ile ,her ismin sayı değeri ile zikrederim. Dilim Lal olsada Rabbim duyar sesimi.



ESMA-ÜL HÜSNA

O'nun birinci ismi, isimler sultânıdır,
Her ânın, her mekânın, her cânın cânânıdır,
Kur'ân'da ilk âyetin başlangıç kelâmıdır,
Her zerre ''ALLAH'' diye, O'nu söyler durmadan...

Vârettiği her şeyi, ayırdetmeden gören,
Her şeye adâletle, hayır ve rahmet veren,
Her mahlûkâ acıyan ve çâreler gönderen,
Sonsuz merhametiyle, âleme RAHMÂN dır O.

Dünya nîmetlerini, hayra kullananlara,
Her lokmada haramı, helâli soranlara,
Âhiret mekânını, dünyada kuranlara,
Sonsuz bağışlarını, lûtfeden RAHÎM dir O.

Kâinat sarayında, mîmârî ve san'atın,
Sonsuzlara hükmeden, o yüce saltanatın,
İçgüdüyle çırpınan, küçücük bir kanadın,
Her şeyin sahibidir, mülkün MELÎK idir O.

Her türlü şekillerden, lezzet ve kokulardan,
Kirden, pastan, lekeden, tasa ve korkulardan,
Molekülden, atomdan, hücre ve dokulardan,
Her şeyden münezzehtir, uzaktır KUDDÛS dür O.

Kim ki, aşk ile girer, Hâk yolunda gayrete,
Selâm yağmuru iner, dünya ve âhirete,
Dilediği her kulu, çıkarır selâmete,
Dert ve belâdan uzak, en yüce SELÂM dır O.

Îmânın nûrlarını, gönüllere indiren,
İmânın merhemiyle, acıları dindiren,
Şer doğuran şeytanı, hükmü ile sindiren,
Her kulunu koruyan, en büyük MÜ'MİN dir O.

Kulun mükâfâtını, asla ihmâl etmeyen,
O zengin hazinesi, vermekle hiç bitmeyen,
Kazanılmış sevabı, zerrece eksiltmeyen,
Tartıda ve hesapta, şaşmaz MÜHEYMİN dir O.

Başka bir kuvvet yoktur, O'na karşı gelecek,
O'nun var ettiğinin, zerresini silecek,
Gel gör ki, Âlemleri, bir anda yok edecek,
Sonsuz gücün sahibi, gâlibi AZÎZ dir O.

Noksanları gideren, kırılmışı onaran,
Eşsiz irâdesiyle, ilâhi sistem kuran,
Zâlim ve müşriklere, cebriyle karşı duran,
Dilediği her şeyi, yaptıran CEBBÂR dır O.

Nice tahtlar son buldu, nicesi son bulacak,
Kimde kaldı o mühür, kimde kaldı o sancak?
Büyüklük ve yücelik, O'na yakışır ancak,
Şüphesiz ve ortaksız, EL MÜTEKEBBİR dir O.

Ne melek vardı, O varken, ne insan, ne de Âdem,
Ne bir sevap, ne günah, ne defter, ne de kalem,
Her şeyi vâretmeye, yetişti, o bir kelâm,
Hiç yoktan, ''OL'' deyip de, yaratan HÂLIK tır O.

İnsanın, eni boyu, ne kum, ne dağ kadardır,
Bütün uzuvlarında, gör ki, orantı vardır,
Karıncanın yuvası, file göre çok dardır,
Her şeyde, denge kuran, tarifsiz BÂRÎ dir O.

Ne kadar benzese de, insanlar birbirine,
Çizgi, ayrı çizilmiş, o parmak izlerine,
Benzemez kaderleri, hiçbirinin birine,
Her şeyi, ayrı kılan, ulu MUSAVVİR dir O.

Acep, günahsız bir kul, var mıdır yer yüzünde,
Kim, duyar, hissederse, o günahı özünde,
O'na tövbe edip de, durur ise sözünde,
Şüphesiz ki, kulunu, affeden ĞAFFÂR dır O.

Zulûm, yalan ve şirkle, yoğrulan her bedeni,
Sabır yolundan dönüp, O'na isyan edeni,
Varlığını reddedip, küfre kadar gideni,
Bin bir azâp içinde, kahreden KAHHÂR dır O.

Câhile nice bilgi, hastaya şifâ veren,
Hâcetler kapısına, bol bağışlar gönderen,
Bunca dünya malını, kullarına hak gören,
Nîmetler hîbe eden, hudutsuz VEHHÂB dır O.

Rızık denince akla, yalnız, ekmek aş gelir,
Oysa, öyle çoktur ki, sayısın Allah bilir,
Ruhların rızıkları, gönüllere ekilir,
Gönül çorak değilse, bire, bin REZZÂK tır O.

Kavrulan yüreklere, îmân selleri salan,
En büyük elemlere, dertlere çâre olan,
Zorlukları kaldırıp, ilimleri hür kılan,
Hükmüyle Âlemleri fetheden FETTÂH tır O.

Zaman içinde bütün, olmuş ve olacaklar,
O'nun bilgisindedir, her şey sonsuza kadar,
Yanlışsız ve noksansız, ilim, ancak O'nda var,
Her şeyi, iyi bilen yanılmaz ALÎM dir O.

Dilediği zengini, fakir kılar bir anda.
Fakire servet verir, saray gibi mekânda,
Verince şükür arar, alınca sabr insanda,
Hem veren, hem de alan KÂBID ve BÂSIT tır O.

Âsî ve zorbaları, tahtlarından indiren,
Hoşnut kaldığı kula, şan, şeref, makâm veren,
Ve bunları açıkça, Kur'ân'ında bildiren,
Alçaltan ve yükselten HÂFID ve RÂFİ dir O.

Gerçek servet odur ki; onur, vakar, haysiyet,
Bunları, elde tutmak, insana has meziyyet.
Cezâ ve mükâfata, ölçüdür önce niyet,
İzzet ve zillet veren; MUİZZ ve MÜZİLL dir O.

Gönüldeki sözleri, dinleyip işitendir,
O, bütün gönüllere, ortaksız hükmedendir,
Bütün bu, mû'cizeler, O'nun hikmetindendir,
Her sesi, her lâhzada, işiten SEMÎ dir O.

Çelikten duvar örsen, şu dünya mekânında,
Ne kadar gizlensen de, O her zaman yanında,
Bil ki, yalnız değilsin, ömrünün her ânında,
Her şeyi, açık seçik görendir, BASÎR dır O.

O, nice hükümdarlar, padişahlar yargılar,
O'nun mahkemesinde, çok tez biter sorgular,
Bütün kararlarında, hükmünü doğru kılar,
Üstünde makâm yoktur, en ulu HAKEM dir O.

Kıldan ince, kılıçtan keskindir adâleti,
Men etti, haksızlığı, işkenceyi, zûlmeti,
Bu yüzden, kul hakkının, cehennemdir diyeti,
Adâletin zirvesi, en yücesi ADL dır O.

Yemyeşil ağaçlarda, meyve yüklü dalları,
Kozalarda ipeği, peteklerde balları,
Nice yalçın dağların, arasında yolları,
Sayısız nimetleri lûtfeden LÂTÎF tir O.

Bir atom zerresinin, durmadan dönüşünden,
Sayısız yıldızların, parlayıp sönüşünden,
Dünyada her canlının, doğuş ve ölüşünden,
Olup biten her şeyden, haberdâr HABÎR dir O.

Cezada tez değildir, bilir misin bu niye ?
Zaman tanır kuluna, günahtan dönsün diye,
Bu dünyadaki sınav, ölümle bitesiye,
Tövbeye fırsat veren, bekleyen HALÎM dir O.

O'nun gücü, Âlemi, fırıl fırıl döndürür,
O'nun nûr'u , güneşi, yıldızları söndürür,
O'nun emri, yedi kat, göğü yere indirir,
Azameti, ölçüye sığmayan AZÎM dir O.

O, bütün kullarının kusurlarını saklar,
En büyük günahları, bir anda siler paklar,
Yeter ki, kullarınca, çiğnenmesin yasaklar,
Cennetleri bu yüzden, vâreden ĞAFÛR dur O.

O'ndan gelen her şerre, sabırla karşı gelen,
Her lokma, her nefese, şükran borcunu bilen,
O'na karşı şüpheyi yüreklerinden silen,
Her kulunun şükrüne, bin veren ŞEKÛR dur O.

O'nun benzeri yoktur, hiç bir, yüceden yana,
O, çok yücedir amma, uzak değil insana,
Şah damarından bile, daha yakındır sana,
Her şeyin üstündedir en yüksek ALİYY dir O.

Büyüklük ne kelime, sonsuzlar dardır O'na,
Gel gör ki, giriverir, bir gönüle, bir cana,
Hudutsuz ihtişâmı, dehşet verir insana,
Kaleme, söze gelmez, ölçüsüz KEBÎR dir O.

Ömürlerin süresi, bir an bile kısalmaz,
Ölümleri bekletir, ömür bitmeden salmaz,
Niyet ve amellerin, bir zerresi kaybolmaz,
Kâinatta her şeyi, saklayan HAFÎZ dir O.

Kuş yavrusu başını, kaldırıp göğe bakar,
Çünkü, ana ağzında, onun için rızık var,
Her buğday tanesinden, her damla suya kadar,
Her canın azığını, ayıran MUKÎT tir O.

''Hesap günü'' nde çıkar, bütün kâr ve zararlar,
Ona göre verilir, kullar için kararlar,
Kayıtlarda, ne yanlış, ne küçücük noksan var,
Hesapları hatâsız, yanılmaz, HASÎB tir O.

Varın, yoğun, her şeyin, en ulu hükümdârı,
Hudut, sınır tanımaz, kuşatır her diyârı,
Ölçüsüz kudretinin, yoktur asla miyârı,
Ne mekân, ne zamana, sığmayan CELÎL dir O.

Kibir selinden geçip, haddini bilenlere,
Zulûmlerden dönüp de, insâfa gelenlere,
Gönül pervanesiyle, O'na yükselenlere,
Bin misli fazlasıyla, verecek KERîM dir O.

Her gecenin peşinden, gündüzün gelmesini,
Uyanan bir tohumun, toprağı delmesini,
Yarattığı her kulun, ağlayıp gülmesini,
Her şeyi, denetleyen, gözeten RAKÎB dir O.

Bir gün kalırsan eğer, ortasında çöllerin,
Bil ki, yalnız değilsin, bilinmektedir yerin,
Bir içten dua ile, açılırsa ellerin,
Çaresini verecek, son makâm MÛCÎB dir O.

O'nun sınırlarını, bilmeye akıl durur,
Bir harfine, denizler, mürekkep olsa kurur,
Sayısız belâlardan, kulunu, her an korur,
Genişliği, her yeri kaplayan VÂSİ dir O.

Asla başı boş değil, yaratılan sonsuzlar,
Vâredilen her zerre, her kürrede sebep var,
Bu muazzam dengede, tesadüfler ne arar !.
Sayısız hikmetlerin, sahibi HAKÎM dir O.

Kâinatta her nesne, sevgisiyle beslenir,
Her zerre zikrederek, yalnız O'na seslenir,
O'na îman edenler, şefkatine yaslanır;
O'nu, bir seven kulu, bin seven VEDÛD tur O.

Muhtaç değildir asla, üne, şana, şöhrete,
Ne mühür, ne saltanat, ne bir mülke, servete,
Muhtaç değildir asla, ne kudrete, kuvvete,
Büyük şânına sınır, çizilmez MECÎD dir O.

Her kul, mutlak tadacak, Allah ile vuslatı,
Vel Bâsü Bâdel Mevt 'tir, bunun bir başka adı,
Gün gelip de, Kâinat, doldurunca miâdı,
Mahşerde, ölüleri, dirilten, BÂİS tir O.

Aramaya gerek yok, O, her yerde hazırdır,
O, her zaman, her şeyi, gözetleyen nâzırdır,
Bu hikmetin nedeni, akıldan öte sırdır,
Her zaman ve mekânın, şâhidi ŞEHÎD dir O.

Şu yaşlı kâinatta, her şeyin bir ömrü var,
Hiçbir şey bâki değil, asla sonsuza kadar,
O'dur ancak zamana, hükmeden tek hükümdâr,
Ezelî ve ebedî, var olan EL-HAKK tır O.

Kim ki, dünya işinde, dürüstçe davranırsa,
Her türlü tedbirini, düşünüp de alırsa,
Buna rağmen yine de, gücü âciz kalırsa,
Kulunun her işini, bitiren VEKÎL dir O.

Ne zorluk, ne yorgunluk mümkündür, O'ndan yana,
Bir, kumla, kâinatı, yaratmak birdir O'na,
Göz, görmeyi bilirse, gerek kalmaz lisana,
Dermansızlık erişmez, en güçlü KAVİYY dir O.

Ne eni, ne boyu var, metânet görkeminin,
Birbirinden kopmayan, nice Âlemlerinin,
Ne de sağlam yapılmış, hesapları geminin,
Kuvvetinin şiddeti, ölçülmez METÎN dir O.

Bir yazdığı dostunu, bir daha asla silmez,
Böylesi kullarından, hidâyeti eksilmez,
O'nun dostluğu için, neler fedâ edilmez ,
Verdiği sözden dönmez, kul dostu VELİYY dir O.

Nimetlerle bezenmiş, yedi katlı semâlar,
Tesbih eder, zerreler, düşünceler, dimâlar,
O'na varır, edilen, bütün, hamd ü senâlar,
Övülmeye tek lâyık, biricik HAMÎD dir O.

Denizlerin, göllerin, kaç damla suyu vardır ?
Harmandaki buğdayın, sayısı ne kadardır ?
Sonsuza sınır çizen, O'ndan başka kim vardır ?
Her şeyin sayısını, bilen, EL- MUHSÎ dir O.

Tâ ezelde, O varken, yoktu, zaman ve mekân,
Ne, bu sonsuz kâinat, ne bir madde, ne bir can,
Hiçbir şeyin emsâli ve maddesi olmadan,
İlk baştan ve örneksiz, vâreden MÜBDÎ dir O.

Bu dünya, bir ölümle, bitecek sanma sakın,
Geç kalmadan, uyanıp, makbûl tavrını takın,
Bir, hesap günü var ki; uzakta değl, yakın,
Büyük mahkeme için, dirilten MUÎD dir O.

Yetmiş trilyon hücre, insanın bedeninde,
Sayısız hikmet gizli, hepsinin nedeninde,
Çözülmez ne sırlar var, o küçücük ceninde,
Canları ihyâ eden, ruh veren MUHYÎ dir O.

Her canlı mahlûk için, ölümü mutlâk kılan,
Her canlının ruhunu, ölümle geri alan,
Düşünen insanlara, böylece ibret salan,
Ölümü, hikmet kılan, yüce EL-MÜMÎT tir O.

Denizdeki yosundan, kırda çiçeğe kadar,
Balıklardan, kuşlardan, binbir böceğe kadar,
İlk vâr olan insandan, son geleceğe kadar,
Hepsine, hayat verip, yaşatan EL-HAYY dır O.

Evrende hiçbir yıldız, yörüngesinden sapmaz,
Bunca yalçın kayalar, dağlar yerinden kopmaz,
Denizler, yatağından, çıkıp taşkınlık yapmaz,
Yeri, göğü, her şeyi tutan EL-KAYYUM dur O.

Hiçbir şey O'ndan ayrı, ve uzakta duramaz,
O, bulmak isteyince, asla sormaz, aramaz,
Kaçmak için çırpınış, hiçbir işe yaramaz,
Ne isterse, ânında, bulan EL-VÂCİD dir O.

Aşk çeken kullarının, gönül tahtına giren,
Beklenmedik zamanda, bolluk, bereket veren,
En muhtaç anlarında, onları sevindiren,
Has kuluna, hesapsız veren, EL-MÂCİD dir O.

İlim doruklarında, bilinen, bilinmeyen,
Sonsuz zaman içinde, silinen, silinmeyen,
Sınırsız Âlemlerde bulunan, bulunmayan,
Hiçbir şeyde benzeri olmayan VÂHİD dir O.

Ümitsizlik çekenler, ne büyük gaflettedir,
Oysa, Yüce Makâmca, hâcet bilinmektedir,
O, içten bir duaya, her şeyi vermektedir,
Son çâreye hükmeden, tek merci SAMED dir O.

Göklerin çatısını, galaksilerden örer,
Bir gözün merceğinden, güneş, ay, yıldız girer,
Protonlar, nötronlar, nasıl çılgınca döner,
Akla gelen, gelmeyen her şeye KÂDİR dir O.

Zannetme ki; O, yalnız sonsuz âlemler kurar,
Bir mikroskop camına, eğil de, bak; neler var,
Bu, âciz, kul kalemi, ancak, bu kadar yazar,
Sonsuz kere sonsuza, her an MUKTEDİR dir O.

Saf ve temiz kulunu, mükâfatta kayıran,
Bilenle bilmeyenin, farkını hep duyuran,
Her kula, ayrı ayrı basamaklar ayıran,
Öncelikler bahşeden, ulu MUKADDİM dir O.

Çalışmak, nasıl haksa, başarı da, bir haktır,
Ne var ki; bazen yakın, bazen biraz uzaktır,
Buna râzı olmamak, şeytana has tuzaktır,
Tehiri, hayır kılan, yüce MUAHHİR dir O.

Kâinatta her şeyin, bir başlangıcı vardır,
Sonsuz zaman ve mekân, ne varsa, O'na dardır,
Bu ihtişam önünde, akıl, fikir, nâ'çardır,
İlki ve başlangıcı olmayan EVVEL dir O.

Yaratılmış olanın, mutlak, bir sonu vardır,
Kâinat'ın varlığı; ancak, ömrü kadardır,
Sonsuzlar, son bulsa da, O yine hükümdârdır,
Nihâyeti ve sonu olmayan ÂHİR dir O.

İnsanın beş duyusu, O'na, her an şâhittir,
O'nun yüce varlığı, hiç şüphesiz sabittir,
İnkâr eden bedenler, cehenneme aittir,
Gören gönül gözüyle, görülen ZÂHİR dir O.

Duman yeter, ateşin, varlığını yormaya,
İnsan, dikkat etmeli, sınırında durmaya,
Hiçbir varlık dayanmaz, O'nu bizzat görmeye,
Her an bilinir amma, gizlidir BÂTIN dır O.

Arz'ın her zerresinden, yedi kat, Arş'a kadar,
Yaratılmış her şeyde, belli ki disiplin var,
Güneşi görmez misin, vaktinde doğar, batar,
Âlemi, tek başına yöneten VÂLÎ dir O.

Yaratılmışlara has, şekil ve duygulardan,
Elem, keder, endişe, sevinç ve coşkulardan,
Öfke, nefret, husûmet, korku ve kuşkulardan,
Her tür, hâlden sakınmış, EL-MÜTEÂLÎ dir O.

Zorlukları istemez, kula, kolaylık verir,
Günahların çoğunu, örtbas eder, giderir,
Niyeti amel sayar, rahmetini gönderir,
İki dünya serveti, bahşeden, EL-BERR dir O.

Kim, ölmeden girerse, pişmanlığın yoluna,
Cennetlerde adaydır, nîmetin en boluna,
Gönülden tövbe edip, isteyen her kuluna,
O, altın anahtarı, veren, ET-TEVVÂB dır O.

Cehennem azâbının, zerresini bil yeter,
Bu dünyada bildiğin, azaptan, yüzbin beter,
Ömür; kısa bir sınav, er geç ölümle biter,
Gafletin cezasını veren MÜNTEKÎM dir O.

O'na, tam bir îmanla, itaat edenlere,
Şirk ve inkâr kirinden, arınmış bedenlere,
Hazreti Muhammed'in, izinden gidenlere,
Sağanak, af yağmurları indiren AFÜVV dür O.

Bitki, hayvan ve insan neslinin devamını,
Bu nedenle, hepsinin, mekân ve zamanını,
Hayat için gereken, rızkların tamamını,
Hudutsuz re'fetiyle bahşeden RAÛF tur O.

Senin değil o mal mülk, senin değil o beden,
Bu kıskançlık, bu tamâh, bu ihtiraslar neden,
Bâki servetine koş, fâniyi kaybetmeden,
Çünkü, her şey O'nundur, tek MÂLİKÜ'L MÜLK tür O.

Kâinatta her nesne, O'nun gücünü söyler,
Kullarına meziyet, nişanlar ikram eyler,
O'nun yanında insan, gurur kibiri neyler,
Yalnız O'na söylenir, ZÜ'L-CELÂL-İ VE'L-İKRÂM .

Yarattığı her şeyde, bir mânâ ve maksat var,
Dünyanın dengesidir, o yalçın yüce dağlar,
Anaya verdiği aşk, onu yavruya bağlar,
Tesâdüfle izâhı olmayan MUKSIT tır O.

Her insan, bir an için, düşünse öldüğünü,
Görecek ki; faydasız, dünyanın şan ve ünü,
Hesap vakti gelince, kulları, mahşer günü,
Diriltip, toplayacak yüce EL-CÂMİ dir O.

Her şey O'na muhtaçtır, O, asla muhtaç olmaz,
Servetin ölçüsünü, O'ndan başkası bilmez,
Ne kadar çok verse de, bir zerresi eksilmez,
Aczi yok, sınırı yok, eşi yok, ĞANİYY dir O.

Kiminin, doğuştandır, dünyadaki serveti,
Kimisi, ömür boyu göremez mürüvveti ,
Bilin ki, bu takdirin, imtihandır hikmeti,
İsterse kulu zengin kılan EL-MUĞNÎ dir O.

İnsan gönlüne bir bak; sayısızdır arzular,
Ancak, bize bunlardan, bir kısmında hayır var,
Bu nedenle kısmetler, kimisinde biraz dar,
Engeli, hayır kılan, ulu EL-MÂNİ dir O.

Şüphesiz, hayır ve şer, yalnızca O'ndan gelir,
Hidâyete erenler, bunları sınav bilir,
Cennet kapılarından, ancak böyle geçilir,
Elem ve sevinç veren, hem DÂRR , hem NÂFİ dir O.

İstediği kulların, gönlüne ışık salan,
Gözler ve yüzlerinde, nûrunu dâim kılan,
Seher vakti açılan, ellerin dostu olan,
Kalpleri aydınlatan, sönmeyen EN-NÛR dur O.

İstediği kulunun, murâdını tez veren,
İstediği kulunu, hidâyete erdiren,
Gönül sofralarına, bereketler verdiren,
Közleri tutuşturan, yüce EL-HÂDÎ dir O.

Bu sonsuz Âlemlere, ''Ol'' dediği ilk anda,
Hiçbir şeyin benzeri, yoktu hiçbir mekânda,
Bunca, hayret verici, her şeyi tez zamanda,
Hiç örneği olmadan, yaratan BEDÎ dir O.

''Sonsuz'' sözcüğü bile, âcizdir hakikatte,
''Sonsuz'' sözünden başka, bir şey yok ki, lûgatte,
Verecek güç kalmadı, beyindeki tâkatte,
Hiçbir zamana bağlı olmayan, BÂKÎ dir O.

Dünya malı, babadan, miras kalır oğula,
Bu çark, dönerek varır, dünyadaki son kula,
Acaba, daha sonra, bunca mal kimin ola ?
Âlemde her zerreye, sonuncu VÂRİS tir O.

Tarifsiz irâdesi, çok büyük ve bütündür,
Âlemlere verdiği, emri sadece ''Kün''dür,
Bu kelâm ile her şey, O'nun için mümkündür,
Hiçbir işi, hikmetsiz olmayan REŞÎD dir O.

Cezalar tez olsaydı, hukukunun özünde,
Hiçbir insan kalmazdı, bir anda yeryüzünde,
Hiç şüphe olmasın ki , er geç durur sözünde,
Kullara fırsat için sabreden SABÛR dur O.


Yahyalılı Hacı Hasan Efendi



tekbay 06/12/2012 : 11:06:49
kim ismi ile hitab edilmesini istemezki.ahmet e mehmet , ali ye neden veli densinki.kul olarak bile isminiz ile hitab edilmeyince ilgilenmiyoruz.çok çok olsun bir kaç ismimiz olabilir.ALLAH ın 1001 ismi vardır.KURAN I KERİM de 100 tanesinin geçtiği belirtilir 300 tanesi tevratta 300 tanesi incilde 300 tanesi diğer ilahi kitap ve sahifelerde geçmektedir.bunların hiç birinde tanrı diye bir isim geçmemektedir.bu isimlerin hepsinin ayrı bir anlamı manası olmakla beraber (inanmak size kalmış)tesbihatı yapıldığında şifa ve derman olmaktadır.şimdi siz arkadaşınıza bile başka bir isimle hitab etmezken YARADANA nasıl farklı bir isimle hitab etmeyi normal ve olağan birşey gibi karşılayabilirsiniz.
pink 06/12/2012 : 10:45:26
Tanrı ve Allah kelimesi aynı anlama geliyor.Tanrı kelimesi Türkçe ,Allah kelimesi ise Arapçadır.Her iki sözcükte yaratıcı için kullanılıyor.Önemli olan niyet ve gayedir.
Yazının içeriğine yorum yapılacağı yerde basit,bilgisizce yapılan bu eleştirilere anlam veremiyorum.
VSL 06/12/2012 : 09:35:58
Hangi şair hangi şiir, bizde öğrenelim Mehmet bey :-)
mehmetgul1806 05/12/2012 : 23:22:03
Tanrı Kelimesini Görünce Aklıma O Ünlü Şair Geldi?
VSL 05/12/2012 : 15:54:09
saban2015 kıymetli kardeşim lütfen bu konuda rahatsızlık duymayın, yabancı bir kitaptan tercümedir bu, kaldıki (GOD ) ingilizcesi ,Türkçeye çevrildiği zaman Tanrı olur ,bizler zaten rabbimize yakarırken '' Tanrım '' diye yakarmıyor onun ESMA UL HÜSNA 'sı ile yakarıyor,dualarımızı edip, secde ediyoruz, Lütfen böyle şeylere takılmayalım kardeşim.
TANRI demek bizi ALLAH C.C den ne uzaklaştırır ne yakınlaştırır, olgunlaşarak yakınlaşabiliriz ancak. Ne büyük şeytanlar gördüm 'ki Rabbim'in ismini ağızlarında dolaştırırlar .

'' RİYA'YA SAPANDIR ONLAR / GÖSTERİŞ YAPARLAR ''(MAUN6)

Sadakallahul azim
onurkoniks 05/12/2012 : 15:03:40
İsteyen istediği gibi yazsın işte ya, nelere takılıyorsunuz.. Herkesin inancı kendine.
danışan_akıl 05/12/2012 : 15:01:41
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - saban2510
Steve Gooodier’in tanrı olarak söylemiş ama tercüme ederken veya türkçeye çevirirken veyahut paylaşırken birileri ile, tanrı yerine Allah (c.c) olarak yazarsak kendi örf ve inançlarımıza ve etkisi daha çok olur kanısındayım.





Sayın saban2510;
Yüce Yaradan'ın lügat takıntısı olmadığı kanaatindeyim.Tüm bu sistemi varetmiş Kudret'in bizden beklediği İsmini hangi kelimilerle zikrettiğimizden çok mana boyuntunda ne anladığımız ve bunu maddi dünyaya na kadar aktarabildiğimizdir. Örf ve adete göre yaşamayın; ilme,irfana doğruya göre yaşayın diye emir veren de yine Allah değil midir?
Söyledikleriniz yanlış değil ancak bu şekilde konuya yaklaşınca metnin içeriğinden çok şekline bakıveriyoruz... Kendi örf ve inançlarımıza etki eden şey ŞEKLEN olmamalıdır kısaca...Suriye'de, Allahu Ekber nidalarıyla sözüm ona özgürlük ordusu mensubu olduğunu söyleyenlerin CIA'dan para ve lojistik destek aldıkları ayen beyan ortada iken söyleme değil ,fiiliyata ve işin manasına bakma ciddiyeti daha bir önem taşımaktadır kanaatindeyim.

Hassasiyetinize saygı duyuyorum...Niyetim kırıp dökmek değil ama o yazıya yanlızca bu yorum bence olmamış...
saban2510 05/12/2012 : 13:50:00
Steve Gooodier’in tanrı olarak söylemiş ama tercüme ederken veya türkçeye çevirirken veyahut paylaşırken birileri ile, tanrı yerine Allah (c.c) olarak yazarsak kendi örf ve inançlarımıza ve etkisi daha çok olur kanısındayım.
danışan_akıl 05/12/2012 : 10:20:10
sabah sabah iyi geldi....güzel paylaşım
pink 05/12/2012 : 08:42:58
Güzel bir yazıydı ,teşekkürler .


1.09 saniye.
23:59:25, 28 Mart 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım