Koniks.com - İş Fikirleri Düşünce Havuzu

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol
 Ana Sayfa
 Forumlar
 Diğer
 Genel İlanlar
 Organik Yarasa Gübresi Bayiliği Ve Tedariği İçin
Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız.
Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
 Yorum gönder
Kullanıcı adı:
Şifre:
Biçim:KalınİtalikAltı çiziliÜstü çizili Sola hizalaOrtalaSağa hizala Düz çizgiResim hizalaAlıntı ekleListe ekle
İlan türü :
Mesaj İkonları:              
             
 


 
   

YORUM YAZILAN YAZI
tevrat 31/03/2012 : 12:47:07
istanbulda reklam matbaa ve tabela işi yapıyorum bi dostum vasıtası ile yarasa gübresi ile tanıstım 4 yıldır fındık bahcemde kullanıyordum , cok yararını gördüm ürünümün daha fazla olması daha kaliteli olması beni ziyadesiyle mutlu etti,aynı zamanda bu yıl gübre atmamamı söylediler atmadım ,fındığın nasıl olduğuna bakmak için sakaryaya gittim inanın dahada güzelleşmiş ,ve dondan buzdan soğuktan etkilenmemişti, bu sevincimi sizlerle paylasmak yerli üretim olan bu ürünü tanıtmak ihtiyacı duydum , organik yarasa gübresini bu gübreyi bağda bahcede gübre gerekli her yerde kullanabilirsiniz ciftci bu gübreyi istenilen şekilde kullanırsa 1 yıl sonra bir daha bahceye gübre atmasına gerek kalmıyor tamamen organik ürün yetiştirmeye baslıyor, eger normal sartlarda(benim gibi) kendi istediği sekilde kullanırsa bu yöntem keseyi zorlamıyor yani fazla para ödenmiyor ama dört yılın sonunda yinede zafere ulasıp organik meyve sebze yetiştirmeye baslıyor ,türkiye,ye ve türkiye dışına bayilik vereceklermiş,bunun için bende öncülük etmek istedim bayilik almak isteyen yada ürünü kendi bahcesinde kullanmak isteyen arkadaşların yurt içi yurt dışı fark etmez benimle irtibata geçmeleri gereklidir tevrat fidan 05426450664 tevratfidan@hotmail.com dan ulasabilirler sağlıcakla kalın
SON 27 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
polat_makina 03/05/2016 : 11:24:19
istanbul bayrampasada sıvı dolum makinası ve etiketleme makinası yapmaktayız ülkemizin güzel insanlarına hizmet vermekteyiz..
orduorhan 17/07/2013 : 19:51:04
Ey yarasa kardeş.... o ıkındığın şeyden nede uzun mevzu çıkardık iyi mi?
kymk 17/07/2013 : 14:42:50
güzel bir konu :-)
cahitates 17/07/2013 : 02:13:37
Sayın akınselçuk Yarasa Gübresi konusunda değişik bakış açıları getirdiğiniz için sizi kutlarım..Ancak bir de gerçekler var.Biz firma olarak 9 senedir Yarasa Gübresi konusunda araştırmalar yapan bir şirket olarak belirtmek isterim ki bu konu sizin kaleme aldığınız kadar basit bir konu değil.Tescil ve Lisanslı olarak üretimini yaptığımız Yarasa Gübresinin; madem ilgileniyorsunuz size resmi belgeleri ile birlikte analiz raporlarını da göndereyim iyice inceleyin hatta akademisyenlerden daha detaylı bilgi alın daha sonra bu konu üzerine insanları doğru bilgilendirin..İsmini andığınız bazı firmaları eleştirmeyeceğim ancak üreticilerin bu gübreyi kullanmak istediklerinde mutlaka Tescil ve Lisans belgelerini görmeleri gerekir.Bizim ürünlerimizin sahteleri bile yapıldı ve savcılık hala takip ediyor..
Sonuç olarak bu incelemeleri yaptıktan sonra bu konu hakkında tartışabiliriz..
Kolay Gelsin
GSM : 05322348442
akinselcuk 20/04/2012 : 07:53:15
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - tevrat
valla gardaşım beni hiçmi hiç ilgilendirmiyo alırsalarda ekime almazlarsada ekime ürün burda bana ticari olarak hiç bi getirisi yok şahinlertarım.com.tr adresinden ürünü hem araştırıp hemde ticari bi anlaşmaya girebilirsiniz ben aracıyım aracıya zeval olmaz ben yararını gördüğüm bişeyi kötüleyemem zaten daha öncedende israil menşeili ürün kullanmıyorum çünkü yahudi lere karşı alerjim var daha öncedende inek gübresi ve diğerlerini kullanıyordum ..... bilginize .......................................................................................


Tevrat kardeşim,

Zararlıdır satma demedik ki sana.

Faydalıdır. Ama her derde deva değildir bir akıl çercevesinde bilerek kullanmalıdır.

Yum gözünü at bunu her şey güzel olacak şeklinde sunmana takıldık kaldık.

Aç gözünü, öğren nasıl fayda gösterdiğini, bilinçli bilinçli kullan demenin nesi kötü anlamadım ki.

Matbaacı olarak gübre satıyorsun. Bu tuhafımıza gidiyor.

Yeni öğrendiğin bir şeyi uzmanı gibi her derde deva gösteriyorsun bu tuhafımıza gidiyor.

Şimdi adam bana soruyor ;

Kiraz bahçesine, kartlaşmış ağaçlarına triple süper fosfat atarsam iyi gelir dediler ne yapayım diyor.

Bir diğeri de ; domatesler tatsız oluyor şeker gübresi at düzelir dediler atayım mı diyor.

Bu gübrenin toprak üstüne atıldığında hangi kimyasal aşamalardan geçeceğini bilmeme rağmen hemen konuşmuyorum. Diyorum ki, dur ben ben bir araştırıp sana yarın bir cevap vereyim.

Faydalı olmayacağını paranın ve emeğin boşa gideceğini düşümsemde yekten yapma demiyorum. Bunu tavsiye edenin aklında acaba ne vardı diye araştırmaya girişiyorum.

Elindekini mi satmak istemiş fayda zarar hesabı yapmadan, çiftçinin parasını umursamadan, kendine nasılsa hiç bir zaman hesap sorulamayacağını bildiğinden veya sorulsa bile kıvıracak 50 tane yolu olduğunu bildiğinden,

yoksa benim akıl edemediğim, öğrenmeyi atladığım başka bir faydası gerçekten var mı diye.

Amma biri çıkıyor dün öğrendiği ürün için bugün çok iddialı tavsiyelerde bulunuyor.

O zaman bir tuhaf oluyorum.

Gestetnere, kağıdın tabakasına fiyatına, kalıba, maşalıya, pompalıya, haydelberge, boyaya, merdaneye sardırsak şimdi senin bir matbaacı olarak yerinde duramayıp, o iş öyle değil böyledir ahkam kesmeyin bilirmiş gibi diyeceğin gibi . . .
akinselcuk 20/04/2012 : 07:30:29
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - ta9car
akinselcuk . harikasin valla. at-esek-katir gibi hayvanlarin idrarindan bira yapildigi dogrumu dur sizce. :)


Demin bir haber kanalı ; Ümrede 2 hacı adayının deve idrarı çok faydalıymış diye içtiklerini, ve hastanelik olduklarını söylüyordu. Bu durum üzerine diyanet güncel bir fetva vermiş ; Yok böyle bir faydası, aksine çok zararlıdır, asla yapılmaması gerekir, şeklinde.

Biz kanalın yala ncısıyız.

Müstakbel hacılarımız zannedersem kutsal topraklardaki develerde müslümanın hasıdır diye düşündü belki de. Devenin müslümanı hristiyanı olmaz.

Deve bir hayvandır, bu iki hacı adayı da insan. Devenin sırtına binersen olur ama idrarından medet umacak noktadaysan, deveye kendini mahkum ettin demektir. Az daha ileri gidip devenin kulağına çaput bağlayıp dilek de tutarsın. Sen devenin amiri değil deve senin amirin olur.

Devenin bütün mikrobunu sindirim sistemine dahil ettin demektir. Deveye hiç bir tesiri olmayan mikrop seni öldürebilir. Her hayvanın ve her insanın bünyesi mikrop doludur. İçinizde sizden, ruhsuz vucudunuzdan ayrı bir canlı hayatı daha vardır. Bu hayat sakin durur. Her şey başladığı düzende duruyorsa eğer. Ne zaman bu düzene müdahale ettiniz, bu canlı dünyası yeni bir şekil alır. yeni ortamına göre değişir. Faaliyete geçer.

Kendinizi yordunuz diyelim. Vücut zayıf düştü. Boğazınızda bulunan bir iki bakteriden hemen bir ordu oluşur. Çünkü artık vücudunuz onların çoğalmasını sınırda tutan gücüne sahip değil. Çoğalır bu mikroplar. Akşama nezle grip vs. bir arazla ortaya çıkarlar. Ürediklerini çoğaldıklarını becebilirlerse sizi daha da perişan edeceklerini haber verirler.

Bu mikroplara deve idrarına tevessül etmeden de sahibiz.

Zaten çok hassas bir dengede vücudumuz. siz bununla yetinmeyip üstüne birde deve canlısından takviye yaparsanız Allah sizi ne yapsın ?

İlim Çinde de olsa git bul denmiş ya !

Demek ki İlime o zaman da bu kadar uzak duruyormuşuz. Ta Çin hedef gösterildiğine göre. O denli uzakta olsa bile git bul inat et öğren dendiğine göre. İlime uzaklık Çin menzili ile tasvir edildiğine göre.

Demek ki değişmemiş hiç bir şey.

Ben çocukken sarılık oldum du. İlkokul bir. Okuma yazmayı evde öğrendim. Çünkü 3 haftadan fazla yatım evde. Ağır geçti biraz. Eve bir doktor geldi gitti. İyi baktı annem babam. Öperim hala ellerinden.

O zaman hatırlarım eve gelen bir hanım bizimkilere sarılık sarı idrar içince geçer, kendi idrarını içirin dediydi. Bizimkiler uyumlu insanlardı. Tıbbi yolları en uygun yol olarak bilseler bu kadına itibar etmeselerde hem saygı hem de her zaman kendinden şüphe et kibirli olma düsturu ile dinlediler söylediklerini ve aralarında tartıştılar.

Tabi günlerdir ateşi düşmeyen bir de yavru var yatakta. Bir an önce iyileşsin eski yaramazlıklarına geri dönsün istiyorlar.

O zaman ne google ne de bilgisayar yok. Daha evlerde telefon bile yok. Televizyon yayını yeni başlamış günde 3 saat !

Açtılar ansiklopedileri idrar nedir, sarılık nedir başladılar okumaya. Penisilin iğnesini verince vücutta ne olacak, idrar içilince ne olacak bir karşılaştırma yapacak kadar rahatladılar. Zaten akıllarına yatmamıştı idrar işi. Benim de hayatta yapmam öyle bir şey feryatlarımın da desteğiyle.

Bazı sıkıntılar karşısında çok enteresan ve fayda mekanizması bilinmeksizin verilen tavsiyeler bolca var piyasada.

Benzin veya Mazot iç iyileşirsin denen sıkıntılar.
Kaplumbağa kanı iç, Saksağan kanı iç, denen sıkıntılar.
Toprak yemek, kremit tozu yutmak.

Çok fazla tavsiye var. Bunları buraya detaylarıyla yazmaktan çekinirim. Çünkü karşı çıkan bir yazıdan ilham alıp uygulayan çıkar.

Allah bir akıl da vermiş insanlara ama neden inatla kullanmak istemezler ?

Demek ki akılın yanında Allah' ın vermediği bir şeyler var. Bozuk bir gen molekülü hala mevcut demek ki.

Ümreye gider ama deve idrarı içip hastanelik olur.

İnce ince abdest alır ama deve idrarı içmeye kalkışabilir.

Allah ıslah etsin bu iki kardeşimizi.
akinselcuk 11/04/2012 : 01:47:27
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - TÜYSÜZ
......bilen varsa cevap yaza bilirlermi teşeşkkür ederim özelden


Buradan yazsak bile teşekkürü özelden mi edeceksiniz ?

Buradan yazalım buradan da teşekkür edin. Niye özelden ki ?

Satmasının da nakliyesinin de belgesi var. Ancak bir sürü kişi belgesiz nakleder ve satar.

Mevzuat ve yönetmelikler büyük ticaretlere yönelik hazırlanmıştır. TÜGEM Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ilgilenir. Üç beş araba gübrenin satışında fazlaca bir engelle karşılaşmazsınız.

Ama bir kaç yüz ton gübre toplayacağım hatta onları işleyeceğim derseniz gidip toplama, depolama, işleme, nakliye ve piyasaya arz ile ilgili belgeler almak zorunda kalırsınız. Topladığınız gübrenin içindeki ağır metallerin sınırların altında olduğunu bile belgelemek icap eder o zaman.

Durum budur.
TÜYSÜZ 10/04/2012 : 15:05:20
bu yarasa veya koyun keçi büyük baş hayvan gübresini alıp satısını yapsak ruhsat istediklerini felan duydum gerekli şartlar nelerdir acaba bilen varsa cevap yaza bilirlermi teşeşkkür ederim özelden
tevrat 10/04/2012 : 13:52:21
valla gardaşım beni hiçmi hiç ilgilendirmiyo alırsalarda ekime almazlarsada ekime ürün burda bana ticari olarak hiç bi getirisi yok şahinlertarım.com.tr adresinden ürünü hem araştırıp hemde ticari bi anlaşmaya girebilirsiniz ben aracıyım aracıya zeval olmaz ben yararını gördüğüm bişeyi kötüleyemem zaten daha öncedende israil menşeili ürün kullanmıyorum çünkü yahudi lere karşı alerjim var daha öncedende inek gübresi ve diğerlerini kullanıyordum ..... bilginize .......................................................................................
tevrat 10/04/2012 : 13:32:01
günceldir
hakankaya2020 09/04/2012 : 13:25:10
:D
batman in gübreside "bat guano" sayılır mı?
sayılıyorsa mass production yapabiliriz,
:D

hakikaten keyifli bir konu olmuş, baya da bilgilendim
ta9car 04/04/2012 : 13:57:53
valla hamd olsun 2008 yilindan beri agzima ne vodka nede bira koydum. moskovada yasiyorum. herkes sasiyor. oturum icin basvuru yaptim, uyusturucu testine girdim. kadin soruyor. uyusturucu kullandinmi hayir dedim(evet diyemem ya:) ) hanim dedi birak uyusturucuyu bu alkol kullanmiyor. kadin doktor dedi olamaz. inanmam.erkek adam alkol icmezmi. sordu kolundaki kesikler nedir. diyemem ya. muslumcuyum kafam attimi keserim kendi :) hec dedim trafik kazasi :)) buradaki yazilari okuyunca birazda eglence olsun diye idrardan konuya gireyim dedim. rahmetlik anneannem dayim cok icerdi. derdi ona. bira icecegine git at sudugu ic . hem dadasim hem lazim.
akinselcuk 04/04/2012 : 13:17:33
O senin güzelliğin. Harika olan sensin yoldaş. Bence votkadan şaşma. Ne olur ne olmaz. Bizimkilerin votkası güzelim rus kızları öldürüyor sizinkilerin de birasına güvenilmiyor.

Sevgiler. : )
ta9car 04/04/2012 : 12:02:21
akinselcuk . harikasin valla. at-esek-katir gibi hayvanlarin idrarindan bira yapildigi dogrumu dur sizce. :)
Contessa 04/04/2012 : 05:15:01
Uzun zamandir bu denli gulerek aydinlanmamistim :) katilimcilara minnettarim..
akinselcuk 04/04/2012 : 01:59:07
Tek toynaklı idrarının farkı nedir bilmem ama idrar acil veya müşkül durumlarda bazı faydalara sebep olabilen bir şeydir. Dağda suyu bitmiş aracın radyatöründe iş görür mesela. Büyük miktarda suyun içinde çözünmüş üredir. Üre Azotlu bir bileşiktir. Proteinin yapı taşı desek yada ilkel hali desek çokda yanlış olmaz. Bitkiler üre ile gübrelenir. Şeker gübresi denen şey üredir. İdrardaki ürenin işlemden geçirilip toz hale getirilmiş halidir. Bitkiye faydalı olduğu hatta bitkinin temel besinlerinden biri olduğu kesin.

Bir hristiyan mezhebinde sabah yapılan ilk idrarın içildiği bir durum var mesela. Günün ilk idrarını basbayağı içiyorlar. Bu halen güncel yaşanmakta olan bir durum.

Uzakdoğuda gergedan idrarı ticari olarak satılıyor. Ama satıcılar hep yokluk içindeki insanlar olduğundan suni bir şey mi, kendi idrarlarımı yoksa gerçekten gergedan idrarı mı bilinmesi pek mümkün değil.

Eminim at ve benzeri hayvanların idrarının da makbul olduğu bir kültür veya anlayış vardır dünyada.

İdrar içerek zehirlenme yada ciddi zararlı bir durum yaşamak mümkün değil. İdrarın tek kusuru içinde ciddi miktarda bakteri, virüs taşıyabilmesi. İdrarla bolca mikrop almak mümkün. Hatta kendi idrarınızla bile hastalanabilirsiniz. Böbrek ve ilerisinde durduğunda ciddi bir zararı olmayan kendi mikrobunuz, ağızdan alınıp yemek borusu, akciğer kapağı, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak bölgelerine ulaşabilme imkanı bulduğunda çok ciddi haslalıklara sebebiyet verebilir.

Tıbbi açıdan her hangi bir tür idrarı içerek sağlanacak faydanın ancak psikolojik bir yanı olduğunu düşünürüm. Denizin ortasında mahsur kalan adamın idrarını içmesi deniz suyu içmesinden daha iyi olur. Biraz daha uzun yaşar. Deniz suyu tuz dengesini hemen bozacağından hızlı ölüm gerçekleşir. Çölde kalan adam da idrara başvurabilir yaşamak için. Ama ortada akan bir çeşme varken sırf sağlık için idrara başvurmak bence makul bir iş değil.

Yani idrarla elde edilecek faydanın mutlaka çok daha sıhhi bir başka yolu vardır.

Bu konuda bir pazar ancak karaborsada olabilir. Ya da belki yatırım yapıp mamül hale getirilirse belki. Bunun içinde kesin fayda bilgilerine ulaşmak gerekir. Öyle kesin bir bilgim yok.
ta9car 04/04/2012 : 01:26:22
birsey daha duydum. tek tirnakli hayvanlarin idrarida faydaliymis. buda dogrumu.bobrek tasi dusurmede,bobreklerin iyi calismasinda.bunun da ithalatini yapmak isterim
akinselcuk 04/04/2012 : 01:17:59
Bu gübreler uzun büyük magaralarda yıllarca birikmiş oluyor. Bir kaç kilometre uzunluğunda magaralar var. Bazen bir kaç metre yüksekliğe ulaşmış gübre bulunuyor. Hatta bu gübrenin içinde ölmüş çürümüş başka hayvanlar, böcekler de birikiyor. Sonuçta hepsi organik madde.

Yarasa gübresi iyi bir ürün. Güzel bir doğal kaynak. Problem, bu güzel ürünün kontrolsüz ve bilinçsiz kullanılması.

Yurtdışında ekonomik potansiyeli anlaşılan doğal bir ürün için piyasaya çıkmadan yayılmadan önce derhal mevzuatlar standartlar oluşturuluyor. Sebebi bu tip ürünleri önce ilgili bilim kuruluşlarının yani üniversiteler, konu üzerine kurulmuş sivil toplum kuruluşları veya araştırma kurumlarınca keşfedilmiş ve kayıt altına alınmış olması. Bu doğal ürün bir şahsın arazisi içinde bile olsa piyasaya elini kolunu sallaya rak veremiyor gidip önce bir incelenip prosedür belirlenmesini istemek zorunda kalıyor. kurumlar gerekeni yapıyor vatandaş malını piyasaya kontrollü şekilde verebiliyor. Devlete ait bir yerdeyse gene kuralı kaidesi kullanım şekli halka arz şekli belirlenip veriliyor.

Bizde mal piyasaya yayılıp arızaları ortaya çıktıktan bir sürü insanın parası mesaisi boşa gittikten, canı yananlar basında ciddi yer edindikten sonra kurumlar harekete geçiyor. Alel acele kural belirliyor. Yurtdışında oluşmuş bir mevzuatı varsa alıp uyguluyorlar. Yoksa ortaya çıkan mevzuatında kafası gözü kırık oluyor. Doğal kaynaklarımızın araştırılması, denetimi, kayıt altına alınması, nasıl değerlendirilebileceğinin ortaya konması için çalışan kurumlar yok. Var olanlarda asıl işiyle değil bambaşka konularda enerjilerini harcıyorlar. Bu tip konuların ana ilgilisi üniversiteler olmalı. Mesela büyük eski üniversitelerin bir kürsüsü bir konuda devletten araştırma ödeneği alıp araziye çıkmış bir rapor yayınlamış olmalı. Bu ödeneği çar çur etmeyip ciddi çalışmalar yapmış olmalı. Yarasa gübresi bütün ziraat fakültelerinin ilgi alanına girer. ilgili olabilecek başka dallarda vardır. Ama tek araştırma Ankara Ziraat tarafından yapılmış. O da tamamen yabancı kaynaklara bağımlı tek bir araştırma olmuş. Birazda ticari satıcıların üstelemesiyle olmuş gibi görünüyor. 4 ayrı bölgede 4 magaradan bahsediliyor. Oysa ülkemizde sayısız magara ve yarasa gübresi kaynağı var. Hiç yoktan iyidir diyerek kötünün iyisini kabul ediyoruz. Dünyada bu iş 1920 li yıllardan beri var. Bizde 10 yıllık geçmişi yok. Daha yeni keşfediliyor.

Faydalı bir şey ama toprağı bozup bitkiyi yıkıma sokması da mümkün.

Dana eti de çok faydalı, her gün yenirse zararlı hale gelir. Satıcılar bunu anlamak istemiyor.

Kuşun dışkısını verince herşey organik olacak zannediyorlar.

Kuşa gerek yok, helanın kuburunu bahçeye doğru çevir bütün bitkiler organik olsun bedavadan, en doğalından. Hatta bahçeyi açık hela yap girişte bir de 25 kuruş al. Hem kazan hem de organik yetiştir !!!

Bir bitkinin beslenmesi, insanınkinden çok daha basit, çok daha ilkel. 16 tane elementi belli bileşikler halinde belli orantılarda, belli bir süreye yaya rak vereceğiz. Toplam 5-6 sayfa yazıya sığan çok genel bir bilgi. İlkokul çocukları bile öğretilirse derhal anlar olayı çözer. Ama bir çok insanın ilgi alanı olmadığından bu bilgiye ulaşma gereği duymaz.

İyi ama işi bitki yetiştirmek olan birinin ilgi alanı olması lazım bu konu. Kattiyen olmaz. Bu bilgiyi kabullenmemek için direnirler. Gerekirse hakaret eder küçümserler. Olayı çözmüş bir çok çiftçi de vardır. Uygun olmayan bir gübreyi, ekipmanı, tohumu, ilacı, makineyi hayatta satamazsınız. Bu tip çiftçiler kimseyle tartışmaya da girmez. Hangi gübre bayisi elemanının uyuttuğunu hangisinin mantıklı konuştuğunu gayet iyi anlarlar. Ama çok azlar. Her bölgeden %3-4 çıkarlar. Onlara öncü çiftçi denir zaten. Genellikle ciddi zengindirler.

Bayiler elinde ne varsa onu över satmaya çalışır. Hatta bazen sırf satabilmek için olmayacak tavsiyelerde bulunabilirler. Bu tip satışlar küçük çaplıdır genellikle. 50 dönümün altı için gerçekleşir. Kayıt yok ceza yok. Suni gübreyle ilgili çıkan düzenlemeler artık var. Bu düzenlemeler organik kökenli doğal gübrelerede gelir yakında. Küçük arazilerin denetimsizliğide yakında ortadan kalkacak. Küçükler de birleşip aynı tarımı yapmak zorunda kalacaklar. Üründen arazi payı kadar yaralanacak. Sezonda ne planlandı ise diğerleri ile birlikte onun tarımını yapacak. Gübresini de büyük arazi mevzuatına göre kullanmak zorunda kalacak. Bunu fındık bahçesine de, kiraz bahçesine de, buğday tarlasına da yapacaklar. Gidişat böyle ama ne zaman becerirler bilemem.

Ben verdim iyi oldu al sende ver iyi olsun lakayitliğinde bir gübre satışının önüne geçmek, küçük arazilerin birleşik tarım yapıp girdi yapar hale gelmesini sağlamak, küçük arazilerin kayıtsız küreksiz satış yapmalarını engellemek her şeyden önemlisi milyonlarca metre kare araziyi çocuk oyuncağı olmaktan kurtarmak için bir iki gelişme yapıldı. Daha hiç bir ciddi uygulama görmesekte en azından bir iki kanun çıktı bir iki söz söylendi.

İki tane işadamı düşünün.

Biri organize sanayinin birinde dişli fabrikası kurup Amerikaya ihracat yapmak için teşebbüste bulundu. Dünyanın parasını harcadı her aşamada devlete dünyanın ödemesini yaptı. Bir sürü işçiye istihdam yarattı. Ödü koparak ticarete başladı. Ne dolar ne de devletin mevzuatları , nede gümrükte başına gelebilecek sürprizler için hiç bir güvencesi olmadan tüccarlığını yaptı. Sattığı her dişli için kuruşu kuruşuna vergisini ödedi.

Öbür iş adamıda gitti bir dağın başında 20 hektar araziyi yöre belediyesinden sudan ucuza kendine tahsis ettirdi. Kilosunu normal piyasanın 2 kat üzerinde satabileceği bir ürünün fidanlarından dikebildiği kadar dikti. Hatta fidan başınada devletten teşvik aldı. Dişli fabrikasında çalışan işçi sayısının 20 de biri işçiyi asgari ücretin yarısına SSK sız, kayıtsız olarak sadece mevsimlik çalıştırdı. Ürünü hasat etti ve ayağına gelen tüccara sattı. Fabrika kuranın harcadığı paranın 10 da birini harcamadı. Devletin hiç bir mevzuatına takılmadı. Doların, petrolün, elektriğin ne yapacağını hiç umursamadı. Ancak en önemlisi sattığı hiç bir kilo mala fatura kesmedi vergi ödemedi. Hem de 20 hektar araziye rağmen. Dekar, dönüm değil.

Var mı böyle bir ticaret dünyada ? İsrail' de, Hollanda' da ? İkiside Konya kadar ülke. Ama dünyada bir numara oldukları o kadar çok tarımsal konu var ki. Bu noktaya başıboş gübre satarak gelmediler.

Muhtemelen önümüzdeki 10 yıl içinde bu kontrolsüzlük ve adaletsizlik ortadan kalkacak. Ne aklına esen gübre satabilecek ne de ağaçtan faturasız elma, armut satılacak.

exportsrvce 03/04/2012 : 01:59:20
ilk defa forumda bu tür konulara ciddi cevap verildiğini görünce sevindim.
akinselcuk 03/04/2012 : 01:21:29
Alıntı Yapılan Metin:
Türkiye’de mağara yarasa dışkı örneklerinde N, P, K, Ca, Mg, Na, Cl düzeylerinin diğer mineral düzeylerinden daha yüksek oldukları ve özellikle N-P-K yönünden literatürde bildirilen değerlerden düşük oldukları saptanmıştır.

Alıntı Yapılan Metin:
Ticari gübre gibi kıymetlendirmede N-P-K değerlerinin önemli olduğu noktasından hareketle, dört farklı yöreye ait ülkemiz mağara yarasa dışkılarının N-P-K oranlarının literatür değerlere göre düşük olduğu söylenebilir.

Alıntı Yapılan Metin:
Ülkemize ait yarasa dışkı örneklerinin fosfor yönünden literatür değerlerden düşük olduğu söylenebilir.

Alıntı Yapılan Metin:
örneğin meyve ile beslenen Filipinler yarasalarına ait dışkı örneğinin fosforca zengin (0-15-1) olduğu rapor edilmiştir.



Yukarıda yaptığın Ankara Üniversitesi hocalarının adının yazdığı alıntı bilgilerin bende tamamı mevcut. Orjinali yani. Araştırmanın başkanı Prof. Arif Altıntaş Hoca.

Türkiye magaralarının analiz sonuçları, yurtdışı magaraları ile karşılaştırmaları, dışkıların bütün mineral değerleri ve hocaların değerlendirmleri ile beraber.

Yayınlanmış başka bir çalışma olmadığından bütün Google da bu çalışmadan yapılmış alıntılar mevcut. Çalışmanın tamamı epeyce uzun.

Ticari satıcılar, bayilik alanlar ve üreticiler gerek kendi sitelerinde ve gerekse oraya buraya yazdıkları yazılarda hep bu çalışmanın en güzel yerlerini alıntı yapmışlar.

Yukarıda yazanlarda bu çalışmanın devamından bir iki satır.

Bu çalışmanın hiç bir yerinde mucize bir gübredir yazmıyor. Sadece bunu verseniz bütün bitkiler çoşarda çoşar demiyor. Araştırdık, içeriği böyle baya faydalı gördük diyor.

Dedim ya aspirin de faydalıdır. Hiç bir doktor zararlıdır demez. Çünkü faydalıymış diye sabah akşam aspirin içileceğini öngörmez. Bu yüzden korkmadan faydalı bir ilaçtır der.

Araştırma sonuçları her magaranın değişik içeriklere sahip olduğunu yazıyor. Bu şu demek. Kafana göre miktarda gübreyi, her sezon sürekli verirsen bir süre sonra toprağın düzenini bozarsın.

Özellikle direk magaradan gelme işlenmemiş gübre kullanımı daha risklidir. Mesela bazılar asidik. pH 4. Kökler besini ancak belli bir asitlik derecesinde emebilir. Çorba içmek için rüzgarsız ortam gerektiği gibi mesela. pH 4 de çoğu besin olsalar bile, köklerce alınamaz.

Ne yapmak gerek ?

Ya ; Arkadaş mis gibi gübre, veriyoruz çıkartıyor boşver bu nağmeleri deyip ileride olabilecek enteresan durumları umursamamak,

Ya da ; Bir bilene danışıp veya bir iki kitap okuyup anlamaya çalışıp başka şeylerle düzenlemeler yaparak vermek, mümkünse ham gübre yerine işlenmiş dengelenmiş ticari ürün kullanmak, arada bir ağaç diplerinin toprağını kök tacı bölgesini analiz ettirip tuhaf bir durum olmuşmu diye bakmak. pH dengesini sık sık kontrol etmek. Ağaçlarda fizyolojik gözlem yapmak, hastalık için tedbir almak. Sürekli aynı yemeği yiyen insan daha kolay hastalanır. Ağaca da aynı şey olur.

Bir diğer alternatif de ; İsraillileri suçlayıp ağacın iç dünyasını öğrenmemek için ciddi direnç göstermek. Akan bir su bulup bakmak.
akinselcuk 02/04/2012 : 23:40:20
Bir de şu var.

Madem bu kadar yerli adı neden bat guano ?

Çünkü yurdum insanından önce, yani yurdum insanı uyurken, İsrailli buna isim tescili ve patent almış. Marka yapmış, ambalajlamış, işlemden geçirmiş, ürüne dönüştürmüş pazarlamış.

Sattığın ürünü mağaralardan kendin toplayıp çuvallamadı isen ki izinsiz yapamazsın, sattığın mal İsrail kökenli olabilir. : )

Yenice duyduğunuz bu ürünün kaç yıllık geçmişi var dünyada bilginiz var mı ?

Bambus arıları vardır seracılar döllemede kullanır. Kovanı ile arılar İspanyadan, İtalyadan ve İsrailden gelir. Ürün halinde. Oysa bizim Batı Akdenizin orjinal arısıdır. Gen merkezi bizdedir. Ama başkaları pazarlamış bizden önce gelip keşfedip. Artık bizdede var üretim ama yıllar sonra anca oluştu. Gene de üretici yabancı olanı tercih ediyor garantili diye.

Kapari Anadolu' nun yabani bir bitkisidir. Avrupa' da yokken gelip bizden keşfedip ürüne dönüştürülmüş pazarlanmış bir bitkidir. Yurdum insanı bu bitkiye çalı muamelesi yaparken elin adamı gelip almış gitmiş ürüne dönüştürüp pazar bulmuş.

Sen arına , bitkine, tarihi eserine, magaralarına sahip çıkamadı isen İsraillinin, Avrupalının suçu ne ?

Sen okumadı, öğrenmedi, araştırmadı, günlük yaşadı, bileni küçümsedi isen bu gavurun suçu ne ?

Konya' ya 1 saat mesafede Tınaztepe magarası var. Girişinde yazar, Kaptan kustonun adamları keffetti diye. Türkiye' nin tam ortası. Dibinde 50 tane köy, 1 saat mesafede koca bir şehir var. Ama adamlar Fransa' dan gelip keşfetmişler. Kapısına da yazdırmışlar.

Eminim vakti zamanında köyden biri ben magara keşfettim dese köylü dalga geçerdi. Allah' ımın magarası keşifmi olunurmuş derlerdi. Mühendisin, Jeoloğun, Antropoloğun biri oralarda gezip vakit harcasa köylü deli gözüyle bakardı. Ya da belki İsrail casusu derlerdi.

Önünde ekmek olduğu sürece devinme ve kibirli dur. İşte bu model yurdum insanından çok var. Gereksiz şekilde çok var.

Sakın merak etme. Hakikatten bu yarasa gübresi her derde devamı değil mi diye. Fındıklar çıktığı sürece sorun yok. Günün birinde bir dert çıkarsa da Allah' tan olmadı bu sene de geç.

Tabi bütün suç bu arızalı model yurdum insanında değil. (Yurdum insanını seviyoruz hepsi arızalı değil ! )

Köylü milletin efendisidir ama o bilmez biz biliriz diyen zihniyette de epeyce suç var. Kişisel gelişimin önü Hazerfandan bu yana tıkalı imiş vaziyet. Belki de Mütereffikadan beridir.

Gene de merak önemli bir meziyettir. Önünde ne bir kurum ne de bir zihniyet duramamalıydı.

Demek ki nasıl oluyorda oluyor kısmını merak etmeyen, edeni küçümseyen, fırsatcı yurdum insanında da kabahat mevcut.

akinselcuk 02/04/2012 : 22:58:21
Okulları kapatalım hocam. Nasılsa google var. Belli bir saat google da gezen araştırma yapan bilim adamı olsun.

Meşhur olan dün öğrendiği şeyin ertesi gün uzmanı olan insanlarımızdır. Her ülkede vardır ama bizde biraz çok var.

"bioremediation" mesela bu ne demek ? Bu lafı ilk ne zaman duydun ?

Türkiye' nin yıllık gübre üretimini bilirmisin ? Sırf Konya' daki tek bir fabrikada İsrail' in bütün fabrikalarının yıllık üretimine denk üretim yapılır. Bütün dünyaya satılır. Kim saldı içinize bu İsrail korkusunu ?

Köylü dayıya elindeki malı satmak için kullanılacak en güzel hikaye İsrail' li bir hikayedir.

Mal kötü veya yalan bir mal değil ama tek başına sürekli kullanılacak mucize bir mal değil.

Hani var ya, stres bilekliği gibi, bunu tak ülserin iyileşsin diye satılan reklamı yapılan. Aynı öyle.

Bu kadar uçmadan reklam yapsaydın takılmazdım.

Problem şu ki bu konuda tescilli bilgim var. Kayıtlı büyük çiftçilere yanlış öneride bulunan mühendise hapis cezası verir mevzuat. Neye güvenir ? Bu yetkiyi aldıysan bileceksin, bilmiyorsan cezasına katlanırsın der. Yurdum insanı bir şey keşfediyor ve her derde deva imiş gibi yazıyor. Değil her derde deva.

Aspirin iyi bir ilaçtır, doğru zamanda doğru dozajda kullanıldığı zaman. Bir uyduruk ilaç olan aspirin, yanlış zamanda, yanlış dozajda öldürür bile. Bu gübrede her gübrede öyledir. Her yere her zaman sürekli kullan diye öneremezsin.

Benim olmadığım bir yerde uçmalısın veya takılmama İsraili alet etmeyip rahvan gitmelisin.

tevrat 02/04/2012 : 22:01:58
GÜNCELDİR
tevrat 01/04/2012 : 13:33:23
YARASA GÜBRESİ (BAT GUANO )

Flora Bat Guano Organik Yarasa Gübresi Doğal ortamdan alınmış Yarasa Dışkısının son derece teknolojik kontrollü işlenmesi ile elde edilir.

Azot Fosfor ve Potasyum içerir
Organik madde oranı yüksektir
Tuzluluğa neden olmaz
Bu içerdiği oranlarla ürünlerde sağlıklı, doğal ve hızlı bir büyüme sağlar
Çevreyi kirletmez
Yetiştirilen ürüne kimyasal bir etki yapmaz
Kullanımı kolaydır
Su ile karıştırılabilir ve toprağa nüfuzunu kolayca sağlanabilir
Toprağın su tutma kapasitesini yükseltir
Toprağı havalandırır
Uzun süre etkisini korur
Kuru şartlarda uzun süre depolanabilir
pH'ı düzenler
Dünyada çok az bulunan organik gübrelerin başında gelir
Yarasa dışkısı “bioremediation mikroorganizma”larca zengindir. Örneğin, 100 ml dışkıda yaklaşık olarak bir milyar bakteri bulunur. Bu mikroorganizmalar, bir taraftan toprak toksinlerinin parçalanmasına yardımcı olarak toprağın beslenmesini ve kalitesini arttırırlarken diğer taraftan dışkıda doğal olarak bulunan organik bileşiklerin yıkımlanmasından ve değişiminden sorumludurlar. Bu özellikleri ile yarasa dışkısından bilhassa patates, domates vb. sebze üretiminde verim artırıcı olarak yararlanılır. Bu amaçla, içerdiği makro-besinseller (başta N, P, K olmak üzere Mg, Ca, S, Na ve Cl) ve mikro-besinseller (Fe, Mn, Zn, Cu, B, Mo) ile tarımda gübre olarak kullanılır
Mineral içeriği ile mükemmel bir organik gübre olan yarasa dışkısı (bat guano) evlerde ve işyerlerinde çiçek ve çeşitli süs bitkileri yetiştiriciliğinde de yararlanılabilir.
Yarasa dışkısı içerdiği %15-20 oranındaki humik ve fulvik asitler nedeniyle nematosid ve fungisid etkilidir. Nematosid etki ile bunlar nematodların birincil safhalarını bozarak onları etkisiz kılarlar. Etkisiz bu nematodlar bitkinin beslenmesi ve üretimi için önemli olan kök sistemlerini korurlar. Fungisid etkisiyle de mantarların neden olduğu hastalıklara karşı koyarlar.

Kuşlarda ve yarasalarda azotun yarısı dışkı ile organik azot şeklinde, diğer yarısı ise idrarla üre şeklinde atılır ve hızla amonyum azotuna (NH4+) parçalanır. Fosfor ve potasyum ise dışkıda, sırasıyla P2O5 ve K2O şeklinde bulunur. Yarasa dışkısı diğer kuş türlerinde olduğu gibi her iki atığı karışım halinde içerir ve dünyada fosforun doğal kaynağı olarak bilinir. Azot, fosfor ve potasyum dışkıda % olarak verilir ve kısaca (N-P-K) şeklinde gösterilir (1).
Yarasa dışkısındaki minerallerin bilinmesi, ticari bir gübrenin içeriğinin bilinmesi kadar önemli olup dışkının ticari değerini belirler (4). Dışkı mineral içeriği tür, nem oranı, rasyon, toplama ve depolama kayıpları vb. birçok faktörden etkilenir (1).

NERELERDE KULLANILIR

- Toprağın Hazırlık Aşamasında,
- Kök Gübresi Olarak,
- Seralarda,
- Sebze ve Meyve Üretiminde,
- Bahçe ve Tarlalarda,
- Tarla ve Sebzelerde ,
- Meyve Bahçelerinde,
- Bağlarda,
- Park Bahçe ve Meydanlara Dikilen Bitkilerde,
- Çimlendirmede ve Çevre Düzenlemelerinde,

NOT: İSRAİL ÜRETİMLİ GÜBRELERDEN KURTULMANIN YEGANE YOLUDUR,AYRICA YURDUM İNSANLARI YERLİ NEYİNİZ VARSA AŞAĞILAMAK İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPMAKLA MEŞHURDURLAR.
tevrat 01/04/2012 : 13:27:19
Yarasa gübresi ve faydaları


Deniz kuşlarının aşağı bıraktıkları damla halindeki dışkıları olarak da bilinen “guano” çeşitli türde yarasaların ve deniz kuşlarının mağaralarda birikmiş ve kurumuş dışkıları olarak tanımlanır (1). İçerdiği azot (N), fosfor (P) ve potasyum (K) oranı ile doğal gübre olarak bitkilere yüksek düzeyde besinsel bir destek sağlar (3).
Yarasa dışkısı “bioremediation mikroplar”dan zengindir. Örneğin, 100 ml dışkıda yaklaşık olarak bir milyar bakteri bulunur. Bu mikroplar, bir taraftan toprak toksinlerinin parçalanmasına yardımcı olarak toprağın beslenmesini ve kalitesini arttırırlarken diğer taraftan dışkıda doğal olarak bulunan organik bileşiklerin yıkımlanmasından ve değişiminden sorumludurlar. Bu özellikleri ile yarasa dışkısından bilhassa patates, domates vb. sebze üretiminde verim artırıcı olarak yararlanılır. Bu amaçla, içerdiği makro-besinseller (başta N, P, K olmak üzere Mg, Ca, S, Na ve Cl) ve mikro-besinseller (Fe, Mn, Zn, Cu, B, Mo) ile tarımda gübre olarak kullanılır (17).
Mineral içeriği ile mükemmel bir organik gübre olan yarasa dışkısı (bat guano) evlerde ve işyerlerinde çiçek ve çeşitli süs bitkileri yetiştiriciliğinde de yararlanılabilir. Ancak, yarasa gübresi koku, ekto-parazitler ve bazı sağlık riskleri nedeniyle kimi zaman ev yada işyeri için sorun oluşturabilir. Bu olumsuzluklar; dışkı gübrelere koku gidericiler, pH düzenleyiciler (NaOH, kireç), ilave besleyiciler ve oksitleyici etkenler (Na-hipoklorit, KMnO4, H2O2 ve ozon) eklenmek suretiyle giderilebilir (7).
Yarasa dışkısı içerdiği %15-20 oranındaki fulvik asitler nedeniyle nematosid ve fungisid etkilidir. Nematosid etki ile bunlar nematodların birincil safhalarını bozarak onları etkisiz kılarlar. Etkisiz bu nematodlar bitkinin beslenmesi ve üretimi için önemli olan kök sistemlerini korurlar. Fungisid etkisiyle de mantarların neden olduğu hastalıklara karşı koyarlar (1, 7).
Kuşlarda ve yarasalarda azotun yarısı dışkı ile organik azot şeklinde, diğer yarısı ise idrarla üre şeklinde atılır ve hızla amonyum azotuna (NH4+) parçalanır. Fosfor ve potasyum ise dışkıda, sırasıyla P2O5 ve K2O şeklinde bulunur. Yarasa dışkısı diğer kuş türlerinde olduğu gibi her iki atığı karışım halinde içerir ve dünyada fosforun doğal kaynağı olarak bilinir. Azot, fosfor ve potasyum dışkıda % olarak verilir ve kısaca (N-P-K) şeklinde gösterilir (1).
Yarasa dışkısındaki minerallerin bilinmesi, ticari bir gübrenin içeriğinin bilinmesi kadar önemli olup dışkının ticari değerini belirler (4). Dışkı mineral içeriği tür, nem oranı, rasyon, toplama ve depolama kayıpları vb. birçok faktörden etkilenir (1).

KAYNAK:YARASA DIŞKISI (BAT GUANO) MİNERAL DÜZEYLERİ
ARİF ALTINTAŞ1, TÜNAY KONTAŞ2, GÜLTEKİN YILDIZ3, NECLA ERKAL4
1 Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, 06110, Ankara;
2 Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, Hatay;
3 Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 06110, Ankara;
4 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Etlik Hayvan Hastalıkları Araştırma Enstitüsü, Ankara.
gokbey 31/03/2012 : 17:48:57
yahu akınselcuk bey yorum 10 numara sürükleyici bir açıklama olmuş teşekkürler. dediklerinizi araştıracam
akinselcuk 31/03/2012 : 17:25:32
Organik olmayan yarasa gübreside mi var ?

Bu şuna benziyor çavdar ekmeği yedim iyi geldi sizde yiyin iyi gelsin ! Oysaki ne siz ne de bir başkası sadece çavdar ekmeği yiyerek gelişemez. Tekdüze yerse bir süre sonra zayıflar hatta hastalanır. Ağacın dili olsada konuşsa. Size ne istediğini söyleyebilse !!

Kanatlı gübreleri fosforca fazla zengindir. Ancak yarasa gübresi diğer kanatlılardan biraz daha uygun içeriklidir. Fakat gene de ne mucize gübredir ne de bitkinin tüm isteğini karşılar. Gübre sektörünün, yetiştiricilerin teorik bilgi eksikliğini sömürmesinden başka bir şey değildir. Faydalı bir şeyi en zararlı şekilde kullanıp pazarlamakta üstümüze yok adeta . . .

Bitkiler ve dahi sizin fındıklar 16 adet elemente ihtiyaç duyarlar. Bunların hepsini mutlaka almalıdırlar. Üstelik bunları belli bir oranda almalıdırlar. Bu düzeni doğa ve topraktaki mikroorganizmalar büyük oranda sağlar.

Ayda 15 ekmek, 10 yumurta, 1 kilo peynir, 2 kilo et, bir demet maydonoz, 2 göbek marul, yarım kilo balık tüketen bir insan iyi kötü dengeli besleniyordur. Yani insanoğluna protein, karbonhidrat ve vitaminler lazımdır. Mesela her gün kebap yer hiç yeşillik tüketmezseniz 6 ay içinde garantili fizyolojiniz bozulur. Ya da her gün salata yiyip hiç et yada baklagil tüketmezseniz kemikleriniz 40 yaşında erimeye başlar.

Yani lazım temel gıdalar var ve bu gıdalardan belli bir oranda tüketilmesi gerekli.

Bitkiler et, yumurta tüketemez ama azot ister. Azotu NO3, NH4 gibi formlarda alabilirler. Nitrat veya amonyum gibi. Sizin pişmiş etten protein alabilirken proteinlerden oluşmuş olmasına rağmen, saç, kıl, at tırnağı gibi şeylerden protein alamayacağınız gibi.

Yani hem belli bir formda olacaklar hem hepsinden olacak hem de doğru orantıda olacak. Neler ? Bitkinin istediği besinler.

Yarasa gübresinde fazla olan bir kaç element var. eksik olan bir sürü element var. Faydalı formda olmayan bileşikler var. Sürekli enerji içeceği içmek gibi ilk anda bir kalkışa geçer ardından yapı bozulmaya başlar.

Bir kural daha var. Bir şeyin fazlalığı diğer şeylerin alınmasını değerlendirilmesini de engeller. ( Antogonizma diye google da arayın. )

Çok dengeli besleniyorsunuz ama çok fazla tuz tüketiyorsunuz bütün yedikleriniz değerlendirilmeden atılır. Gelişemezsiniz.

Bir tane daha var kural. Her şey tamam olsa bile lazım bir şeyin olmaması olanlarında işe yaramasını engeller. ( Minumum kuralı diye arayın. )

İnşaatta bütün malzemeler tamam ama su yok harç karamıyorsunuz veya su var ama çimento eksik gibi. İnşaat üremez.

Fındıkları hiç ellemezseniz Allahın düzeni zaten işini görür. Yok ille de elleyecekseniz bari biraz kitap okuyup bilinçli elleyin. Allah akılda vermiş ya. Bitki ne yer ne içer ? Hangisinden ne kadar ister ? Yarasa dışkısında neler fazla, neler eksik, yarasa bunu tam bitkinin alabileceği formda mı pislemiş ???

Doğal denge insanların bozduğu dengeyi eski haline geri getirmek için çabalar. Zaten böyle olmasaydı çoktan aç kalmıştık.

Bitkinin isteklerini en yakından karşılayacak olan gübre sığır gübresidir içerik açısından. Kuş, tavuk, keçi, koyun ve yarasa gübresi de faydalıdır ama tek kalem olamaz. Bir süre sonra denege bozulur. Tarlayı sürekli azotlu gübre ile gübrelemekle sürekli yarasa gübresi vermek teknik olarak aynı sonuca gider. Belli başlı elementler çoğalırken bazılarından hiç kalmaz. Üstelik toprağı düzenleyecek olan mikroorganizmalarda ölür bu durumda. İstemediğimiz farlı tür organizmalar çoğalır.

Yarasa gübresini tek başına çok faydalıymış diye verip durmak bebeğe çok faydalıymış diye yulaf lapasını verip durmaya benzer. O bebeğin dili olsa acaba ne derdi ???





1.53 saniye.
15:55:14, 28 Mart 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım