Koniks.com - İş Fikirleri Düşünce Havuzu

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol
 Ana Sayfa
 Forumlar
 Diğer
 Sanat, Edebiyat, Kitaplar
 Kadınlara Karşı Uygulanan Şiddet
Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız.
Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
 Yorum gönder
Kullanıcı adı:
Şifre:
Biçim:KalınİtalikAltı çiziliÜstü çizili Sola hizalaOrtalaSağa hizala Düz çizgiResim hizalaAlıntı ekleListe ekle
Mesaj İkonları:              
             
 


 
   

YORUM YAZILAN YAZI
İNCİ 26/11/2004 : 14:30:21
Kadın ve şiddet konusu Birleşmiş Milletler tarafından ivedilikle çözülmesi hedeflenen sağlık sorunlarından başta geleni olarak 10 yıldan beri işleniyor. Yani dünyada yalnız değiliz. 1993 yılında Birleşmiş Milletler'ce uluslararası resmi bir kurumun ilk kez kabul ettiği 'Kadınlara Yönelik Şiddeti Önleme Deklarasyonu' ile başlayan 1996'da 'Kadınların Gelişimi Fonu (UNIFEM)' nun kurulmasıyla devam eden ve 1999 yılında 25 Kasım'ın 'Dünya Kadınlara Yönelik Şiddet Uygulamalarını Protesto Günü' ilan edilmesiyle son haline getirilen hareketin veritabanını oluşturacak raporlar bile yayımlanmıştı bu yılın başında. Uluslararası insan hakları derneklerinin merakla izlediği, tüm dünyadaki durumu gösterecek neredeyse 5 yıllık araştırmalar. Sonuçlar açıklanmaya başlayınca dünyanın saygın basın organları altyapıyı oluşturmak üzere konuya yönelik yoğun yayınlara giriştiler. Observer, Time, Newsweek seri makaleler bastı, ünlü Lancet son 6 sayısını değişik ülkelerden yazarların görüşlerine ayırıyor.

Deklarasyonda eylem 'cinsiyet farkından kaynaklanan, kadınları hedef alan, planlanan ya da uygulanmış fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veya saldırı' olarak tanımlanıyor. Dünya üzerinde her 5 kadından biri söz konusu. Diğer bir deyişle dünya kadınlarında rastlanan sağlık sorunları sıralamasında kanser sıklığına eşit, trafik kazalarından daha yoğun görülüyor. Üstelik verilerin çoğu zaman gizlendiği ve aslında daha fazla olabileceğine inanılıyor.

En sık birlikte yaşanılan erkeğin uyguladığı şiddet şeklinde gözleniyor. Fiziksel ve cinsel zorlama, sosyal kısıtlama, psikolojik saldırı veya ekonomik baskı gibi. Dünya ortalaması %3-52 arası değişiyor. Örneğin gelişmiş ülkelerden Kanada'da %29 iken beklendiği gibi Mısır'da %35, Kenya'da %58, Nikaragua'da %52.

İkinci sıklıkta tecavüz veya zorlama cinsel ilişki olayları yaygın. Amerika'da bile oran %15lerde seyrediyor. Küçük kızların cinsel obje olarak kullanılması dünya ortalamasında %7-36 bulunmuş.

Dünyada her yıl 2 milyon kadının işçi olarak ülke değiştirdiği biliniyor. En çok Asya'dan (yılda 250.000), Eski Rus Cumhuriyetleri (175.000) ve Latin Amerika'dan (100.000). Moldovya'dan bu yıl çıkarılan kadınların %72 si yaşam koşullarının düzeleceği vaadiyle, %11i ise kaçırılarak uzaklaştırılmış. %91ine ***ürüldükleri ülkelerde hiçbir ödeme yapılmamış.
Karındeşen Jack türü şiddet ise İngiltere'de bile hayat kadınlarının %50sinde görülüyor. Bangladeş'de %60ların üstünde.

Bazı dünya dişileri ise şiddetle maalesef doğmadan önce karşılaşıyorlar. Çin, Tavyan, Güney Kore, Hindistan ve Orta Afrika ülkelerinde kız bebekler teknoloji varsa doğmadan önce, yoksa doğduktan sonra yok ediliyorlar. Dünyada yaklaşık 60-100 milyon kız bebeğin doğumdan sonra kaybolduğu ve ikinci nüfus sayımını göremediği belirlenmiş. Örneğin Güney Kore'de erkek bebekler kızların neredeyse iki katına ulaşıyor.

İşte olayın bu boyut ve rakamlara ulaştığının bilincine maalesef son 10 yıldır varabilen dünya artık güçlü bir toplumsal yapılanmayla üzerine gidiyor. Öncelikle sağlık çalışanlarının eğitimi tamamlandı. Temel prensipler acil servislere görünür başka nedenlerle gelen hastalar konusunda uyanık olmak, güven kazanarak bilgilendirmek, gerekli tıbbi ve psikolojik desteği sağlamak, polisiye önlemler için yardımcı olmak, sosyal yardım kuruluşlarını devreye sokarak destek olmak ve kayıtların son derece gizli tutulmasını sağlamak şeklinde belirlendi.

Dünya Sağlık Örgütü ise 1995 yılında ayrı bir birim oluşturarak; uygun politikalar üretmek, toplumu bilgilendirmek, sağlık teşkilatlarının kapasitelerinin artırılması, ulusal alt yapılanmalar kanalıyla doğrudan müdahale girişimlerine başladı. Sorunlu ülkelerdeki pek çok sivil toplum örgütü desteklendi. Asya-Pasifik Kadın Araştırma Merkezi , Kadınlara Destek Birliği, İsis Uluslararası Kadın Kültürel Birliği, Latin Amerika ve Afrika Şiddet Karşıtı Kadınlar Birliği gibi kurumlar oluşturularak işbirliği yapıldı.

Dünyanın konuya dikkati çekildikten sonraki hedef ise kadınlara yönelik şiddetin haritasını çıkarmak.
Veriler henüz dolaylı olarak yayınlanmaya başladığından özellikle ülkemiz rakamlarını bilemiyoruz. Yine de 'erkektir yapar' felsefesinin enjekte edildiği Türk kadınının evinin direğini dünya birincisi yapacak yanıtları Dünya Sağlık Örgütü araştırmacılarının kolaylıkla ulaşabileceğini tahmin ediyoruz.
SON 10 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
melih15 01/12/2004 : 09:34:27

Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Orhan Veli Kanık
melih15 30/11/2004 : 16:39:03
Teşekkürlerimi sunuyorum sana siyahbeyaz. can dostusun sen.

ama mim. mimmmmm yaralarımı depreştirmeeee, Bırak beni kendi halimeeee. ironikleştirme yeter

AKŞAM

Güneş çekildi demin,
Doğdu bir renk akşamı.
Bu, bütün günlerimin,
İçime denk akşamı.

Akşamı duya duya,
Sular yattı uykuya;
Kızıllık çöktü suya,
Sandım bir cenk akşamı...


AYRILIK VAKTİ

Akşamı getiren sesleri dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin.
Saçlarımdan tutup kor gözlerinle
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin.

Güneşle köye in, beni bırak da
Küçüle küçüle kaybol ırakta.
Bu yolu dönerken arkana bak da
Köşede bir lahza kalıver gitsin.

Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgâra salıver gitsin.

Necip Fazıl KISAKÜREK'den

Akşam akşam, yine şiirleri peş peşe sıraladım önümde, lanetim ve acılarım çıktı yine su yüzüne. ama siz iki şiirle idare edin bırakın beni gerisiyle.




siyahbeyazoykuler 30/11/2004 : 11:28:35
Sevgili Mim...

"Dövemiyorum seni güzelim ama askla isirarakta, seni istedigime razi ederim"..demişsiniz Melih15'e:

seni istedigime razi ederim...Bazen yazılarınızda böyle iddialı cümlelere rastlıyorum ve açıkçası sizin bu çabanızı anlayamıyorum. Neden sizin istediğiniz? neden onun duyguları önemli değil? O sizin istediğiniz gibi olursa elinize ne geçecek?

şu cümleyi yazmak istiyorum:

"To be nobody but yourself in a world which is doing its best, night and day, to make you everybody else-- means to fight the hardest battle which any human being can fight, and never stop fighting."

Türkçesi:

"Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı, artık hiç bitmez.!"

e.e cummings

Dilerim bu savaş herkes için devam eder..
İNCİ 29/11/2004 : 16:35:27
DÜNYADAKİ HER ŞİDDETİ ŞİDDETLE KINAMAK LAZIM. AMA SADECE KINAMAK YETERLİ OLMUYOR MALESEF. UYARMAKTA GEREKİYOR. ÇEVREMİZDE GÖRDÜĞÜMÜZ HER TÜRLÜ VARLIĞA KARŞI YAPILAN ŞİDETİ. BEN BİR BAYAN OLARAK KADINLARA ŞİDDETİ İŞLEMEK İSTEDİM. NEDEN Mİ? DÜNYADA VAR OLAN HER ŞİDDETİ NEDENİ İNSANDIR VE DÜNYADAKİ HER ERKEĞİN HAYATINDA EN AZ BİR KADIN VARDIR O DA ANNESİ. EŞİNDEN ŞİDDET GÖREN KADIN, KAYINVALİDESİNDEN ŞİDDET GÖREN KADIN YİNE MALESEF ÇOCUĞUNA ŞİDDET GÖSTERİYOR. ANNESİNDEN ŞİDDET GÖREN ÇOCUK EVİNDE KÜÇÜK KARDEŞİNE, SOKAĞA ÇIKTIĞINDA ARKADAŞINA, ÇARESİZ BİR KEDİYE ŞİDDET GÖSTERİYOR. İÇİNDE SEVGİ YOK Kİ O KEDİYİ OKŞASIN. İNTİKAM ALACAĞI EN ACİZ VARLIKTAN İNTİKAM ALMAKTA BULUYOR ÇAREYİ.BU ÇOCUK BÜYÜYÜNCE İŞ ARKADAŞLARINA, EŞİNE VE ÇOCUKLARINA ŞİDDET GÖSTERECEK .
BU NEDENLE İLK SORUN TOPLUMDAKİ KADINA UYGULANAN ŞİDDET.
BU SORUNA HEP BERABER ÇÖZÜM BULMALIYIZ.BUNA EN YAKIN ÇEVREMİZLE BAŞLAMALIYIZ.ELİMİZDEN GELEN EN GÜZEL ÇÖZÜMÜ UYGULAMALIYIZ ÇEVREMİZDE VE TÜM TOPLUMDA.
siyahbeyazoykuler 29/11/2004 : 15:18:30
sevgili melih,

"Tabuların yıkılması" TABUSUNUN yıkılması dileğiyle" demişsiniz...farzedelim ki tabularımızı yıktık; ondan sonra da yıkılan tabuları yeniden mi öreceğiz yani? Böyle mi demek istiyorsunuz..?
melih15 29/11/2004 : 15:13:01
Benim tabularım vardır, zaman zaman değişse de.
Şimdilik "ŞİDDETİ" şiddetle kınama tabum var, tabi ki şimdilik...
siyahbeyazoykuler 29/11/2004 : 15:08:00
Sevgili Melih...
"şiddeti" şiddetle kınıyorum...demişsiniz...yani bir şiddet daha:)
melih15 29/11/2004 : 15:00:35
Ben onu bunu bilmem,
Evliliklerde önce kadın şiddete maruz kalır, daha sonra bu şiddeti öğrendiğinden mi yoksa canına tak dediğindenmidir bilmem ama kadın şiddet uygulamaya başlar. Önce eşine sonra çocuklarına.:Pp Hadi bakalım nolcek şimdi.:Pp
( "şiddeti" şiddetle kınıyorum özellikle de fiziksel yönden daha zayıf olan kadınlara yapılanı.)

Gelelim şu tabu meselesine. "Tabuların yıkılması" TABUSUNUN yıkılması dileğiyle.
siyahbeyazoykuler 29/11/2004 : 14:23:48
yazınızı büyük bir keyifle okudum sevgili mim,
son cümlenize katılmamak içten bile değil...Mantığın susmaması dileğiyle o zaman:)
teşekkürler..
siyahbeyazoykuler 28/11/2004 : 15:42:27
merhabalar,

Bir şeyi gerçekten merak ediyorum. Toplum olarak ya da toplumun bireyleri olarak her zaman nedense bir şeyler hakkında mutlaka bir görüşümüz olmuştur. İnsanların olumlu da olsa olumsuz da olsa bazı şeylere bakış açılarının olması gayet güzel..Burada bir sorun yok..Ancak iş işlevselliğe dökülme aşamasına gelince tüm o konuşmaların ne yazık ki hiçbir değeri kalmıyor.

Yıllardır gerek arkadaş konuşmalarımızda gerekse herhangi bir platformda söylenen bir söz vardır. Bu söz artık hakikaten marka gibi dudaklarımıza yapışıp kaldı. Diyeceğim: "Teoride kolay da iş pratiğe dökmekte, uygulamakta."

Sevgili Mim, kadına karşı şiddetin önü emansipasyon ile kesilebilir demişsiniz, peki bunu hayata geçirebilmenin yolu nereden geçmekte, biliyor musunuz? Ya da Türkiye gibi ataerkil toplumlarda, daha erkek çocuğun doğduğu an "aslan oğlum, benim oğlum bir büyüsün neler yapacak, koçum, sen erkeksin, erkek oğlum(ne demekse) gibi bir ton sayabileceğim psikolojik laflarla küçücük beyinleri o yaşlarda işlemeye başlayan toplumlarda bu ne kadar başarılı olabilir?

Garip bir şekilde(sanki büyü gibi) beyinler yıkanıyor taa o yaşlarda. Haliyle çocuk büyümeye başladığı zamanda kendisine "kazınan" bu donanımlarla herşeye meydan okuyabileceğini sanmaya başlıyor (tabii bu her şeyin içinde kadınlarda mevcut). Çok fazla genelleme yapmak da hatalı olur; ancak bugün baktığımızda da bunun etkilerini görmemek mümkün değil!! Böyle bir gerçek yaşanıyor ne yazık ki. Aslında sayabilecek çok şey var...Hatta çelişkili bir ton durum mevcut..Mesela şunu da anlamakta zorlanıyorum. Türkiye en nihayetinde Müslüman bir ülke. Kutsal Kitabımızda anneler için söylenmiş sözler var. Kadın bu başlıkla önem kazandırılırken- bir anne sıfatıyla- günümüzde işin bu tarafı unutuluyor. Yani dini bütünüyle yaşayan insanlar bile bu faktörü gözardı edip, kadınını hor görebiliyor. Bu bence kocaman bir çelişki....Şimdi bu tarz davranan bir insanın benim gözümde değeri sıfırdır. Yani hem dini savunup hem de onun getirdiklerini görmezden gelmek başlı başına çelişkidir...Sonuçta iş her ne olursa olsun insana insan gözüyle bakabilmekte...
Şimdi diyeceğim ki eğitim birçok şeyin anahtarı...Buna inanırım..Ama bazı istatistikler de eğitimli kişiler arasında yaşanan geçimsizliklerin, şiddetin, fazla olduğunu da göstermekte..fakat şunu tekrarlıyorum eğitim hiçbir şekilde unutulmaması gereken önemli bir faktör. Hal böyleyken girilen bütün kapılarda bir şekilde çelişkilerin olduğunu görünce, ben şahsen merak ediyorum...emansipasyon hayata nasıl bir örgütlenmeyle(bahsettiğim sadece kadın örgütlenmesi değil)geçirilebilir??? Geleneklerine bağlı, tabu yarışının(!) olduğu bir ülkede bunun yolu nereden geçebilir?



0.95 saniye.
23:27:25, 1 Temmuz 2025, Salı

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2025 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım