Straight From The Gut " İçten Geldiği Gibi " - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Straight From The Gut " İçten Geldiği Gibi "


ustunsoz
Yeni Üye

Toplam 2 yazı
12/12/2003 :  11:53:05   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Yönetim üzerine yazılmış kitaplar arasında gerçekten samimi üslupta yazılmış bir kitaba rastladım. Kitabın Internet sayfasında yer alan ön sözünü sizler için tercüme ettim.

General Elektrik şirketinin Pazar değerini arttıran kişi “Jack WELCH” kısa biyografisinden oluşan önsöz bakıldığında basit bir hikaye gibi görünse de derin dersler içeriyor...


ÖZGÜVEN İNŞA ETMEK...

Berbat bir sesonun son hokey maçıydı. Kıdemli olduğum Salem kolejinde ilk üç maçı Denvers, Revere ve Marblehead takımlarına karşı kazanmıştık, fakat sonrasında beş maçı ikinci yarılarda tek gol yüzünden kaybetmiştik. Yani, karamsar olsak da sonuncu oyunumuzda Lynn stadında Beverly kolejini yenmeyi istiyorduk. Takımın ikinci kaptanı olarak birkaç gol kaydetmekle, kazanma şansımız olması hakkında iyi düşünebiliyorduk.

İyi bir oyun çıktı, 2-2 beraberlikle uzatmalara kaldı. Fakat çok kısa sürede, diğer takım skoru kaydetti ve maçı kaybettik. O anki hüsranımı yenemeyerek, hokey sopamı sahanın ortasına fırlattığım gibi soyunma odasına döndüm. Takım soyunma odasına varmış formalarını ve patenlerini çıkartıyordu. Birden kapı açıldı ve İrlandalı Annem hışımla odaya girdi.

Ortalık birden sessizleşti. Herkesin gözü çiçek desenli elbise giymiş orta yaşlı kadına takılmıştı, tahta sıralarda soyunmuş oturan oyuncuları umursamadan odanın ortasına doğru ilerledi. Doğruca bana gelerek formamın yakasına yapıştı.

Suratıma doğru bağırarak “Sen işe yaramazın tekisin!”. “Eğer kaybetmeyi beceremiyorsan, asla nasıl kazanacağını da öğrenemeyeceksin! Bunu bilmiyorsan oynamamalısın”

Arkadaşlarım önünde küçük düşmüştüm ama söyledikleri asla hafızamı terk etmedi. Hırs, enerji, düş kırıklığı ve sevgiyi kendi tarzıyla soyunma odasında ortaya koyan kadın benim annemdi. O benim hayatımdaki en etkili insan oldu. Grace Welch bana rekabetin değerini gösterdi, yenilginin uzun adımlarından sonra kazanma keyfini yaşamayı gösterdi.

Eğer bugün bir liderlik tarzına sahipsem, bunu anneme borçluyum. Dayanıklı ve girişken, içten ve cömert, o mükemmel bir insan sarrafıydı. Tanıdığı kişiler hakkında daima bir görüşü olduğu gibi  lığın kokusunu kilometreler öncesinden alabilirdi.

Arkadaşlarına son derece merhametli ve cömertti. Diğer taraftan da onu hiçe sayarsan, dikkatli ol. Onun güvenine ihanet eden birine uzun süre kin duyabilirdi.

Sahip olduğum birçok yönetimsel inanç – zor bir müsabakayı kazanma hırsı, gerçeklerle yüzleşme, insanları motive etme yerine göre kucakla**** veya refüze ederek, kesin hedefleri ortaya koyma, ve insanların sorumluluklarını yerine getirme süreçlerini amansızca takip etme – annem içinde geçerlidir. İçime kazımayı başardığı en önemli kavram asla geçici hevesler peşinde olmamaktı. O daima olayların gerçek yönüyle yüzleşmekte ısrarcı olmuştur. En çok tekrarladığı sözlerden birisi ise “Kendini aldatma! Yol budur...”

“Çalışmazsan, öğrenmezsen” her zaman uyararak “Bir hiç olacaksın, kesinlikle bir hiç. Bunun kısa yolu yok. Kendini aldatma!”

Bunlar dobra dobra, gevşetmeyen uyarılar olarak kafamın bir köşesinde her gün çınladı. Ne zaman ki Ne zaman ki kendimi bir iş konusunda kandırmaya kalktığımda mucizevi olarak bu sözcükler ortaya çıkarak beni doğru yöne soktu.

İlkokul yıllarımdan itibaren üstün olma ihtiyacını bana öğretti. O bana karşı dayanıklı olmayı bildiği gibi bağrına basmayı da çok iyi biliyordu. Öncelikle beni ne kadar istediğine ve sevdiğine ikna etmişti. Bununla birlikte karnemde 4 tane A ve bir tane B ile geldiğinde önce neden B aldığımı sorgular fakat konuşmasını A ların ödülü olarak sarılarak sonuçlandırırdı.

Sabit olarak ev ödevimi yapıp yapmadığımı kontrol ederdi, bu özelliği bugünkü iş takibi alışkanlığımı bana kazandırdı. Hep hatırladığım yukarıdaki yatak odamda oturup ev ödevlerimi yaparken, bana seslenerek “Ödevlerini hala bitirmedin mi? Bitirmeden aşağıya gelmesen iyi olur” sözleri olmuştu.

Bu arada mutfak masasında birlikte oynadığımız ellibir oyunu ise bana rekabetin eğlenceli tarafını öğretti. Birinci sınıftayken öğlen yemeği tatilinde onunla oynamak için can atardım. Her zamanki gibi beni yendiğinde son kağıdı masaya vurduğu anda çılgına dönmeme rağmen, her seferinde onu yenme şansına sahip olabileceği sonraki oyunu sabırsızlıkla beklerdim.

Muhtemelen bunlar benim bezbol sahasında, hokey salonunda, golf sahasında, ve de iş hayatımdaki rekabete dayanan yönümün başlangıcı olmuştu.

Belki de bana verdiği en muhteşem hediye öz güven olmuştu. Bu birlikte çalıştığım her yönetici kişide, aradığım ve inşa etmeye çalıştığım en önemli özellik oldu. Güven insana cesaret ve mertlik verir ve erişebileceği noktayı daha uzağa taşır. Daha büyük riskler aldırır ve imkanlar dahilinde olanı, düşünebileceğinden daha uzak noktalara ***ürür. Liderliğin diğerlerine göre en büyük parçası özgüvendir. İnsanlara hiçbir zaman hayal edemeyecekleri şeyleri yapabilmek için fırsat ve imkan sağlamakla başlar, her başarının sonucunda onları ödüllendirmek her şekilde mümkündür.

Annem asla insanları yönetmedi, fakat kendine saygı duymak hakkında her şeyi bilir. Ben konuşma özürlü bir kekeme olarak büyüdüm. Bazen – utanmadığım durumlarda – komik duruma düştüğüm olaylar yaşıyordum. Kolejdeyken, katholigler Cuma günleri et yemediğinden ton balıklı sandviç ısmarlardım. İstisnasız her seferinde, garson siparişimi kekelediğimden “tu-tuna sandviç” diye söylediğimden 2 tane getirdi.

Annem ise kekemeliğime çok iyi bir gerekçe bulmuştu bile “sen çok zekisin, hiçbir lisan senin beyin hızına erişemiyor”. Yıllar içinde kekemeliğime aldırış etmemeye alıştım ve onun söylediklerine inandım, “Zekam ağzımdan daha hızlı çalışıyor”.

Annemin yıllarca bana ne kadar güven aşıladığını anlayamamıştım. Yıllar sonra spor takımında çekilen küçüklük resimlerime baktığımda her zamanki gibi resimdeki en kısa ve ufak tefek çocuk olduğumu hayretle fark ettim. İlkokulda takımın savunma oyuncusu olarak diğer çoğu oyuncunun üçte bir boyundaydım.

Hala bunu fark etmedim veya hissetmedim. Bugün, resimdeki küçük karidese bakıp gülümsüyorum. Sadece gülünç gelen daha ölçülerimin bile farkında olmamam. Bu sana annenin senin için neler yapabileceğini anlatıyor. Bana o denli güven verdi ki. Beni olmak istediğim ne ise “o” olabileceğime inandırdı ki. Beni gerçekten yüreklendirdi “Sadece o’nun peşinden gitmelisin” diyerek.

Jack WELCH
Mustafa ÜSTÜNSÖZ

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Yönetici
ozlem01
Yeni Üye

Toplam 14 yazı
07/07/2006 :  21:12:35  Alıntı
BU PAYLAMIŞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM... HANİ YETER YA DEDİNİZ ANDA AKLINIZA GETİRECEĞİZ
ÖRNEKLERDEN BİRİ... ARKADAŞIM İÇİN BİR ÇALIŞMA YAPIYORDUM... ÇOK FAYDALI BİR ÖRNEK OLACAK...
VE BENİM İÇİNDE:) SANIRIM GENELİMİZDEKİ EN BÜYÜK PROBLEM GEREK AİLE İÇİNDE VE GEREKSE OKUL
YAŞAMIMIZ İÇERİSİNDE HEP SİLİK BİREYLER OLARAK YETİŞTİRİLMEMİZ...

Yerleşim : Türkiye / Adana  |  Meslek : Satış / Pazarlama
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.8 saniye.
00:03:25, 20 Mayıs 2024, Pazartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım