Koniks.com - İş Fikirleri Düşünce Havuzu

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol
 Ana Sayfa
 Forumlar
 İş Dünyası Ve Ekonomi
 İş Dünyası
 Üretilen Bir Malın Satış Fiyatı Ne Kadar Olmalı ?
Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız.
Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
 Yorum gönder
Kullanıcı adı:
Şifre:
Biçim:KalınİtalikAltı çiziliÜstü çizili Sola hizalaOrtalaSağa hizala Düz çizgiResim hizalaAlıntı ekleListe ekle
Mesaj İkonları:              
             
 


 
   

YORUM YAZILAN YAZI
fatihfidan 05/02/2012 : 18:27:11
iyi calismalar arkadaslar benim bir sorum olacak herhangi bir ürün icin üretim yapan arkadaslar bir ürün maliyetleri hesaplandikdan sonra bantdan ciktikdan sonra yüzde kac kar ile topdanciya satilir ürün gida sektörü icin degil ev arac gerecleri icin örnek verilmisdir örnegin bir saksi veya bir plastik kova ilgilenen olursa sevinirin bol kazanclar
SON 7 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
fatihfidan 06/02/2012 : 23:10:41
gercekden güzel cevaplar geldi seviyeli yani her önüne gelen bi sey yazmamis yazan arkadaslara zaman yarip yazdiklari icin tesekürler üretemis dekor üzerine ilgili ve piyasada olmayan bir sey makina ve el yapimi karisimi piyasada tas ve plastik ürünleri var bana bizim düsün dügümz sey daha farkli benzerleri 1,99 ile 2,49 euro arasi müsteri ile bulusuyor marketlerde yani bu kendien göre cok farkli diyerleri ile yanidegil ama ayni isi görüyor belki diyerlerini zorlayacak sekilde onun icin bir ön bilgi almak istemisdim arkadaslardan herkese cok tesekürler ama daha yüzde kac kar oraniyla satmaliyim toptanciya cikamadim kendim direk parekende zadarsam biraz önce bahzetigim fiyat araligidir iyi calismalar ilk yorum yazan abim gercekden bir hazinesin tebrikler
bayramadim 06/02/2012 : 08:39:05
örneğin saksı yada kova dediğinize göre plastik üreteceksiniz yada şuan üretiyorsunuz
bende eski bir plastik imalatcısı olarak şunu söyleyeyim plastik mutfak eşyaları sektöründe fiyatlar tamamen rekabetle belirleniyor ilk defa çıkan bir ürün 50 kuruşa maliyeti varken 1 liraya satıyordu üretici bende aynı kalıbı yapıp 70 kuruşa satmaya başladım :D
adam fiyatı 65e çekti bende 60 kuruşa çektim şuanda piyasada 60-65 kuruştan satılıyor tamamen muadili olan ürünleri başkasını kaça sattığpıyla alakalı
Full 05/02/2012 : 21:38:11
Daha önce örnekleri olan bir ürünse zaten piyasa fiyatı mevcuttur.Sektore girerken zaten o pazara bakılır ve imal edip etmeme kararı urunun o pazardaki satıs fiyatına gore verilir.hatta a 'dan z'ye her yatırım malın piyasadaki fiyatına göre sekillenir.

istisnalar:
bazı urunlerin fiyatları ulkeden ulkeye fark gosterir.vergi avantajları-hammaddeye /yarı mamule olan yakınlık ve bunların fiyatlarının uygun oluşu,işçiliğin ucuz olusu,lojistik giderlerinin ucuz olusu vb. bu durumda da yine iki piyasa arasındaki farka bakılarak maliyet cıkartılması gerekir.

acıkcası maliyet cıkarmak sorun değildir.satıs fiyatını belirlemek de sorun değildir.sorun o malı o satıs fiyatıyla satabiliyor musunuz? gunumuzde pazarlama en önemli kalem bence.ve pazarlamakla iş bitmiyor.işin tahsilat kısmı da zorlu mlsf.dikkatli ve emin adımlarla gitmek gerekir diye dusunuyorum.kısa-orta-uzun vadeli planlarınız olmalı.bu planların kendi içinde a-b-c programları olmalı....bence ticaret satrancın ta kendisi ve çok zorlu bir yol.

herkese iyi calısmalar.


EntrepreneurB 05/02/2012 : 20:29:03
Fiyat* Adet den elde edebilceğin en fazla kar olmalı


Elinde X ürün var diyeim

2tl kar ile 500 tane mi satmak istersin?

1tl kar ile 2000 tane satmak mı istersin?

Pazarı iyi bir şekilde analiz ederek en iyi fiyat belinmeli pazarın potansiyeli göz önünde bulundurularak.

Mesela saatçi sin

Saatçisin diyelim elit bir mühittesin

Ayda 5 tane rolex saat satıyorsun

2000 dolar net kar ile

2000*5

10000 dolar net girdi var

Ortalama bir mühittesin diyelim

500 tane casio satsan 20 dolar kar ile

Yine 10000 dolar yapar

Yani müşteriyi tanıcaksın, harcama alışkanlıklarını bileceksin, ona göre ürünler satcaksın en iyi fiyata.

akinselcuk 05/02/2012 : 20:15:59
Örneğin elektrik süpürgesi,

Yıllar önce piyasaya çıktılar. Lüks araçlardan sayılıyorlardı. Yüksek fiyatlarla çıktılar ve çeşitlendiler. Fiyatları uzun süre düşmedi. Hatta farklı ve fonksiyonel modelleri çıktıkça fiyatları daha da yükseldi. Derken ev gereçleri piyasasında patlama oldu. Üreticiler çoğaldı. Üretim yapmak kolaylaştı, Dünya küçüldü. İthalat kolaylaştı. Eskiden müşteri sadece yüksek gelir seviyesindeki kitlesi kısıtlı bir kitle iken her türden tüm evler hedef kitleye dönüştü.

Bu noktada fiyatlar bir süre eski yüksek seviyesinde direndi. Lüks imalat yapmak zorlaştığı halde bütün süpürgeler sanki çok mükemmel üretilmişler gibi pahalıydı. Müşteri burada piyasayı zorladı. Müşteri kitlesi artık elektrik süpürgesine fiyat biçebilir hale geldi. Fiyatını bin lirada tutmaya çalışan süpürgelerin satışı iyice düştü. Çünkü bin liralık süpürgeler de 200 liralık süpürgeler de aynı plastikten yapılıyor ikisinin de ekonomik ömrü bir kaç sene ile kısıtlı kalıyordu. 5 katı fazla para ödenen bir eşyanın sudan ucuz olanı kadar dayanabildiğini gözlemek fazla zaman almadı müşteri kitlesi tarafından.

Şimdi 60 liraya elektrik süpürgesi var piyasada. Ucuzunu alıp bir kaç yıl sonra yeniden almak, 1500 liraya alıp 3 yıl sonra heryerinin parçalandığını görmekten daha cazip geldi insanlara. Şimdi 100-300 lira aralığında satılan elektrik süpürgeleri dünyayı kaplamış durumda.

Burada fiyatı belirleyen tek unsur son kullanıcı. Bu sektörde üretici kaybetti. Şimdi bir firma 10 yıl garanti verip harika bir süpürge yapsa bile üzerine maliyetini kurtarıp iyi kazandıracak bir fiyat koyamaz.

Bu sektörü Almanların Amerikalıların ve bir kaç Avrupa ülkesinin elinden alan Çinliler oldu. 100 liraya satılan süpürgeler oldukça da iyiler. Oturup nasıl bir hesap yapılırsa yapılsın 100 liraya bu süpürgeler üretilemez. Buradaki mantığı henüz çözebilmiş değilim, sübvansenin etkisimidir Çinde bakır, plastik hammadesi ve enerji çok mu ucuzdur sadece işçi maliyetinin düşüklüğü bu durumu ortaya çıkarabilir mi bilemiyorum.

Ancak bizim baktığımız nokta maliyet hesabı ile üzerine konacak karın ne kadar olacağı bunu neyin belirleyeceği. Bunu müşteri belirliyor. Doğru ürün ve fiyatta kalmak size kalıyor. Elektrik süpürgesi yanlış ürün mesela.
tremce 05/02/2012 : 20:12:45
bence fiyatlandırmayı değişik şekillerde yapılır.
1- maliyet +genel giderler+ kar marjı (örnek: %30)
2-bir ürünün fiyatını , fason yaptırtık ne kadar tutuyor ve bizim kar marjımız.
3-piyasada benim ürünümün yada benzerinin fiyatı.

umarım bir nebze faydam olmuştur

başarılar dilerim...
akinselcuk 05/02/2012 : 19:37:34
Almanlar bu işi nasıl bir mantıkla düşünür bilemem ama bu iş bizim burada bana yani müşteriye bağlı.

Malın hedeflediği son kullanıcı kimse ona bağlı. Kaça üretildiğinin önemi yok bize göre. 1 kuruşa üretildi ama müşteride 50 kuruşu kaldırıyorsa 50 kuruşu koyarsınız etikete. Ama sürümden kazanacaksanız ucuz üretmenin avantajını yaşamak istiyorsanız 10 kuruşa da satabilirsiniz. Genellikle kaldıracağı fiyatın altında bir şeyler üretmek zordur. Bu yüzden en baştan kaldıracağı fiyatları gözlemek ve ona göre bir üretim maliyet hesabı yapmak gerekir. Fizibilite çalışmalarının gereği bu yüzdendir.

Yazın yüzlerce plastik saksı satın aldım. Toptancıya giderken iki tür hesap yaptım bir müşteri olarak.

Birincisi, alacağım türden plastik bir saksıya kafamdan fiyat biçtim. Yani şu rakamın üzerindeyse bu saksıları almamalıyım başka bir yol bulmalıyım diye düşündüm.

İkincisi, yapacağımız işin ne kadarlık bir saksıyı kaldıracağını hesap ettim.

Birincide saksı başına 1 lira fiyat biçtim.

İkinci unsura göre de 2 liraya kadar işimiz bozulmayacaktı.

Ancak saksıların fiyatı 25 kuruş çıktı.

Bu durumda gerekenin 3 misli fazla saksı aldım. Daha çok iş yapmış olduk.

Burada biz kazandık ama saksı üreticisi ile toptancısı çok az kazandı. Üretici belki tüm ülkeye sattığından fazla üzülmemiştir ancak toptancının bu fiyatlarla edeceği kar ile kirasını vergisini zor çıkardığını düşündüm.

Fakat toptancı bu saksılara 1 lira deseydi benim gibi kaç müşterisi çıkardı bilmiyorum. Belki alan olmayacaltı.

Burada bilinmesi gereken en öneli nokta benim gibi müşterilerin yani o mala 1 lira vermeye hazır müşterilerin, çan eğrisinin neresinde olduklarının bilinmesidir. Toptancı ve üretici için en önemli bilgi budur. Bunları bilmeden satış yapıp duruyorlarsa saksıdan çıkacak paranın üretici, toptancı ve müşteri arasında adaletli bölüşülmesini sağlayamıyorlar demektir. Yaptıkları iş son kullanıcıya yarıyor ama kendilerine fazla yaramıyor. Üründen daha fazla para çıkabileceği halde ucuz satıyorlarsa bir şeyleri atlamışlar demektir.

Bir de umut ettiğimiz fiyatın üzerinde fiyatlarla satılan ürünler var. Et, peynir gibi mesela. Özellikle küçük işletmelerde satış fiyatının üzerinde maliyetler çıkar. Yani daha ucuza satmak hile yapmadan mümkün olmaz. Onlar tamamen müşteri fiyatına bağımlıdırlar kıpırdayacak yerleri yoktur.

Mesela bir araba. 30 bine satılan bir arabanın sanki 15-20 bine satılması mümkünmüş gibi gelir insana. Oturup ciddi bir analiz yapıldığında arbalar daha ucuza çıkar maliyet hesaplarında. Ancak araba yüksek düzeyli bir üretimdir. Her aşamasında çok fazla ciddiyet vardır. Vidasından pazarlamasına uzun vadeli maliyet analizleri yapılmıştır. Bunu sadece üretici değil devlette yapar. Bir araba fiyatı son kullanıcının ödemeye hazır olduğu fiyatın bir kuruş altına inmez. Onlar maliyetlerini ne kadar düşürebilselerde 30 bin eden arabayı 30 binden bir kuruş aşağıya satılmayacak biçimde piyasaya sürerler. Zaten bu indirimi üretici yapsa devlet derhal kapatır. Stratejik bir üründür çünkü. Çok ince ve uzun vadeli analizler yapıldığından para bu hesaba kafa yorana daha çok gider. Üretici ve devlete. Müşteriye değil.

LCD bir televizyon. Gene müşteri hedeflerinin tüm özelliklerini detaylıca bilir ve fiyatını ona göre ayarlar. Kaça mal ettiğine bakmaz. Ancak bu tür ürünlerin üretiliş tarzları değişik olabilir ve pahalı bir banttan çıkmış olabilir. Tüm LCD ler çok kazandırıyor diye bir kaide oluşmayabilir. Firmanın biri çok fazla kazanırken diğeri kazanamıyor olabilir. Yani biri toplama üründür diğeri bir fabrikanın seri üretimidir. Seri üretimci hem plakete entegreye hem ekrana baştan yatırım yapmış üretimi ucuzlatmıştır sermaye gücünü konuşturur. Toplamacı gövdenin her birimini başka bir üreticiden aldığından kar marjı düşük kalmış olabilir. Ancak her durumda bu ürünün satış fiyatı müşterinin ödeyeceği fiyat sınırına göre belirlenir. Maliyetinin bulunduğu noktaya göre değil.

Çukulatalı bir gofret, sınırı 1 lira. 1,5 dendiğinde satışı düşüyor müşteri başka ürüne yöneliyor. Bu gofretin maliyeti 20 kuruş bile olsa satış fiyatı müşterinin sınırına göre ayarlanır. Satış fiyatının oynadığı aralık (mesela 50 ile 90 kuruş arası ) rakiplerle yapılan ayak oyunları ile değişir durur. Üst sınırı 1 lira olarak müşteri belirler. Maliyet 20 kuruş olduğundan hareket kabiliyeti vardır ama kimse tutup 30 kuruşa inmez. Hem rakiplerin acımasız rekabete acımasız karşılıklar verme ihtimalinden hem de müşterinin satın alma sadakatinin kırılmasından korkulur. Müşteri ürünü külliyen terkederse geriye dönüp vallaha ucuza mal ediyorduk ondan indirdik fiyatları diye izah etme şansı yoktur çünkü.

Saksı ve plastik kova için bu tip ince analizler, gözlemler yapılmamışır, yapması daha zordur. Plastik kova bir gofret ürünü ile yarışamaz. Ama müşteri analizi yapılmadan sadece maliyet fiyatları üzerinden piyasaya mal sürmek çok doğru bir iş değildir.

Müşteri alım gücü, alışkanlıkları, beğenisi ile belirleyicidir. Üretici ve toptancı da yapabildiği hesaplarla ve doğru ürünlerde kalmasıyala etkili elemanlardır. Müşteri sabit duran bir elemandır. Üretici ve malı son kullanıcıya ulaştıran kurumlar piyasaya hakimiyetleri üretebilme kabiliyetleri ve yapabildikleri hesaplarla etkili elemanlardır.

Saygılar sevgiler.



1.34 saniye.
11:59:20, 28 Mart 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım